Zeka bölümleri 45-75 arasında olan çocuklar bu gruba girerler. Bu grup tüm zihinsel engelliler grubunun %75-80’nini oluştururlar. Gelişimleri normal zeka bölümüne sahip çocuklardan önemli bir farklılık göstermez ve tanılanmaları okula başladıkları dönemde akademik çalışmalardaki güçlükleri sonucunda yapılabilmektedir. Yaşıtlarına göre daha ileri yaşlarda olmakla birlikte 3. Ve 4. Sınıf düzeyindeki bilgi ve becerileri kazanabilirler. Zaten eğitilebilir terimi, bu gruba giren çocukların okuma-yazma,matematik gibi temel akademik becerileri öğrenebileceklerini açıklamaktadır. Eğitilebilir zekadaki bu çocuklar temel akademik beceriler yanında, özbakım becerilerini öğrenebilirler,ileride yetişkinlik çağındaki geçimlerini sağlayabilecek iş becerisi edinebilirler.
Genellikle beyin patolojisi ya da diğer fiziksel bozukluklar göstermezler. Erken tanı anne-baba yardımı, özel eğitim programları ile çoğunluğu sosyal yönden uyum sağlayabilirler. Fakat alışılmadık ya da ekonomik stres altındayken rehberlik ve yardıma ihtiyaç duyabilirler.
NEDENLER:
Doğum öncesi
• Hamilelik döneminde annenin geçirdiği bulaşıcı hastalıklar, kullandığı ilaçlar, kazalar ve zehirlenmeler, röntgen çektirme, yetersiz beslenme,
• Akraba evliliği, kromozom bozuklukları, kan uyuşmazlığı,
• Doğuştan metabolik bozukluklar.
Doğum sırasında
• Doğum sırasında bebeğin oksijensiz kalması,
• Doğum sırasında bebeğe bulaşan enfeksiyonlar,
• Zor doğum nedeniyle kullanılan bazı araçların (vakum, forseps vb.) bebeğe zarar vermesi,
• Erken yada geç doğum.
Doğumdan sonra
• Çocuğun geçirdiği ateşli hastalıklar (kızamık, menenjit vb.)
• Beyin hasarına yol açan kazalar, zehirlenmeler,
• Çocuğun beyin gelişimini etkileyecek yapısal bozukluklar ve hormonal düzensizlikler,
• Ayrıca çocuğun yetersiz beslenmesi, uyarıcı eksikliği, ev ortamının çocuğun oynaması ve çevreyi keşfetmesi için uygun olmaması da hafif derecede zihinsel engele neden olabilmektedir.
EĞİTİLEBİLİR ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARIN GENEL ÖZELLİKLERİ
MOTOR GELİŞİMLERİ
1. Beden gelişimleri çok geri kalmış ya da duraklamış olabilir.
2. Kol bacak kasları gelişmiştir, bazı çocuklar vücut hareketlerini (yürüme, koşma, merdiven çıkma v.b) normal yaşıtları ile aynı zamanda, bazıları ise yaşıtlarından biraz daha gecikmeli olarak yapabilirler .
3. Yürüyüş, sıçrama, atlama hareketlerini yapmada kolaylık görülür. Belirli uzaklığa topu fırlatma ve yakalama gibi el ve kol kaslarının kontrolüne yarayan düzenli denemeleri çoğu kez başarabilirler.
4. Devamlı ve daha fazla dikkat harcayarak kalem fırça ve tebeşir kullanma becerisi kazanırlar. El becerilerine karşı ilgi artar. Makasla kağıt kesmekten, çekiç ve testere gibi aletlerle iş yapmaktan hoşlanırlar, ama yaptıkları işler genellikle kabaca işlerdir.
5. Bir kısmı bakmadan yazabilecek hale gelebilir. Okumayı tam olarak öğrenebilenlerin sayısı ise daha da azdır.
6. Fiziksel gelişimleri (boy-kilo) ise yaşıtlarının gelişimi ile bir tutarlılık gösterir.
7. Normal yaşıtlarına göre daha sık hasta olurlar. Kendilerini korumayı normal çocuklar gibi bilemezler.
8. Zihinsel engele ek olarak görme ve işitme gibi bedensel özürler söz konusu olabilir.
9. Basit hareketlerde yaşıtlarından gerilik,karmaşık hareketlerde belirli gerilik yanında yürüme, oturma, durma ve benzeri hareketlerde zayıflık görülür.
