merhaba öğretmen arkadaşlarım. ben ingiliz dili ve edebiyatı okuyorum pedagojik formasyonumu da alıyorum. amacım ingilizce öğretmeni olmak. genelde yetişkinlere ders verdim. Geçen gün bir ilan gördüm anaokulunda ingilizce öğretmeni arıyorlarmış. sormak istediğim, sınıfta bir ana öğretmen bir de ingilizce öğretmeni mi olacak... çocuklara ingilizce nasıl öğretilir.. 'bakın muz yani banana' gibi mi..türkçemi konuşacağım. gözlemleme şansım olsa hemen öğrenebilceğimi düşünüyorum ama böyle bir şansım yok şimdilik... ne kadar cahilim bu konuda.. deneyimli öğretmenlerim beni aydınlatırsa minnettar olurum.

Aramıza hoşgeldiniz Elif Öğretmenim,
İngilizcenin hangi yaş grubuna nasıl öğretileceğini, yöntem ve metodlarını işin uzmanı olarak siz daha iyi biliyor olmalısınız. Ben sadece 2 yıl İngilizce çalışmaları yaptım, o da oldukça üst seviyede bir sınıf olduğu için. Yoksa çok da elzem değil anasınıfında yabancı dil. Ama çocuklar alıyorsa, neden vermeyelim? Ben resimli kartlarla çalıştım. Ve Elektronik İngilizce Eğitim Setinden yararlandım. Biliyorsunuzdur muhakkak, sesli bir cihaz. Üzerine kartlar yerleştiriyorsunuz, o karttaki nesnenin ismini söylüyor. Sonra o bir nesne ismi söylüyor. Örneğin apple. Siz strawberry, pineapple, watermelon, orange, grappe içinden apple' ı bulup dokunuyorsunuz. O size doğru veya yanlış diyor. Bu tür ufak egzersizler... Bu egzersizleri boyama, sanat etkinliği, drama gibi çalışmalarla desteklemeniz gerekir. Burada önemli nokta çocuğa İngilizce öğretmek değil, yabancı bir dilin varlığını kavratmaktır. Öğretmenin yönergeleri Türkçe vermesi gerekiyor tabi ki hocam. Büyük yaş gruplarında geçerli olan "sınıfta Türkçe konuşulmaz" yöntemi, okul öncesi dönem çocuklarında geçerli olamaz. Kolaylıklar dilerim.

Meltem YANIKOĞLU Nickli Üyeden Alıntı

Aramıza hoşgeldiniz Elif Öğretmenim,
İngilizcenin hangi yaş grubuna nasıl öğretileceğini, yöntem ve metodlarını işin uzmanı olarak siz daha iyi biliyor olmalısınız. Ben sadece 2 yıl İngilizce çalışmaları yaptım, o da oldukça üst seviyede bir sınıf olduğu için. Yoksa çok da elzem değil anasınıfında yabancı dil. Ama çocuklar alıyorsa, neden vermeyelim? Ben resimli kartlarla çalıştım. Ve Elektronik İngilizce Eğitim Setinden yararlandım. Biliyorsunuzdur muhakkak, sesli bir cihaz. Üzerine kartlar yerleştiriyorsunuz, o karttaki nesnenin ismini söylüyor. Sonra o bir nesne ismi söylüyor. Örneğin apple. Siz strawberry, pineapple, watermelon, orange, grappe içinden apple' ı bulup dokunuyorsunuz. O size doğru veya yanlış diyor. Bu tür ufak egzersizler... Bu egzersizleri boyama, sanat etkinliği, drama gibi çalışmalarla desteklemeniz gerekir. Burada önemli nokta çocuğa İngilizce öğretmek değil, yabancı bir dilin varlığını kavratmaktır. Öğretmenin yönergeleri Türkçe vermesi gerekiyor tabi ki hocam. Büyük yaş gruplarında geçerli olan "sınıfta Türkçe konuşulmaz" yöntemi, okul öncesi dönem çocuklarında geçerli olamaz. Kolaylıklar dilerim.

