Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, İlköğretim birinci sınıf ve anaokulu öğrencilerinin okula alışmalarını kolaylaştırmak için düzenlenen ''Uyum Programı'' kapsamında Eryaman Başak Anaokulunda düzenlenen 2011-2012 eğitim-öğretim yılı uyum dönemi açılış programına katıldı.
Bakan Dinçer, programda yaptığı konuşmaya ''Bugün, bizim için çok sevinçli, heyecan dolu bir gün. Çocuklarımız cıvıl cıvıl ve onların sevinçli bir gününü, başka bir ifadeyle bir mürüvvetini daha görüyoruz. Bu çocuklarımızın okullaşmaları, onların hayatla uyum sağlamaları için ciddi bir adım atıyoruz bugün'' diyerek başladı. Son yıllarda eğitimde özellikle altyapıda çok ciddi mesafeler alındığını belirten Bakan Dinçer, bundan 7-8 yıl öncesine kadar Türkiye'de çok düşük okullaşma oranlarıyla, düşük derslik ve öğretmen sayılarıyla ciddi sorunlar yaşandığını söyledi. Bakan Dinçer, şöyle dedi: ''Aslında bu sorunlarımızın hepsi ortadan kalkmış görünmüyor. Hala dersliklerle ilgili sorunlarımız var. Türkiye'de 2002 yılına kadar yaklaşık 335 bin civarında derslik yapılmış iken, 2002 yılından günümüze kadar 163 bin yeni derslik yapıldı. Ama hala yaklaşık 160 bin dersliğe ihtiyacımız bulunuyor.'' 2002'deki yaklaşık 530 bin civarında öğretmen sayısına o günden bugüne tam 300 bin öğretmenin ilave edildiğini ifade eden Bakan Dinçer, ''Bunlardan emekli olanları düştüğümüz zaman, hala yaklaşık 150 bin civarında öğretmene ihtiyacımız bulunuyor'' dedi.
Bakan Dinçer, şunları kaydetti: ''Bütün bunlara rağmen altyapı yetersizliği ne kadar fazla olursa olsun, fiziki şartlarımız ne kadar yetersiz bulunursa bulunsun bu sorunları aşacak yegane güç öğretmenlerimizin elindedir. Öğretmenlerimiz bütün yetersizlikleri kapatacak kadar ellerinde sihirli bir değneğe sahiptirler. Bu da öğretmenlik mesleğine sahip çıkmaları, onu saygın bir konumda tutmaya çaba sarf etmeleri ve çocuklarımıza kendilerini adamalarıdır. Kendi çocuğunuz gibi demiyorum, herkesin çocuğu kendisine aittir, ama biz çocuklarımızı öğretmenlerimize emanet ediyoruz. Bu yüzden bir emanet gibi onlara sahip çıkmalı, onlara sevgiyle, şefkatle ve sabırla bir şeyler öğretmeye çalışmalıyız.'' Eğitim alanında dünyadaki gelişmelerin takip edildiğini ifade eden Bakan Dinçer, şöyle devam etti: ''Bu açıdan son yıllarda tüm dünyada giderek eğitim yaşının düştüğünü görüyoruz. Bu sebeple 3 ila 5 yaş arasındaki eğitimi ve okullaşma oranlarını artırmak için de özenle çaba sarf ediyoruz. 3-5 yaş arasında şu anda Türkiye'de okullaşma oranı yüzde 43'lere geldi. Oldukça iyi bir gelişme kaydettik son birkaç yıllık bir zaman diliminde. Sadece 5 yaşta zorunlu eğitimi sağlamaya çalışıyoruz. Bu açıdan bakıldığından tüm ülkemizde, 5 yaşındaki çocukların tamamının okullaşabileceği bir altyapı çalışmasını tamamlamak üzereyiz. 2013 yılında Türkiye'de bütün 5 yaşındaki çocuklar için okullaşmayı yüzde 100'e çıkarmayı hedefliyoruz. Bu günlerde 5 yaşındaki çocuklarda yüzde 67 civarında bir orana ulaşmış görünüyoruz. Dolayısıyla bu yıl sonuna kadar yüzde 80'i aşacağımız bir projeyi, daha sonraki yıl da yine yüzde 100'e yakın bir rakama ulaşacağımızı hedefliyoruz.''
İlköğretimde şartların iyi olduğunu ifade eden Bakan Dinçer, ''İlköğretimde artık Türkiye makus talihini yenmiş gibi görünüyor. Yüzde 98,5 okullaşma oranı ile oldukça iyi bir noktaya gelmiş bulunuyoruz. Önümüzdeki yıllarda bu oranı yüzde 100'e ulaştırma çabası içerisinde olacağız'' dedi. Ortaöğretimde ise okullaşma oranının yüzde 69'lara yaklaştığını dile getiren Bakan Dinçer, bu gelişmenin de iyi bir gelişme olduğunu ifade etti. Bakan Dinçer, şöyle konuştu: ''Ama biz önümüzdeki 4 yıllık süre içerisinde, okullaşma oranlarını ortaöğretimde yüzde 90'ın üzerine çıkaracak bir hedefi kendimize koymuş bulunuyoruz. Önümüzdeki 4-5 yıllık süre içerisinde okulöncesi eğitimde yüzde 100, ilköğretimde yüzde 100 ve ortaöğretimde yüzde 90'ın üzerinde bir okullaşma oranı ile Türkiye, bu zamana kadarki makus talihini yenmeye başaracak diye ümit ediyorum.''
Özellikle kız çocuklarının okullaşma oranları ile ilgili ciddi gelişmelerin olduğuna işaret eden Bakan Dinçer, ''Ülkemizde, özellikle bazı bölgelerde kültürel mahiyette kız çocuklarının okuması ile ilgili birtakım engeller bulunuyordu'' diye konuştu. Yapılan çalışmalar ve yürütülen kampanyalarla ortaya konulan çabaların netice verdiğini söyleyen Bakan Dinçer, ilköğretimde kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre sayısının yüksek olduğunu bildirdi. Ortaöğretimde ise bu oranın yüzde 88 olduğunu, 100 erkek öğrenciye karşın88 kız öğrencinin okuduğunu kaydeden Bakan Dinçer, ortaöğretimde cinsiyet oranlarındaki farklılığın azaltılmasını hedeflediklerini belirtti. Eğitimin niteliğinin artırılmasında öğretmenlere şimdikinden daha fazla görev düşeceğine dikkati çeken Bakan Dinçer, yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını diledi.