Çocuk Gelişimcilerden Basın Açıklaması
22 Ekim 2009 Perşembe 08:41Sesini duyurmaya çalışan Çocuk Gelişimciler Bu Sefer basın açıklaması yaptı
Eğitim-Sen Çorum Şubesi’nin organizesiyle bir araya gelen Meslek Yüksek Okulu çocuk gelişimi bölümü mezunları, Postane önünde bir basın açıklaması düzenlediler. Basın açıklamasında konuşan Çiğdem Demirel;
“Bizler Meslek Yüksek Okulu çocuk gelişimi bölümünün örgün öğretim mezunu ya da aramızda halen okumakta olan arkadaşlarımızın olduğu topluluğuz. Şu an küçük bir topluluk olarak gözüksek de Türkiye genelinde binlerce mağdur kişileriz. Bizler mezun olduktan sonra yaşadığımız sorunları sizler aracılığı ile iletmek sesimizi duyurmak ve bu şekilde bir çözüme ulaştırılmak istiyoruz. Yaşadığımız sorunları kısa ve öz şekilde anlatmak gerekirse; bizler MYO çocuk gelişimi ön lisans örgün öğretim programı mezunu olmamıza karşın lisans tamamlama hakkımız yok. Yani Açık Öğretim Fakültesi okul öncesi öğretmenliğinden 3-4 sınıfa geçiş imkanı tanınmasını istiyoruz” dedi.
Usta öğreticiler adına konuşan Akkız Turgut, yıllardır usta öğreticilik yaptığını belirterek, 40 yaş nedeniyle öğretmenlik atamasından muaf tutulduklarını söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yıllardır yeterli kadro açmadığı için binlerce öğretmeni mağdur ederken şimdi de aynı kişilerin önüne yaş engeli getirildiğini ifade eden Turgut; “Bakanlığın yıllardır kendi bünyesinde usta öğretici olarak öğretmenlik verdiği kişileri; şimdi de 40 yaş sınırını gerekçe göstererek sözleşmeli öğretmenliğe atama haklarını ellerinden alması büyük haksızlıktır.
Oysaki sözleşmeli öğretmelik uygulaması geçici süreli çalışmadır. Bu konuyla ilgili diğer bakanlıkların birçoğunda yaş sınırlaması söz konusu değilken; MEB’in, yıllardır çalıştırdığı öğretmenlerin haklarını elinden alması çelişkili, yanlış bir tutumdur. Çalışanları 65 yaş yasasıyla mezarda emekliliğe zorlayan hükümetin, kendi insanının iş bulma hürriyetini kısıtlamak istemesi kabul edilemez bir durumdur. Üstelik bu işin sorumlusu da bizzat bakanlığın kendisidir.
Eğitim-Sen Şube Başkanı Halil Özbent;
Bugün; ülkemizde eğitimin sorunları çığ gibi büyümektedir. Öğretmeni olmayan okullar, öğrenciler, geleceklerini aydınlatacak öğretmenlerini beklerken; ataması yapılmayan binlerce öğretmen ise diplomalı ama işsiz olmanın burukluğunu yaşamaya devam etmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığının rakamlarına göre ülkemizde 150 binin üzerinde öğretmen açığı vardır. Ancak buna karşın Milli Eğitim Bakanlığı, bir yanda yeterli düzeyde öğretmen ataması yapmamakta direnirken diğer yandan öğretmenlerimizi çok düşük ücretlerle kölelik koşullarında ücretli, vekil, usta öğretici olarak çalışmaya mahkûm etmek istemektedir.
Okul öncesi öğretmen adaylarının, aylardır çektiği çile bunun en somut örneklerinden birisini oluşturmuştur. Mahkeme kararlarını bile, hiçe sayan bakanlık, sonunda zorunlu olarak öğretmen ataması gerçekleştirmek zorunda kalmıştır.