ZİHİNSEL GELİŞİMLERİ
1. Akademik kavramları geç ve güç öğrenirler. Fazla sabır ve tekrar gerektirir. En çok sıkıntı çektikleri konular matematiksel işlemlerdir. Bu çalışmalara karşı ilgileri çok geç ve sınırlı olarak gelişir.
2. Dikkat süreleri kısa ve dağınıktır .Devamlı izleme , teşvik ve değişiklik isterler .Bir ders konusu ne kadar ilgi çekici olsa da etkinliklere kısa süre katılırlar.
3. İlgileri kısa sürelidir: yakın şeylere ilgi duyarlar ve uzak gelecek ile ilgilenmezler.
4. Ders,birbirini izleyen ilginç etkinlikler dizisi olmadıkça ilgilerini çekmez. Çok ilginç buldukları çalışmalardan dahi kısa bir süre sonra bıkarlar
5. Somut şeyleri daha kolay ve iyi kavrarlar. Kavramların somutlaştırılması anlamayı kolaylaştırır.
6. Zaman kavramı çok geç ve güç gelişir.
7. Kendilerinden küçükler ile ilişki kurmayı ve oynamayı severler.
8. Konuşmaya geç başlarlar. Konuşma gelişimleri zihinsel engelin derecesi ile orantılıdır.
9. Genelleme yapamazlar.
10. Kazandıkları bilgileri transfer etmekte çok güçlük çekerler.
11. Bir etkinliği bir işi tümüyle Öğrenmek için onların basit bölümlere ayrılmasını isterler .
12. Parçadan bütüne doğru öğrenirler. Öğrenme hızları yavaştır
13. Bu çocuklara her detay ayrı ayrı açıklanır ve istenilen şey somut olarak gösterilirse ,zihin karışıklığına meydan vermeden öğretmek kolay olur.
14. Gördükleri ve duydukları şeyleri çabuk unuturlar; bellekleri zayıftır. Bu çocuklar ,verilen bilgi ve uyarıları kısa zamanda unuturlar. Uyaranların kalıcı olması fazla tekrarı gerektirir.
15. Yakın gelecekteki konulara ilgi duyarlar. Uzak gelecekle ilgilenmezler.
16. Algıları ,kavramları ve tepkileri basittir.
DİL GELİŞİMLERİ
1. Konuşmaya geç başlarlar.
2. Konuşmalarında ses bozuklukları vardır (artikülasyon)
3. Kelime hazineleri zayıftır.
4. Alıcı ve ifade edici dil gelişimleri zayıftır.
5. Konuşmaları akıcı değildir.
6. Okuduklarını anlatmakta güçlük çekerler.
KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ
Duygu ve düşüncelerini açık ve bağımsız olarak ifade edemezler.
1. Kendilerine güvenleri azdır.
2. Bağımsız hareket etmekten çekinirler.
3. Yeni durumlara uymakta çok zorluk çekerler.
4. Bir işi sonuna kadar sürdüremezler. Kolayca yorulurlar.
5. Geç ve güç dostluk kurarlar.
6. Sorumluluk almaktan kaçınırlar.
7. Birlikte bulundukları kişilerin duygu ve düşüncelerine ilgi ve saygı duymazlar.
8. Kendi kendilerin bir işe başlama ve devam etme arzusu duymazlar.
9. Kendilerinden küçükler ile ilişki kurmayı ve oynamayı tercih ederler. Bu çocukların konuşma, ilgi, zeka, sosyal ve bilgi seviyeleri akranlarından geri olduğu için kendi seviyelerinde anlaşabileceği takvim yaşları küçük normal zeka seviyesindeki çocuklarla oynarlar.
10. Sebatsızdırlar kolayca cesaretleri kırılır. Ufak tefek engeller karşısında yılgınlık gösterirler.
11. Her etkinlikte yapabileceği yerden başlamak ve ilerlemek son derece önemlidir. Böylece çocuğu , düşebileceği yılgınlık ve panikten kurtarmak mümkün olur.
