Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, atama bekleyen öğretmenler üzerinden siyaset yapıldığını ifade ederken, “İhtiyacımız olsa ve kaynaklarımız izin verse hepsini atamaya hazırım” dedi. Dinçer, “Gönderdiğimiz öğretmenler ayrıldıkları zaman ücretli öğretmen almak durumunda kalıyoruz ve PKK’nın yönlendirdiği ücretli öğretmenleri almak durumunda kalıyoruz” ifadesinde bulundu.
Bakan Dinçer, katıldığı Habertürk yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sürekli eğitim fakülteleri açıldığına dikkat çeken Dinçer, “Bu yıldan itibaren eğitim fakültelerinin açılışına onay vermeyeceğim” ifadesinde bulundu. Mevcut eğitim fakültelerinin birçok mezun verdiğine dikkat çeken Dinçer, bazı fakültelerden pedagojik formasyon alınması şartıyla öğretmen olunabildiğini belirtti. Kimsenin suçlanmadan, ulusal program içerisinde bu sorunun çözülmesi gerektiğine işaret eden Dinçer, “Bütün okullarımızda eğitimi aksatmamak şartıyla yaptığımız düzenlemelerde 662 bin civarında öğretmeni kadrolu olarak istihdam ettik. Bugün 55 bin öğretmenin yerine biz yaklaşık olarak 35-40 bin öğretmen alırsak bizim normal ihtiyacımıza cevap vereceğimizi görebiliriz” dedi.
Atama bekleyen öğretmen sayısının 264 bin olduğunu dile getiren Dinçer, eğitim fakültelerinden ve diğer fakültelerden mezun olacak bütün insanların hepsinin öğretmen olmalarını beklemenin gerçekçi olmayacağını söyledi. Bunun bu insanların hatası olmadığını kaydeden Dinçer, “Bu sistem problemi. Bu problemi çözmek yine devletin, hükümetin görevi” dedi.
-“264 BİN ÖĞRETMEN ÜZERİNDEN SİYASET YAPILDI”-
Atama bekleyen 264 bin öğretmen adayı üzerinden bir siyaset yapıldığını anlatan Dinçer, “Gençlerimizin hayalleri üzerinde yapılan bir popülizmdir. İhtiyacımız olsa ve kaynaklarımız izin verse hepsini atamaya hazırım” dedi.
Her ihtiyaç duyulan alanda yetişmiş öğretmenin olmadığını vurgulayan Dinçer, “Mesela Rehberlik, İngilizce öğretmeni bulmakta sıkıntı duyuyoruz. Bazı öğretmenler daha görevine başlamadan gittiği yeri beğenmeyip görevini bırakabiliyor. Köylere genelde çok fazla insan gitmek istemiyor. Bunu nasıl telafi edeceksiniz. O kentte yaşayan, o eğitim almış insanları ücretli alacaksınız” diye konuştu.
-“GERÇEKLERİ BÜTÜN OLARAK GÖRMEK LAZIM”-
“Bu ülkenin gerçeklerini bütün olarak görmek lazım” diyen Dinçer, Van’da meydana gelen depremlerin ardından bütün kadroların hepsinin öğretmenler için tahsis edildiğini ifade etti. Dinçer, “Uzun müddet özür ataması yapmak istemedim ama o kadar talep geldi, kamuoyu baskısı oldu sonunda özür atamalarını gerçekleştirdik ve Van’dan bin 150 öğretmen ayrıldı. Sadece öğretmenin atanmasıyla ilgili baktığınız zaman gerçeğin tümünü göremezsiniz. Bu öğretmen ataması olmaktan çok daha boyutlu bir meseledir. Ülke kaynaklarıyla, öğretmen ihtiyacıyla alakalı. Sadece atama olarak bakarsanız çok dar kapsamlı bakmış olursunuz” şeklinde konuştu.
Atanan öğretmenlerin gitmediği veya ayrıldığı zaman ücretli öğretmen tahsis ettiklerinin altını çizen Dinçer, “Gönderdiğimiz öğretmenler ayrıldıkları zaman ücretli öğretmen almak durumunda kalıyoruz ve PKK’nın yönlendirdiği ücretli öğretmenleri almak durumunda kalıyoruz” ifadesinde bulundu. Dinçer, “Yerel kaynaklara müracaat etmişseniz, mesela Hakkari’de, Şırnak’ta, Van’da ücretli öğretmenler PKK’nın etkisi altında kalabilir. Buradan gönderdiğiniz zaman PKK’nın etkisi altında kalmayacaktır. Örgüt propagandası yapıyorlar” dedi.
-“KAYNAĞIN ÖNEMLİ MİKTARINI ÖĞRETMENLERE AYIRIYORUZ”-
Eğitime ayrılan kaynağın arttığını söyleyen Dinçer, şunları kaydetti:
“Bütün bakanlıkların ve bütçenin ortalama büyüklüğü yüzde 10 civarında artarken Milli Eğitim Bakanlığı yüzde 14 arttı. Bu kadar kaynak ayırdığınız halde bu kaynakların önemli miktarını biz öğretmenlere ayırıyoruz. 2010 yılında derslik için ayrılan para 2 milyar 100 milyon civarında. Yine 2010 yılında alınacak memur sayısı 29 bin. Bunun 17 binin yine biz kullanıyoruz. Bir çırpıda bütün bunları alalım derseniz hangi kaynakları kısacaksınız? Yol yapmaktan mı vazgeçeceksiniz? Memura zam mı yapmayacaksınız? Siz hazır birtakım kaynaklara sahip değilseniz, başka harcamadan kesmeniz lazım. Ama bu ülkenin birden çok alanda ihtiyaçları var. Hükümet tercihini eğitimin lehine kullanıyor her zaman.”
alıntı