Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği 4-5 Aralık’ta İstanbul’da düzenlenen ’Okul Öncesi Eğitiminde Farklı Yaklaşımlar ve Uygulamaları’ sempozyumu eğitimcileri bir araya getirdi...
520 özel okul öncesi eğitimi kurucusu, yöneticisi ve öğretmenin katıldığı sempozyumda yer 2 konferans, 4 panel ve 17 çalıştay da; farklı gelişen çocuklar, okul öncesi eğitimde öğretmen yetkinlikleri, öğrenci değerlendirme süreçleri, değişik eğitim yaklaşımları ve uygulama süreçleri ile okul öncesi eğitimde yaratıcılık konuları tartışıldı ve değerlendirildi.
İşte sempozyumda alınan kararlar;
• Eğitimde öğretmenin yetkinliği ve yeterliliği doğru hedeflere ulaşmada çok önemlidir. Okullarda tüm öğretmenler arasında eğitim yaklaşımı ve uyguladıkları programlar arasında bir yön birliği olmalıdır.
• Bireyin sağlıklı gelişebilmesi için tüm gelişim alanları irdelenmeli, bölgesel ve bireysel gereksinimler mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
• Başkaları ile ilişkilerimizi yönetebilmek için öncelikle kendimizi yönetebilmemiz gerekir. Bu amaçla okul öncesi eğitimi alanında öğretmen yetiştirmede koçluk ve mentorluk sistemi kurulmalı, uygulamada sahadaki yetkin kurumlardan destek alınmalıdır. Öğretmen değerlendirmelerinde yeni yaklaşımlar kullanılmalıdır.
• Okul öncesi öğretmenlerini yetiştiren fakültelerin müfredatlarını çağdaş ve yeni yaklaşımlara açık bir biçimde gözden geçirmeli, toplum ihtiyacına göre yeniden yapılandırmalıdır.
• Eğitimde müzelerden yaralanmak; hem çocuklara farklı öğrenme ortamları sunmak hem de geçmişi anlama ve geleceği tasarlamalarına fırsat tanımalarını sağlayacaktır. Kalıcı, nitelikli öğrenmenin bir yolu da Drama ile anı yaşamaktır. Müzik, hareket ve dansla birlikte, lisan gelişimini de destekleyen bir etkinliktir. Dinlemenin yanısıra mutlaka uygulamalı olarak verilmelidir.
• Kişilik kazanma ile sanat eğitimi doğrudan ilişkili olduğu için bugün okul öncesinde verilen sanat eğitimi ve uygulamaları yarının ‘’kişilikli toplum’’ anlayışının aynasıdır.
Öğreneceğine güvenen her çocuk öğrenebilir.. Çocukların kendilerini bu fikre inandırmasını sağlamak eğitimcinin başarısıdır. Her çocuk farklı gelişir ve gelişirken yakın çevresindeki kişilerden etkilenir. Bu nedenle çocuğun gelişiminde etken olan bu kişiler de eğitime dahil edilmelidir.
• Farklılıkları anlamak, özümsemek, farklı olana saygı duymak, destek olmayı öğrenmek okul öncesi eğitimde kazandırılacak bir anlayış olmalıdır.
• Güçlü dil becerileri güçlü akademik beceriler demektir. Yabancı dil öğrenimi ne denli erken başlarsa o denli etkin olur.
• Okul öncesi dönemde yapılan olumlu ve olumsuz yönlendirmelerin çocuğun yetişkinlik dönemine önemli etkileri vardır. Okul öncesi dönemde kazanılan sosyal beceriler gelecekte de yönetme becerileri açısından büyük önem taşımaktadır.
• İlköğretimde daha hızlı okumak ve daha güzel yazabilmek için okul öncesinde eğlenceli ve bilinçli bir hazırlık süreci oluşturulmalı, ancak okuma ve yazma öğretimi ilköğretimde gerçekleşmelidir.
https://www.abbasguclu.com.tr/haber/...k_altinda.html