KPSS’de skandal iddiaları büyük yankı buldu. Adaylar netlerinin eksik boşlarının yanlış değerlendirdiğini iddia ederken ÖSYM suçlamalar için ne dedi? Cevapları bu söyleşide.
Hakan Göksel'in söylesişi
4 Ağustos’ta Haber 7’den ‘KPSS’de skandal iddia, KPSS’de netler eksik, boşlar yanlış’ başlıklı haberimiz büyük yankı buldu. 30 Temmuz 2009 tarihinde açıklanan KPSS sınavında ‘boş soruların yanlış değerlendirildiği ve netlerin eksik geldiği’ iddialarını manşetimize taşımıştık. Haber öncesinde ve sonrasında iletişim adreslerimize, bu konuda çok sayıda teşekkür ve şikayet e-postası geldi. İddiaları ÖSYM’ye yöneltip, mağdur olduklarını iddia eden adaylar adına cevaplar aradık.
Telefonumuzun diğer ucunda ÖSYM Genel Sekreteri Mehmet Altınay vardı. Yarım saat süren ve Altınay’ın kendi tabiri ile bir ‘sohbet’ niteliğinde olan –sınavın esas sahibi kurumlar adına resmi bir açıklama değildir- söyleşimiz esnasında; ‘boş soruların yanlış değerlendirildiği, adayların netlerinin eksik geldiği, soruların kitapçıklarda farklı olduğu, optik okuyucularının güvenliği ve son olarak KPSS’ye girip atanamayan adayların açlık grevlerini’ sorduk. Mehmet Altınay söz konusu iddialara çok net ve kesin cevaplar verdi.
“KPSS sonuçlarında hata var mı?” sorusunun cevabı bu söyleşide…
Her sınavdan sonra böyle iddialar olur ama son yapılan KPSS’nin sonuçlarının açıklanmasından sonra, sınava giren adaylardan yoğun bir mail trafiği aldık. Bu mail trafiğinde de netlerin eksik geldiği, boş bıraktığımız soruların yanlış olarak değerlendirildiği iddiası var… Bu konuda görüşlerinizi alabilir miyiz?
Şimdi, dün aslında zannediyorum sizindi, internette bir haber vardı. Hatta bizde konuştuk aramızda dedik ki, bu etiğe uymuyor, yani bu tür şikayetleri olan birisi varsa, açarlar bir bakarlar, bunu bir inceleyin derler, haber doğruysa yazılır, şeklinde konuştuk. Epeyce bir sitem ettik.
Şimdi en küçük bir hata olduğunu zannetmiyorum, çünkü optikler aynı optikler sınavlar aynı… Biliyorsunuz ÖSYM hak dağıtıyor bir yerde, tabiri bağışlayın… Binlerce göz hep bunu vermek için uğraşıyor.
Şimdi bu iddialara ilişkin ‘bir grup organize ediyor, diye düşünüyoruz. Birbirinin aynı bir sürü dilekçeler, belli ki matbuu hale getirilmiş. Ama hepsini inceliyoruz bu itirazların…
Buna ilişkin gerek basından, gerek internet sitelerinden, gerek adaylardan bir sürü başvurular geldi ve hiç birinde en küçük bir hata yok. Eğer elinizde ciddi olarak kişinin adı soyadı varsa, TC numarası varsa biz yine bakalım. Hepsine baktık hiç hata yok.
Haberimizdeki iddia tek bir örnek üzerinden ortaya konulmuş bir iddia değil. Bu konuda çok yoğun e-postalar aldık...
Zaten bu böyle oluyor. Bakıyorlar ki testlerde umduklarının dışında geliyor, ‘acaba’ diyorlar ‘nasıl yıpratabiliriz, nasıl etkisiz hale getirebiliriz?’ İnanın Türkiye’nin en iyi çalışan kuruluşlarından birisiyiz. Yani bunu bütün kamuoyu biliyor, biz son derece açığız.
