Bu mesleğin zorluklarını, artı ve eksilerini bilerek seçtik. İçinde siyaset kokan hiç bir şey de yokum. İzmirdeyim ama ben greve katılmayacağım.
Bu mesleğin zorluklarını, artı ve eksilerini bilerek seçtik. İçinde siyaset kokan hiç bir şey de yokum. İzmirdeyim ama ben greve katılmayacağım.
GREVVVVVV VARRRR!!!!!!!!!!!!!!1111
umut olsun yeter ki...olmaz değildir hiç bir şey......
Kamu-Sen'den 25 Kasım çağrısı
Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, "Tüm sosyal kesimleri 25 Kasım'da yanımızda görmek istiyoruz" dedi.
Bostan, yaptığı yazılı açıklamada, 25 Kasım'da iş bırakmaya hazırlanan kamu görevlilerinin, insan ve devlet hayatının her alanında her aşamasında var olduğunu söyledi. Bostan, "Örgütlü olmadığımız yıllarda ekonomik, sosyal ve siyasal erozyona uğratıldık.
Onurumuz zedelendi gururumuz incindi. Mahalle politikacıları dahi üzerimizde tasarrufta bulundu. İtilip kakıldık, sıradanlaştırıldık. Ve hep birlikte karar verdik, sendikal mücadeleyi başlattık. Konfederasyonumuz Türkiye Kamu-Sen bugüne kadar açlık grevi, iş bırakma, her çapta miting, kitlesel basın açıklamaları gibi her çeşit eylem ve etkinlikleri ortaya koydu.
Her yolu ve yöntemi kullandı. Kuşkusuz kazanımlar da elde etti. Ancak geçen zamana kıyasla elde edilen sonuç, beklentilerin gerisinde kaldı. Hükümetler bizlerin sesine kulak vermek yerine 'yandaş sendika' oluşturma yolunu seçerek, 'uysal' ve 'eyvallahçı' bir güruh yaratma gayreti içinde oldu" diye konuştu.
"Şimdi artık haklı davamız için yola çıktık. Demokratik, ekonomik, sosyal ve siyasal haklarımızı istiyoruz" diyen Bostan, şunları kaydetti:
"Daha fazla tahammülümüz yok bıçak kemiğe dayandı. Hükümetin ise aklı başka yerlerde, başka işlerde. Bizi hesaba katmayanların hesabını bozacağız. Kamu görevlisini hafife alanlara gücümüzü göstermeliyiz. Memurumuzun gelecekle ilgili endişeli bekleyişine, her türlü belirsizlik ve umutsuzluğuna son vermek için başlattığımız mücadelede ellerimizi, gönüllerimiz, saflarımız ve seslerimizi birleştirmeliyiz."
Hanefi Bostan, sendikalı olan olmayan tüm kamu görevlilerini ve diğer sosyal kesimleri, eyleme destek vermeye çağırarak, "Ekonomik ve sosyal hayatın cenderesi altında ve bizimle aynı kederi paylaşan emekli, dul, yetim, işçi, esnaf ve işsizler; kısacası dar ve orta gelir grubunda yer alan tüm sosyal kesimleri 25 Kasım'da yanımızda görmek istiyoruz. Kamu görevlisi 25 Kasım'ı kendisi, geleceği, eş ve çocukları, ekonomik hayatın canlanması için bir fırsat olarak görmeli; üzerine yamanmış her türlü olumsuzluğu söküp atmak için güç ve destek vermelidir. 25 Kasım'ı memur, onuru, haysiyeti, kariyeri ve kaybettiklerini geri almak için desteklemeli, üzerinde oynanan oyunu bozmalıdır.
Kamu görevlisi himmet ve merhamet dilencisi olmadığını 25 Kasım'da gösterecektir" ifadelerini kullandı.
-memurlarnet-
tüm arkadaşlardan destek bekliyoruz ,,.
bu greve ses veren o kadar az ki lütfen katılalım,.
yaklaşmakta olan grevin neresinde siyaset var. bu talaepler insanca bir yaşam için gerekli olan talepler. bunu siyasetin neresine bağladınız onu anlayamadım.
eksiklikleri çok ama ratıları ben şahsen pek göremedim. sizde çok iyi biliyorsunuz ki örgütlü bir mücadele olmadan birey bir hiçtir ve kimse tarafından cidiye alınmaz.
ZAFER DİRENEN EMEKÇİNİN OLACAK...
grevi destekleyen arkadaşlar grev gününe kadar bu bölümü canlı tutmaya ve fikir alış verişinde bulunmaya daha çok gayret edelim. tşk.
ZAFER DİRENEN EMEKÇİNİN OLACAK...
siyaset??kime göre acaba?haklarımızı aramanın adı siyasetse siyaset yaptığımız.anlam veremiyorum açıkcası naturel arkadaşım yazdıklarına.bizler geleceğimiz ve çocuklarımızın gelecekleri için 25 kasımda iş bırakacağız.velilerime de bunu anlatacağım.herkesi de destek için bekliyoruz.
umut olsun yeter ki...olmaz değildir hiç bir şey......
hastanelerde para ödememek için,daha nitelikli bir sağlık hizmeti için,velilerimden para istemek zorunda kalmamak için,iş güvencem için 25 kasımda çalışmıyorum...
umut olsun yeter ki...olmaz değildir hiç bir şey......
- Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, 25 Kasım Çarşamba günü "memurların ülke genelinde hayatı durduracağını" belirtti.
Akyıldız, konfederasyon yöneticileri ve bağlı sendikaların genel başkanlarıyla Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi'nde, 25 Kasımda yapılacak "uyarı" greviyle ilgili basın toplantısı düzenledi.
Bircan Akyıldız, "iş bilmez iktidarın başarısızlıklarının, kötü niyetli yöneticilerin beceriksizliklerinin" yıllarca memurların sırtına yüklendiğini söyledi.
Hükümet üyelerinin, "memurları işe yaramaz, vasıfsız, yan gelip yatan, hizmetin gereklerini yerine getirmeyen kimseler olduğunu" ifade ettiklerini öne süren Akyıldız, "Kamu hizmetini düzenlemekle ve yürütmekle görevli olan bakanlar, basiretsiz ve beceriksiz yönetim anlayışlarını, liyakatsiz, yandaş yöneticilerle desteklemek isteyince ortaya çıkan aksaklıkların sorumluluğu, fedakar Türk memurunun omuzlarına yüklendi. Oysa bizler, vatandaşlarımızın doğduğu andan başlayarak, hayatının her anında, her alanında hizmet üretmekteyiz" dedi.
Ekonomi büyürken de krize girdiğinde de hedef tahtasına memurların oturtulduğunu dile getiren Akyıldız, hükümetin toplu görüşme süreçlerinde verdiği sözleri tutmadığını, altına imza attığı kararların gereğini yerine getirmediğini savundu. Akyıldız, gelinen noktada memurların hükümete güveninin kalmadığını iddia etti.
"ADRES OLARAK SOKAK GÖSTERİLDİ"
İyi niyetli girişimlerine karşın kendilerine adres olarak sokakların gösterildiğini ifade eden Akyıldız, şöyle konuştu:
"Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Söz bitmiş, hoşgörümüz karşılıksız kalmış, diyalog mekanizması tahrip edilmiştir. Son çare eylemdir. Hakkımızı almak, iktidarı uyarmak, Türkiye'nin demokrasi ile yönetildiğini, demokrasinin temelinde tüm kesimlerin haklarının korunması geldiğini hatırlatmak için, ülkemizin kaynaklarının adil bir şekilde paylaştırılması için, yalnızca memurların değil, işsiz, işçi, esnaf, çiftçi, emekli, dul ve yetimlerin de seslerine kulak verilmesi için 25 Kasımda iş bırakıyoruz.
Son çare olarak 25 Kasım 2009 Çarşamba günü hizmet üretmeyerek, 'memur yan gelip yatıyor' diyen iktidara, toplum hayatında ne denli önemli görevler yürüttüğümüzü göstereceğiz. Eylemimiz asla devletimize ve bizlerden hizmet alan vatandaşlarımıza karşı değildir. Bizler, yıllardır Türk memurunu yok sayan, sorunlarımıza çare üretmeyen, önümüzü tıkayan ve bizlere başka çıkar yol bırakmayanlara karşı demokratik hakkımızı kullanıyoruz. Yaşanacak aksaklıkların sorumlusu, sesimizi duymayan, sorunlarımızı görmezden gelen, verdiği sözde durmayan, attığı imzaya sahip çıkmayan ve bizlere her defasında sokağı gösteren iktidardır. Tüm sorunlarına rağmen eksiksiz hizmet üretmeye çalışan kamu görevlilerini yok sayan iktidara, üretimden gelen gücümüzü kullanarak cevap vereceğiz.
Yıllardır vatandaşlarımız için görevde olan memurlarımız, bu kez vatandaşlarımız için 'grevde' olacaktır. 25 Kasım Çarşamba günü Türk memuru ülke genelinde hayatı durduracaktır. 25 Kasımda Türk memuru, insanca bir yaşam için, adil bir yönetim için, toplu sözleşme ve grev hakkı için demokratik hakkını kullanacaktır. O gün trenler çalışmayacak, otobüsler işlemeyecek, öğretmenler ders vermeyecek, uçaklar havalanmayacak, otoyol gişeleri hizmet vermeyecek, vergi toplanmayacak, kısacası kamuda hizmet üretilmeyecektir."
Akyıldız, vatandaşların 25 Kasımda çocuklarını okula göndermeyerek, acil durumlar dışında hastanelere gitmeyerek, zorunlu olmadıkça kamu kurumlarından hizmet talep etmeyerek, kendilerine anlayış göstermelerini istedi.
-memurlarnet-
çok üzgünüm ben bişeyleri yanlış anladım. hemen düzeltiyorum, bu da benim iyi araştırmama hatam olsun, bana ders olsun,tecrübe olsun. destekliyorum, umarım güzel sonuçlar alırız