bende gaziantep in bir köyünde görev yapıyorum yanımda 4 aylık bebeğimle eşimden ayrı.. sınıfımda kağıt bile yok veli toplantısı yapıyorum hiç bişey anlamadan bitiyo kürtçe konuştukları için ne onlar beni anlıyo ne de ben onları.. burda hayat gerçekten zor..
Hocam bende köydeyim sizin gibiyim benim de yardımcım yok fakat benimkiler elektirili soba müffettişler kullanabilirsin dediler birde haftda 3gün sınıfımı temizleyen temizlikçim var bunun dışında bende sizin gibiyim kahvaltı ve lavabo konusunda.
Hocam bende kürt kökenliyim kürtçe anlıyorum fakat hiç konuşamıyorum ve yine kürt köyünde görevliyim ben veli toplantısı yaptım ve kürtçe konuşmayı yasakladım okulda.velilerdende çocuklardan evde türkçe konuşmalarını istedim gerekli açıklamayıda yaptım şimdi öğrencilerimde bende çok iyiyiz kürçe kelime sınıfta söylendiği zaman anladığım için müdahale ediyorum şimdi çok iyiyiz.
arkadaşlar ben de köyde ücretli çalışıyorum velilerimle aram çok iyi sınıfımı temizliyorlar sobamı yakıyorlar beslenme saatinde hergün bir veli evden hazırlayıp getiriyor beslenmeleri.Herşey çok güzel köyde yaşamak güzel bence insanlar arasında bir dayanışma oluyor bir velimin işi olsun hasta filan olsun öbür velim hiç sırasını aksatmadan yapılması gerekenleri yapıyor.Köy hayatını yaşamasını seviyorum .
köy hayatını bende seviyorum ama okulda yazıcı yok fotokopi yok bebeğim çok küçük yardımcım olmadığı için emzirmeye bile gidemiyorum köyde kaldığım halde.. acaba benim durumumda olan arkadaşlar var mı? yakında müfettişler de gelir ne yapacağımı bilemiyorum artık..
Bende Elazığ'ın bi köyünde hemde merkeze 15 km yakınlıkta bi köyde görev yapıyorum.okulumda bu yıl 3.yılım. Köy okulunun zorluklarını birebir yaşayanlardan biriyim. Bende beslenme listesi yapıyordum ilk 2 yıl veliler kesinlikle listeye uymuyorlar,uyamıyorlar daha doğrusu.hatta ilk yıl haşlanmış yumurta yazmıştım listeye.Yumurtamız yok bakkaldan alıyoruz diye benle tartışan velim vardı.Haftada 1 yumurta alsan çocuğuna çok mu diyordum ama anlatamıyordum.Malzemeler hep eksik alınıyordu. Yerde incecik bir halıflex vardı sürekli kıvrılıyordu çocuklar takılıp düşüyorlardı.camiden istedik vermediler.Bende komşulardan bi tane halı buldum götürdüm sonra başka bi velimde halı getirdi 2 yıl öyle idare ettik.kahvaltı öncesi elimizi yıkamak için bahçedeki çeşmeye çıktık yağmur kar demeden.bulunduğumuz bina eskiden lojmanmış o yüzden şimdi yan tarafa mutfağa çıkıyoruz elimizi yıkamaya.Tuvalet ayrı bi dert bahçenin taa bi köşesinde tuvalet var bazen öğrenciler yetişemeyip altına kaçırıyorlar.Diğer öğrencilerle aynı tuvaleti kullanıyorlar.Kullanılacak malzemeleri aldırırken bile ez az ve en çok gereken malzemeleri aldırtmaya çalışıyorum onu bile eksik alıyorlar.Bende 2 senedir merkezdeki anaokullarından fazla malzemeleri karton,boya,kalem,sabun peçete vs onları alarak ihtiyaçlarımızı karşıladım hiç değilse onları velilere aldırtmıyorum. velilerim öğrencileri bırakmayada almaya da gelmiyorlar.sebebi okulun karşısında 2 tane kahvehane olması.Eşleri,kayınpederleri okula gelmelerine izin vermiyor.onun için velileri sınıf içindeki hiç bir etkinliğe dahil edemiyorum.bırakın velilere sınıfı temizletmeyi aile katılımına katmayı veli toplantılarına bile getiremiyordum.12-13 çocuktan sadece 1-2 tanesinin velisi geliyordu.
Çocuklar süt,meyve suyu vs döküyorlar hadi bakalım yerleri sil,masaları sil,çocuklar eve gidince sınıfı süpür.Çocuklar gün içinde yemek yemeden önce ıslak mendille siliyorlar masaları ama o yetmiyor tabi günün sonunda tekrar deterjanlarla silmek gerekiyor. Sınıfın hem öğretmeni hem temizlikçisi her şeyi oluyoruz.Bazen kendimi öğretmen değilde sınıfta bi temizlikçi gibi hissediyorum.
Bütün bu zorluklara rağmen ben köy öğretmeni olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum bazen bu zorluklarla karşılaşınca zoruma gidiyor bu işler için vakit harcamak ya da öğrencilerimin rezil olması beni üzsede artık alıştım.Öğrencilerim türkçe konuşmayı öğrendikçe,teşekkür ettikçe,özür diledikçe sınıfım düzene girdikçe ben o kadar mutlu oluyorum ki.İyikide köy öğretmeniyim.
köyde görev yapan arkadaşlarım lütfen olumsuzluklara takılıp kalmasınlar bence mümkün olduğu kadar güzellikleri görsünler böylece hem yaptıkları işten hemde hayattan zevk alırlar.
<center><marquee behavior=alternate>ÖNCE OKUL ÖNCESİ 2 YAŞINDA!</marquee><br><a
birde benim ilk 1,5 yıl okulumda fotokopi makinası yoktu,kitap aldıramıyordum para istesem yetmiyor her hafta 10-15 lira fotokopi parası verdiğimi hatırlıyorum.Çok şükür ki artık fotkopi makinamızda var kitap setimizde.
<center><marquee behavior=alternate>ÖNCE OKUL ÖNCESİ 2 YAŞINDA!</marquee><br><a