Öğrencilerin sosis, salam, köfte, pizza gibi fast food tabir edilen hızlı yiyeceklere ilgisi var. Ancak fast food yemekler yağlı olmaları itibarıyla öğleden sonra öğrencinin sınıfta uykusunu getiriyor, konsantre olamıyor, dersi anlamada zorluk yaşıyor.
Akdeniz Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Dairesi Başkanı Aydın Özdemir, üniversite öğrencilerinin fast food tabir edilen hızlı yiyecekleri tükettiklerini ve iyi beslenmediklerini, buna karşın üniversite yemekhanesinde verilen öğle yemeğiyle gençlerin günlük kalori ihtiyacının yüzde 55'ini karşıladıklarını bildirdi.
Aydın Özdemir, üniversite bünyesindeki yemekhanede 4 kişilik diyetisyen ekibiyle hazırlanan öğle yemeğinde 8 bin kişiye 4 çeşit yemek verdiklerini söyledi.
Menünün A vitamininden kalsiyuma en ince ayrıntısına kadar hesaplanarak hazırlandığına dikkati çeken Özdemir, Akdeniz Üniversitesinin öğle yemeği programının diğer üniversitelere örnek olduğunu belirtti.
Geçen yıl KKTC'de düzenlenen bir toplantı sırasında burada uyguladıkları programı Türkiye'nin diğer üniversitelerine de anlattıklarını ifade eden Özdemir, ''14 üniversiteye yemekhane ve kantin hizmetleri konusunda danışmanlık hizmeti verdik. Güçlü bir ekibimiz var. Yemekhanemiz Türkiye'ye örnek'' dedi.
Özdemir, hem beden, hem beyin aktivitesi fazla olan üniversite öğrencilerinin günlük 2 bin 430 kalori ve 65 gram protein alması gerektiğini söyledi.
Üniversite yemekhanelerinde çıkan öğle yemeğinin bu anlamda önemli olduğunu kaydeden Özdemir, üniversite yemekhanesinde verilen öğle yemeğiyle öğrencilerin günlük ortalama 1334 kalori, 48 gram protein aldıklarını bildirdi.
Özdemir, ''Öğrenci kahvaltısını, akşam yemeğini yemese bile üniversitenin yemekhanesinde yediği öğle yemeğiyle günlük kalori ihtiyacının yüzde 55'ini karşılayabilir. Enerji olarak ihtiyacının yarısını bir öğünde veriyoruz. Tabii sabah kahvaltısı ve akşam yemeği de önemli'' diye konuştu.
Öğrencilerin fast food tarzı, kilo aldıran ama beslemeyen yiyecekleri tercih ettiğini kaydeden Özdemir, şunları söyledi:
''Öğrencilerin sosis, salam, köfte, pizza gibi fast food tabir edilen hızlı yiyeceklere ilgisi var. Aileden gelen alışkanlıklar, reklamlar, ekonomik oluşu gibi etmenlerle öğrenci, fast fooda yönleniyor. Fast food, çay, poğaça, asitli içecekle günü geçiştirmeye çalışan öğrenciler var. Beslenmeden tasarruf etmek kadar yanlış bir şey olamaz. Bu, çocuğun eğitimine doğrudan etki eder. Fast food yemekler yağlı olmaları itibarıyla öğleden sonra öğrencinin sınıfta uykusunu getiriyor, konsantre olamıyor, dersi anlamada zorluk yaşıyor. Vitaminlerin vücuttaki emilimi çok daha fazladır, yağlı yiyeceklerin sindirimi zor, aktiviteye geçmesi ve enerji vermesi çok daha uzun zaman alır.''
Üniversite gençliğinin asitli içeceklere yöneldiğine dikkati çeken Özdemir, enerji içeceklerinin tüketiminin de arttığını söyledi. Enerji içeceklerinin günlük hayatta ''asla'' kullanılmaması gerektiğine işaret eden Özdemir, ''Enerji içecekleri yerine meyve tüketimi ve portakal suyu gibi taze meyve sularına yönelmek lazım'' dedi.
''KIZ ÖĞRENCİLER RİSK ALTINDA''
Özdemir, beslenme alışkanlığından dolayı üniversite öğrencilerinin obeziteyle karşı karşıya olduğunu kaydetti.
''Kızlarımız özellikle risk altında, bel bölgesinde sıkıntıları var'' diyen Özdemir, tek tip beslenme şekliyle sağlıksız nesiller yetiştiğini, gençlerin dengeli beslenirken bir yandan da spor yapmalarının önemli olduğunu ifade etti.
Aileleri, çocuklarının dershane ve okullarına önem verdikleri kadar beslenmelerine de dikkat etmeleri konusunda uyaran Özdemir, ''Başarının altındaki temel faktörlerden biri beslenme. Beslenme çocukluk döneminde başlıyor. Çocuk seviyor diye önüne köfte koymasınlar, kolay hazırlanan makarna koymasınlar, yanında salatası, çorbası olsun. Doymakla beslenmek ayrı şeylerdir'' diye konuştu.
NTV