Bir iddianın olabilmesi için sizin demeniz lazım ki ‘Mehmet bey ben bu sınava girdim!‘, soru kitaplarını yayınlıyoruz, biliyorsunuz cevap anahtarını da yayınlıyoruz, puanlarını yayınlıyoruz yani bunlarda en ufak bir hata söz konusu değil.
Bilakis biz çok alınıyoruz. Yani, ‘niye?’ diyoruz ‘bu kurum ve kuruluşlar, hatta açıkçası bunları yazalım, toplayalım, bildirelim’ internet kurumu varmış, Telekom Üst Kurulu’na mı veya bilmiyorum arkadaşlar araştırıyorlar…
Yani öyle bir şey söz konusu değil eğer gayet açık, kesinlikle size söz veriyoruz; elinizde böyle bilgiler varsa gelin bir çayımızı, bir kahvemizi için hem beraber inceleyelim ama dışarıdan gelen internet bildirimlerini hele hele de adı sanı belli olmayan kişilerin, mail bir bombardımana tutmalarına, pek itibar etmemeniz gerektiğine inanıyorum.
Bize mesaj gönderen kimselerin kimlik bilgileri kayıtlıdır, yani mevcuttur. Telefon bilgileri, isim ve soyadları da mevcuttur, yani bir provokasyonun söz konusu olacağını sanmıyorum. Bu haberde tek bir örnek üzeriden gitme yolunu seçip bir model, örnek sunmak istedim. Söz konusu şahıla veya şahışlarla ilgili bilgiler mevcut.
Şimdi şöyle söyleyeyim Hakan Bey, optiklerimiz aynı, okumalar aynı… Şimdi düşünün bir KPSS’de hata olacak da ÖSS’de olmayacak… Hepsini aynı cihazlarla değerlendiriyoruz. Birinde hata yapıp birinde yapmaması hiç de mümkün değil ve bu cevap kağıtları en az iki defa okutuluyor. Hem boş okutuluyor hem de cevap kağıtları döndükten sonra okutuluyor.
OPTİK OKUYUCULAR NE KADAR GÜVENLİ?
Optik okuyucuların güvenliği neye göre test ediliyor? Bunun bir standardı var mı ? Mesela kimler kontrolünü ve bakımını yapıyor?
Onları ben tam bilmiyorum. Tabii kamu da olduğu gibi bir bakım anlaşması var, bunlar ihaleye çıkıyor.
-Son ihale tarihi nedir?
-Onu ben bilmiyorum. Ben ÖSYM’nin Genel Sekreteri’yim. Onu, teknik, Bilgi İşlem Müdürlüğü yürütüyor ama zaten kendi uzmanlarımız da var. Onlar sürekli bu konuda testler yapıyorlar. Yani yine makinaların bakım kontrolündeyse, bakımı, anlaşmasındaysa buna güvenerek okutmak gibi bir şey de değildir.
Testleri okutmadan önce bunları kendi mühendislerimiz tarafından testleri yapılıyor ve son derece emin, son derece güvenilir olduktan sonra değerlendirme işlemine veya okuma işlemine geçiliyor.Yani burada bakım anlaşmasının da olup olmaması pek önemli değil, yani nihayet bakım anlaşması; bunlar programatik olarak program olarak yapılıyor. Kılavuzda da bunların açıklaması var, biliyorsunuz. Nasıl değerlendirildiğine ilişkin o teknik konuları pek bilmiyorum.
-Peki hata imkansız mı yani optik okuyucuda bir hata olması imkansız mı?
Kesinlikle imkansız.
-Peki şimdi şöyle iddiada edilebilir. Adaylardan biri dese ki “benim netim eksik geldi.” Bu konuda, sınav sonrası hatırladığı sorulara bakılaraktan insan yanılabilir. Bu durumda denebilir ki ‘evet burada bir yanlışlık payı var.’ Ama şöyle iddia daha var ki bu gerçekten çok ciddi: ‘boş sorular yanlış geldi!’ Bu konuda ne diyebilirsiz?
-Mümkün değil. Mümkün değil. Hiç söz konusu değil.Açık, kesin ve net. Hiç mümkün değil.