12. Bir amaca ulaşmak için kuvvetli duygular hissetmezler. Ufak tefek engeller karşısında çözüm yolları aramazlar .Hemen yılgınlık gösterirler.
SOSYAL İLİŞKİLERİ
1. Sosyal bakımdan pek çok uyumsuz halleri vardır. Sosyal durumlara kendi kendilerine uymada zorluk çekerler. Anlayış ve bol sosyal yaşantılar sağlamak uyumu artırıcı etmenlerdir.
2. Sosyal faaliyetlere karşı ilgisi azdır.
3. Sosyal ilişkilerde bencildirler. Davranışlarında her şeyin kendilerine ait olmasını isterler,paylaşımcı değildirler.
4. Sosyal ilişkilerinde Kendilerini grupta kabul ettirecek becerileri azdır. Sosyal yaşamdan uzaklaştırılması bu durumu arttırıcı bir etkendir.
5. Sosyal ilişkilerinde Grupta daima başkalarına tabi olmak eğilimindedirler.
6. Sorumluluk almaktan çekinirler .Bunda kendilerinde grubu yönetecek yeterliliği ve güveni görmemeleri ve sınırlı sosyal yaşantılara sahip olmaları önemli rol oynayabilir.
7. Oyun ve toplum kurallarına uymakta güçlük çekerler.
8. Kuralları zor olan oyunlara ve faaliyetlere katılmazlar .
9. Giydiklerini , uygun şekilde giyemez ve kendilerine yakıştıramazlar. Bu özellikler daha çok, sosyal yaşantılardan yoksun bırakılmış , giyinme ve tuvalet yapma konusunda yeterli beceri kazandırılmamış çocuklarda görülür.
10. Nezaket ve görgü kurallarına uymakta zorluk gösterirler. Hangi davranışların uyumlu olduğunu öğrenmesi için uygun yaşantılardan geçmesi gereklidir.
ÖZBAKIM BECERİ GELİŞİMLERİ
1. Tuvalet eğitimlerini geç kazanırlar.
2. Bazılarında gece işemeleri devam edebilir.
3. Temizlik, giyinme, soyunma, vb. özbakım becerilerini geç kazanırlar.
AİLE ÖZELLİKLERİ
1. Ailenin genellikle sosyo-ekonomik düzeyleri alt düzeydedir.
2. Ailenin çocuk sayısı fazladır.
3. Anne-babanın eğitim düzeyleri genellikle düşüktür.
4. Çocuğu evde öğrenmeye teşvik edecek bir ortam yoktur.
5. Ailenin sosyo-ekonomik durumu çocukların düzgün beslenmesine olanak sağlayamamaktadır.
6. Ailede çocuğun normal beden, sosyal, zihinsel, duygusal ve kişilik gelişimini bozacak bir çok neden vardır.
İŞ VE ÇALIŞMA ÖZELLİKLERİ
1. Bu çocuklar yaşıtları gibi bir iş sahibi olmak isterler.
2. Bu çocuklar, pek çok iş yapabilir ve meslek sahibi olabilirler.
3. Monoton işlerde normal çocuklardan üstün başarı gösterirler.
4. İşlerine daha bağlıdır. Tam zamanında gelir ve tam zamanında işlerinden ayrılırlar.
5. Emniyet kurallarına son derce saygılıdırlar.
6. Kendilerine uygun mesleki alanda kolay eğitilirler.
7. Bu çocuklar genellikle sakindir ve işverenin isteklerine uygun davranış gösterirler.
8. Başarı gösterdikleri işlerden gurur duyarlar.
9. Ani çıkan sorunların çözümünde birinin yanında olma ihtiyacını hissederler.
10. Bedenen bir şeyler yapmaktan ,ortaya bir ürün çıkarmaktan çok hoşlanırlar.
11. İşe başlatılmaları çok zaman alır ve sabır ister.
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME
1. Akademik etkinliklerde yavaş olabilirler ancak yinede kendi yeteneklerini ve yetersizliklerini anlayabilecek düzeye gelebilirler.
2. İlköğretim okullarında, normal yaşıtlarıyla aynı sınıflarda kaynaştırma programına alınabilirler.
