Milli Eğitim Bakanı Dinçer’in “hayalim” dediği projeyle okullar hafta sonu da açık kalacak.


Amacı ‘okulu sevdirmek’ olan proje kapsamında öğrenciler ders değil, sportif ve kültürel aktiviteler yapacak.

Milli EğitimBakanlığı (MEB), öğrencilerin okulu sevmesi için yeni bir proje başlatıyor. BakanÖmerDinçer’in “hayalim” diye açıkladığı ve öğrencilerin hafta sonları da okula gitmesi sağlanacak projenin amacı, “çocukların sportif ve kültürel aktivitelerini” artırarak okulu sevdirmek.

VELİLER DE GİDEBİLECEK

Proje kapsamında hafta sonları da okullardaki bilgisayarlar öğrencilerin hizmetine olacak. İnternette serbestçe dolaşabilecek olan öğrenciler, araştırma yapmak için internet kafelere gitmek zorunda kalmayacak. Bakanlık, öğrencilerin sportif ve kültürel faaliyetlerin artırılması için okullara talimat verirken, öğrencilerin yanı sıra velilerinin de bu programlara katılması sağlayacak.

OKULLAR SADECE DERSLİK DEĞİL

Projeyle ilgili BUGÜN’e konuşan BakanDinçer, çocukların temel bilgi ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi gerektiğini söyledi. “Öğrenciler hafta sonu da okula gidecek, ama ders için değil” diyenDinçer, “Okullar sadece derslikleri olan, fiziki alanlar olarak görülmemeli. Okullarımız, bizimiç dünyamızı, vizyonumuzu yansıtanmekanlar olarak algılanmalı. Bu açıdan bakıldığında fizikimekanların sadece derslik olarak görülmesi bizimbaşarılarımızın önündeki en önemli engellerdendir” dedi.

KÜLTÜREL FAALİYET ALANI

Okulların, okul idarecileri kadar, öğrenci ve velilerine de ait olduğunu vurgulayan BakanDinçer, “Okulları öğrencilerin ve velilerin kullanabildiği, rahat girip çıkabildiği ve hatta kendi ailevi veya sosyal, kültürel faaliyetlerini yapabildiklerimekanlar haline getireceğiz” diye konuştu.

12 milyon öğrenci internetten yararlandı

Milli Eğitim Bakanlığı, 2011 yılı başından itibaren 37 bin 19 okul ve kuruma geniş bant ADSL bağlantısıyla internet bağladı. Lise ve dengi okulların yüzde 100’ü, ilköğretim okullarının da yüzde 97’si olmak üzere yaklaşık 12 milyon öğrencinin internet erişimi sağlandı.

Eğitimden başka şansımız yok

Milli EğitimBakanı Dinçer, bu yıl ilk defa atanan öğretmenlere yönelik düzenlenen uyum eğitimini başlattı. Öğretmenlere video konferans yöntemiyle seslenen Dinçer şunları söyledi:

“Gittiğiniz yerlerde fiziki şartları gördüğünüz zaman sıkıntı duyacaksınız. Daha da önemlisi görev yaptığınız özellikle Doğu, Güneydoğu Anadolu ve Orta Anadolu’daki birçok ilimizde yaşamşartlarının, ekonomik gelişmişliğin, insanların gelir düzeyinin verdiği sıkıntıları görüp bunlardan dolayı üzüntü duyabilirsiniz. Şunu söylemek istiyorum, bütün bunlara rağmen biz bu kaderi yenmeye yönelik çalışmayı yapacak yegâne ekibiz. Eğer siz yoksulluktan kurtulmak istiyorsanız eğitimden başka şansımız yok.”

-memurlarnet-

Milli Eğitim Bakanı Dinçer’in “hayalim” dediği projeyle okullar hafta sonu da açık kalacak.

Amacı ‘okulu sevdirmek’ olan proje kapsamında öğrenciler ders değil, sportif ve kültürel aktiviteler yapacak.

Milli EğitimBakanlığı (MEB), öğrencilerin okulu sevmesi için yeni bir proje başlatıyor. BakanÖmerDinçer’in “hayalim” diye açıkladığı ve öğrencilerin hafta sonları da okula gitmesi sağlanacak projenin amacı, “çocukların sportif ve kültürel aktivitelerini” artırarak okulu sevdirmek.