Anladım. Peki bu son KPSS sınavında altı tane soru iptal edildi yanılmıyorsam…
-Onlar ayrı. Yani onlar şöyle, tabi yazdırdığımız sorularda, hocalar kendi dallarında son derece yetişkin, son derece bilgi sahibi, o işin uzmanları kişiler ve soruları onlara yazdırıyoruz.Bu olabilir, yani şimdi örnek olarak söylüyorum bunu on beş yirmi kişi hazırlıyorsa, şimdi bir sürü kişiler bunu vermek için hemen en ufak atıfta bulunarak
‘bakın bunun birden fazla cevabı vardır, kaynak şudur’ şeklindeki iddiaların tamamını değerlendiriyoruz. Bunlar için ayrı komisyonlar oluşturuluyor.Bunların verdikleri, yani bilirkişilerin raporlarına göre, ÖSYM soruyu iptal eder veya etmeyebilir.
Şimdi iptal ettiğimiz sorular da vardır. ‘Haklıdır’ diyoruz, ‘olmaması gerekiyordu’ diyoruz ama her soruyu da iptal etmiyoruz. her itiraz gelen soruyu da iptal etmiyoruz. Zaten bu soruların, testlere verilen cevaplar doğrultusunda analizi yapılıyor.
-Tabi soruların iptal edilmesi olmayacak bir durum değildir de, tabi her zaman benzer ihtimaller de söz konusudur. Son KPSS’de altı soru iptal edildi, biliyorsunuz bu altı soru daha önceden optik okuyuculara yüklenmiş midir?
-Hayır hayır, hiç optikle ilgisi yok.
-Sormak istediğimi biraz daha açayım isterseniz..Farz edin ki sınava girdim, girdiğim sınavda altı soru iptal edildi. Peki bu iptal edilen altı sorunun optik okuyucuda nasıl işlendiğini merak ediyorum…
-Onu bilemiyorum o doğrudan doğruya ÖSYM yürütme kurulunda biliyorsunuz. Her sınavın bizde bir sahibi vardır. Örneğin yaptığımız devlet memurluğu sınavı ki biz buna KPSS diyoruz. Devlet Personel Başkanlığı ve ilgili bakanlığın ve yine internet sisteminde göreceksiniz sınav takvimimizi, Maliye Bakanlığı’na bir sınav yapıyorsunuz onun koşullarını koyan Maliye Bakanlığı oluyor. Üniversite sınavlarını yapıyorsak, bunun sorumluluğu doğrudan doğruya Yüksek Öğretim Kurulu’dur.
Bütün koşulları bu kurum, kuruluşlar belirliyor.Biz sadece onların belirledikleri doğrultuda; aldıkları karar doğrultusunda gerekli işlemleri yapıyoruz. Yoksa ÖSYM yapmıyor.
Hani eğer hata varsa, ÖSYM’nin yaptığı ve bu bilirkişilerce tespit edilmişse, bunlar rapor halinde dökülmüşse ve haklıysa; o sınavın soruları ‘Yürütme Kurulu Kararı’yla iptal edilir ama onların yerine,ne yapılıyor, onu bilmiyorum açıkçası… Sınav yüz soru üzerinden mi değerlendiriliyor yoksa altı soru çıkarıldıktan sonra 94 soru üzerinden mi değerlendiriliyor onu bilmiyorum…
-Yani ben şunu sormak istiyorum şimdi, bu optik okuyucuda farz edin ki altı soruyu iptal ettiğinizi duyurdunuz Duyurduktan sonra sonuçlar henüz kamuoyuna açıklanmadı ve cevap kağıtlarını optik okuyucuya veriyorsunuz..
-Optik okuyucuyla ilgisi yok onun.,.
-Peki, mesela yüz yirmi soru soruyorsunuz. Altısı iptal, yüz on dört soru kalıyor. Adaylara sonuçlar nasıl geliyor, iptal soruları nasıl değerlendirilmiş oluyor?