Yurtdışında anadili ingilizce olmayan çocuklara İngiliz öğretmenler ders veriyor ve ingiliz öğretmen sadece ingilizce konuşuyor,çocuklara herşeyi sezdirerek öğretiyor.Sınıf ortamı ise;yerler ve duvarlar ingilizce materyallerle dolu,öğretme yöntemi şarkılar ve kısa süreli drama çalışmalarıdır.Bizim ülkemizde insanlar yıllarca ingilizce dersleri almalarına rağmen karşılarına bir turist çıktığı zaman ne diyeceğini şaşırıyolar.bu da gösteriyor ki bizim ülkemizde ingilizce öğretim yöntemi yanlıştır,bu yanlışlık da anaokullarından başlamaktadır.Çocuğun hemen hemen herşeyi en kolay kavrayıp uzun süreli belleğe atabildiği bir dönemde ingilizce öğrenmeleri sandığınızdan çok daha kolay olmaktadır.Bence ingilizce eğitimi ingilizce bilip konuşabilen öğretmenler tarafından anaokullarında başlanmalıdır.
3 yaşımdaki kızımla basit kelimeler ve şarkılarla başladığım çalışmalarda 2 ay gibi kısa sürede evdeki hemen hemen herşeyin ingilizcesini öğrenip söylemeye başladı,hayvanların,vücut organlarının ingilizce adlarını öğrendi.Hergün ona ayırdığım yarım saat ile 1 saat arasındaki zaman diliminde düşündüğümden çok daha fazla ilerleme kaydetti.
Öğretmek istediğim sözcüğün ingilizcesini google translate den türkçe ve ingilizcesini dinletip,resmini bulup seçtiriyorum,ve de o boyayıp birlikte duvarına asıyoruz.Yapılan eylemlerle ilgili kelimeler daha çabuk öğreniliyor drinking,eating.... gibi.Önemli olan ingilizce dil yatkınlığını sağlayabilmektir.
Çocuğunuza ya da öğrencilerinize ingilizceyi çok iyi bilmeseniz de yapılabilecek birçok şey vardır.Şarkı öğretmek en etkili yoldur mesela...

tamerden Nickli Üyeden Alıntı

Yurtdışında anadili ingilizce olmayan çocuklara İngiliz öğretmenler ders veriyor ve ingiliz öğretmen sadece ingilizce konuşuyor,çocuklara herşeyi sezdirerek öğretiyor.Sınıf ortamı ise;yerler ve duvarlar ingilizce materyallerle dolu,öğretme yöntemi şarkılar ve kısa süreli drama çalışmalarıdır.Bizim ülkemizde insanlar yıllarca ingilizce dersleri almalarına rağmen karşılarına bir turist çıktığı zaman ne diyeceğini şaşırıyolar.bu da gösteriyor ki bizim ülkemizde ingilizce öğretim yöntemi yanlıştır,bu yanlışlık da anaokullarından başlamaktadır.Çocuğun hemen hemen herşeyi en kolay kavrayıp uzun süreli belleğe atabildiği bir dönemde ingilizce öğrenmeleri sandığınızdan çok daha kolay olmaktadır.Bence ingilizce eğitimi ingilizce bilip konuşabilen öğretmenler tarafından anaokullarında başlanmalıdır.
3 yaşımdaki kızımla basit kelimeler ve şarkılarla başladığım çalışmalarda 2 ay gibi kısa sürede evdeki hemen hemen herşeyin ingilizcesini öğrenip söylemeye başladı,hayvanların,vücut organlarının ingilizce adlarını öğrendi.Hergün ona ayırdığım yarım saat ile 1 saat arasındaki zaman diliminde düşündüğümden çok daha fazla ilerleme kaydetti.
Öğretmek istediğim sözcüğün ingilizcesini google translate den türkçe ve ingilizcesini dinletip,resmini bulup seçtiriyorum,ve de o boyayıp birlikte duvarına asıyoruz.Yapılan eylemlerle ilgili kelimeler daha çabuk öğreniliyor drinking,eating.... gibi.Önemli olan ingilizce dil yatkınlığını sağlayabilmektir.
Çocuğunuza ya da öğrencilerinize ingilizceyi çok iyi bilmeseniz de yapılabilecek birçok şey vardır.Şarkı öğretmek en etkili yoldur mesela...

Siz bire bir eğitim veriyorsunuz, evde zaten yakını olarak, avantajlarınızı söyleyeyim, disiplin probleminiz yok, çocuk zaten sizi dinlemek için bekliyor, tek bir çocuk, o da sizin çocuğunuz. normal bir kreşte ingilizce öğretmeye çalışmakla aynı olmayacaktır.

o sözünü ettiğiniz özel sınıflar 4-5 kişilik çok farklı şeyler, kıyaslamayın, veliler de farklı, ücretler de ortam da her şey farklı orada.


Benim önerim çocuğu sıkmayın yeter, çocuk başka bir dilin farkındalığını kazansın, öğrenmek, anlamak istesin, sizi görünce öğretmenim şunun ingilizcesi ne diye sorsun, orada hedefi gerçekleştirmişsiniz demektir. öğrenme isteği demektir o. ben öğrenmek istiyorumdur. sıkarsanız her şeyi boytırsanız bu iş olmaz ama. yapmayın.

fotokopi verip boyatmayın. valla bi faydası yok. sadece gösteri, aile görsün şöyle yaptı muz boyadı banana desin dir. gerek yok. yormayın. şarkı söyleyin, hareketlerle oyun öğretin. bir sürü ingilizce şarkılar var çocuklar için, anlamını bilmesin doğru da söylemesin ama söylemek istesin, söylemeye çalışsın yeterlidir.

