Ben bir öğretmenim.11 yıldır yöneticilik yapıyorum.18 yıllık öğretmenim.Çok bakan geldi geçti ama biz hep görevimizin başındayız.Hangi bakan bir önceki bakanın icraatlarını onayladı ve devam ettirdi.Her gelen kafasına göre takılıyor.
Hiç kimse bir şey sormuyor.Sayın bakan sen altı aydır işin içindesin.Öğretmenlerin yaz tatilinin ne kadar olduğunu bilmiyorsun.Ondan sonra da öğretmenleri yerden yere vuruyorsun.Ben 18 yıldır bu işin içindeyim.benim gibi 600 bin insan var.Onları hiç dinlediniz mi .Hep Avrupa ile karşılaştırıyoruz.Onların imkanları neler.Yöneticileri dilencilik yapıyor mu?Sayın Bakan diyor ki yerel yönetimlerle işbirliği yapın! Yapmadığımızı kim söyledi.Bugün okullar hala ayakta ise bu bir kısım yönetici ve öğretmenler sayesindedir.
Veliden bağış istemeyeceksiniz.Gönüllülük esas olacak.Ben kendi isteği ile bağış yapan bir veli pek görmedim.Kayıt yaparsınız,diploma verirsiniz ve veliden de bağış istersiniz.Velilerin de büyük bir kısmı sırtını dönüp gitmeyi kendine yediremez ve bağış yapar.Bu yıl da inceleme geçiriyoruz.Neden bağış aldık diye.Aldığımız bağışları ne yapıyoruz!!!!!Bakanlığın yapması gerektiği işleri
Bir kısım öğrenci yediği içtiği şeyin ambalajını tuvaletin deliğine tıkar.Tuvalet tıkanır.Ne yapacaksınız.Tabii ki dışarıda eleman çağırırsınz.Bu nemektir;para.Cam kırılır,camı değiştirirsiniz,öğrenci hastalanır taksi çağırırsınz,etkinliğe katılmak zorunludur ama yürüme mesafesinde değildir otobüs çağırırsınız,vs, vs bunların için ödenek var mı? Nerede!!!!!!!!!
Eğer bakanlık okulların bağış almasını istemiyorsa tüm ekonomik ihtiyaçlarını karşılasın.Benim öğretmen ve yönetici olarak en son isteyeceğim şey para istemektir.Okullardaki hizmet alımı sürelerini 8-9 ay gibi sürelerle kısıtlamasın.31 Aralık’ta hizmet alımı süresi bitiyor.Dönem ise Ocak ayının sonuna doğru bitiyor.Pansiyon bütçelerinin onaylanması Şubat ayını buluyor.Hizmet alımı ihalesinin sonuçlanması Mart ayını buluyor.Bu aradaki sürede hangi parayla eleman çalıştıracaksınız?!!!!!
Okul kıyafetleri de eleştiri konusu.Birkaç yıl önce Amerika’daki bir çalışma dikkatimi çekmişti.Bu çalışmada formalı okulların formasız okullara göre daha başarılı olduklarını belirtiyordu.Her şeyi serbest bıraka bıraka kendi benliğimizi de unutmak üzereyiz.Kendi çocuklarım da formasız okula gitmeleri taraftarı değilim.Formanın hala gerekli olduğuna inanıyorum.Formalı bir öğrenci biraz dikkatli olmak zorunda hissediyor kendisini.1000 kişilik bir okulda yönetici hangi öğrencisini tanıyabilecek.Ayrıca bakanlık artık okullara da güvenlik görevlisi görevlendirmeyi bir an önce hayata geçirse çok iyi olur.
Nasıl başarılı oluruza basit bir örnek vermek istiyorum.
Ben Muğla’da bir öğretmenim.1999 yılında Öğretmen Lisesi,Fen Lisesi ve Güzel Sanatlar Lisesi Açılıyor.Hiçbirinin de kendi binası yok.Zaman içinde Öğretmen lisesi ve Fen Lisesi Kendi binalarına kavuşuyor.Güzel Sanatlar Lisesi de 2 yıl içinde kendi binasına taşınacak.Bu okullar Merkeze 10-15 km mesafede.Bu şu anlama gelir her okul personeli ve öğrencilerin bir kısmı taşınacaktır.Yani ek bir maliyet. Hepside pansiyonlu.Verimli ve ekonomik olması açısından bu okulların hepsi kampus sistemi içinde yapılmış olsaydı aynı bahçede yapılmış olacaktı.Şu anda her okulda pansiyon olduğu için her birinde ayrı ayrı aşçı,aşçı yardımcısı, bulaşıkçı, kaloriferci vs vs çalışıyor.Kampüs sistemi olsa bir kız pansiyonu.bir erkek pansiyonu yapılsa bir mutfakla yeme içme sorununu çözersiniz.Bir ısıtma merkezi yaparsını,1 kaloriferci ile ısıtma sorununu çözersiniz.Kapsamlı bir kütüphane yaparsınız(internetli),yeterli spor ve sosyal alanları yaparsınız,yeterli lojman yaparsınız,bir okulda maaş karşılığını doldurmayan öğretmenler şehri köşe bucak dolaşmaz,okul pansiyonlarında belletmen sorunu olmaz.Çünkü lojmanda kalan bir öğretmen için belleticilik yapmak zor olmaz.Ayrıca belletici ücretlerini de daha makul yaparsanız( mevcut ücret 6 ders ücreti,bu 10 ders ücreti olmalı)
Daha anlatacak çok şey var ama………
SONUÇeve misali “^Nerem doğru ki”
Abbas Güçlü