ÖSS sınavlarında katsayıyı eşitleyerek, meslek okulu mezunlarının sorunlarını çözdüğünü söyleyen hükümet; ne yazık ki Kız Meslek Lisesi mezunu binlerce kişinin yaşadığı dağ gibi sorunları, mağduriyeti görmezden gelmektedir.
Örgün eğitim içerisinde, okul öncesi öğretmenliği ön lisans programını 2 yıl okuyarak başarıyla bitiren kişilere, lisans tamamlama ve dikey geçiş hakkı sağlanmaması büyük sıkıntılara neden olmaktadır.
Bugün; bizler, ön lisans mezunlarının sesini duyurmak, dayanışma içerisinde olmak için buradayız. Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet ÇUBUKÇU’ ya, YÖK Başkanlığına ve Açık Öğretim Fakültesi yetkililerine buradan çağrı yapmak istiyoruz.
Bu sese kulak verin. Diğer bölümlere tanıdığınız lisans tamamlama hakkını, okul öncesi öğretmenliği alanında da sağlayın; öğretmen olarak atanmalarının önünü açın.
Bu sese kulak verin. Ön lisans mezunlarının çığlığını, feryadını duyun. Çünkü lisans tamamlama hakkına sahip olmayan binlerce kişi, sırf bu sebepten dolayı, aldıkları tüm eğitimlerinin boşa gitme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Avrupa’nın birçok ülkesinde 2 yıllık ön lisans mezunlarına okul öncesinde öğretmenlik yapma hakkı verilirken, bizim ülkemizde bunun önüne engeller konulması büyük bir eksikliktir.
Ülkemizde, lise ve ön lisans mezunu usta öğreticiler, yıllardır öğretmenlik mesleğinin uygulanması konusunda büyük katkılar sağladılar. Bu durum yok sayılmamalı, değerlendirilmelidir.
Meslek liseleri ve Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi mezunlarının sorunlarını çözmekte samimiyseniz; buyurun buradan başlayın. Katsayıyı falan bir yana bırakın; önce kendi alanını seçen meslek lisesi öğrencilerinin sorunlarına çözüm bulun. İmam Hatip Liselerine, Sağlık Meslek Liselerine verilen direk lisans tamamlama hakkını Çocuk Gelişimi mezunlarına da verin. Ayrımcılığı ortadan kaldırın. Yıllarca ücretli, usta öğretici olarak düşük ücretlerle çalıştırdığınız okul öncesi mezunlarının haklarını verin. Bu sese kulak verin.
Öğretmen adaylarının yaşadığı bir başka sorunda 40 yaş sınırında yaşanmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı, yıllardır yeterli kadro açmadığı için binlerce öğretmeni mağdur ederken şimdi de aynı kişilerin önüne yaş engeli getirilmektedir.
Bakanlığın yıllardır kendi bünyesinde usta öğretici olarak öğretmenlik verdiği kişileri; şimdi de 40 yaş sınırını gerekçe göstererek sözleşmeli öğretmenliğe atama haklarını ellerinden alması büyük haksızlıktır.
Oysaki sözleşmeli öğretmelik uygulaması geçici süreli çalışmadır. Bu konuyla ilgili diğer bakanlıkların birçoğunda yaş sınırlaması söz konusu değilken; MEB’in, yıllardır çalıştırdığı öğretmenlerin haklarını elinden alması çelişkili, yanlış bir tutumdur.
Çalışanları 65 yaş yasasıyla mezarda emekliliğe zorlayan hükümetin, kendi insanının iş bulma hürriyetini kısıtlamak istemesi kabul edilemez bir durumdur. Üstelik bu işin sorumlusu da bizzat bakanlığın kendisidir.
Eğitim Sen olarak bu konuda mağduriyet yaşayan tüm arkadaşlarımızı dilekçe vererek kanuni yoldan haklarını aramaya ve örgütlü mücadele etmeye çağırıyoruz.
Haklarını arayan tüm arkadaşlarımızı, diğer illerle birlikte Ankara’da buluşmaya çağırıyoruz.
Kaynak:Çorum Eğitim sen Şubes,
Bu haber