Kamuoyunda "4+4+4" eğitim tasarısı olarak bilinen teklifte 60-72 ay yaş grubu için okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesi bekleniyordu. Ancak Milli Eğitim Alt Komisyonu’nun kabul ettiği metin ilköğretim çağını 5 yaşa indiriyor ve okul öncesi eğitim ile ilgili herhangi bir düzenlemeye yer vermiyor.
Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), okul öncesi eğitimin çocuğun okul başarısını ve okula uyumunu doğrudan etkilediğini söylüyor. Okul öncesi eğitimin zorunlu olmadan ilköğretime başlama yaşının daha erkene alınmasının, özellikle elverişsiz koşullarda büyüyen çocuklar için sakıncalı olacağını belirtiyor. AÇEV, Okula başlama yaşından en az bir yıl önce okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınması gereklinin altını çiziyor.
Okulda öncesi eğitimin gereklilik sebepleri
* Okul öncesi eğitim, çocuğun gelişim özelliklerine uygun bir eğitim programına göre düzenlenen, bu programa uygun bir öğrenme ortamı sağlayan ve okul öncesi eğitim alanında özel yetişmiş öğretmenler tarafından uygulanan ve bu açıdan ilköğretimin birinci yılından farklı bir eğitim süreç.
* İlköğretime okul öncesi eğitim ile iyi hazırlanan çocuklar: okula uyum, akademik başarı ve sosyal gelişim alanlarında daha önde.
* Okul öncesi eğitim sağlamadan ve okula hazırlamadan çocukları ilköğretime 5 yaşında başlatmak, çocukların beceri ve yetkinlikleri henüz yeterince gelişmemiş oluyor.
* Bu sakıncalar, sosyoekonomik olarak sınırlı imkanlara sahip elverişsiz koşullarda büyüyen çocuklar için daha yoğun. Eşitsizliklerin etkisini bir nebze ortadan kaldıracak bir hazırlık süreci yaşanmadan başlayacak ilköğretim, eşitsizlikleri derinleştirir.
* İlköğretim yaşı 5 yaşa düşürülmesi halinde bu yaşa ve takip eden yaşlara uygun eğitim uzmanları tarafından ilköğretim müfredatının yeniden geliştirilmesi gerekiyor.
* Türkiye’de 4 yaş grubu (48-60 ay) için okul öncesi eğitim oranı ise yüzde 19.6. Ülkemizde okul öncesi eğitim almadan ilköğretime başlayacak olan bu yaş grubu çocukların okulda başarılarını olumsuz etkileme riski bulunuyor.
* Okul öncesi eğitim zorunlu eğitim kapsamına alınmadığı sürece hizmetin devamlılığı garanti altına alınmıyor, eğitim politikalarında ve yatırımlarında önceliklendirilmeme riski taşıyor.
* Okul öncesi eğitimin zorunlu eğitime alınmaması, yeni eğitim yatırımları ile beraber özellikle sözleşmeli öğretmenler için kaynak ayrılmasını engelleyebilir ve bu durumda okul öncesi eğitime erişimi olan çocuk sayısı düşebilir.
02.03.2012