Kocaeli'nin Gölcük İlçesi'nde depremde hayatını kaybedenler anısına denize karanfil atıldı. Gölcüklüler, 11 yıl önce depremin yaşandığı saat 03:02 de deprem anıtı önünde bir araya geldi.
Akşam düzenlenen anma etkinliklerinden sonra vatandaşlar depremde denize çöken Kavaklı Sahili'nde bekledi. Saat 03.02'yi gösterdiğinde Gölcüklüler Deprem Anıtı önünde toplandı. Burada önce havaya ışıklı balonlar bırakıldı, daha sonra Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş bir konuşma yaptı. Depremi unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını belirten Başkan Ellibeş, depremde ders alarak yeni bir yapılanma içinde olduklarını söyledi.
Deprem Anıtı'na çelenk konulduktan sonra bir dakika saygı duruşunda bulunuldu, ardından depremde hayatını kaybedenler ruhuna dua okundu. Anma töreninin son bölümünde denize karanfil bırakıldı.
KOCAELİ HALKI MEŞALELERLE YÜRÜDÜ
Kocaeli'nin İzmit ilçesinde 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 11. yıl dönümü nedeniyle yürüyüş düzenlendi.
Merkez Bankası Kocaeli Şubesi önünde toplanan, aralarında Kocaeli Depremzedeler Derneği ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) üyelerinin de bulunduğu grup, meşalelerle Yürüyüş Yolu güzergahını kullanarak Anıtpark'a yürüdü.
Yürüyüş sırasında , ''deprem öldürmez, ihmal öldürür'' , '' İzmit uyuma, depremi unutturma'' şeklinde slogan atan gruptakilere, zaman zaman yoldan geçen araçlar da kornalarıyla eşlik etti.
Anıtpark'taki Deprem Anıtı'nın önünde açıklama yapan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, 11 yıl önce bu coğrafyadan acının yükseldiğini söyledi.
Marmara Depremi ile yıkıldıklarını ifade eden Soğancı, ''11 yıl önce bu coğrafyadan İzmit'ten Adapazarı'ndan Gölcük'ten, Yalova'dan bir acı yükseldi. Onbinlerce canımızı kaybettik, yüreğimiz yandı. Basit bir doğa olayı, bu ülkenin gerçeklerinden dolayı afete döndü. Biz burada toplananlar bir çığlığı ifade etmek istiyoruz. Depremi unutmadık, Unutmayacağız. Depremi asla unutturmayacağız. Bunları söylemek için buradayız. Her yıl olduğu gibi 16 Ağustos'u 17 Ağustos'a bağlayan gece de saat 03.02'de olduğu gibi bir çığlık yaratmak için toplanıyoruz'' diye konuştu.
Türkiye'nin deprem bölgesi olduğu gerçeğini kabul ettiklerini kaydeden Soğancı, söyle konuştu:
''Ülke halkının yüzde 96'sı deprem bölgesinde yaşamaktadır. Evet ülkenin depremle yaşamak gibi bir gerçekliği vardır. Biz diyoruz ki depremlerin afet olarak yaşanması, ülkemizin ve halkımızın yazgısı olamaz, olmamalıdır. Depremin afete dönüşmesi takdiri ilahi değildir. Afet engellenebilir bir doğa olayıdır, yeter ki siyasi karar vericiler, bilimin ve tekniğin gereğini yapsınlar. Ancak Türkiye'de işler hiç de iyi değildir. Bu ülkede mimar yasası bu ülkede afet yasası bu ülkenin yapı denetim yasası, sorunludur. Bunların uygulayıcılarında büyük sorun vardır. Sistem çünkü yüzünü insana dönmemektedir. Siyasileri hep uyardık, yüzünüzü insanımıza dönün, yüzünüzü bilimin ve tekniğin gereğini söyleyen mühendislere ve mimarlara dönün. Bu ülkenin mühendisleri ve mimarları her yıl 17 Ağustos'ta 03.02'de bu alanlarda bu sözü söylemeye devam edecektir.''
Kocaeli Depremzedeler Derneği Başkanı Nurcan Taşpınar ise burada olma nedenlerinin kaybedilen annelerin, babaların, arkadaşların hatıralarına sahip çıkmak, anılarını yaşatmak olduğunu söyledi.
Konuşmaların ardından grup 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin gerçekleştiği saat 03.02'de saygı duruşunda bulundu.
Grup daha sonra dağıldı.
YALOVA'DA DEPREM ANITI'NDA TÖREN DÜZENLENDİ
17 Ağustos Marmara Depremi'nde hayatını kaybedenler Yalova;da düzenlenen törenle anıldı.
11 sene önce meydana gelen depremde resmi rakamlara göre 2504 kişinin hayatını kaybettiği Yalova'da vatandaşlar felaketin yıl dönümünde Deprem Anıtı'nda toplandı. Depremde hayatını kaybedenlerin isimlerinin yazılı olduğu beton bloklara çiçek bırakarak dua eden vatandaşlar, deprem döneminde çekilmiş fotoğraflardan oluşan sergiyi de gezdi.
Gece boyunca binlerce Yalovalı Deprem Anıtı'nı ziyaret ederken, İl Müftülüğü ve Yalova Belediyesi de anma töreni düzenlendi. Vatandaşlara helva dağıtılırken müftülük görevlileri tarafından Kur'an-ı Kerim, ilahiler ve kasideler okundu.
Diğer yandan TMMOB'a bağlı odalara üye yaklaşık bin 500 kişinin katılımıyla ''Depreme Duyarlılık Yürüyüşü'' düzenlendi. Meşalelerle Gazipaşa Caddesi üzerinden Deprem Anıtı'na yürüyen oda üyeleri depremde hayatını kaybedenlerin isimlerinin yanlarına çiçek bıraktı.
