İşitme Kaybı: Bireyin işitme duyarlılığının onun gelişim, uyum özellikle de iletişimdeki görevlerini yeterince yerine getirememe halidir.
İşitme Engeli: Bir bireyin işitme eşik düzeyinin, herhangi bir frekansta odyogram üzerindeki sıfır eşiğinden belirli derecede sapması bir işitme kaybı gösterir.
İşitme testi sonucunda belli bir bireyin aldığı sonuçlar kabul edilen normal işitme eşiklerinden belirli derecede farklı olup, bu kaybın derecesi bireyin dil edinmesine ve eğitimine engelleyici derecede ise işitme engelinin varlığından söz edilir.
İşitme Engelliler: İşitme engelinden dolayı özel eğitimi gerektiren kişiler işitme engellilerdir.
ERKEN TANININ ÖNEMİ
*Engelin erken tanılanması işitme engelli çocuğun psikolojik, sosyal, zihinsel gelişimi yönünden çok önemlidir.
*Çocuğun iletişim becerileri artar, sosyal uyumu gelişir.
*Ailenin çocuğun durumundan bir an önce haberdar olup, buna uyum sağlamasına yardımcı olur.
*Çocuğun eğitiminde kolaylık sağlar.
*Sağaltım açısından avantaj sağlar.
*İşitme cihazları erken takılır.
*Tedavide kolaylık sağlar.
İŞİTME ENGELİNİN NEDENLERİ NELERDİR?
İşitme engeli vakalarının %95’inin doğum öncesinde, doğumda veya çocuk dili kazanmadan önce, %5’inin ise çocuk dili kazandıktan sonra oluştuğu bilinmektedir.
İşitme engelinin nedenlerini doğum öncesi, doğum anı ve doğum sonrası olarak sınıflandırabiliriz.
• Doğum Öncesi Nedenler
• Doğum Anı Nedenler
• Doğum Sonrası Nedenler
İşitme Kaybının Nedenlerini Bilmenin Yararları
*Özrün oluş zamanı hakkında bilgi verir.
* Başka özürler getirip getirmediği hakkında ipucu verir.
* Nedenin doğru olarak değerlendirilmesi sorunun medikal ve eğitsel alanlarda ortaklaşa olarak gerekli olan işlemlerin yapılmasına temel oluşturur.
ÇOCUKLARDA İŞİTMEZLİK YARATAN RİSK FAKTÖRLERİ
*Çocuğun ailesinde işitme engelli olması.
*Annenin hamilelikte kızamıkçık olması.
*Annenin hamilelikte ya da doğum sırasında geçirdiği enfeksiyonlar.
*Hamilelikte zehirlenme ya da toksit ilaç kullanımı.
*KBB’ de formasyon bozukluğu, kulak kepçesi ya da kulak kanalına ilişkin anormallikler.
*Bebeğin 1500 gr.’dan az doğmuş olması.
*Yüksek düzerde bilirubin seviyesinin olması.
*Doğum sonrası sarılık nedeniyle kan değişimi.
*Menenjit hastalığı geçirmesi.
*Yeni doğanda toksit ilaç kullanımı.
*Doğum sırasında ya da sonrasında ciddi solunum güçlüğü ya da solunum kaybı geçirmesi.
NOT: Bu kategorideki çocukların odyolojik değerlendirmeye alınması, doğumdan itibaren 2 ay içerisinde ve bazı durumlarda doğuştan olmayıp sonradan ortaya çıkabileceği düşünülerek periyodik aralıklarla çocuk izlenmelidir.
İŞİTME ENGELLİ ÇOCUKLARIN DİL GELİŞİMİNİ ENGELLEYEN FAKTÖRLER
*İşitme kaybının derecesi.
*Erken tanı, Çocuğun eğitimi, ailenin eğitimi ve çocuğun eğitime uyması.
*Özrün oluş zamanı.(dil öncesi, dil sonrası)
*Ailenin eğitim alması.