-O kadar çok detaylı bilmiyorum.Çünkü bunların değerlendirme grupları var.Belirli kılavuz hükümleri var, Yürütme Kurulu’nun aldığı kararlar var. Ama bu kararlarda her zaman bu altı soruyu iptal ederek optikte okutmuyoruz. Optikte nihayetinde, iki defa okutulur. Peşpeşe farklı cihazlarda okutulur birbirini kontrol etmesi açısından, zaten bu bilgiler data olarak içeriye giriyor. Data üzerinden yani yönetim raporlarına dayanarak ‘şu sorular iptal’ derse onun değerlendirmesi farklıdır.
Yani onu açıkçası bilmiyorum. Yani yüz soru üzerinden mi değerlendiriliyor. Son doksan altı soru üzerinden mi değerlendiriliyor. Yoksa yine o sorular, 100 soru üzerinden mi değerlendiriliyor yoksa öbürlerine hiç kimse cevap vermemiş ya da yok mu bir sayı onu bilmiyorum. O kuralı bilmiyorum. Ama kesin olan şu; optiklerde boş soruyu doğru, doğru soruyu yanlış yapması gibi bir durum söz konusu değildir.
- Son bir iddia daha var. O da şu: Bir kitapçıkta olan matematik sorusu, diğer bir kitapçıkta bulunmadığı öne sürülüyor...
- -Bu söz konusu değil. Bunları kanıtlamak değil de, zaten böyle bir şeye ihtiyacımız da yok. Kendimi savunmak da istemiyorum. Yani gelseniz örneğin elinizde somut bir bilgi varsa, mesela siz son KPSS’den bahsediyorsunuz… Diyelim ki 4 tür soru kitapçığı vardır bunun. Bu zor bir şey değildir. Çıkartılır arşivden yedeklerden bulunur.
Netice sorular A kitapçığında nerdedir, B de nerdedir, C de nerdedir, D de nerdedir, bunu bulmak son derece kolay. Tespiti de çok kolay bunun.
Ama sizlerden istirhamımız şu; kamuoyunun kafasını bulandıracak, kamuoyunun tepkisini çekecek yayınlara pek yanaşmamanız. Bunu bu ülkede yaşayan bir fert olarak söylüyorum. Hakikaten ÖSYM canla başla çalışıyor.
Yani son derece özverili çalışıyor. Bozulmayan bir kuruluşu da bozulmayalım diye çaba sarf ediyoruz. Ama bütün iddialara da açığız. Somut olarak da bize, ‘şu kişinin sonuçlarına bakabilirseniz…’ derseniz de bu da son derece kolay…
TÜM ADAYLARIN SINAV SONUÇLARI YENİDEN DEĞERLENDİRİLECEK Mİ?
Bu iddialar gündeme geldikten sonra, kamuoyun zihninde şüphe kalmaması için, bütün adayların sonuçlarının yeniden bir değerlendirilmeye girmesi gibi bir şey söz konusu olabilir mi? Yani böyle bir hazırlık var mı?
Bu iptal edilen sorular konusunda mı soruyorsunuz?
Size bahsetmiştim, yüzlerce belki binlerce sınav sonuçlarının hatalı olduğuna dair bizlere mailler geliyor ve sizlere de itirazlar geliyordur, son KPSS ile ilgili mutlaka… Böyle durumlarda tutumunuz nasıl oluyor? ‘Bu sorularda hatalar vardır’ diye ÖSYM açıklama yaptığında, tüm adayların sınav sonuçlarını baştan bir değerlendirmeye mi tabii tutuyorsunuz yoksa şahıs başvurularını esas alıyorsunuz?
Şahıs başvuruları esas alınarak yapılıyor. Yani şimdi itirazı olmayan bir kişi tekrar kontrol edeyim diye bir şey yok. Bunun da kuralları vardır. Bir dilekçeyi işleme koyabilmek için belli bir zaman sarf ediyorsunuz. Bir şeyler yapıyorsunuz. Prosedürümüz şöyle : İtiraz geldiğinde; “Şimdi git itiraz ücretini ÖSYM hesabına yatır” diyoruz, ‘dekontunu da ekle dilekçene öyle gel.’
