* Henüz 10 dakika yerinde duramayan çocuğumun 40 dakika sırada oturmaya mecbur bırakılmasını istemiyorum.
* Oyun çağındaki çocuğumun bu ihtiyacının, zaten zor olan ergenlik dönemine bırakılmasını istemiyorum.
* Henüz özbakım becerilerini kazanmamış çocuğumun, kişisel ihtiyaçlarını kendi başına beceremediğinde kendine güveninin sarsılmasını ve değersizleştirilmesini istemiyorum.
... * Sosyal olgunluğu tamamlanmamış 5 yaşındaki çocuğumun, tek başına servisten inip eve girmesini istemiyorum.
* Çocuğumun, yıllık eğitim programını yetiştirmek zorunda olan sınıf öğretmeninin zorlamalarına maruz kalmasını istemiyorum.
* 5 yaşındaki çocuğumun kocaman bilinmez bir alanda yalnız kalmasını istemiyorum.
* 5 yaşındaki çocuğumun 12-13 yaşındaki abi ve ablaları ile, aynı alanda risklere açık olarak bulunmasını istemiyorum.
* 7 yaş çocuğunun dahi, ilköğretim 1. sınıfta zorlandıklarını duyarken, 5 yaşındaki çocuğumun ilkokula başlamasını istemiyorum.
* Çocuğumun bu baskılar altında psikolog ve çocuk psikiyatristleri ile tanışmasını istemiyorum.
* Yine Bilim Uzmanları’na göre; okul öncesi dönemde okuma-yazma öğretmenin sağlıksız bir durum olduğu gerçeğinden yola çıkarak, bunu yasal zemine çekmenin mantığını anlamıyorum.
Bana göre, sosyal uyum, akademik olgunluk açısından, 6 yaş çocuklarımız ancak anasınıfına başlayabilirler. Okuma yazma öğrenmek için en ideal yaşın, 7 yaş olduğu dikkate alınırsa, fırsat eşitliği açısından çocuklarımızın 6 yaşını doldurmadan ilköğretime başlamasını istemiyorum.
60-72 ay arasında okul öncesi eğitimi almak koşuluyla ancak ilköğretim 1. sınıfa başlayabilirler.
Bütün bunlardan çıkan sonucun; TAŞIN SERT, ÇİMENİN YEŞİL, SUYUN ISLAK olduğunu inkar etmekten başka birşey olmadığını düşünüyorum.
60-72 AY OKUL ÖNCESİ OKUMA YAZMA HAZIRLIK BECERİLERİ İÇİN ANASINIFI,
İLKÖĞRETİME BAŞLAMAK İÇİN, AKADEMİK OLGUNLUK YAŞI 72 AY KALSIN İSTİYORUM