CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kamuoyunda "4+4+4" olarak bilinen 12 yıllık kesintili zorunlu eğitim yasa teklifine ilişkin yaptırdıkları algı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Kılıçdaroğlu, araştırmaya katılanların yüzde 91,1'inin teklif hakkında bilgi sahibi olmadığını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğitim yasamızı bir barış, sevgi, hoşgörü ortamında çıkaralım. Bizim nesillere gelecek kuşağa güzel bir armağanı olsun bu" dedi.
Kılıçdaroğlu, düzenlediği basın toplantısında, partisince 7 bölge ve 25 ilde bin 200 kişi üzerinde yapılan zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran, "İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"ne ilişkin algı araştırmasının sonuçlarını açıkladı ve değerlendirmede bulundu.
Halka sormayan, halkı dinlemeyen, halka anlatmayan halkı bilgilendirmeyen demokrasinin olamayacağını belirten Kılıçdaroğlu, bu düşünceden hareketle yasa teklifine ilişkin algı araştırması yaptıklarını anlattı.
Araştırmaya katılanların yüzde 91,1'inin "Size çocuklarınızın veya yakınlarınızın bu kanundan nasıl etkileneceğiniz konusunda yeterince bilgi verildi mi?" sorusuna "Hayır" yanıtı verdiklerini bildiren Kılıçdaroğlu, "Emin olun ki kendisine bilgi verildiğini zanneden vatandaşlarımızın bilgisi de üç beş kelimeyi aşmaz. Dünyanın neresinde böyle bir demokrasi var?" diye sordu.
Eğitim yasalarının anayasadan daha önemli olduğu görüşünü yineleyen Kılıçdaroğlu, yeni bir anayasa yapmak için izlenen uzlaşma yolunun, eğitim konusunda uygulanmamasını eleştirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin grup toplantısındaki konuşmasında, "Beni imam hatip okulu mezunu olarak üniversiteye almadılar. Bana 'Gideceksin bir de lise bitireceksin' dediler. Bize hendek atlattılar, neler yaptılar neler" dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Buradan sesleniyorum: Sayın Başbakan anlatımınızdan anlıyoruz ki bunun 28 Şubat süreciyle bir ilgisi yok. 40 yıl önce yaşadığınız bir travma sizi büyük ölçüde etkilemiş. 40 yıl önce yaşanan bir travmayı 40 yıl sonra bir kin duygusu eşliğinde parlamentoya taşımak doğru mudur? Eğer biz 40 yıl önce yaşadığımız travmaları 40 yıl sonra parlamentoya getirirsek biz doğruyu yapmamış oluruz. Bu ülkede hepimizin büyük sorumlulukları var. Başbakan olarak Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, anamuhalefet partisi olarak da benim sorumluluklarım var. Ülkeye, çocuklarımıza karşı sorumluluklarımız var. Bize bu millet belli makamlar verdi.
Şanla, şerefle bu makamları verdi. Biz bu makamların sorumluluğunu yerine getirmek durumundayız. Bir başbakan intikam duygusuyla, nefret duygusuyla hareket edemez, etmemelidir. Bir başbakana yakışmaz bu. Bir başbakan yakışan geçmişte yaşadığı travmaların etkisinde kalmak değildir. Geleceğe, çağdaşlığa, uygarlığa
bakmaktır."
"Millete kulak verin"
Kılıçdaroğlu, algı araştırmasına katılanların yüzde 97,7'sinin kız çocuklarının 10 yaşından sonra okulu terk etmesini, yüzde 86,5'inin erkek çocuklarının 10 yaşından sonra okul yerine çıraklık eğitimine gitmesini doğru bulmadıklarının belirlendiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, millete ve milletin sağduyusuna kulak verilmesini istedi.
Araştırmaya katılanların yüzde 87,8'inin "5 yaşındaki tüm çocuklara bir yıl süreyle parasız okul öncesi eğitim verilmesini istediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ancak yasa teklifinin okul öncesi eğitimi yok saydığını savundu.
Kılıçdaroğlu, "Bu yasa teklifini getiren arkadaşların daha okul öncesi eğitim kavramını bile anlamadıkları ortaya çıktı. Bu arkadaşlar, okul öncesi eğitimi ilköğretimin içine katmaya karar vermişler" dedi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin eğitim alanında ciddi ve değerli bir birikime sahip olduğunu, ancak yasayı hazırlayanların bu birikimden yararlanmadığını da ileri sürerek, Başbakan Erdoğan'a uzmanların görüşlerinden yararlanma çağrısında bulundu.
"İnatlaşırsak kaybeden çocuklarımız olur"
Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin geçen hafta sonu uzmanların katılımıyla gerçekleştirdiği toplantıda yasa teklifinin ele alındığını, eğitim alanının "siyasetçinin paldır küldür gireceği bir alan olmadığını, mutlaka uzmanlara
danışmanın gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Sayın Başbakandan rica ediyorum,: Lütfen Sayın Başbakan davet edin YÖK başkanını, eğitim fakültesi dekanlarını, eğitim uzmanı akademisyenleri, eğitimle ilgili sivil toplum kuruluşlarını, ekibinizle birlikte onların seslerine kulak verin. Onları dinlemek size zarar vermez, sizi yüceltir. Biz bir gece yarısı kanun teklifi getiriyoruz ve onu halk bilgilenmeden, uyanmadan nasıl parlamentodan geçiririz onun arayışı içindeyiz. Bu doğru değil.
İnatlaşmanın da bir yararı yok. Sivil toplum örgütleriyle, aydınlarla, bilim insanlarıyla inatlaşmanın kimseye bir yararı olmaz. İnatlaşmayacağız, onları dinleyeceğiz. İnatlaşırsak kaybeden Türkiye olur, çocuklarımız olur."
Partisinin grup toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, eğitim alanında yasal düzenleme için uzlaşma çağrısı yaptığını ve samimi olarak "elini uzattığını", söyleyen Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın bu çağrıya kulak vermesi gerektiğini belirtti.
Kılıçdaroğlu, "Eğitim yasamızı bir barış, sevgi, hoşgörü ortamında çıkaralım. Bizim nesillere gelecek kuşağa güzel bir armağanı olsun bu. Eğitim konusu stratejik bir konudur, eğitim konusunun odağında çocuklarımız var. O zaman yapmamız gereken çocuklarımızın üzerine titremektir" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın muhalefetin eğitim komisyonununda teklifin görüşmeleri sırasında CHP milletvekilinin 12,5 saat süren konuşmasına yönelik sözlerini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan 'Bu kadar konuştular da ne oldu?...' Hiç konuşmasaydık bu tekliften kimin haberi olacaktı. CHP hiç sesini çıkarmasaydı neyin nasıl tartışıldığını halk nereden öğrenecekti? Muhalefetin güzelliği, erdemi, görevi buradadır" dedi.