- Peki, ne kadar bu ücret?
- Valla bilmiyorum. Kılavuza benziyor ama ücretli bir şey değildir çok cüzi bir şeydir. 3 lira mıdır, 5 lira mıdır? Yani o civarda bir ücret olduğunu tahmin ediyorum.
Dekontunu yatırıp, itiraz dilekçesi elimize geldikten sonra bunların tek tek cevap kağıdı çıkartılıyor. Bırakın optiği şablonlarda da değerlendiriliyor. Çünkü her testin bir doğru yanlış anahtarı vardır. Yani, ÖSS’yi on farklı türde soru kitapçığı ile yapıyoruz... Bildiğiniz gibi, Kamu Personel Seçme Sınavını 4 tür kitapçıkla yapıyoruz.
- Evet...
IĞDIR'DA YAŞANAN KOPYA OLAYI
Kopyayı önlemek için özel atamalar yapıyoruz. Yani bunlarda en ufak bir şüphe en ufak bir kuşku yok. Ama tabi kopya gibi olaylar ister istemez olabiliyor. Yani bugün ki teknoloji de malum…
- Evet. Iğdır’da yaşanan bir kopya olayı vardı…
- Evet tabi o olayı Iğdır savcısı tespit etmişti ki, o sınavda sadece savcının bize bildirdiği 24-25 kişiye baktık. Tam sayıyı da hatırlamıyorum. Yani Iğdır savcısı tespit etmiştir. Hepsi savcının iptal edilmiştir, bunların kimlik bilgileri aktarılmıştır. Bunlar ayrı şeyler.
- Yani bu sizin kopya olayındaki bütün sorumlular ya da kopya çeken öğrencilere yakalandığı anlamına mı geliyor? Yani böyle diyebilir miyiz?
- Yani tam diyemezsiniz. Bugün ki biz her ne kadar, bu sınavlarda biliyorsunuz ÖSYM’nin uzman düzeyinde görevlendirdiği kişi sayısı yüz, yüz elli’yi geçmiyor ve bunlar da merkezde görevli. Biz bu hizmeti Milli Eğitim Bakanlığı’nın resmi okullarının, yani MEB’e bağlı öğretmenlerden ve üniversitedeki akademik personellerden salon başkanını, gözetmenini, temsilcisini tespit ediyoruz.
Öyle bir yer düşünün ki siz oradaki görevliye emanet ediyorsunuz. Siz orada görevli kişi olarak görevinizi tam yapmazsanız, yani ÖSYM bunda ne yapabilir. Yani herkes üzerine düşeni yapacak.
Tabi bunların isimleri, kimlikleri, kopya çekilen salonlar, salonlardaki bu usulsüzlüklere göz yumanların hepsi bellidir. Mesela bir salona hangi kişilerin girdikleri, o salonda kimlerin görevli olduğu, tutanaklarda nelerin olduğu tabi bunlar çok iyi değerlendiriliyor. Görevini yapmayanlar da ilgili kurum, kuruluşlara bildiriliyor. Yani ‘bakın’ diyoruz. Örneğin MEB’e, YÖK’e ‘bu sınavda görevini tam yapmayanlar şunlar’ diyoruz.
Tutanaklarla bunları gönderiyoruz ve haklarında idari tatbikat yapılmasını talep ediyoruz. Ama MEB yapar, yapmaz bilemiyorum. Emniyet güçleri bu konuya son derece önem veriyor kendi illerinde...
Biliyorsunuz bizim her ilde bir sınav merkezi yöneticisi vardır. Yanlış yapan görevlileri bu görevliler ve yönetmelikler doğrultusunda tespit ediyoruz. Salonları onlar bildiriyor, okulları onlar bildiriyor. Yani ben bilemem ki Iğdır’da bir okulun kaç salonu vardır? Onlar sisteme işleniyor. Yani o kadar çok emek sarf ediliyor ki inanın içine girdiğiniz anda diyeceksiniz ki ‘hakikaten ÖSYM bu konularda titiz’.