VELİLER DE GİDEBİLECEK

Proje kapsamında hafta sonları da okullardaki bilgisayarlar öğrencilerin hizmetine olacak. İnternette serbestçe dolaşabilecek olan öğrenciler, araştırma yapmak için internet kafelere gitmek zorunda kalmayacak. Bakanlık, öğrencilerin sportif ve kültürel faaliyetlerin artırılması için okullara talimat verirken, öğrencilerin yanı sıra velilerinin de bu programlara katılması sağlayacak.

OKULLAR SADECE DERSLİK DEĞİL

Projeyle ilgili BUGÜN’e konuşan BakanDinçer, çocukların temel bilgi ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi gerektiğini söyledi. “Öğrenciler hafta sonu da okula gidecek, ama ders için değil” diyenDinçer, “Okullar sadece derslikleri olan, fiziki alanlar olarak görülmemeli. Okullarımız, bizimiç dünyamızı, vizyonumuzu yansıtanmekanlar olarak algılanmalı. Bu açıdan bakıldığında fizikimekanların sadece derslik olarak görülmesi bizimbaşarılarımızın önündeki en önemli engellerdendir” dedi.

KÜLTÜREL FAALİYET ALANI

Okulların, okul idarecileri kadar, öğrenci ve velilerine de ait olduğunu vurgulayan BakanDinçer, “Okulları öğrencilerin ve velilerin kullanabildiği, rahat girip çıkabildiği ve hatta kendi ailevi veya sosyal, kültürel faaliyetlerini yapabildiklerimekanlar haline getireceğiz” diye konuştu.

12 milyon öğrenci internetten yararlandı

Milli Eğitim Bakanlığı, 2011 yılı başından itibaren 37 bin 19 okul ve kuruma geniş bant ADSL bağlantısıyla internet bağladı. Lise ve dengi okulların yüzde 100’ü, ilköğretim okullarının da yüzde 97’si olmak üzere yaklaşık 12 milyon öğrencinin internet erişimi sağlandı.

Eğitimden başka şansımız yok

Milli EğitimBakanı Dinçer, bu yıl ilk defa atanan öğretmenlere yönelik düzenlenen uyum eğitimini başlattı. Öğretmenlere video konferans yöntemiyle seslenen Dinçer şunları söyledi:

“Gittiğiniz yerlerde fiziki şartları gördüğünüz zaman sıkıntı duyacaksınız. Daha da önemlisi görev yaptığınız özellikle Doğu, Güneydoğu Anadolu ve Orta Anadolu’daki birçok ilimizde yaşamşartlarının, ekonomik gelişmişliğin, insanların gelir düzeyinin verdiği sıkıntıları görüp bunlardan dolayı üzüntü duyabilirsiniz. Şunu söylemek istiyorum, bütün bunlara rağmen biz bu kaderi yenmeye yönelik çalışmayı yapacak yegâne ekibiz. Eğer siz yoksulluktan kurtulmak istiyorsanız eğitimden başka şansımız yok.”



Bugün

güzel bir fikir. umarım uygulamasıda iyi olur.
teşekkürler canım.

teşekkürler hocam bir yandan seviniyorum çocuklar ve veliler için okul ortamı kasvet veren değil zevkle gidilip gelinen bir yer olmasına ama bir yandan da tedirginliğim artıyor oluşan bu rahatlıkta kendini bilmez bazı velilerin öğretmenlere karşı saygısızlık yapma hakkı doğuyor özellikle büyük şehirlerde

hafta içi okula doğru düzgün gelmeyen öğrenciler haftasonu gelir mi?
artık ülkemizde 4. sınıftan itibaren hemen hemen her öğrenci haftasonu dershaneye gidiyor, bu öğrenciler dershaneyi bırakıp okula gelir mi, gelirlerse dershaneler kapanıp çalışanlar işsiz kalır mı, işsiz kalırlarsa devlet için büyük bir sorun olur mu?
zaten doğru düzgün ödenek gitmeyen kaloriferi haftaiçi bile yanmayan okullara haftasonu da yetecek ödenek sağlanır mı?
eve iş götüren tek meslek olan öğretmenler eve götürecekleri işi ne zaman yapacaklar ?
bu uygulama sebebi ile tatlileri elinden alınan çalışanlara ekonomik iyileştirme yapılır mı?