"12 yıllık zorunlu eğitim paketinden 4+4+4 kesintili eğitim, açıktan eğitim, serbest kıyafet gibi pek çok alt başlık çıktı. Çıkmaya da devam edecek. Eğitim her alanda kabuk değiştiriyor. Şimdi ise tartışılan konu 'karma eğitim'. "
Nasıl oldu da sıra karma eğitime geldi?
Çoktan seçmeli özgürlükler deyip özgürlüğe yeni bir kaftan giydirildi önce. Belirlenmiş sınırlar içinde, yine birileri tarafından hazırlanmış seçeneklerden tercih yapmanızın adı özgürlük oldu. Demokrasi deyip demokratik hak kavramlarının tanımları da değişti.
Bende ki demokrasi tanımlamaları nedense hep emir kipiyle bitiyor ya sizin ki ?
Alanlar dar geldi, sınırlar kaldırılıyor derken, bir hücreden ötekine mi hapsoluyoruz aslında?
28 Şubat'ın darbe yasalarıyla değişen ketum eğitim sistemini de özgürleştirme zamanıymış. Ona ketum, yasakçı dedik bakalım şimdi oluşturulmaya çalışılan yeni sistem hangi kavramı karşılayacak.
Eğitim reformundan sürpriz alt başlıklar çıkmaya devam ediyor. İşte en özgür alan da bu bölge. Her eğitimci, her sendika, her yazar ve konusunda uzman diğerleri… hepsi farklı başlıklar üretip var olanı eleştirme, iğdiş etme konusunda öyle özgür ki her gün yeni bir konu gündeme geliyor. Beklentiler çok farklı elbette. Ancak, birlik içinde ortak, akılcı çözümler üretilemiyor. Çok sesli ülkemde kulaklar sağır.
Son bir haftadır eğitim reformu konusunda birtakım çalışmalar yapılıyor.12 yıllık (4+4+4 ) kesintili, zorunlu eğitim, okula başlama yaşının düşürülmesi, açıktan eğitim, kıyafet serbestliği ve sınavlarla ilgili pek çok düzenleme gündemde.
Bazı çevreler de karma eğitim modelinin kaldırılmasını istiyor. Erkek ve kız çocuklarının birlikte eğitim görmesinin sakıncalı olduğunu iddia ediyorlar. Neymiş, iki farklı cinsiyet bir araya geldiğinde birbirlerini role zorluyor, davranış değişikliği yaratıyormuş. Kızlar erkeklerin yanında pısıyor, onlar tarafından bastırılıyor, derslerde kendilerini göstermekten çekiniyorlarmış…
Sanırım birileri bu eğitim modeline neden geçtiğimizi unuttu. Ya da işine öyle geliyor…
Karma eğitim ilk olarak İsviçre de uygulanmış ve başarılı bulunarak diğer ülkelere de yayılmıştı. Şu anda dünyada pek çok gelişmiş ülke karma eğitim modelini uyguluyor. Kız - erkek ayrı eğitim veren okulların sayısı her yıl giderek düşmekte. Ama İslam ülkelerinde bu rakamlar giderek artıyor.
Bizim de Cumhuriyet’le birlikte karma eğitime geçişimiz hız kazandı. Çağı yakalamak için daha uygar daha medeni bir toplum yaratma gayretiyle Cumhuriyetimizin kurucuları kız ve erkek arasında ki eşitliği önemsemiş, kadını erkeğin ‘arkasından’ alıp 'yanına' koymayı başarmıştır. Bugün baktığımızda kadınlar her alanda çok başarılı.
Kız–Erkek, okul dönemlerinde birbirimizi tanıyor, kaynaşıyoruz. Sonrasında kimlik okumak kolaylaşıyor. Ancak eğitim döneminde kız erkek ayrımcılığı yapan, harem selamlık uygulamalarda birbirlerine çok yabancı iki farklı kutup yaratılmış oluyor. Toplumda birlikte yaşamak çok daha zorlaşıyor.
‘Elinin hamuruyla erkek işine karışma’ diye bir tabir vardı zamanında. Şimdi ise hamur açan erkeğin, otobüs şoförü kadınların olduğu daha modern bir toplum yapısı hakim. Uygarlığımız ise malum...
Bazı zihniyetler değişmese de dünden bugüne aslında çok şey değişti. Herkes elinden ne geliyorsa, neyi zevkle yapıyorsa, veya neye mecbur bırakılıyorsa, şartlarını iyileştirmek için o alana yöneliyor.
‘İnsanlar artık birey olma çabasında.’
Eğitim kabuk değiştiriyor. Bu yenilenme sürecinde neler yaşayacağız aklımızda pek çok soru işareti var. Yeni eğitim paketi 5 Mart Pazartesi günü komisyonda görüşülecek. Bakalım alınan kararlar hangi beklentileri karşılayacak; kimleri memnun edip, kimleri hayal kırıklığına uğratacak… Hep birlikte göreceğiz.