Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Karabekiroğlu, velilere ve öğretmenlere yönelik önemli mesajlar verdi.
Dr. Karabekiroğlu, ev ortamı ile birlikte çocukların hayatında en önemli iki ortamdan biri olan okul ortamının çocukların psikolojisi ve gelişimi için son derece önemli unsurlar taşıdığına dikkat çekti. Okul hayatının çocuğun gelişimini ve psikolojik durumunu olumlu yönde etkileyebilmesi için çeşitli noktalara dikkat etmek gerektiğini dile getiren Doç. Dr. Koray Karabekiroğlu, özellikle ilköğretim yıllarında, anaokuluna ya da birinci sınıfa başlayan ya da okul değiştiren çocukların velilerinin okulun ilk
günlerinde sorun yaşamamaları için önerilerde bulundu. Okul korkusu yaşamayı önlemek ve okula daha kolay alışmak için velilerin çocukla birlikte okul öncesinde okulu mutlaka ziyaret etmelerinin, aynı sınıfta okuyan çocukların aileleri ile okul dışında da iletişim kurmanın, öğretmenle çok yakın bir diyalog içinde olmanın, okulla ilişkili kaygı yaratan konuşmalardan kaçınmanın önemine değinen Karabekiroğlu, okul korkusu yaşayan ve okula gitmeye ikna edilemeyen çocukların ailelerine önerilerde bulundu.
Evde okulla ilgili zorlayıcı, pazarlık yapıcı konuşmalardan olabildiğince kaçınmanın, okula gitmemek gibi bir alternatif olabileceğini ima eden sözleri kullanmamaya dikkat etmenin, kararlı ve sakin bir tavırla olaya yaklaşmanın önemine dikkat çeken Karabekiroğlu, velinin çocukla birlikte okulda bir süre kalmasının ve birlikte geçen sürenin aşamalı olarak azaltılmasının gerekli olabileceğini ve bu nedenle öğretmenlerin de bu konuda duyarlı ve anlayışlı olması gerekebileceğini hatırlattı. Öte yandan birkaç
haftayı aşan okul korkusunun kaygı bozuklukları gibi çeşitli psikiyatrik bozukluklarla ya da aile ya da okul ortamı ile ilişkili olabileceği ve psikiyatrik değerlendirmenin gerekli olabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Karabekiroğlu, okul döneminin ilk haftaları için ayrıca diğer bazı konulara işaret etti. Özellikle öğrenme güçlüğü, dikkat sorunları olan ya da sosyal etkileşim becerilerinde zorluklar yaşayan çocukların ilk haftalarda doğru bir yaklaşımla ele alınmaması durumunda bu çocukların gerek diğer
çocuklar, gerek diğer veliler, gerekse öğretmenler tarafından da kolayca "yaramaz", "tembel", "sorumsuz", "korkak" vb. sıfatlarla etiketlenebildiğini hatırlatan Karabekiroğlu, etiketlemenin azaltılması ve çocuğun sorunlarının giderilmesi için özellikle öğretmenlere önemli sorumluluk düştüğünü dile getirdi. Öğretmenlerin gelişimsel ve psikiyatrik sorunlar hakkında doğru bilgilere sahip olmasının ve gerektiğinde veliler, rehberlik servisleri ve çocuk psikiyatristleri ile etkin bir şekilde iletişim
kurmasının önemine değinen Doç. Dr. Koray Karabekiroğlu, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, davranım bozukluğu, sosyal kaygı bozukluğu vb. çok sık rastlanan psikiyatrik bozuklukların tanımı, tedavisi hakkında toplumda çok sayıda yanlış bilgi olduğunu kaydetti. Karabekiroğlu, çocukların tedavisinde en önemli unsurlardan biri olan okul ortamının tedavi edici nitelikten çıkarak, bazen ne yazık ki sorunları pekiştirici niteliğe dönüşebileceğini belirtti.
Doç. Dr. Koray Karabekiroğlu, tüm sorunlara doğru yaklaşabilmek ve özellikle de sorunların ortaya çıkmadan önce yapılabilecekleri bilerek hayata geçirmek için en önemli önceliğin doğru kaynaklardan bilgi edinmek olduğunu belirtti.
-memurlarnet-