*Eğitim ortamının akustik olarak düzenlenmesi(sesin yalıtılması).
*Uygun ve doğru eğitim yaklaşımlarının kullanılması (gerek sınıf gerekse ev ortamında).
*Odyogram konfigürasyonu (yapılan ölçümlere göre konuşma seslerini alıp almadığı).
*İşitme cihazının takılma yaşı.
*Eğitime başlama yaşı.
*Kaybın tanılandığı yaş.
BUNLARI UNUTMAYINIZ!!!
*İşitme engelli çocukların çoğu normal zekaya sahiptir.İşitme güçlüğü zeka geriliğine değil öğrenme güçlüğüne sebep olur.
*İşitme engeli sözel dil edinimini etkiler.
*İşitme kayıpları erken tanılanabilir ve teşhis edilebilirse, tıbbi önlemler ve eğitsel hizmetler sağlanabilir.
Özel Özel Eğitim Kurumları ve Rehabilitasyon Merkezleri
Özel özel eğitim kurumlarının ilki 1979 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’ ndan kurs statüsünde açılış izni alarak faaliyetine başlamıştır. Emekli Sandığı ve Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü’nün engelli çocuğu olan ailelere eğitim, tedavi ve rehabilitasyon yardımı vermeye başlamasıyla 1997 yılından itibaren özel özel eğitim kurumlarının sayısı hızla artmıştır.
Ülkemizde özel eğitim hizmetleri Milli Eğitim Bakanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü ve Üniversiteler tarafından yürütülmektedir.
Özel Özel Eğitim Kurumları ve Rehabilitasyon Merkezlerinde Eğitim Sisteminin Amacı
Tüm çocukların gelişim süreçlerindeki olası sorunlarını çözmeye yardımcı olmak ve onlara gereksinim duydukları eğitim hizmetlerini sağlamaktır. Bu sistemin içerisinde bulunan özel eğitimin amacı ise, her hangi bir nedenle normal eğitimin gereklerini yerine getiremeyen bireylere eğitimde fırsat eşitliği sağlamaktır. Bunu gerçekleştirebilmek için ülkemizde özel eğitimle ilgili olarak, özel eğitime gereksinim duyan bireylerin tanılanması ( tıbbi ve eğitsel tanılama ), sınıflandırılması ( zihinsel, görme, işitme, ortopedik, süreğen vb...), özel eğitim kurumlarının kurulması ve denetlenmesi ile özel eğitim programlarının engel türlerine göre hazırlanması ve/veya mevcut programların uyarlanmasına yönelik çalışmaların sürdürüldüğü görülmektedir.
Engelli bireylere hizmet vermek amacıyla açılan kurumlar bireysel eğitim, grup eğitimi, eğitimci eğitimi, aile eğitimi, sınıf eğitimi gibi konularda birden fazla engel türüne yönelik özel eğitim hizmeti vermektedir. Bu eğitimler okullarda tam gün, özel özel eğitim kurumlarında ise seanslıdır.
İŞİTME ENGELLİ ÇOCUĞU OLAN AİLELERİN İZLEMESİ GEREKEN SÜREÇ
İşitme engelli çocuğu olan aileler hastanelerden işitme engeliyle ilgili aldıkları raporla oturdukları yere en yakın Rehberlik ve Araştırma Merkezlerine başvururlar. Rehberlik ve Araştırma Merkezinde işitme engelli çocukların eğitsel durumlarıyla ilgili olarak inceleme raporları düzenlenmektedir. Rehberlik ve Araştırma Merkezince gerekli bilgiler düzenlenerek yerleştirme için İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderilmektedir. Yerleştirme İlköğretim ve Özel Eğitim Yönetmeliklerine göre yürütülmektedir. Okul yönetimlerinin bu konudaki tutumları İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce takip edilmektedir.
Düzenleyen: İncilay Sultan KOCATEPE
İşitme Engelliler Öğretmeni