Yeterli okullaşma oranı sağlanmadan, gerekli bütçe ayrılmadan okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesi velilerin bütçesini zorlamaktan öteye gitmiyor. Okul önecsi eğitimde ki başlıca sorunları ele alan Müfettişler Derneği Başkanı Doğan Ceylan, bu konuda çözüm üretmekiçin yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:
Ülkemizde okul öncesi eğitimde halen istenen düzeyde okullaşma oranı sağlanamamıştır. Birçok ilde okulöncesi eğitim zorunlu hale getirilmiştir. Ancak 222 ve 1739 sayılı yasalarda sadece ilköğretim zorunlu kılınmıştır. Uygulanmaya çalışılan zorunlu okul öncesi eğitim yasal dayanaktan yoksundur. Uygulama yapılan illerde okul öncesi çocukları hem zorunlu eğitime alınıp hem de velilerden para talep edilmesi de bir başka çelişkidir. Şayet bu eğitim zorunlu olacaksa velilerden para talep edilmemeli, her türlü gider devlet tarafından karşılanmalıdır.
İllerimizde yapılan okullaşma oranı hesaplarının birçoğu yanlıştır. Okul öncesi eğitimde sadece 6 yaş grubu çocuklarının çağ nüfusuna göre okullaşma oranı alınması gerekirken, ildeki tüm okulöncesi öğrenci sayısı dikkate alınmaktadır. Oysa bu çocuklar içinde 4 ve 5 yaş grubunda olanlar da vardır. Hatta anaokullarına 3 yaş grubu da devam etmektedir. Gerçek okullaşma oranları verilen rakamlardan çok daha düşüktür.
Okul öncesinde eğitimde okullaşma oranının düşük kalmasının en önemli nedeni anasınıflarına devam eden çocuğun velisinden ücret alınmasıdır. Velilerden alınacak ücretin taban ve tavan sınırları illerde oluşturulan bir komisyon tarafından belirlenmektedir. Kurumlar bu sınırlar arasında kalmak koşuyla kendi alacakları ücreti belirlemektedir. İstanbul’da birçok kurumda bu ücret aylık 70- 80 Tl civarındadır. Asgari ücretle çalışan birinin aylık 80 Tl vererek çocuğunu anasınıfına göndermesi pek mümkün olmamaktadır. Bu nedenle birçok anasınıfında kapasite boş kalmaktadır.
Önemli bir husus ise anasınıflarından fazla para alınmasıdır. Birçok okulda anasınıfı hesaplarında yıl sonunda para kaldığı görülmektedir. Geçmiş yönetmelikte anasınıfından artan paralar, yıl sonunda okul-aile birliği hesabına aktarılmakta ve okulun diğer giderleri için kullanılmaktaydı. Bu nedenle aidatlar yüksek tutularak okulun ihtiyaçları karşılanmış olunuyordu. Daha sonra yönetmelik değişikliği yapılıp anasınıflarından alınan aidatın okulun başka giderleri için kullanılması yasaklandı. Bu nedenle okul yönetimlerinin geçmiş alışkanlıklarını bırakarak anasınıflarında öğrenci başına gerçek gideri tespit edip ona göre ücret belirlemesi gerekmektedir. Örneğin, anasınıfı için yıllık 50.000 Tl gideri olan ve 100 öğrencisi bulunan bir okulda öğrenci başına aylık 80 Tl civarında aidat alınması halinde 25.000 Tl civarında para artacaktır. Yapılması gereken öğrenci başına 55 Tl alınmasıdır. Bakanlık bu konuda araştırma yaparsa ne denli haklı olduğumuzu görecektir.
Okul öncesi eğitimde aşağıda vermiş olduğum hedef ve çalışmaların ciddiyetle yapılması halinde, boş sınıflar dolacak, ülkedeki okullaşma oranı bir yılda çok iyi bir düzeye gelecektir. Ülkemizin geleceği için emek sarf eden Temel Eğitim Genel Müdürlüğü, il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri ile eğitim gönüllüsü yönetici ve öğretmenlerimizin dikkatine sunarım.
Hedef : Okul öncesinde okullaşma oranını % 20 artırmak.
YAPILACAK ÇALIŞMALAR
1- Okul öncesi 6 yaş grubu öğrencilerinin çağ nüfusuna oranlanmasıyla gerçek okullaşma oranının tespit edilmesi.
2- Okullardaki anasınıflarından tam kapasite çalışmayanların tespit edilmesi.
3- Velilerin çocuklarını okul öncesi eğitim kurumlarına göndermeme nedenlerinin araştırılması (İlçe ARGE) ve sonuçlarına göre tedbir alınması.
4- Resmi kurumlarda % 10 ücretsiz öğrenci alımının kontrol edilerek, tüm anasınıflarında bu oranda öğrenci alımının sağlanması.
5- Özel anaokullarında ücretsiz öğrenci kontenjanlarının tamamının kullanılıp kullanılmadığının kontrol edilmesi ve en az % 3 ücretsiz öğrenci kaydının sağlanması.
6- Okul öncesi hesaplarında yıl sonu itibariyle artan paraların tespit edilerek, öğrenci başına düşen bir yıllık gerçek giderin bulunması ve buna uygun olarak öğrenci ücretlerinin düşürülmesinin sağlanması.
7- Denetim sürecinde anasınıfı açmaya uygun yerlerin araştırılması ve buralarda anasınıfı açılmasının sağlanması.
8- Her kademedeki eğitim kurumlarında velilere, okul öncesi eğitimin önemine ilişkin bilinçlendirme eğitimleri yapılması.
9- Okul öncesi eğitimin önemine ilişkin broşür hazırlanarak velilere dağıtımının sağlanması.
10- İlçe müftülüğü ile görüşülerek velilerin bilinçlendirilmesi konusunda din görevlilerinden destek alınması.
11- Okulların, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılmasına ilişkin projeler geliştirmeye teşvik edilmesi.
Doğan CEYLAN
Müfettişler Derneği Başkanı