Deprem bölgesinde görev yapacak öğretmenlere, ''eğitime başlamadan önce çocukları yaşadıklarıyla ilgili konuşturmaları, dersleri daha kısa tutup, yavaş ilerlemeleri ve daha az ev ödevi vermeleri'' öneriliyor.
MEB'in, daha önce yaşanan depremler nedeniyle Türk Psikologlar Derneğine hazırlattığı ''Depremin Psikolojik Etkileriyle Baş Etme'' konulu el kitabında, öğrencilere yardım etme ve onların karşısında duygularını kontrol etme yöntemleri, çocuklarda oluşabilecek davranış değişikliklerine ilişkin bilgiler yer alıyor.
Kitapçıkta, bazı gençlerin duygusal problemler açısından daha fazla risk altında oldukları belirtildi. Risk oranı yüksek bireyler, şöyle sıralandı:
-Depremden kısa süre önce veya depremde, aileden birini ya da arkadaşını kaybetmiş olanlar,
-Karmaşık veya şiddetin yer aldığı bir aile ortamında bulunanlar,
-Deprem sonrası stres tepkilerini yoğun biçimde yaşayan anne-babaya sahip olanlar,
-Depremde ciddi şekilde yaralananlar,
-Başkalarının yardımına koşan, fakat kendi durumundan söz etmeyenler,
-Aşırı hareketli olup, yerinde duramayanlar,
-Öğretmenin dikkatini çekmek için yarışan, sık sık söz isteyen ve başkalarının sözünü kesenler,
-Okul kurallarına uymakta direnenler ve bu nedenle sorun çıkaranlar,
-Çok çabuk duygusal tepki gösterenler. (Örneğin, çabuk kızıp, çabuk ağlayanlar...)
-''Depresyon, intihara sürükleyebilir''-
Depremin, çocuk ve gençlerde depresyona da neden olabileceğine işaret edilen el kitabında, depresif tepkilerin öncelikli olarak okul başarısında gözle görülür bir düşüş ve öğrenme güçlüğü yaratabileceği ifade edildi.
Depresif duygular nedeniyle gençlerin sosyal ilişkilerden uzaklaşabilecekleri, normal yaşam etkinliklerine ilgi göstermeyecekleri, alkol ve uyuşturucu kullanabilecekleri, depresyonu gizlemeye çalışabilecekleri ve intihar girişiminde bulunabilecekleri bilgisine yer verildi.
El kitabında, depremin çocuk ve ergenlerde baş ve mide ağrısı, göğüste daralma, iştah değişimi, sindirim sistemi (kabızlık veya ishal) gibi fiziksel sorunlara da neden olabileceği belirtildi.
-Öğretmenlere öneriler-
Öğretmenlerin öğrencilere yardımcı olabilmesi için öncelikle kendilerini hazırlamaları gerektiği ifade edilen el kitabında, bunun için diğer öğretmenlerle konuşmaları ve birbirlerine destek vermeleri önerisinde bulunuldu.
Kitapçıkta, öğretmenlerin fiziksel olarak kendilerine iyi bakmaları, düzenli yemek yemeleri ve uyumaları, ailelerine zaman ayırmaları da istendi.
Öğretmenlerin öğrenciler için yapabilecekleri yardımlar, şöyle belirtildi:
-Eğitime başlamadan önce çocukları yaşadıklarıyla ilgili konuşturun, yazdırın ve çizdirin,
-Dersleri daha kısa tutun, yavaş ilerleyin ve daha az ev ödevi verin,
-Haftada bir veya iki kere dersi bir kenara bırakıp, çocukların günlük yaşamlarında karşılaştıkları sorunlar hakkında konuşun,
-Çocuğun sınıf içi davranışında ve okul başarısında gözlediğiniz herhangi bir değişmeyi tam olarak anlamak için anne-babasını okula davet ederek konuşun,
-Öğrencilerinize yaşadıklarının zor, ancak geçici olduğunu ve her şeyin mutlaka yoluna gireceğini sıklıkla hatırlatın,
-Öğrencilere karşı samimi olun, onları yargılamayın.
AA