3. İlköğretim okullarının bünyesinde açılan benzer özellikteki çocuklardan oluşan özel eğitim sınıflarına yerleştirilebilirler.
4. Bu iki uygulamaya destekleyici olarak özel eğitim merkezlerinin eğitim ve öğretiminden yararlanabilirler.
5. Engel durumu bebeklik döneminde farkına varıldığı takdirde, zihin, dil ve sosyal gelişimde kritik bir öneme sahip olan 0-3 yaş arasında bol uyarıcı, ilgi ve sosyal etkileşimle ilerleme kaydedilmesi mümkündür.
6. Bu çocuklara, normal çocuklara uygulanan eğitim programının hafifletilmiş ve işleniş süresi daha kısaltılmış özel eğitim programları uygulanmalıdır. Eğitilebilir zeka engeli olan çocukların bilişsel gelişim alanları dikkate alınarak özel eğitim uzmanı, çocuk gelişim uzmanı ve sınıf öğretmeni tarafından sınıf ve bireysel eğitim programları hazırlanmalı, bu program uygulanırken uzmanlarla iş birliği halinde olunmalı, her zaman bireysel çalışmalara yer vermelidir. Çünkü bu çocuklar akademik becerileri grup eğitiminden ziyade bireysel eğitim yolu ile daha çabuk kazanmaktadırlar. Konulara ve ünitelere uygun eğitim materyalleri, drama materyalleri, atölye materyalleri hazırlanmalı, bu hazırlık sırasında somut kavramlardan yararlanmalıdır. Ayrıca sınıf öğretmenlerinin sınıftaki çocukları çok iyi tanıması, pratik ve uygun çözüm yollarını üretebilmesi gerekmektedir.
7. İlköğretim ders programında önemli olan bu çocukların dil gelişimlerini yaşıtları düzeyine ulaştırabilmektir. Bu nedenle özel eğitim uzmanları, çocuk gelişim uzmanları ve konuşma uzmanlarının çocuğa özel, dil ve konuşma beceri gelişim programlarını ders programlarına yaymaları ve sınıf öğretmeni tarafından da bu programların sınıf içinde uygulanması gerekmektedir.
8. Eğer çocuğun tanısı konmuş bir dil ve konuşma bozukluğu varsa uzmanlar tarafından bu çocuklara bire bir özel eğitim vermeli, sınıf içinde ders öğretmeni çocuğu takip etmelidir.
9. Bu çocukların yaşıtlarından çok büyük farkları olmasa da büyük ve küçük kas gelişimlerini artırıcı egzersizlerin okul ortamında (Fizik Tedavi Uzmanı, Çocuk Gelişimi Uzmanı, Özel Eğitim Uzmanı yardımı ile) gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu destek sayesinde çocuklar el ve ayak kaslarını ders ve serbest zaman etkinliklerinde nasıl kullanabileceklerini bilir ve bu konuda zorlanmazlar.
Bu özellikleri nedeniyle özürlü çocuklara günlük yaşam becerilerini kazandırırken şu noktalara dikkat etmemiz gerekir.
• Çocuğun ilgisini çekerek uygulamaya başlanmalıdır.
• Öğretilenler çocuğun gereksinimlerini karşılayacak davranışlar olmalıdır.
• Öğretilenler çocuğun toplum içinde yaşamını kolaylaştırmalıdır.
• Kazandırılacak beceriler kısa basit cümlelerle anlatılmalıdır.
• Her adımda çocuğa ne yaptığımız anlatıldığı gibi çocuğun yaptığını tekrar etmesi istenmelidir.
• Çocukların duygu ve düşüncelerini özgürce ifade etmeleri sağlanmalıdır.
• Çocuklar soru sormaya ve konuşmaya özendirilmelidir.
• Çocuklar toplum içine sokulmalıdır. Yaşıtları ile birlikte olmaları sağlanmalıdır. Çocuklar bol bol gezdirilmeli, tiyatro, lokanta, park vs. götürülmeliler.
• Bolbol renkli resimleri olan kitaplar okunmalıdır.
• Çocuklar yetişkinler ile birlikte masada oturarak yemek yemelidirler.
• Çocuğun kendi başına özbakımını yapabilmesi, gereksinimlerini karşılaya bilmesi, kendini idare etmeyi öğrenmesi için olanak sağlanmalıdır.