SON KPSS'DE İTİRAZLAR NEDEN ARTTI?
- Son sınavda, özellikle de KPSS’de niye bu kadar çok itiraz oldu. Ne oldu da insanlar birden böyle tepki vermeye başladı?
-Şunun etkisi olabilir; mesela burada soru yazma şeklinde değişiklikler olabilir. Yani, biliyorsunuz bu konularda çok fazla ticari kuruluşlar var, dershaneler var. Bunun için onlar diyor ki herhalde ‘ÖSYM hep bu şekilde soru soruyor.’
En ufak bir değişiklik yaptığımızda, en ufak bir konu değiştirdiğimizde onların ön göremediği bir şeyle ‘Vay bizi yanılttı ÖSYM’ diyor, sitem ediyor. Yoksa mevcut yürürlükteki yönetmelik doğrultusunda, konuların, soruların nereden çıkacağını biliyor… Ama her defasında, ben Türkiye coğrafyasında illaki Karadeniz’i sormak zorunda değilim. Bunun yanında Karadeniz’i sorabilirim Ege’yi de sorabilirim. Yedi bölgeyi sorabilirim.
Şimdi bu soru değişikliklerinden olabilir mi, belki, bilmiyorum… Tahmin etmedikleri sorular mı geliyor, onu da bilemiyorum…Sınav bazı gruplara göre çok zor mu geliyor, onu da bilemiyorum. Ama onun içinde ‘bizim için zor, herkese zor; bizim için kolay, herkese kolay…’Belki bu bir araştırma konusu olabilir, dediğiniz gibi…
Ama biz bu konuda hatalı soruları açıklıkla iptal edebiliyoruz, kişinin dilekçesine de bağlı olmuyor. Zaten maddi analizlerde bunlar çıkıyor. Yani o bakımdan en ufak kurumum hakkında bir kuşku duymuyorum.
Yani diyorsunuz ki ‘ÖSYM tarafında hiçbir sorun yok. İşleyiş tamamen doğru. Ama tepkilerin nedeni sadece bu sıraladıklarınız olarak tahmin ediyorsunuz…
Onu da bilmiyorum, yani sizin de bir görüşünüz olabilir. Yani adayın da farklı bir görüşü olabilir. Onda da “benim dediğim doğrudur” demiyorum. Tamamen varsayımlar üzerine… ama yapılan işlemler değerlendirmeler, optikler son derece sağlıklıdır bunda en ufak bir kuşku yoktur…
AÇLIK GREVİ İÇİN NE DEDİ?
Son olarak öğrenciler bir açıklık grevi yapma kararı aldı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- Valla ne yapabiliriz ki…Kişiler açıklık grevine giriyor… siz kendinizden emin olduktan sonra … Mesela siz doğru haber yaptıktan sonra sizin haberinize tepki olursa siz doğrularınızı değiştirir misiniz?
Yaptıklarınızı geri alma adına değil de kamuoyundaki bu tepkiyi hafifletme anlamında neler yapacaksınız?
Bizim internetle ilgili KPSS sayfamızda bir duyuru var biliyorsunuz. Onu okuyun göreceksiniz ki biz savcılığın açıklamalarını bile oraya koyuyoruz. Adli makamlardan geldiği için soru iptallerimizi rahatlıkla koyabiliyoruz… Yani hiçbir çekincemiz olmuyor o anlamda
Bu konu binlerce insanın geleceğini ilgilendirdiği ve hassas bir konu olduğu için Halkla ilişkiler (PR) çalışması olarak ÖSYM’nin herhangi bir hazırlığı olup olmadığını kastetmiştim...
Sizin bir öneriniz var mı? Ben şunu söylemeye çalışıyorum. ÖSYM’nin yaptıkları doğrudur, optikler hassas okumaktadır. Yapılan işlemde bir hata yoktur. Açıklıkla, eğer kendi iç bünyemizde adayın haklı olduğu bir konu varsa açıklıkla duyurup soruları iptal edebiliyoruz …
Bütün bunlardan, yaptığımız işten son derece emin olduktan sonra belirli grupların bunu yapması.. Bunlar herhalde, kendileri düşük puan alanlar, iyi puanlar alanların bunu yaptığını zannetmiyorum.