Ellerinde ''Uyuyoruz, uyuyorsunuz, uyutuyorlar'', ''Hayatları deprem değil, ihmal öldürür'', ''İmar ve afet mevzuatları yeniden düzenlenmelidir'' pankartları taşıyan ve siyah renkte ''Unutulamayan Unutkanlığımız Deprem'' yazılı tişörtler giyen üyeler, hayatını kaybedenler adına bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.
Daha sonra oda üyelerine seslenen İnşaat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Serdar Harp, ''Depreme duyarlılık yürüyüşünü, bugün burada 03.02'de depremde ölen arkadaşlarımızın, dostlarımızın anarak tamamlıyoruz. İstiyoruz ki bizim gösterdiğimiz duyarlılığı yetkililer de göstersin. İstiyoruz ki bu ülkede doğa olaylarından insanlar ölmesin. Doğa olayları afete dönüşmesin. Bu süreç devam ederse seneye yine birlikte anmaları devam ettireceğiz. Ne zaman ki bu anmalar amacına ulaşır yetkililer afet olma riskini azaltırsa biz de emeğimizi çabamızı bu yönde kullanacağız'' diye konuştu.
ADAPAZARI'NDA GÖZYAŞLARI DİNMEDİ
Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde 17 Ağustos 1999'da meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki depremde hayatını kaybedenler, Adapazarı'nda düzenlenen etkinlikle anıldı.
Sakarya Büyükşehir Kent Konseyi öncülüğünde Kent Meydanı'nda ''17 Ağustos 1999'u Unutmadık'' sloganıyla düzenlenen etkinlik, saat 00.30'da şair Mustafa Emircan'ın ''Gözlerimde Kuru Bir Ayaz'' şiirinin okunmasıyla başladı.
Deprem öncesi ve sırasında alınması gereken önlemlerin yer aldığı slayt gösterisinin ardından, kürsüye çıkan Sakarya Valisi Mustafa Büyük, 11 yıl önce kaybettikleri 17 Ağustos şehitlerini rahmetle andığını ifade ederek, ''Adapazarı'nın ciddi ölçüde etkilendiği bu depremi yaşamamış olsam da yaşananları her yönüyle tanıdım ve bildim. Şimdiyse bu ilde sorumluluk yüklenerek deprem açısından toplumumuz ve halkımızı bir şekilde hem eğitmek, hem hazırlamak, hem de depreme karşı zararlarını önleyecek tedbirleri alma sorumluluğunu yüklenmiş bulunmaktayım'' dedi.
Unutulmayan acıların tekrarlanmaması için mutlaka her ilin yapması gereken şeyler bulunduğuna dikkati çeken Büyük, kamuya düşen sorumluluklar konusunda çok önemli mesafeler alındığını ifade etti.
Alınan önlemlere rağmen, yapılması gereken daha çok şey olduğuna işaret eden Büyük, şöyle konuştu:
''Yeni bir Afet Acil Durum Müdürlüğü teşkilatlanmış durumda. Yine Valilik bünyesinde 110 kişilik arama kurtarma ekibi çevreye ve bölgeye hizmet eder durumda. Coğrafi bilgi sistemi içinde ilin envanteri, imkanları herhangi bir doğal afet anında müdahale şekli konusunda da hazırlıkların çalışmaları yapılmış durumda. Orta hasarlı binalarla ilgili ekipleri oluşturarak envanter çalışmasına başladım. Bu ay sonu itibariyle envanter çalışmasına göre orta hasarlı binaların son durumlarını tespit edip, kesin bir kararlılıkla yapılacakları belirleme noktasında olduğumuzu söylemek istiyorum.''
17 Ağustosların unutulmayarak toplumların hazırlanması gerektiğine inandığını kaydeden Büyük, benzeri etkinliklerin toplumun deprem bilincinin korunmasına yardımcı olacağına inandığını söyledi.
KARDEŞLİK VE DAYANIŞMA GÜNÜ
Büyük'ün konuşmasının ardından Sakarya Büyükşehir Kent Konseyi'nin deprem konusunda hazırladığı bildiri okundu.
17 Ağustos 1999 Sakarya, Kocaeli, Yalova depreminde en çok yıkımın Sakarya'da olmasına rağmen, kamuoyunun dikkatinin Sakarya üzerine yoğunlaştırılamadığı savunulan bildiride, ''Depremde yaşadığımız tüm acılara rağmen, Türk halkının hatta dünyanın deprem sonrası gösterdiği örnek dayanışma nedeniyle 17 Ağustos gününün 'Kardeşlik ve Dayanışma Günü' ve 17 Ağustos'u içine alan haftanın da ''Deprem Haftası'' olarak ilan edilmesini öneriyoruz'' ifadesi yer aldı.
Bildirinin ardından katılımcılara deprem sonrası amatör kameralarla çekilen görüntüler izletildi.
Depremde eşini kaybeden Nevin Eralp, gazetecilere yaptığı açıklamada, depremin acısını her zaman yaşadıklarını ve hiç unutmadıklarını belirterek, ''Halen yüksek binalara girmeye korkuyorum. Depremden sonra Almanya'ya yerleştim. Orada da yüksek katlı binalara giremiyorum'' dedi.
Etkinlik Kur'an-ı Kerim okunması, dua edilmesi ve saat 03.02'de depremde hayatlarını kaybedenler için yapılan saygı duruşuyla sona erdi.
mynethaber