Romantizm Nedir?
Romantizm Nedir?
Edebi akımlar genel olarak birbirine tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bu tepkinin en belirgin örneklerinden biri romantizmdir. Romantizm, klasisizme bir tepki olarak doğmuştur. 18.yüzyılda Fransa topraklarında boy gösteren romantizm, 19. yüzyılda Avrupa’nın tamamını etkisi altına alarak gelişimini tamamlamıştır. Romantizmin ortaya çıkmasındaki en büyük etken Fransız İhtilali’dir. Söz konusu ihtilal, krallık rejimini yıkarak büyük bir özgürlük ortamı yaratmıştır. Bu özgürlük ortamının başlangıcı ile büyük bir aydınlanma gerçekleşmiştir. Oluşan hür ortamın etkileri sanata da yansıyarak romantizm akımı meydana gelmiştir. Akımın en önemli temsilcisi ve lideri Fransız yazar Victor Hugo, “Cromwell” adlı oyununun önsözünde romantizmin ilkelerini okuyucuya ve edebiyat dünyasına duyurmuştur. Hugo’nun bu şekilde romantizmin öncüsü olması ve akımın ilkelerini duyurmasının arkasında onun politik yanı da yatmaktadır. Yazarlığın yanı sıra Victor Hugo, devlet adamlığı görevinde de bulunmuştur.
Romantizmin Karakteristik Özellikleri:
• Klasisizme bir tepki olarak ortaya çıkan romantizm, bu alt yapı ile ilkelerini oluşturmuştur. Klasisizm konularını Antik Yunan ve Roma mitolojilerinden alırken romantizm, konularını Hıristiyanlık mucizelerinden almaktadır. Tarihi konulara yer veren akım, kimi zaman da günlük hayata yönelmiştir.
• Klasisizmde hayal, geri plana itilerek aklın öncülüğü esas alınmışken romantizmde duygu, hayal ön plandadır. İnsan ruhuna, hislerine büyük önem veren romantik sanatçılar, aklın duygulara, hayallere engel olduğunu düşünmektedirler.
• Klasisizmdeki sade bir anlatım tarzı romantizmde tamamen terk edilmiştir. Romantik sanatçılar süslü tasvirlere yer vermiştirler. Romantik yapıtlarda ruhsal ve çevresel betimlemeler fazlaca abartılı bir şekilde verilmiştir. Şairane bir anlatıma sahip olan romantik sanatçılar, oldukça kapalı bir tarz ile eserlerini kaleme almıştırlar.
• Klasisizmdeki “Sanat sanat içindir.” anlayışı, romantizmde “Sanat toplum içindir.” fikri ile değiştirilmiştir. Bu anlayış ile romantik sanatçılar eserlerinde kişiliklerini gizlemekten kaçınmamışlarıdır. İyi- kötü, doğru-yanlış gibi tezatlıklarda romantik yazarlar, iyinin ve doğrunun yanında yer alarak sanatı toplumu değiştirmede bir araç olarak görmüştürler. Ancak klasisizmde sanat, toplumu olduğu gibi ele almaktadır.
• Klasisizmdeki üç birlik kuralı (olay, yer ve zaman birliği) romantizmde yok sayılmıştır. Tiyatroda romantik sanatçılar, dram türünü geliştirerek büyük bir yenliğe imza atmışlardır.
• Romantik sanatçıların hayale, duyguya ve coşkuya verdikleri önem lirik şiire büyük bir katkı sağlamıştır. Şiirin yanı sıra hikâye, roman, anı, gezi, fıkra deneme gibi türlerde romantik tarzda eserler verilmiştir.
Romantizmin Temsilcileri ve Yapıtlarının Türleri
• Victor Hugo: Tiyatro, şiir ve roman
• Voltaire: Şiir, felsefe, roman
• Jean-Jacques Rousseau: Felsefe, roman, şiir
• F. Schiller: Şiir ve tiyatro
• J. W. Goethe: Şiir, roman ve tiyatro
• Lamartine: Şiir ve roman
• Aleksandr Puşkin: Şiir
• Alfred de Musset: Roman ve öykü
Türk Edebiyatı’nda Romantizm
Tanzimat Edebiyatı itibariyle birçok edebi akım edebiyatımızı etkilemiştir. Bu noktada tüm Avrupa’yı etkisi altına alan romantizm bu dönemde Namık Kemal, Recaizade Mahmut Ekrem, Ahmet Mithat Efendi, Abdülhak Hamit Tarhan gibi isimlerin eserlerinde romantizmin niteliklerinin bulmak mümkündür. Ancak söz konusu sanatçılara tamamen romantik demek son derece yanlış olacaktır. Bu isimlerin eserlerinden romantizmin bazı izlerinin bulmak mümkündür. Bunların başında sanatçıların eserlerinde kişiliklerinin gizlememesi hususu gelmektedir. Bu özelliğin dışında bazı betimleme özellikleri de romantizmin ilkelerini uymaktadır. Ancak bu eserler tamamen romantik eserler olarak adlandırılmamaktadır.
Yazar: Canan Yıldırım