SINAVLARIMIZDA HATA PAYI SIFIRDIR
Peki, yaptığınız sınavlarda oransal olarak hata payı nedir? Mesela en son yaptığınız ÖSS yaptınız, KPSS yaptınız bu sınavlarda hata oranı nedir?
ÖSS’de biliyorsunuz bir sürü soruların iptali için başvurdular. Soru iptalleri hariç. Bu konuda biz gerçekten kendi dallarında uzman olan hocalardan hizmet alıyoruz. Soru iptalleri hariç eğer bunun dışında optikleri ve değerlendirmeyi kastediyorsanız sıfır, doğrudan doğruya sıfır!
- Sıfır diyorsunuz… Çok teşekkür ediyorum. Ben bu bilgileri yansıtmaya çalışacağım…
Ama tabi ben bu bilgileri bir sohbet olarak söylüyorum. Kurum adına ben bir sohbet olarak nitelendiriyorum. Şimdi Kurum adına bunları açıklamam ne kadar doğru olur bilmiyorum. Sınavın sahibi ÖSS ise de KPSS ise de MEB sorunluluğunda..
Biz onların adına yürütüyoruz. Yani üniversitelerin ve devlet personel başkanlığının isteği üzerine bunlar yapılıyor. Yani aslında sınavın sahibi onlar ben sadece merkezdeki işleyişten bahsediyorum size…Bunu beyanat olarak da algılamayın bir dost sohbeti olarak nitelendirin.
Peki bu optik okuyucularla ilgili teknik konuları kimlerden öğrenebilirim mesela bakım periyodu gibi vs
Yani sizin kullandığınız cihazlarda birisi sorarsa “markası nedir” diye bu önemli değil ki önemli olan bilgisayarın ve optiklerin sağlıklı çalışması.
Biz bu iddiaları gündeme getirdiğimiz zaman mutlaka sorulacaktır, “bunların bakımını kim yapıyor?” diye…
Onu bilemiyorum ihale ile yapılan bir bakımdır. Kamu kurum kuruluşu olduğundan mesela ben bilemem x kurumunun bakımını kim yapıyor. Bunu bilemem
Bu ihale sizler tarafından verilmiyor mu? MEB mi yapıyor?
Hayır hayır ben yapmıyorum da ilgili bilgi işlem müdürlüğü yapıyor.
Bilgi işlem müdürlüğünden kiminle görüşebilirim
- Oradan bir cevap alabileceğiniz zannetmiyorum. Biliyorsunuz her cihazın bir Türkiye genel distribütörü var. Bu cihazlar da öyle. Zaten gerekli şartname koşullarını sağlıyorsa ürünü aldığınız yere bakımını yaptırmak zorundasınız diye biliyorum yani… Yani burası x markasını kullanıyorsa başka distribütöre bunu başkasına yaptıramazsınız…sanırım böyle bir sistemle işliyor.
Peki ÖSYM hangi markayı kullanıyor optik okuyucularda?
Onu bilemiyorum bu konu bilgi işlemin sorumluluğunda onlar tabi prosedür … Her müdürlük bizde gerekli işlemleri yürütebilmek için gerekli önlemleri almak zorundadır.
İdare olarak da uygun görüldüğü takdirde gerekli ihaleleri açıp gerekli bakım sözleşmeleri imzalamaya yetkili… bunun bütün kurum kuruluşta böyle olduğunu tahmin ediyorum ama optikler ne markadır kimden kim hangi tarihte hangi firma bakımını almıştır. Yani firmayla da ilgisi yok bunun optiklerin sağlam çalışır durumda olmasıdır. Yani neticede size sonucun doğru gelmesi önemli. Bunlar sürekli bakım halindedir…
Tekrar teşekkürler…
https://www.haber7.com/haber/2009080...YM-ne-dedi.php adresinden alıntıdır.