Özel okulların 10 bin ile 20 bin TL arasında değişen yıllık ücretlerini karşılamakta zorluk çeken veliler, devlet okulunun yolunu tuttu.
Özellikle özel anaokullarında fiyatların ortalama 10 bin TL olması nedeniyle çocuklarının kayıtlarını hem ucuz hem de kalitesi artan devlet anaokullarına yaptırmak isteyen aileler izdiham yarattı. Yıllık fiyatı bin 400 TL'yi bile bulmayan devlet anaokullarına kayıt yaptırmak için ailelerin yarıştığını belirten yetkililer, bir haftada 400'e yakın ön kayıt alan okulların bile bulunduğuna dikkat çekti. Kısıtlı kontenjana sahip devlet okulları, yoğun başvuru karşısında öğrenci seçebilmek için ise noter huzurunda çekilişten komisyona, 2'li eğitimden ön kayıt avantajına kadar birçok farklı yöntem geliştirmeye başladı. Çocukları açıkta bırakmamak için saati 1.70 TL'den "çocuk kulübü" adı altında ekstra öğrenci kabul etmeye başlayan devlet okulları bile bulunuyor.
Yaklaşık 400 bin öğrencinin öğrenim gördüğü özel ilk ve ortaöğretim okullarında ay başında sona eren ön kayıtların ardından öğrenci kaybı yüzde 20'leri buldu. Turizm sektöründeki gibi "erken rezervasyona sıfır zam" kampanyalarına rağmen öğrenci kaybını durduramayan özel okullar, etkinlik kapasitesi ve öğretmen sayısını azaltmaya başladı.
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü verilerine göre, 2007-2008 döneminde bin 345 olan özel anaokulu öğretmen sayısı 2008-2009 döneminde 615'e düştü. Aynı dönemde derslik sayısındaki azalma ise 174 oldu. 2009-2010 döneminde sayının daha da artması bekleniyor. Oysa aynı dönemde devlet anaokulları, hem derslik hem öğretmen hem de öğrenci sayısını artırdı. Üstelik tam gün bazında yıllık bin 360 TL, yarım gün bazında ise 680 TL olan aylık ücret de bu okulların cazibesini oldukça artırdı. Yetkililer, öğretmen sayısını azaltmaları ya da daha az masraflı öğretmenlere yönelmeleri, tasarruf için çeşitli imkanları sınırlamaları nedeniyle özel okullarda kalitenin düşeceğine dikkat çekti.
Devlette sıkıntılar çok
İstanbul Ataşehir'de bulunan bir devlet anaokulunun yöneticisi, ailelerin krizle birlikte özel okula verdikleri çok yüksek ücretlerden bunaldığını, bu nedenle devlet okullarına talep patlaması yaşandığını söyledi. Ancak devlet okullarının kontenjanının çok kısıtlı olduğunu hatırlatan yönetici, "Kapasitemizin 3 katına yakın başvuru aldık. Pek çok çocuk bu nedenle dışarıda kaldı" dedi. Beşiktaş'a bağlı bir devlet anaokulunun yöneticisi ise, acilen kontenjan artışına ihtiyaçları olduğunu, ancak bunun için gereken derslikleri inşa edecek yatırımcı bulamadıklarını vurgulayarak, bürokratik engellerin esnetilmesini gerektiğini söyledi.
Yöneticiler, özel okullardaki krizde öğretmen kalitesinin düşmesinin de çok etkili olduğunu vurguladı.
Kadıköy'deki bir devlet ilköğretim okulundan bir yönetici, "Özel okullarda ucuz iş gücü merakı iyice arttı. Biz öğrenciye müşteri gözüyle bakmıyoruz. Veliler artık özel okullardaki eğitimin kalitesine inanmıyor. Veli ata binme faaliyetine ekstra para vermek istemiyor. Üstelik özel okula gönderdiği çocuğunu yine dersaneye de gönderiyor" şeklinde konuştu. Ancak devlet okullarının da zorlanmaya başladığının altını çizen yönetici, "Veli hizmet bekliyor, ama devlet bir top kağıt bile vermiyor. Biz de arada kalıyoruz" dedi.
Sarıyer'de bir devlet ilköğretim okulunun yöneticisi de, günde ortalama 10 veliye "ret" cevabı verdiklerini ifade etti.
Öte yandan veli profilindeki değişim de devlet anaokullarında çeşitli zorluklara yol açıyor. Küçükçekmece sınırları içindeki bir devlet anaokulunun yöneticisi, "Bazı veliler burasının devlet okulu olduğunu unutabiliyor ve özel okulmuş gibi davranmaya kalkıyor. Biz bağış ve ödenekle dönen bir kurumuz. Tabiki elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Ama veli gelip de, 'sizin okulunuzda niye bale öğretmeni yok?' deyince söyleyecek laf bulamıyoruz" diye konuştu
Özel anaokullarına ilgi neden azaldı
- Kriz nedeniyle özel okul furyasının azalması.
- Özel okulların 10-20 bin TL arasında değişen fiyatları.
- Özellikle devlet anaokullarında kalitenin yükselmesi.
- Özel eğitim kurumlarındaki sosyal aktivitelerin gösterişli olsa bile çocukların eğitimine katkıda bulunmaması.
- Özel okullarda sözleşmeli öğretmenlerin sıklıkla değişmesi.
- Özel okullardaki öğretmenler arasında ön lisanslı veya stajyer sayısının yüksek olması. Hata bazı okullarda usta öğretici adı altında ortaöğretim mezunları çalışıyor.
- Kriz nedeniyle özel okulların söz verilen etkinlikleri bile yapamaz hale gelmesi.
- Devlet okulları bakanlık denetiminde olması.
- Devlet okullarının sosyal olanakları çok yeterli olmasa da bu olanaklardan kesinti yapmaması.
- Devlette daha sıkı eğitim verilmesi.
- Devlet anaokullarında yeni program kapsamında öğretmenin daha özgür bırakılması.