Ucan Süpürge Derneği, zorunlu eğitim/öğretim süresinin 12 yıla çıkarılması gerekirken, yeni yasa değişikliği teklifiyle 4 yıla indiğini söyledi. Açıklamada, kız çocuklarının eve kapatılacağı öne sürülerek "Kız çocuklar ilkokuldan sonraki eğitimini 70 yaşındaki adamın yatağında mı yapacak?" denildi.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını hedefleri arasına koyan ve her sene düzenlediği Uluslararası Kadın Filmleri Festivali ile tanınan Uçan Süpürge Derneği, zorunlu eğitim'e uygulanması planlanan "4+4+4 formülü"ne karşı çıktı. Dernekten yapılan açıklamada bu yasayla kız çocuklarının eve kapatılmasından duyulan endişe dile getirildi.
Uçan Süpürge'nin kendi internet sitesinen yayınladığı metin şöyle:
"AKP grup başkanvekilleri Nurettin Canikli, Mustafa Elitaş, Ayşe Nur Bahçekapılı, Mehmet Aydın ve Mahir Ünal, “222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni TBMM Başkanlığına verdi. Kadın ve çocuk alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin her fırsatta dile getirdiği “Zorunlueğitim/süresinin 8 yıldan 12 yıla çıkarılması” talebini karşılıyor gibi görünen yasa teklifi, “4+4+4” formülüyle eğitim/öğretim sistemini geriye götürüyor ve özellikle kız çocukların eğitim hakkı açısından pek çok sakınca içeriyor.
Yasa teklifiyle;
Zorunlu eğitim süresi gerçekte 4 yıla iniyor.
İlk kademe olan 4 yılın ardından çocuk bireyler örgün eğitimin dışına çıkacak ve ikinci 4 yıllık dilim açık öğretimle ilişkilendirilecek. “Erkek çocuklar gitsin çırak olsun, kızlar da açıköğretimde evde otursun” anlamına gelen bu düzenleme kabul edilemez.
Zorunlu eğitimin ‘kesintisiz’ niteliği yasa metninden kaldırılıyor.
Halihazırda 8 yıl olarak uygulanan zorunlu eğitim süresi, “4+4+4” formülüne göre kesintili hale gelecek. Bu durum sadece zorunlu eğitimi 4 yıla indirmekle kalmayacak, eğitimin bütünlüğünü de ortadan kalkacak. Biz kadın örgütleri ve hak savunucuları olarak ‘zorunlu kesintisiz 12 yıllık eğitim’ talep ederken, bu yasayla ortaya çıkan şaşırtmacalar kabul edilemez.
Okul öncesi eğitim kapsam dışı.
Yasa değişikliği teklifi, yine biz kadın örgütleri ve hak savunucularının talebi olan “1 yıllık okul öncesi eğitimin zorunlu hale gelmesini” içermiyor. Çocuk gelişiminin önemli bir basamağı olan okul öncesi eğitimin kapsam dışı bırakılması kabul edilemez.
Mesleki eğitimin programına Bakanlar Kurulu karar verecek.
İlk 4 yıllık zorunlu eğitimden sonra çıraklık adı altında mesleki eğitime yönlendirme yapılacak. Çırak çocuk yetiştirme eğitiminde programa Bakanlar Kurulu karar verecek. Yürütme’nin Yasama’nın önüne geçerek böyle bir inisiyatifi kullanması hukuken kabul edilemez.
Çıraklık eğitimi yaşını 11’e düşürüyor.
Yasa değişikliği teklifi, çıraklık yaşını 14’ten yukarı çekmesi gerekirken aşağı düşürüyor. 11 yaşındaki çocuğun cezai ehliyeti bile yokken çalıştırılması yasal değildir ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün belirlediği kriterlere aykırıdır. Ataerkil baskılar ve endişeler nedeniyle o yaşlardaki kız çocuklar mesleki eğitime gönderilmez, gönderilse bile bu eğitimin içeriği cinsiyet rolleri çerçevesinde kalacaktır (el becerisi, ev işleri gibi). Eğitimde cinsiyetçiliğin terk edilmesi gerekirken, yeniden üretilmesi kabul edilemez.
Soruyoruz!
Kız çocuklar ilkokuldan sonraki eğitimini 70 yaşındaki adamın yatağında mı yapacak?
Biz kadın örgütleri ve hak savunucuları;
23 Şubat Perşembe Meclis gündemine gelecek olan ve çok kısa sürede Meclis’ten geçirilecek gibi görünen bu teklifin bu haliyle yasalaşmasını kadın hakları, çocuk hakları ve temel insan hakları açısından sakıncalı buluyoruz. Çocuk/kadın/insan hakları/eğitim alanlarında çalışan tüm sivil örgütlerin beklentisini boşa çıkaran ve kaygılandıran bu teklif;
• Kız çocukların küçük yaşta evlendirilmesinin önünü açıyor.
• 1930’dan beri en az 5 yıl olan zorunlu eğitimin süresini 4 yıla indiriyor.
• İlköğretimin ikinci kademesinden itibaren kız çocukları eğitim ortamından uzaklaştırıyor.
• Mesleki eğitimde hangi çocuğun hangi meslek alanına yönlendirileceğine Bakanlar Kurulu karar vermesiyle tek tip insan yetiştirmenin zeminini hazırlıyor.
Eğitim/öğretim ‘kademeli’ değil ‘kesintisiz’ olarak ve okul öncesi eğitimi de kapsayacak şekilde 12 yıla çıkarılmalıdır."