İnternetten sanal oyun bağımlılığının çocuklar üzerindeki olumsuz etkisi tartışılmaya devam ediyor.
Küçük yaşlardaki çocuklara oyun oynama izni verdiği ve yeterli denetimlerin yapılmadığı gerekçesiyle internet kafeler eleştiriliyordu. Görüştüğümüz kafe sahipleri ise asıl tehlikenin evlerde olduğunu söylüyor. Kafelerde en azından bazı olumsuz sitelere girişi önleyen filtre sistemi bulunduğunu aktaran işletmeciler, evlerde bu gibi denetlemelerin olmadığını, odasında yalnız kalan çocuğun istediği şekilde her türlü siteye girdiğini belirtiyor. Ayrıca kafe sahipleri, anne-babaların çocuklarını genellikle oyalanmaları için ya da başlarından savmak için kafelere gönderdiklerini iddia ediyor.
İzmir'de Gözde İnternet Kafe'nin sahibi Recep Kanlı, kafesinin yanındaki bayan kuaförüne gelen müşterilerin küçük çocuklarını 'Metin2' oynaması için kendi mekanlarına bırakmak istediklerini söylüyor. Yaşı küçük olduğu için kanunlara uygun olmadığından çocuğu kafeye almak istemeyen Recep Kanlı, çocuğun annesinin "Evde zaten internet var, kuaförde yanımda durmasın, burada oyalansın diye bırakıyorum. Bunun kanunu mu olur! " cevabıyla karşılaşıyormuş. Her gün bu gibi diyaloglarla karşılaştığını vurgulayan Kanlı, "Veliler bilinçli olmadıktan sonra kafeleri kapatmak çözüm değil." diyor. İnternetin evlerdeki tehlikesine dikkat çeken Kanlı, "Asıl evlerdeki bilgisayarlarda denetleme ya da filtre programları bulunmuyor. Çocuklar odasına çekilip istediği oyunu zaten oynuyor. Nasıl ki bir kasa elmanın içinde çürük elmalar bulunursa bizim mesleğimizde de işini hakkıyla yapmayan işletmeciler mevcut." " şeklinde konuşuyor.
Kafelerin maddi durumunun içler acısı olduğunu dile getiren Kayserili internet kafe işletmecisi Nihal Güneş, "Hiçbir sektörde bizimki kadar denetleme yapılmıyordur. Bu işten ekmek yiyen binlerce insanın hakkı gözetilmeli." diye konuşuyor. İstanbul'dan Tuana internet kafe işletmecisi B.Ç., 12 yaşın altındaki çocukları velileri yanında olmadıktan sonra kafeye almadığını belirtiyor. B.Ç. "Ailelerin hassas davranmadığı bir konuda biz kurallara uyarak elimizden geleni yapsak da asıl vazife ailelere düşüyor." diyor. İstanbul'da kafe işleten Fırat Emre Özdemir de kafesinde 15 resmi belge asılı olduğunu, işyerinin sürekli denetlendiğini belirtiyor. Bilinçli insanlar tarafından işletilen kafelerin faydalı mekanlar olduğunu vurgulayan Özdemir, "Basın kuralları uygulayan kafecileri, uygulamayanlarla aynı kefeye koymamalı." ifadelerini kullanıyor. İstanbul Zeytinburnu'ndaki, Korhan Samet internet kafedeki gibi "12 yaş altında çocuğumun internet kafede ödev yapma ve oyun oynaması için aile bireyi olarak izin veriyorum" yazılı bir belge imzalatıp veli ve öğrenci kimliklerinin fotokopisini aldıktan sonra çocukları kafeye alan işletmeciler de var.
Kafeleri kapatmak çözüm değil
Tüm İnternet Evler Derneği Başkanı Yusuf Andiç, "Bizim aramızda para hırsıyla mekân açan çürük elmalar var. Ancak, gerekli cezalar kesilerek internet kafe işletmeciliği mesleğini yapılabilir bir boyuta getirmeliyiz, bu işten ekmek yiyen insanları da unutmamalıyız." dedi. Son dönemde medyanın baskısına maruz kalan kafe işletmecileri için ise "Medya objektif olmalı, olayın tepkisiyle yargılamalar yapılmamalı. Kafeleri kapatmak çözüm olamaz." dedi.
Balıklı Rum Hastanesi'nden Uzman Psikolog Gözde Hatiboğlu da bazı ailelerin 'sesi çıkmasın, oyalansın' diyerek çocuğu bilgisayarın başına mahkum ettiğini aktarıyor. Hatiboğlu, ailelere kontrol anlamında büyük iş düştüğünü, çocuklarına daha çok ilgi ve sevgi göstererek internetin verebileceği hazzı ailenin verebileceğini sözlerine ekledi.
ZAMAN