• Çocukların gösterdiği olumlu ve olumsuz tüm tepkilerin nedenleri araştırılmalıdır. Başarılar üzerinde durulmalı ve ödüllendirilmelidir.
• Olumsuz, çocukları cesaretini kırıcı ifadeler yerine güven verici olumlu ifadeler kullanılmalıdır.
• Genel ifadelerden çok özel ifadeler, soyut kavramlardan çok somut kavramlar kullanılmalıdır.
• Azarlama,tenkit özellikle ilişkilerimizde yer almamalıdır.
• Yapılacak iş gerekiyorsa çocuğa yaparak gösterilmeli, çocuğun izlemesi sağlanmalıdır.
• Çocukta yerleşmesi istenen davranış adım adım anlatılmalı, uygulatılmalı ve çocuğun başarması için yeterince zaman tanınmalıdır.
ANA BABALARIN DUYGULARI ve AİLEYE ÖNERİLER
Hiçbir ana-baba çocuğunun zeka gerisi olduğunu kabul etmek istemez. İlk yıllarda çocukta görülen gelişimsel gerilikleri başka nedenlere bağlama eğilimi vardır. Çocuğun bu özelliğinden sürekli kendilerini suçlarlar. Anne baba mutsuzdur, çocukları için ve çocuklarının geleceği için endişelidir. Bu duygular içinde genellikle çocuk reddedilir, ya da üzerine aşırı düşülerek gelişimi engellenir veya eğitimine özen gösterilmez. Zeka geriliği tanısı evde konulacak bir durum değildir. Öncelikle bir çocuk hastalıkları uzmanı tarafından işitme, görme ,nörolojik vs. yönlerden ayrıntılı bir kontrolden geçmesi ve tanının ruh sağlığı ve rehberlik araştırma merkezlerinde konması gerekir. Ayrıca bu çocukların aileleri genellikle çocukların eğitilebilir zihinsel engelli olduklarını öğrendikten sonra onlara karşı normallerden farklı davranış ve tutum gösterirler .Bu davranış ve tutumlar çocukların sosyal, duygusal ve kişilik gelişimini engeller. Ailede çocuğun gelişimini engelleyen veya bozan davranış ve tutumlardan kaçınılmalıdır .Bu amaçla;
1-Aşırı derecede korumacı olunmamalıdır. Aksi halde çocuğa hiçbir iş yapma olanağı verilmez. Bu nedenle çocuk ,yapabileceği hizmetleri yaparak öğrenme ve gelişme olanağından yoksun kalmış olur.
2-Aşırı derecede ihmal edilmemelidir. Bu hallerde çocuğun gelişmesi gerekli şartlar hazırlanmaz.
3-Kabul edilmeli ve gelişimi için gerekli sevgi ve şefkat tüm gelişimini etkileyebilir. Sevgi ve şefkat çocuğun gelişimini en üst düzeye çıkartacaktır.
4-Çocuk beceriksiz olarak değerlendirilmemelidir. Bir şey yapmaya teşebbüs ettiğinde sen onu yapamazsın gibi uyarılar,çocuğun kendine olan güvenini sarsacaktır.
5-Yeteneklerinin sınırlı olduğu unutulmamalı,yeteneğinin üstünde bir şey istenmemelidir. Bu durumda çocuk ,başarısızlıkla karşı karşıya kalacak ve böylece kendine olan güveni kaybolacaktır.
6-Çocuk inkar edilmemelidir. Çocuğun sahip olduğu düzey inkar edilmemeli ,bunun bir gerçeklik olduğu kabul edilmelidir. Ancak bu durumda çocuğa yardımcı olunabilir ve böylece çocuğun gelişiminin sağlanmasıyla
7-Bu düzeydeki çocuklar gizlenmemelidir .Zihinsel,duygusal ve sosyal gelişimlerin yaşayarak öğrenme yoluyla gelişebileceği akıldan çıkarılmamalı ve bu gelişimin sağlanabilmesi için gizlenmesi yerine toplum içine çıkarılarak sosyal ilişkiler kurması sağlanmalıdır .Bir utanç kaynağı olarak görülmemeli,akranlarıyla ilişkiler kurmasının önüne geçilmemelidir.
