ANNE -Dişini fırçalarken suyu fazla akıtma lütfen!
ÇOCUK -Neden?
ANNE -Çünkü barajlarda su kalamaz.
ÇOCUK -Baraj dediğin deniz gibi bir şey… Ben onu televizyonda görmüştüm. Barajın suyu benim akıttığım azıcık suyla biter mi hiç?
ANNE -Herkes senin gibi düşünürse biter elbette.
ÇOCUK –Bitsin… Yağmur yağar barajı doldurur.
ANNE -Ya, barajı dolduracak kadar yağmur yağmazsa…
ÇOCUK -Onu bilmiyorum.
ANNE -O zaman ben sana söyleyeyim: Yağmur yağmaz, barajlar yeteri kadar dolmazsa hem kullanacak su bulamayız hem de karanlıkta kalırız.
ÇOCUK - Anneciğim sen şaşırdın galiba. Suyla karanlığın ne ilgisi var?
ANNE -Hayır, şaşırmadım. Senin denize benzettiğin o barajlar var ya... İşte o barajlarda suyun gücüyle elektrik üretiliyor. Su olmazsa elektrik üretimi durur.
ÇOCUK -Aneeeee! Ama ben karanlıktan korkarım.
ANNE -O zaman, lütfen odandan çıkarken ışığı da kapat. Çünkü lüzumsuz yere yanan ampuller de enerji kaynaklarımızın boş yere tüketilmesi demektir.
ÇOCUK -Tamam anneciğim. Artık suyu daha dikkatli kullanacağım. Odamın ışığını da boş yere yanık bırakmayacağım.
Ülkü Duysak