4+4+4 şeklinde komu oyunda sıklıkla tartışmalara neden olan, yasa Türk Eğitim Sistemi’nin omurgasını adeta baştan şekillendirmiştir.. Türkiye’de eğitimi 12 yıla kesintili bir şekilde zorunlu hale dönüştüren yasayla, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda, 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununda değişiklikler yapılmıştır.
Yaşanan değişmeler Türk Milli Eğitim Sistemi’ni derinden etkileyeceği gibi, aynı yamanda öğretmen atamalarında her bir branşa ayrılan kontenjanlarında değişmesine muhakkak ki neden olacaktır.
İlk bakışta yasa ile sınıf öğretmenleri tarafından yürütülen (ilköğretim birinci kademe) beş yıllık sürenin dört yıla düşürülmesi, sınıf öğretmenliği branşına ayrılanan kontenjanları olumsuz etkileyeceği düşünülmektedir. Ancak 4+4+4 Kesintili-Zorunlu Eğitim Yasa’sında; asgari okula başlama yaşı 72 aydan (altıyı bitirip yediden gün almak) 60 aya indirilmiştir. Yasa ile velilere eğer isterlerse; 60 ile 72 ay arasındaki çocuklarını zorunlu eğitime başlatma hakkı tanınmıştır. “Madde-3 Mecburi ilköğretim çağı 6-13 yaş grubundaki çocukları kapsar. Bu çağ çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın eylül ayı sonunda başlar, 13 yaşını bitirip 14 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda biter.”
Böyle bir durumda muhtemeldir ki; çok az sayıda veli çocuğunu zorunlu eğitim kurumları yerine okul öncesi eğitim kurumlarına gönderecektir. Bu nedenle öğretmen atamalarında Okul Öncesi Öğretmenliği branşı için ayrılan kontenjanın anlamlı bir şekilde azalması hiçte sürpriz olmamalıdır.
Yukarda yer verilen hususlar düşünüldüğünde; 2012-2013 Eğitim-Öğretim yılında geçmiş yıllara nazaran okula başlama yaşını doldurmuş daha fazla öğrencinin olacağı; diğer bir deyişle daha fazla öğrencinin zorunlu eğitime başlayacağı düşünüldüğünde, sınıf öğretmenliği branşına ayrılan kontenjanların 2012 yılında yapılacak atamalarda değil, 2013 yılından sonra kayda değer bir ölçüde azalacağını söylemek mümkündür.
4+4+4 Kesintili-Zorunlu Eğitim Yasa’sı ile karlı çıkacak branşlar ise; zorunlu eğitimin ikinci aşamasını yürüten bazı branş öğretmenlikleri (İlköğretim Matematik Fen Bilgisi Türkçe Sosyal Bilgiler) olacaktır. Görsel sanatlar, Müzik, Beden Eğitimi ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi branşlar ise geçmiş sistemde de dördüncü ve beşinci sınıfların derslerini yürüttükleri düşünüldüğünde; (Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği alanı dışında) diğer öğretmenlerin atamalarında ayrılan kontenjanlar için anlamlı bir değişme beklenmemektedir.
4+4+4 Kesintili-Zorunlu Eğitim Yasası ile ikinci aşamasının (ikinci dört yıl) “Ortaokul” üç yıldan dört yıla çıkartılması bu kademede görev yapacak İlköğretim Matematik, Fen ve Teknoloji, Türkçe, Sosyal Bilgiler branşlarındaki öğretmen atamaları için ayrılan kontenjanı artıracaktır. Konuyu bir örnek ile açıklamak gerekirse; yasa değişikliğinden önce bir sosyal bilgiler öğretmeni (bazı seçmeli dersler dışında)
6. Sınıf İçin Her Bir Şubede: 3 Saat
7. Sınıf İçin Her Bir Şubede: 3 Saat
8. Sınıf İçin Her Bir Şubede: 3 Saat sosyal bilgiler eğitimi ile ilgili dersleri yürütmektedir.
Yeni yasa ile birlikte zorunlu eğitimin ikinci aşaması dört yıla çıktığından, bir sosyal bilgiler öğretmeni 5. sınıftaki 3 saatlik dersi de yürütecektir. Böyle bir durum bu öğretmenlik branşındaki atamalara ayrılan kontenjanı (Tahmini % 25 ile % 35 oranında) artmasını sağlayacaktır. Bu durumun İlköğretim Matematik (+4) ders saati daha fazla), Fen ve Teknoloji (+3), Türkçe (+6) branşlarında olumlu yönde etkileyeceği açıktır.
Şunu söylemek gerekir ki; yeni yasada (Madde 9’da belirtilen düzenlemeyle) 1739 sayılı Kanunun 25’inci maddesinin mülga birinci fıkrası yeniden düzenlenmiştir. Yapılan değişiklikle; ortaokul (ikinci dört yıl) ve liselerde (üçüncü dört yıl), Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin hayatı, isteğe bağlı seçmeli ders olarak okutulması kararlaştırılmıştır. Bu nedenle yeni yasadan en fazla olumlu yönde etkilenecek olan öğretmenlik branşı; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ve İmam Hatip Meslek Bilgisi öğretmenliklerinin olacağını söylemek mümkündür. Bu noktada 2012 yılından itibaren öğretmen atamalarında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ve İmam Hatip Meslek Bilgisi öğretmenlikleri için ayrılan kontenjanlarda anlamlı bir artış olması beklenmektedir.
4+4+4 Kesintili-Zorunlu Eğitim Yasası, son dört yıllık bölümünü oluşturan lise eğitiminin aşamalı olarak zorunlu hale dönüştürülmesi ile birlikte, liselerde de görev yapacak öğretmenlerin atama kontenjanlarını da olumlu yönde etkilemesi muhtemeldir.
Türkiye genelinde ilköğretimden ortaöğretime geçiş oranına ilişkin farklı rakamlar telaffuz edilse de; Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2011 yılında ilköğretimden ortaöğretime geçiş oranına % 84,2; 2009-2010 Eğitim-Öğretim yılı verilerine göre % 80; 2009 Eurostat verilerine göre, % 55,7’dir. Oran ne olursa olsun, yasa ile lise eğitiminin zorunlu olmasıyla birlikte ilköğretimden ortaöğretime geçiş oranında azalma değil artış beklenmektedir. Ancak kanunun uygulanmasına ilişkin tüzük ve yönetmeliklerin şu an için belirgin olmaması nedeniyle ilköğretimden ortaöğretime geçiş oranının yasadan dolayı nasıl etkileneceği tartışma konusudur.
Yasa ile lise eğitiminin zorunlu olması nedeniyle, ilköğretimden ortaöğretime geçiş oranında artış olacağı varsayımından hareketle; öğretmen atamalarda liselere ayrılan kontenjanlarda hiç beklenmeyen bir atışın olması hiç kimseyi şaşırtmamalıdır.
Bu makalede; 4+4+4 Kesintili-Zorunlu Eğitim Yasası’nın öğretmen istihdamı üzerindeki muhtemel etkileri sebep-sonuç ilişkisi içinde tartışılmaya çalışılmış ve öğretmen adaylarına bir projeksiyon çizmek arzulanmıştır. Ancak ileriki dönemlerde yasanın uygulanışına ilişkin çalışmalar daha kesin sonuçlara ulaşmamızı sağlayacaktır.
Yrd. Doç. Dr. Selçuk Beşir DEMİR
Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi,
İlköğretim Bölümü, Öğretim Üyesi
Haber Kaynağı: www.personelmeb.net