Türkiye, yaşanan onca acı tecrübeye rağmen alkollü araç kullanımı konusunda birçok ülkenin önünde. Uzmanların bütün uyarılarına rağmen alkollü olarak direksiyon başına geçen sürücüler, birçok insanın ölmesine veya sakat kalmasına yol açıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı istatistiklerine göre bu yılın ilk altı aylık döneminde ülke genelindeki polis ve jandarma sorumluluk bölgelerinde meydana gelen trafik kazalarında toplam bin 552 kişi öldü, 100 bin 22 kişi yaralandı. Sürücü ehliyetlerine de en çok alkollü araç kullanmaktan el koyuldu. Polis sorumluluk bölgesinde bu yılın ilk altı ayında 56 bin 382 sürücünün ehliyeti, alkollü olarak araç kullandığı için alındı.

Trafik kazalarının en önemli sebeplerinden birinin alkollü araç kullanma olduğunu dile getiren Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, alkolün sürücüler üzerinde birçok olumsuz etkisi olduğunu belirtti. Hancı, bu olumsuzluklardan bazılarını şöyle sıraladı: "Az alınan alkol bile reaksiyonu hızlandırsa da genellikle bu reaksiyon, normalden daha kötü olur. Yani hatalı bir reaksiyon söz konusudur. Tecrübeli sürücüler, bir trafik levhası gördüklerinde otomatik olarak reaksiyon gösterir. Alkollü durumda bu reaksiyon, ancak kişinin çabasıyla sağlanabilir. Herhangi bir tehlikeli durum olmadığı sürece sürücü, refleksleriyle reaksiyon gösterir ancak birden ortaya çıkan tehlikeli durumda ya çok ani fren yapacak veya direksiyonu normalin çok üstünde döndürecektir. Adeta yeni sürücülerin yaptığı gibi arabayı sarsarak kaldırma, çok sesli vites değiştirme, birden gaz verme gibi hatalar yapacaklardır. Alkolün etkisiyle yeni duruma uyma zamanı uzamaktadır. Eğer yol üzerinde bir şey algılandıysa ne olduğunun anlaşılmasına kadar geçen süre uzar. Bundan dolayı sürücü, bir sürprizle karşılaşmış gibidir ve daha evvel ortada olmayan, örneğin bir yayanın ya da çukurun aniden ortaya çıkıverdiğini anlatmaya çalışır Alkol etkisi altında gözün, odaklandığı cisimden normale dönmesi için geçen zaman uzar. Aracın titreşimlerine bütün vücutla beraber göz de uyar ve çevre, net çekilmemiş bir fotoğraf görüntüsü verir. Cisimler, göz önünde gerçekteki gibi emin ve çabuk olarak sabitlenemezler. Bu bilhassa çok virajlı yollarda kendini belli eder. Aynı durum, sollamalarda da meydana gelmektedir. Alkol etkisinde nokta halindeki ışıklar, yatay ve dikey ışık bantları halinde algılanır. Kişi, alkol etkisi altında öndeki araçla arasındaki mesafeyi çok fazla, kendi süratini ise çok az olarak tahmin eder. İşi son anda farkeden kişi ya sollama yapar veya çarpışmaktan kurtulamaz."

Trafik Mağdurları ve Trafik Güvenliği Derneği (TRAMAD) Başkanı Fahrettin Onur Sezer de alkollü araç kullanmanın, kazalarda büyük etken olduğunu söyledi. Buna rağmen neden asli kusurlu sayılmadığını anlayamadıklarını vurgulayan Sezer, "Dünya Sağlık Örgütü'nün 2008 yılında yaptığı bir çalışmada 53 ülke arasında Türkiye, alkol tüketimi açısından sondan üçüncü olmasına rağmen alkolle ilişkili trafik kazalarında birinci sırada yer alıyor. Çarpışmaların meydana gelmesinde en önemli unsurlardan biri de alkollü araç kullanmaktır. Bir araştırmaya göre alkollü araç kullanmanın kazalardaki ölümlerin yüzde 47'sine, yaralanmaların yüzde 20'sine sebep olduğu açıklandı." dedi.

Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı istatistiklerine göre 2011 yılı ilk altı aylık dönemde polis sorumluluk bölgesinde 129 bin 796 trafik kazası meydana geldi. Bunlarda bin 59 kişi öldü, 82 bin 592 kişi yaralandı, 448 milyon 262 bin liralık maddi hasar meydana geldi. En çok kazayı 39 bin 965 ile otomobiller yaparken ikinci sırada 12 bin 67 kazayla kamyonetler geliyor. Bu yılın ilk altı ayında sürücülere toplam 4 milyon 190 bin 397 lira trafik cezası kesildi. Altı ayda 56 bin 382 sürücünün ehliyetine alkollü araç kullandıkları için el koyuldu. Jandarma sorumluluk bölgesinde ise 2011 yılı ilk altı aylık döneminde 13 bin 944 kaza meydana geldi. Bunlarda 493 kişi öldü, 17 bin 430 kişi yaralandı.



memurlar.net