8-Karşılaştırma yapılmamalıdır. Normal çocuklarla kıyaslama yapılmamalıdır.
9-Ailede geçimsizlik nedeni olmamalıdır .Anne- baba birbirini suçlamaktansa çocuğun eğitimi konusunda neler yapabileceklerini araştırmalı ve bu konuda var olan olanakları kullanmak üzere harekete geçmelidir.
10-Çocuğun eğitiminde sabır ve hoşgörü gösterilmelidir. Aksi halde çocuğun var olan ilgi , istek ve yeteneği köreltilmiş olacaktır.
11-Çocuğun öğretmeni ile sıkı diyalog kurulmalıdır.
12-Çocuğun basit komutlara alışması için evde çeşitli egzersizler yapılmalıdır. Bardağı getir , koltuğa otur , git – gel gibi .
Anne ve babalar yukarıda belirtilen çalışma ve davranışlara ek olarak ,çocuğun durumu uygun bir eğitim alabilmesi için gerekli araştırma ve çalışmaları da yapmalıdır.
Söz konusu eğitimin sağlanması amacıyla yapabilecekleri ilk şey bulundukları ildeki “Rehberlik ve Araştırma Merkezine” baş vurmak olmalıdır. Ülkemizde Özel Eğitime Muhtaç Çocukların eğitimlerinin sağlanması için gerekli teşhis, tanı ve çalışmaların yapılabilmesi amacıyla her ilde en az bir tane Rehberlik Araştırma Merkezi bulunmaktadır. Bu merkezlere müracaat eden ailelerin çocuklarına gerekli testler ve diğer ölçme araçları uygulanarak durumları tespit edilmekte ,böylece çocuğun hangi düzeyde olduğu belirlenerek özür düzeyine göre yönlendirme yapılmaktadır. Eğitilebilir Zihinsel Düzeydeki çocukların eğitimleri için ülkemiz genelinde Özel Eğitim Sınıfları normal çocuklarla iletişim kurma yoluyla sosyal,zihinsel ve davranışsal becerilerinin arttırılmasını amaçlayan Kaynaştırma Programları bulunmaktadır. Ayrıca söz konusu çocukların mesleki beceri kazanabilmelerini sağlamak ve bir iş sahibi olmalarına imkan tanımak amacıyla hizmet veren Eğitilebilir Çocuklar iş okulları bulunmaktadır
.
EĞİTİMLERİ ve ÖĞRETMENLERE TAVSİYELER
Çocuğun bireysel olarak bütün yönleriyle tanınması eğitimin ilk dayanağıdır. Çocuğun zayıf ve gelişmiş yönleri tespit edilmelidir.
Uygun eğitim-öğretim ortamı olmalı ve çocuğa içten davranılmalıdır.
Eğitimdeki tekrar dönemleri uzatılmalıdır.
Herhangi bir konuda yapılan açıklamaların bireysel olarak yapılması gerekir.
Bütün ilişkilerde son derece dikkatli ve nazik olmayı gerektirir. Ses tonunun dahi kurulan ilişkinin gelişmesinde önemi büyüktür.
Maddi ceza kesinlikle uygulanmamalıdır.
Yaparak ve görerek öğrenirler. Bu çocuklara mümkün olduğu kadar somut ve uygulamalı eğitim ve öğretim yöntemi uygulamak gerekir.
Kendi kendilerine karar verme, kendilerine yön verme zorlukları fazla olduğundan öğretmen ve eğiticilerin kendilerine yön vermesine, uygun kararlar almalarında kendilerine yardımcı olmalarına ihtiyaç duyarlar.
