Dünya, her geçen yıl artan sahte ilaç üretiminin tehdidi altında. Dünya Sağlık Örgütü'nün hileli olarak yanlış etiketlenmiş ilaç olarak tanımladığı ürünler, hasta sağlığını tehlikeye atıyor. Piyasa payı 2005 yılında yüzde 6 olan sahte ilacın 2010'da yüzde 14'e çıkması bekleniyor.
Rakamı korkutucu bulan Sahte İlaçla Mücadele Komitesi Başkanı Ahmet Kavuşturan, toplumda yeterli bilincin bulunmayışı, ilaçta sahteciliğin yüksek kâr marjına sahip olması ve cezaların caydırıcı olmaması gibi nedenlerle Türkiye'de ilaç sahteciliğinin giderek artmakta olduğunu ileri sürdü.
Sahte ilacın özellikle yoksul ülkelerde giderek ağırlaşan bir sorun haline geldiğine işaret eden Kavuşturan, 2010 itibarıyla pazar payı yüzde 14 (75 milyar dolar) olması beklenen sektörün gelişmiş ülkelerdeki oranının yüzde 1 civarında olduğuna dikkat çekti. Birçok ülkeye kıyasla, Türkiye'de sahte ilaç üretiminin daha geri planda kaldığını belirten Kavuşturan, şöyle konuştu: "Bu bakımdan Türkiye, transit ülke konumundadır. Bununla birlikte internette, sokak tezgâhlarında ve eczacılar arasında yapılan satışlar ayrıca çantacı tabir edilen şahıslar ile takas sistemi gibi uygulamalar, ürünlerin yayılmasına katkıda bulunmaktadır. Birçok durumda hasta, sahte ilaç kullandığının farkına bile varamadığı için sorunun boyutları tam olarak tespit edilememektedir." Türkiye'de, sektörün emniyet güçleriyle işbirliği sayesinde ilaç sahteciliğine karşı ciddi mücadele yürütüldüğüne işaret eden Kavuşturan, bu konuda, özellikle son yıllarda başarılı operasyonlar yapıldığını, pek çok sahte ilacın, hastaların sağlığını tehlikeye sokamadan zararsız hale getirildiğini anlattı. Hastalara öncelikle ilacı her zaman gittikleri, güvendikleri eczanelerden almalarını öneren komite başkanı, internetten ilaç alınmaması tavsiyesinde bulundu. BURSA AA ZAMAN