Kanser


-PAMUKKALE Üniversitesi (PAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü’nde Anadolu ırkı arılar üzerinde yapılan araştırmada, arı zehirinin kolon, karaciğer ve lösemi kanserlerine neden olan hücreleri yok etmede etkili olduğu tespit edildi.

PAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şevki Arslan, Anadolu ırkı arı zehirinin kanser hücreleri üzerindeki etkisini, 4 öğrencisiyle birlikte yaklaşık 1 yıldır araştırdıklarını söyledi. Araştırmayı özellikle Anadolu ırkı arılar üzerinde yapmayı tercih ettiklerini ve Denizli’de bulunan arıcılardan arıları aldıklarını belirten Yrd. Doç. Dr. Arslan şunları anlattı:

"Zehirin içeriğinin diğerlerinden farklı olduğuna inandığımız için Anadolu ırkını seçtik. İlk önce anestezi ile arıları uyuttuk ve keselerini bir cımbız yardımıyla topladık. Daha sonra bu zehirli keseleri özel bir solüsyon içerisinde çözme ve dondurma tekniğiyle önce eksi 80 derecede yarım saat, daha sonra 37 derecede yarım saat bekleterek patlattık. Bu işlemle keselerdeki tüm içerik solüsyona geçti. Solüsyonun özelliği, arı zehirinin içerisindeki maddeyi koruması ve zarar görmesini engellemesidir. Arı zehirinin biyolojik aktivitelerini de korumaya yardım ediyor. Ardından arı zehirlerini, 3 ayrı kanser hattına uygulayarak kanser hücrelerini öldürüp öldürmediğine baktık. Bunun için çeşitli dozlarda arı zehirini kanser hücrelerine verdik. Bunlar karaciğer, kolon ve kan kanseri hücreleriydi. Uygulama sonuncunda kanser hücre hatlarında, 11 tane genin ifade düzeylerinin değiştiğini gözlemledik. Anadolu ırkı arı zehirinin, çok düşük dozlarda bile programlanmış hücre ölümünü artırarak bu hücrelerin ölümüne sebep olduğunu gördük. Anadolu ırkı arı zehrinin kolon, karaciğer ve lösemi kanserlerinin tedavisinde kullanılabileceğini düşünüyoruz."

’DESTEK VERİLİRSE 1 YILDA TAMAMLARIZ’

Yeterli maddi destek bulamadıklarını, projenin ön aşamasını 4’üncü sınıf öğrencileriyle aralarında para toplayarak finanse ettiklerini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Arslan, "Arı zehirinin kanser hücreleri üzerindeki etkisini araştırmaya devam ediyoruz. Halen gen ekspresyonlarının yanında, proteinlerin değişmesi üzerinde çalışmalar da yapıyoruz. Eğer destek verilirse çok daha önemli sonuçları elde edeceğimize inanıyoruz. 1 yıl içinde araştırmayı tamamlamayı hedefliyoruz" dedi.

’HASTALAR KENDİ BAŞLARINA KULLANMASIN’

Karaciğer, kolon ve lösemi kanseri olan hastaları da uyaran Yrd. Doç. Dr. Arslan, "Kesinlikle bu tip hastalar kendi başlarına tedavi için arı zehiri kullanmasınlar. Çünkü çok riskli, hayati tehlikeye kadar gidebilir. Arı zehiri içinde sadece kanserli hücreleri öldüren maddeler yok. Vücutta ani reaksiyonlara ve ölümlere neden olabilecek başka maddeler de var. Çalışmalarımız devam ediyor. Kesin sonuçları bir yıl içinde alırız."

Yrd. Doç. Dr. Şevki Arslan, araştırmanın ön verilerini Avrupa Biyokimya Dernekleri Federasyonu’nun İtalya’nın Torino kentinde düzenlediği kongrelerde 2 bildiri ile sunduklarını ve büyük ilgi gördüğünü de söyledi.



DHA