öte yandan bir arkadaş mebin seminerinde okul öncesi dönemde bu eğitimi yanlış bulduğunu söyleyenleri görmüş.
doğrudur da size şöyle söyleyeyim hangi yabancı dil eğitimi, nasıl yabancı dil eğitimi buna bağlı. Gerçekçi olmak gerekirse öylesine örnekler var ki , değil ingilizceyi okul öncesi eğitimin kendisi bile zararlı olan örnekler var. iyi irdelemek, doğru yapmak, ideal beklentide bulunmak gerekir.

kaynak olarak,

maple leaf learning
supersimplesongs,
genkhi english
muffinsongs

bir göz atın, mutlaka teorik bilginizde olsun. teori önemlidir. ingiliz dili ve edebiyatı okumuşsunuz, iyi ama gelişim psikolojisi de okuyun, çocukların dönem özelliklerini öğrenin, lazımdır. piaget i bilin ki 3 yaş sınıfına girdiğinizde kırmızı elma demeye çalışmayın, bunlar da önemli.

mehmte Nickli Üyeden Alıntı

Siz bire bir eğitim veriyorsunuz, evde zaten yakını olarak, avantajlarınızı söyleyeyim, disiplin probleminiz yok, çocuk zaten sizi dinlemek için bekliyor, tek bir çocuk, o da sizin çocuğunuz. normal bir kreşte ingilizce öğretmeye çalışmakla aynı olmayacaktır.

o sözünü ettiğiniz özel sınıflar 4-5 kişilik çok farklı şeyler, kıyaslamayın, veliler de farklı, ücretler de ortam da her şey farklı orada.


Benim önerim çocuğu sıkmayın yeter, çocuk başka bir dilin farkındalığını kazansın, öğrenmek, anlamak istesin, sizi görünce öğretmenim şunun ingilizcesi ne diye sorsun, orada hedefi gerçekleştirmişsiniz demektir. öğrenme isteği demektir o. ben öğrenmek istiyorumdur. sıkarsanız her şeyi boytırsanız bu iş olmaz ama. yapmayın.

fotokopi verip boyatmayın. valla bi faydası yok. sadece gösteri, aile görsün şöyle yaptı muz boyadı banana desin dir. gerek yok. yormayın. şarkı söyleyin, hareketlerle oyun öğretin. bir sürü ingilizce şarkılar var çocuklar için, anlamını bilmesin doğru da söylemesin ama söylemek istesin, söylemeye çalışsın yeterlidir.

öte yandan bir arkadaş mebin seminerinde okul öncesi dönemde bu eğitimi yanlış bulduğunu söyleyenleri görmüş.
doğrudur da size şöyle söyleyeyim hangi yabancı dil eğitimi, nasıl yabancı dil eğitimi buna bağlı. Gerçekçi olmak gerekirse öylesine örnekler var ki , değil ingilizceyi okul öncesi eğitimin kendisi bile zararlı olan örnekler var. iyi irdelemek, doğru yapmak, ideal beklentide bulunmak gerekir.

kaynak olarak,

maple leaf learning
supersimplesongs,
genkhi english
muffinsongs

bir göz atın, mutlaka teorik bilginizde olsun. teori önemlidir. ingiliz dili ve edebiyatı okumuşsunuz, iyi ama gelişim psikolojisi de okuyun, çocukların dönem özelliklerini öğrenin, lazımdır. piaget i bilin ki 3 yaş sınıfına girdiğinizde kırmızı elma demeye çalışmayın, bunlar da önemli.

merhaba. açıklamalarınız çok güzel. çok teşekkürler. ama anlamadığım bir noktayı aydınlatırsanız sevinirim. İngilizce eğitimi, veya okulöncesi eğitimlerde hangi noktada çocuğa fazla yüklenmiş oluruz. yada meb seminerindeki hocalar neden şiddetle okul öncesinde İngilizce eğitimine karşı çıkmış olabilirler? öğretmen değilim. okul öncesi çocuğu olan bir veliyim. umarım mesajımı görürsünüz

dil karmaşası yaşamalarıyla alakalı olabilir.

