Konya'da 4 yaşında görme yeteneğini tamamen kaybeden ve ''Görenler okuyamıyor, sen nasıl okuyacaksın''denilerek yaşıtlarından 2 yıl sonra okula gönderilen İsmet Çavdar, zorlu yaşamına rağmen azmi sayesinde memur oldu, bir fakülte bitirdi, yüksek lisans yapıyor ve SÜ'de oluşturulan bir birimde engellilerin hakkını savunuyor.Edinilen bilgiye göre, 4 yaşında geçirdiği ateşli hastalık nedeniyle her iki gözü de tamamen görme yeteneğini kaybeden İsmet Çavdar, okul çağına geldiğinde de ''Görenler okuyamıyor, sen nasıl okuyacaksın'' denilerek okula gönderilmedi.
Israrlı davranışları ve bir büyüğünün desteğiyle 9 yaşında yine kendisi gibi görme yeteneğini kaybeden çocuklarla eğitim hayatına başlayan Çavdar, devletin sağladığı imkanlarla liseyi bitirene kadar il dışındaki parasız yatılı okullarda eğitim öğretim hayatına devam etti.
Lise'de bin 500 kişilik okulda tek görme engelli öğrenci olan Çavdar, okul üçüncüsü olarak liseden mezun oldu.
Selçuk Üniversitesi'nde (SÜ) memur olan, 2001 yılında girdiği üniversite sınavında SÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Tarih Öğretmenliği bölümünü kazanan Çavdar, çocukları 8 yaşındaki Ahmet Erdem ile 8 aylık olan Kerem Tahir'in annesi görme yönünden çok büyük problemi olmayan eşi Songül ile hayatını birleştirdi.
Üniversiteyi bitirdikten sonra SÜ Engelsiz Yaşam Birimi'nde Koordinatör Yardımcılığı, SÜ'deki engelli öğrencilerin temsilciliği, SÜ Engelsiz Yaşam Öğrenci Topluluğu Denetim Kurulu Başkanlığı, Mevlana Engelliler Spor Kulübü Denetim Kurulu yönetiminde görev yapan Çavdar, engellilere daha faydalı olabilmek adına SÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Zihinsel Engelliler Özel Eğitim Bölümü'nde yüksek lisans yapıyor.
-''Okuyup ne yapaksın'' dediler o azmetti-
İsmet Çavdar (36) AA muhabirine yaptığı açıklamada, 4 yaşında geçirdiği ateşli hastalık nedeniyle her iki gözünü kaybettikten sonra, yaşamın zorluklarını azmi sayesinde yendiğini söyledi.
Okul çağına geldiğinde ailesinin ''Görenler okuyamıyor, sen nasıl okuyacaksın'' diyerek kendisini okula göndermediğini belirten Çavdar, ''Bu durum karşısında çok üzüldüm. Zaten yaşıtlarımla doğru düzgün göremediğim için oynayamıyordum. Okula giden arkadaşlarımın çevresi genişlemiş hiç sıkılmıyorlardı. Bir de okulda yaptıklarını gelip bana anlattıklarında üzüntüm ikiye katlanıyordu. Sürekli aileme baskı yaptım. Onlarda bir büyüğümüzün sözünü dinleyip okumama razı oldular'' dedi.
Devletin sağladığı imkanlarla ilkokulu Ankara, ortaokulu İzmir, liseyi de Karaman'da okuduğunu ifade eden Çavdar, ilkokul ile ortaokulu kendisi gibi engellilerle okuduğu için pek problem yaşamadığını, ancak bin 500 öğrencinin olduğu lisede tek görme engellinin kendisi olduğunu hatırlattı.
-''Biz görenlerle zor uğraşıyoruz sana nasıl vakit ayıralım''-
Ses kayıt cihazlarıyla ve öğretmenlerini dinleyerek derslerine çalıştığını anlatan Çavdar, şunları kaydetti:
''Kitaptan arkadaşlarımın bana konuları okuması için çok uğraşırdım. Arkadaşlarım ve öğretmenlerimin çoğu bana destek oldu. Ailemin maddi durumu ortadaydı. Geceleri hediyelik eşya sattım, gündüz okuluma gittim. Lisede, 'Biz görenlerle zor uğraşıyoruz sana nasıl vakit ayıralım' diyen bazı öğretmenler okulu dereceyle bitirince ön yargılarından dolayı pişman oldular. Kendi ayaklarım üstüne basmak için girdiğim sınavı kazanarak memur oldum. Sonra 4 yıllık bir fakülteyi bitirdim. Yaşadığım zorlukları başka engellilerin yaşaması için üniversitede aktif rol almaya çalıştım. Zihinsel engellilerle ilgili yüksek lisans yapıyorum. Başarılarımı gören çevrem ve ailem benimle gurur duyuyor. Zamanında karşı çıkmalarına rağmen ailemin 5 çocuğundan üniversite bitiren tek kişi benim.''
Hayatını birleştirdiği iki çocuğunun annesinin kendisine her konuda destek çıktığını vurgulayan Çavdar, engellilerin her alanda aktif olarak rol alması gerektiğini, bunun için elinden geleni yapacağını sözlerine ekledi.
Songül Çavdar ise, görme engelli olmasına rağmen eşi İsmet'in çok pozitif biri olduğunu, engelliler için sürekli mücadele ettiğini söyledi.
Eşinin her işini kendisi yapabildiğini ve çok fazla kimseye bağımlı olmadığını dile getiren Çavdar, ''Böyle bir insanla evlendiğim için çok mutluyum. Benim kız kardeşim de görme engelli olduğu için eşimin halini çok iyi anlıyorum. Eşimle uyumlu bir çiftiz'' dedi.
Anadolu Ajansı