Teknolojinin gelişmesiyle zaman ve mekan kavramından bağımsız olarak yürütülen ve çoğunlukla çalışanların tercih ettiği uzaktan eğitimin giderek yaygınlaştığı, 3G teknolojisi ile daha çok tercih edilmesinin beklendiği bildirildi.
Mersin Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (MERUZEM) Müdürü Prof. Dr. Caner Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mersin Üniversitesi Meslek Yüksekokulu'nun uzaktan eğitime 2002 yılında bir bölümle başladığını söyledi.
Bilgisayar Programcılığı, Elektronik Haberleşme Teknolojisi, Elektronik Teknolojisi, Kontrol ve Otomasyon Teknolojisi ön lisans bölümlerinden oluşan uzaktan eğitime, bu yıl Eczane Hizmetleri ile lisans programı olan İşletme Yönetimi bölümlerinin eklendiğini belirten Özdemir, ''ÖSS'de seçtiği programa uygun puan türünde en az 145 puan alan öğrenciler bölümleri tercih edebiliyor. Bu yıl ayrıca bölümlerle ilgili meslek liselerinden mezun olanlar sınavsız geçiş yapabilecek'' dedi.
Uzaktan eğitimin örgün eğitimden hiçbir farkı bulunmadığına işaret eden Özdemir, mezun olanların örgün eğitimden mezun olanlarla aynı haklara sahip olduğunu ifade etti.
Mersin Üniversitesi'ndeki uzaktan eğitim hizmetlerinin MERUZEM tarafından yürütüldüğünü vurgulayan Özdemir, ''Yedi yıllık tecrübe ve 2 bini aşkın öğrenci ile bu konuda Türkiye'de öncü üniversitelerden biriyiz. 2002 yılında Türkiye'de biri MEÜ olmak üzere 2 üniversitede başlayan uzaktan eğitim, günümüzde 17 üniversitede verilir hale geldi. Bu yıl 750'si Bilgisayar Programcılığı olmak üzere 6 bölüme 2 bin 650 öğrenci alınacak'' diye konuştu.
-ÖĞRENCİLERİN ÇOĞUNLUĞUNU ÇALIŞANLAR OLUŞTURUYOR-
Prof. Dr. Özdemir, teknolojinin gelişmesiyle zaman ve mekan kavramından bağımsız olarak yürütülen, bilgisayarın öğrenim, sunum ve iletişim aracı olarak kullanıldığı uzaktan eğitime olan ilginin her geçen gün arttığını söyledi.
Öğrencilerinin yüzde 60'a yakınının çalışanlardan oluştuğunu belirten Özdemir, şöyle konuştu:
''Son yıllarda büyük bir gelişme yaşayan uzaktan eğitime ilgi oldukça yoğun. Çünkü günümüz dünyasında her birey çalışmak durumunda. Çalışırken eğitim almak isteyenler için uzaktan eğitim büyük bir fırsat sunuyor. Bu insanlar gün boyunca iş yerinde olduklarından gün içinde eğitim imkanı bulamıyorlar. Dolayısıyla diğer zamanlarda internet teknolojilerini kullanarak okulun internet portalına herhangi bir ek yazılım olmadan bağlanabiliyorlar.''
Mersin Meslek Yüksekokulu'nda yürütülen Uzaktan Eğitim Yönetim Sistemi (UEYS) sayesinde öğrencilerin internet üzerinden ders notlarına erişebildiklerini, video ve ses kayıtları yoluyla dersleri sesli ve görüntülü takip ettiklerini, ayrıca öğretim elemanlarıyla öğrencilerin her türlü online iletişimine imkan bulduğunu vurgulayan Özdemir, vizeler ile ödev ve projelerin internet portalı üzerinden gerçekleştiren öğrencilerin sadece finallere katılmak üzere üniversiteye geldiğini kaydetti.
Öğrencileri arasında 10 fiziksel engellinin yanı sıra 3 de tutuklu bulunduğunu belirten Özdemir,''Uzaktan eğitim engelleri tamamen ortadan kaldırıyor'' dedi.
-ÖRGÜN EĞİTİMDEN DAHA BAŞARILILAR-
Prof. Dr. Özdemir, uzaktan eğitimdeki öğrencilerin örgün eğitimdekilerden daha başarılı olduğunu söyledi.
Üniversitede yaptıkları değerlendirmede, uzaktan eğitimdeki başarı oranının son 2 yıldır yüzde 50'nin üstünde iken, örgün eğitimde bu oranın yüzde 30-35'ler seviyesinde olduğuna dikkati çeken Özdemir, şunları kaydetti:
''Öğrencilerin çoğunluğu çalışan olduğu için hedefleri olan ve bilinçli kişilerden oluşuyor ve eğitimin değerini biliyorlar. Öte yandan örgün eğitimde öğrenci konuyu kaçırdığında bilgileri eksik kalıyor. Ancak uzaktan eğitimdeki öğrenci farklı materyallerden bilgi alıyor ve aynı bilgileri tekrar izleyebiliyor.''
-AÇIKÖĞRETİMLE UZAKTAN EĞİTİMİN FARKI-
Özdemir, uzaktan eğitimin açıköğretimin çok ötesinde bir eğitim olduğunu ve öğrencinin eğitimde aktif şekilde yer aldığını belirtti.
Açıköğretim Fakültesinin (AÖF) pasif bir öğretim olduğunu savunan Özdemir, ''Eskiden ders kitapları dağıtılıyor, televizyon aracılığı ile eğitim veriliyordu. Oysa uzaktan eğitimde interaktif bir eğitim var. Öğrenci hoca ile karşılıklı sanal sınıf ortamında beraber olabiliyor. Karşılıklı görüntü ve ses iletişimi sağlanıyor'' diye konuştu.
Son yıllarda açıköğretimin de teknolojiyi kullanmaya başladığını ve uzaktan eğitime doğru kaydığını ileri süren Özdemir, şunları kaydetti:
''Ancak öğrenci sayısının fazlalığından dolayı açıköğretimde sanal sınıf ortamı sağlamak oldukça zor. Çünkü 1,5 milyona yakın öğrencisi var. Biz sınıf sayısını 50-75 arasında düşünüyoruz. Bir buçuk milyon öğrenciyle bunu sağlamak açıköğretimde oldukça zor.''
-3G TEKNOLOJİSİ-
Prof. Dr. Özdemir, 3G teknolojisinin yaygınlaşmasıyla uzaktan eğitimin daha çok tercih edileceğine inandığını söyledi.
Bu konuda araştırma yaparak demo hazırladıklarını ve bir bekleyiş içinde olduklarını belirten Özdemir, şöyle konuştu:
''Çünkü, ön lisans öğrencileri çoğunlukta çalışan kişiler olduğu için online ders izleyemiyorlar. Yani hocanın ders anlattığı zamanlarda bağlanamıyorlar. Öte yandan teknoloji yeni uygulamaya geçiyor. Şayet şartlar oluşursa, 3G teknolojisine uygun sanal sınıflar oluşturabiliriz. Böylelikle öğrenciler uyumlu cep telefonuyla sanal sınıfa bağlanıp hoca ile görüşebilirler. Bunun için teknolojinin oturmasını bekliyoruz.''
aa
30 Temmuz 2009, Perşembe