Danimarka Öğretmenler Sendikası Okula Geri Dönüş Sürecini Değerlendiriyor

Görünen o ki dünyanın pek çok yerine bir süre daha eğitime odaklanmaya devam edeceğiz. Bu yazıdaki odağımız ise okulları sorunsuz bir şekilde – en azından bugüne dek – tekrar açmayı başaran bir ülke: Danimarka. Diğer ülkeler koronavirüs dalgalarıyla savaşırken, Danimarka bahar ayında okulları açan ilk Avrupa ülkesi oldu. Ve bugüne dek her şey o kadar pürüzsüz bir şekilde ilerledi ki, öğrenciler tıpkı pandemiden önce olduğu gibi tatil sonrası tekrar okullara dönmeye hazırlanıyor.

Danimarka’nın bunu nasıl başardığını daha iyi anlamak için Danimarka Öğretmenler Sendikası başkan yardımcısı Dorte Lange‘nin görüşlerine başvurduk.

Hükümetin çağrısı üzerine bahar ayında okulları yeniden açtınız. Bu süreci kısaca anlatır mısınız? Bu duruma ebeveynler ve öğretmenler nasıl tepki verdiler?

LANGE: Aslında birçok ebeveyn bu konuda oldukça endişeliydi. Ve çocuklarının koronavirüs salgınında birer kobay olmasını istemediklerini söylüyorlardı. Oysa biz öğretmen sendikaları olarak hükümetimizle ve işverenlerimizle yakın bir işbirliği içindeydik. Hepsi endişelerimizi dinlediler ve onları dikkate aldılar.

Ayrıca okulların yeniden açılması konusunda öğretmenlerin kendilerini güvende hissedebilmelerini sağlamak için bir çeşit okula dönüş haritaları oluşturduk. Böylece sendikamızın üyelerine işe dönmenin güvenli olduğunu söyleyebildik. Ve ebeveynler, okulların yeniden açılması konusunda kendini güvende hisseden öğretmenlerle bir araya geldiklerinde, onlar da kendilerini güvende hissettiler. Ve elbette uyum sağlamamız gereken çok sayıda yeni kural ve şartlar vardı. Eğtim bakanımız bu konuda çok ama çok netti. Bu şartların asla pazarlık konusu olmadığını söyledi. Okullar yeniden açılmadan önce hepsi eksiksiz yerine getirilmeliydi.


Peki, bize başlangıçtan beri uygulanan güvenlik önlemlerinden ve takip eden aylarda öğrendiklerinizden biraz bahseder misiniz?

LANGE: Güvenlik önlemlerinin başında, 10 ila 12 çocuktan oluşan küçük öğrenci gruplarının oluşturulması ve her gruba bir öğretmenin verilmesi gerekliliği geliyordu. Aynı grup tüm gün hem derslerde hem de teneffüslerde bir arada olmak zorundaydı. Ayrıca mümkün olduğunca açık havada ders yapmak zorundaydık. Şans eseri bu yıl Danimarka’da baharda hava oldukça sıcaktı. Bu yüzden açık havada bol bol ders yaptık. Ayrıca her bir buçuk saatte bir el yıkama zorunluluğu getirildi.

Bu tür önlemleri okullar açılmadan önce planlamalı ve almalıydık. Bu oldukça zor bir işti ama herkes bunun üzerinde birlikte çalışınca gerçekleştirmek mümkün oldu.

Bu deneyiminizden neler öğrendiniz?

LANGE: Sanırım iş birliğinin çok gerekli ve çok önemli olduğunu ve ayrıca hükümetimizin, merkezi yetkililerin yapılması gerekenler konusunda aslında pek bir şey söylemediğini öğrendik. Bize şöyle şeyler söylendi: Çocuklar arasındaki sosyal mesafeyi korumalısınız, eğer oturuyorlarsa aralarında iki metre olmalı. Çoğu şeyi açık havada yapmalısınız ve küçük gruplar halinde hareket etmelisiniz.

https://www.onceokuloncesi.com/secol.../22-00/2-1.jpg
Peki ama bunu nasıl yapacaktık? Bunları hayata geçirmek okullara ve yerel topluluklara kalmıştı. Ve bu yüzden öğretmenler, sendikalar ve yerel yönetimler arasındaki bu işbirliği yani toplumun her düzeyindeki işbirliği son derece önemliydi.

Öğretmenlerin ve üyelerinizin kaygılarının ya da sınıfta olma, sınıfa geri dönme veya okulların bu ay yeniden açılması konusundaki endişelerinin odak noktasında neler vardı?

LANGE: Okullar yeniden açıldığında, elbette başta bazı öğretmenler kendilerini güvensiz hissettiler. Ve örneğin astım ya da buna benzer kişisel sağlık sorunları varsa, geri döndüğümüzde neler olacağı konusunda oldukça endişeliydiler. Biz de eğitime yönelik düzenlemeleri hayata geçiren ve tavsiyelerde bulunan merkezi sağlık otoritelerimizle bu konuyu konuştuk. Sağlık açısından risk gruplarında bulunan bu öğretmenlerin kendilerini güvende hissetmelerini sağlamaları gerektiğini söyledik.

Onlar da şöyle bir kural getirdiler: Eğer sağlık açısında güvende hissetmiyorsan kendi doktoruna başvurman gerekiyor. İşe dönüp dönmemen gerektiğini sana doktorun söylemeli. Eğer doktorun işe geri dönebileceğini söylerse, anlıyorsun ki mevcut risklerle gayet iyi bir şekilde baş edebilirsin. Bu merkezi bir karar olarak hayata geçirildi.

Kaynak: Eğitimpedia. ( https://www.npr.org/2020/08/01/89818...ls-safely?s=09 )