MEB Rotasyonu Uygulayacak Mı?
Kamuoyunun gündemine; Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim yöneticilerine uygulayacağı rotasyonu 13.08.2009 tarihinde yayımlanan “Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmelik” in yayımladığı tarihi başlangıç kabul ederek 5 yıl hesabını yapacağı girdi. Peki, bu söylentiler doğru mudur?

Bu söylentinin doğru olması durumunda, Milli Eğitim Bakanlığı ilk yönetici rotasyonunu 13.08.2014 de yapacaktır. Bu söylentilerin resmiyetinin olmadığını fakat bu uygulamanın konuşulduğunu belirtmekle yetinelim. Milli Eğitim Bakanlığı’nın üst düzey bir bürokratıyla yapılan görüşmede Milli Eğitim Bakanlığı’nın düşüncesinin bu yönde olduğu söylenmiştir. Burada konuşulması gereken Milli Eğitim Bakanlığı’nın düşüncesinden ziyade böyle bir şeyin düşünülmesi ya da uygulanmasının doğru olup olmayacağıdır. Kısacası “dere geçerken kural değiştirmenin” doğru olup olmayacağıdır.

Türk idare sistemi incelendiğinde rotasyon uygulamasının bir hayli yaygın olduğu görülecektir. Askerler, polisler, hâkim ve savcılar, maliyeciler… bu listeyi uzatmak mümkündür. Her defasında Maliye Bakanlığından görüş isteyen, akıl danışan Milli Eğitim Bakanlığı’na tavsiyemiz Maliye Bakanlığının zorunlu hizmet şartlarını, uygulamalarını, bölge hizmetlerini, kariyer ve liyakat gibi uygulamalarını incelemesidir. Maliye Bakanlığı bu konularda ülkemizde çok iyi bir örnektir. Maliye Bakanlığında en üst yöneticilerden biri olan Defterdar Yardımcısı bile sınavla atanırken; Milli Eğitim Bakanlığında sınavla ataması yapılacak en üst kadro Şube Müdürlüğüdür. Tabi oda sınavı yapılır, vekâletlerden vazgeçilirse… Aslında bu örnek çok acıdır ve maalesef bir o kadar da gerçektir. Sınavla atanan Şube Müdürlerinin durumu da başka bir yazı konusudur ve içler acısıdır.

En son Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun YD İtiraz No:2006/1252 sayılı kararı çıkmıştır ve ilgili kararda

“Dava konusu düzenleme ile çalışma süresine bağlı zorunlu yer değiştirmeye tabi eğitim kurumları müdürlerine yönetmelikle öngörülen süre dolduğunda atanabilecekleri eğitim kurumları arasından üç tercih hakkı tanınarak öncelikli olarak atanmak istedikleri eğitim kurumlarına atanmalarının sağlanması zorunluluğu getirilmiştir. Bu mümkün olmadığı takdirde kamu hizmetinin etkin yürütülmesinin sağlanması amacıyla idareye aynı tipteki eğitim kurumlarına olacak şekilde atama yetkisi tanınmıştır. Aynı tipteki eğitim kurumlarına resen atanmalarına ilişkin düzenlemede kamu hizmetinin gerekleri ve kamu yararına aykırılık bulunmadığından anılan düzenlemenin yürütmesinin durdurulmasına yönelik kararda isabet görülmemiştir” diyerek rotasyonun önünü açmıştır. Fakat şu kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Rotasyon uygulanırken hukuk normlarına tam anlamıyla uyulmalıdır.

Bunun üzerine 13.08.2009 tarihinde yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmelikte de rotasyondan bahsedilmiştir.

Zorunlu yer değiştirme suretiyle atamalar

MADDE 22 – (1) Bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde eğitim kurumu müdürlerinden bulundukları eğitim kurumunda beş yıllık çalışma süresini tamamlayanların görev yerleri, il içinde aynı veya daha üst tipteki eğitim kurumları olacak şekilde tercihleri dikkate alınmak suretiyle bu Yönetmelik ekinde yer alan Ek-2 Yönetici Değerlendirme Formu üzerinden yapılacak değerlendirme sonucu puan üstünlüğü esasına göre değiştirilir.

Kısacası 5 yıllık müdürler artık zorunlu olarak yer değişikliği yapacaklardır. Yönetmelik açık ve nettir.

Eğer Milli Eğitim Bakanlığı bu uygulamayı gerçekleştirmez ise zaten kamuoyunda ve eğitimciler arasında bozuk olan imajı daha da bozulacaktır. Nitelikli personel açısından en iyi durumda olan Milli Eğitim Bakanlığı’nın yöneticileri açısından ise aynı şeyleri söylememiz mümkün değildir. Kariyer ve liyakat aramadan yapılan atamalar, yıllardır vekâletle idare edilen kurumlar bunun göstergesi olsa gerek. 2 Şube Müdürü,1 Milli Eğitim Müdürü normunun olduğu ilçede bu üç kadro da vekâleten dolduruluyorsa kamuoyunda ister istemez bu uygulamalar sorgulanacaktır. Doktora, yüksek lisans mezunu olan ya da objektif değerlendirmelere göre başka başarıları bulunan bir öğretmenin amiri durumundaki kişi; ya vekâleten çalışmakta ya da bilgisayar kullanamayan, mevzuattan bihaber kişiler olabilmektedir. Bu ise eğitim camiasının bugünkü sorunlarının temelini oluşturmaktadır.

Şahsen 5 yıllık okul müdürlerine rotasyon uygulamasını destekliyor fakat uygulamanın Milli Eğitim Bakanlığında üst kademe yöneticiliklerine de yayılması gerektiğini düşünüyorum. Maalesef; bulunduğu eğitim bölgesinde iyi bir okula atanan okul müdürü 20 sene de aynı kurumda çalışsa, o kurumu terk etmek istemiyor. Buda ister istemez bir gevşekliğe sebep oluyor. Bazı müdürlerimizin bu uzun sürelerden sonra okulları kendi evleri, dükkânları gibi gördüğünü öğretmenlerimizden duyuyoruz. Kısacası diğer öğretmenler onlar için önemsiz oluyor. Çünkü müdür o kurumun sahibidir; diğerleri ise gelip geçicidir. Bu düşüncelerin yanlışlığını tartışmak bile gereksizdir.

Tabi ki rotasyon uygulamasına karşı çıkanlar olacaktır fakat gördüğüm kadarıyla eğitimcilerin büyük bir kısmı uygulamayı desteklemektedir. Eğitimciler; uygulamanın cezalandırma amacıyla değil, eğitimde verimi arttırmak adına objektif bir şekilde biran önce hayata geçirilmesini beklemektedir.

ALINTI