Öğretmen değilim ama kızım kreşe gittiği dönemde ingilizce eğitimi aldı. Eğitim derken kendi dilimizden başka bir dilin varlığını öğretmek amaçlanmıştı.
Çocukların şakır şakır ingilizce konuşmasını beklemedik ve istemedilk.
Her hafta 2 saat gördüler dersi.
Her derste kendi öğretmenleri dışında bir öğretmen geldi ve çocuklara her ders için ayrı ayrı dökümanlar bastı.
Örneğin renkler konusu işlendi. Ve kırmızı elma boyadılar, sarı güneş boyadılar.
Tabi önce rengin ingilizce ve türkçe anlamını öğrendiler.
Pekiştirmek içinde boyama yaptılar.
Mesela hayvanlar için seslerini taklit ettiler önce sonra ingilizce anlamını öğrendiler.
Bu şekilde oyun ve eğlence katarak çalıştılar yani.

Meltem YANIKOĞLU Nickli Üyeden Alıntı

Aramıza hoşgeldiniz Elif Öğretmenim,
İngilizcenin hangi yaş grubuna nasıl öğretileceğini, yöntem ve metodlarını işin uzmanı olarak siz daha iyi biliyor olmalısınız. Ben sadece 2 yıl İngilizce çalışmaları yaptım, o da oldukça üst seviyede bir sınıf olduğu için. Yoksa çok da elzem değil anasınıfında yabancı dil. Ama çocuklar alıyorsa, neden vermeyelim? Ben resimli kartlarla çalıştım. Ve Elektronik İngilizce Eğitim Setinden yararlandım. Biliyorsunuzdur muhakkak, sesli bir cihaz. Üzerine kartlar yerleştiriyorsunuz, o karttaki nesnenin ismini söylüyor. Sonra o bir nesne ismi söylüyor. Örneğin apple. Siz strawberry, pineapple, watermelon, orange, grappe içinden apple' ı bulup dokunuyorsunuz. O size doğru veya yanlış diyor. Bu tür ufak egzersizler... Bu egzersizleri boyama, sanat etkinliği, drama gibi çalışmalarla desteklemeniz gerekir. Burada önemli nokta çocuğa İngilizce öğretmek değil, yabancı bir dilin varlığını kavratmaktır. Öğretmenin yönergeleri Türkçe vermesi gerekiyor tabi ki hocam. Büyük yaş gruplarında geçerli olan "sınıfta Türkçe konuşulmaz" yöntemi, okul öncesi dönem çocuklarında geçerli olamaz. Kolaylıklar dilerim.

çok teşekkür ederim verdiğiniz fikirler için.. dediğim gibi çocuklşarla hiç deneyimim olmadı hep yetişknlerle çalıştığımdan deneyimsizm bu konuda. deneyim karşısında sade bilginin pek işe yaramadığı çok açık... ilk ay zorlancm belki ama sonradan alışabilirm umrm.. öneriniz için de ayrıca teşkkür ederim öğretmenim

İrem&Özge Nickli Üyeden Alıntı

Öğretmen değilim ama kızım kreşe gittiği dönemde ingilizce eğitimi aldı. Eğitim derken kendi dilimizden başka bir dilin varlığını öğretmek amaçlanmıştı.
Çocukların şakır şakır ingilizce konuşmasını beklemedik ve istemedilk.
Her hafta 2 saat gördüler dersi.
Her derste kendi öğretmenleri dışında bir öğretmen geldi ve çocuklara her ders için ayrı ayrı dökümanlar bastı.
Örneğin renkler konusu işlendi. Ve kırmızı elma boyadılar, sarı güneş boyadılar.
Tabi önce rengin ingilizce ve türkçe anlamını öğrendiler.
Pekiştirmek içinde boyama yaptılar.
Mesela hayvanlar için seslerini taklit ettiler önce sonra ingilizce anlamını öğrendiler.
Bu şekilde oyun ve eğlence katarak çalıştılar yani.

çok teşekkür ederim verdiğiniz fikirler için.

sanırım iki sene önce milli eğitimin verdiği bir seminere katılmıştım. okul öncesi dönemde ingilizce eğitimi verilmesine şiddetle karşı çıkıyordu konuşmacı hocalar.ben de o güne kadar basit ingilizce kelime ve şarkılar öğretiyordum vazgeçtim ne kadar doğru bilmiyorum...

bende özel bi okulda anasınıfında 4-6 yaşlara ingilizce dersine girdim.arkadaşların yorumlarına ek olarak diyebilirim ki elbette herşey gibi zor yanları oldu ilk başlarda ama sonradan bu işi yapmaktan çok zevk aldım bende.çocuklar müthiş eğleniyordu dersimde ve özel yeteneği olan çocuklar vardı..siz zaten bir müddet sonra çocuklardaki değişikliği farkedeceksiniz.biz epey ilerlemiştik..Hatta yılsonunda ingilizce şarkılar bile yer aldı programımızda.Tabi ki bu çocukların ilgi ve seviyelerine de bağlı..ne kadar almak isterlerse o kadar verirsiniz.tavsiye ederim yani ..