Bu çocukların eğitimleri, eğitiminden alınabilecek her sonucu etkiler.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ’NDE ORTA DÜZEYDE
ZİHİNSEL ÖĞRENME YETERSİZLİĞİ İLE İLGİLİ MADDELER
Madde 1 ) j) Orta Düzeyde Zihinsel Öğrenme Yetersizliği:Bireyin, gecikmeli bir konuşma ve dil gelişimi, sosyal, duygusal veya davranış problemleri ile temel okuma-yazma ve sayma becerilerini kazanmasında ortaya çıkan gecikme durumunu
Temel İlkeler
Madde 5-Türk Millî Eğitimini düzenleyen genel amaçlar doğrultusunda özel eğitimle ilgili temel ilkeler şunlardır:
a) Özel eğitim gerektiren tüm bireyler; ilgi, istek, yeterlilik ve yetenekleri doğrultusunda ve ölçüsünde özel eğitim hizmetlerinden yararlandırılır.
b)Özel eğitim gerektiren bireylerin eğitimine erken yaşta başlanır.
c)Özel eğitim hizmetleri, özel eğitim gerektiren bireyleri sosyal ve fiziksel çevrelerinden mümkün olduğu kadar ayırmadan plânlanır ve yürütülür.
d)Özel eğitim gerektiren bireylerin, eğitim performansları dikkate alınarak, amaç, içerik ve öğretim süreçlerinde uyarlamalar yapılarak, yetersizliği olmayan akranları ile birlikte eğitilmelerine öncelik verilir.
e)Özel eğitim gerektiren bireylerin, her tür ve kademedeki eğitimlerinin kesintisiz sürdürülebilmesi için her türlü rehabilitasyonlarını sağlayacak kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapılır.
f)Özel eğitim gerektiren bireyler için, bireyselleştirilmiş eğitim plânı geliştirilir ve eğitieğitim programları bireyselleştirilerek uygulanır.
g)Ailelerin, özel eğitim sürecinin her boyutuna aktif olarak katılmaları ve eğitimleri sağlanır.
h)Özel eğitim politikalarının geliştirilmesinde, özel eğitim gerektiren bireylere yönelik etkinlik gösteren sivil toplum örgütleri ile iş birliği içinde çalışılır.
ı)Özel eğitim hizmetleri, özel eğitim gerektiren bireylerin, toplumla etkileşim ve karşılıklı uyum sağlama sürecini kapsayacak şekilde plânlanır.
Belirleme ve Başvuru
Özel Eğitim Gerektiren Bireyin Belirlenmesi Süreci
Madde 6-Özel eğitim gereksinimi olduğu düşünülen birey;
a)Riskli hamilelikte izleme,
b)Doğum anında ortaya çıkan güçlükler,
c)Erken çocukluk döneminde farkına varma,
d)Bireyin ailesinin veya kendisinin doğrudan başvurusu,
e)Zorunlu eğitim çağı ve sonrasında farkına varma,
f)Sağlık ve eğitim amaçlı düzenli taramalar,
g)Diğer kurum ve kuruluşlardan başvuru sonucu belirlenir.
İlköğretim
Madde 26-Özel eğitim gerektiren bireyler ilköğretimlerini; özel eğitim veya diğer ilköğretim okullarında sürdürürler. Özel eğitim ilköğretim okullarına devam eden öğrencilerin, gelişimleri izlenip, eğitim performansları dikkate alınarak, programın amaç, içerik, öğretim süreçleri ve değerlendirme boyutlarında uyarlamalar yapılarak, kaynaştırma uygulamalarına öncelik verilir. Özel eğitim ilköğretim okullarında sınıf mevcudu en fazla 10 öğrenciden oluşur.
Zorunlu öğrenim çağındaki, klinik bakıma gereksinim duyan veya birden fazla alanda yetersizliği olanlar için destek eğitim plânı özel eğitim hizmetleri kurulu tarafından hazırlanır. Bu bireylerin eğitimleri, öncelikle ailelerinin bilgilendirilmesi ve desteklenmesi temeline dayalı olarak, gezerek özel eğitim görevi verilen öğretmenler tarafından kurumlarda ve evlerde sürdürülür.
Zihinsel Öğrenme Yetersizliği Olan Bireyler İçin Açılan İlköğretim Okulları
Madde 36- Orta düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği olan ilköğretim çağı çocukları için, kaynaştırma uygulamaları esas olmakla birlikte, gündüzlü ilköğretim kurumları açılır.
Bu okullarda Bakanlık tarafından, denkliği bozmayacak düzenlemeler yapılarak hazırlanmış ilköğretim programları uygulanır. Öğrencilerin bireysel yeterliliklerine dayalı gelişim özellikleri dikkate alınarak ilgileri, istekleri, yetenekleri ve yeterlilikleri ölçüsünde seçmeli dersler çeşitlendirilir.
Okulda sınıf öğretmenliği esastır. Sınıf mevcudu tüm sınıflarda en fazla 10 öğrenciden oluşur.
İlköğretimlerini tamamlayanlara ilköğretim okulu diploması verilir. Bu öğrenciler bireysel gelişim özellikleri ve yeterliliklerine uygun orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarına yöneltilirler.
Zihinsel Öğrenme Yetersizliği Olan Bireyler İçin Açılan Eğitim ve Uygulama Okulları
Madde 37- Genel eğitim programlarından yararlanamayan, okul öncesi ve zorunlu ilköğretim çağındaki, ağır düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği olan çocuklar için, gündüzlü özel eğitim kurumları açılır. Bu okullarda, öğrencilerin, öz bakım ve temel yaşam becerileri ile işlevsel akademik becerilerini geliştirmek ve topluma uyumlarını sağlamak amacıyla gelişimsel eğitim programları uygulanır.
Bu okullarda sınıf öğretmenliği esastır. Sınıf mevcutları; okul öncesi eğitim sınıflarında en fazla altı, diğer sınıflarda ise en fazla sekiz öğrenciden oluşur. Okul öncesi eğitimi sınıfından altıncı sınıfa kadar sınıflarda iki özel eğitim öğretmeni, yedinci ve sekizinci sınıflarda ise, bir özel eğitim öğretmeni ile bir usta öğretici veya iki özel eğitim öğretmeni görevlendirilir. İş eğitimi atölye öğretmenlerince okutulur.
Okul programı bireysel yeterliliklerine dayalı gelişim özellikleri doğrultusunda bireyselleştirilir. Öğretmenler, her çocuğun bireyselleştirilmiş eğitim programına göre hem grup eğitimi hem de birebir eğitim yaparlar.
Öğrenci, bireysel yeterliliklerine dayalı gelişim özellikleri dikkate alınarak uygun sınıfa yerleştirilir, bir sınıfı en fazla iki öğretim yılı yineler. Seviyeler arasında geçişler, genellikle yıl sonunda sınıf öğretmeni ve branş öğretmenlerinin önerisi üzerine, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri yürütme kurulunca yapılır. Eğitim ve uygulama okullarında kurul eğitim-öğretim yılı süresince her ay en az bir defa toplanır.
Okulda etkinlik süresi günde toplam altı saattir. Etkinlik, dinlenme ve yemek süreleri okul yönetimince düzenlenir.
Etkinlik dağıtım çizelgesinde, aile rehberliği için uygun zaman ayrılır. Bu etkinlikler rehberlik ve psikolojik danışma servisi ve özel eğitim öğretmenleri tarafından eğitsel tanılama, izleme ve değerlendirme ekibi ile iş birliği içinde yapılır.
Öğrenciler ilgileri, istekleri ve yeterlilikleri ölçüsünde yedinci ve sekizinci sınıflarda uygun iş eğitim ve uygulama programlarına yöneltilirler.
Özel Eğitim Gerektiren Bireyler İçin Açılan Meslekî Eğitim Merkezleri
Madde 39- İlköğretimlerini tamamlayan, 20 yaşından gün almamış, orta düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği olanlar veya ilköğretimlerini tamamlayıp genel ve meslekî orta öğretim programlarına devam edemeyecek özel eğitim gerektiren bireylerin; temel yaşam becerilerini geliştirmek, öğrenme gereksinimlerini karşılamak, topluma uyumlarını sağlamak, işe ve mesleğe hazırlamak amacıyla; farklı konu ve sürelerde meslek kurslarının düzenlendiği gündüzlü özel eğitim kurumları açılır.
Orta düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği olan öğrencilerin başarıları, dört ayrı not ile değerlendirilir ve kaydettikleri gelişmeler dikkate alınarak bu öğrenciler hakkında başarısız değerlendirme yapılmaz.
Verilecek notların sayısal değerleri ile karşılıkları;
NOTLAR PUAN DERECESİ
5 100-75 Pekiyi
4 74-50 İyi
3 49-25 Orta
2 24-10 Geçer
şeklindedir.
Kaynak: SAMSUN RAM