arkadaşlar
müzeler ile ilgili özellikle çeşitli etkinlikler ve plan örneklerine ihtiyacım vardı. Bakın araştırırken mugge2003 öğretmenim ile nasıl bir araştırma yaptık.
mugge 2003 öğretmenimin paylaştığı MÜZELER HAFTASI PLANI
https://www.onceokuloncesi.com/dosya...1ad7659227.doc
GENEL BİLGİ İÇERİKLİ YAŞ GRUBUNUZUN ÖZELLİKLERİNE, İLGİ VE İHTİYAÇLARA GÖRE SADELEŞTİREREK KULLANABİLECEĞİNİZ MÜZELER İLGİLİ AŞAĞIDAKİ BİLGİLERİ DE ARAŞTIRARAK BULDUM.
PAYLAŞIYORUM.
MÜZELER HAFTASI
18-24 Mayıs tarihleri arası Müzeler Haftası’dır. Müzeler Haftası'nda ülkemizin kültür varlıkları tanıtılır. Eski eserlerin korunması, gereği anlatılır. Müzelerimiz gezilerek milli kültür ve tarih bilgimiz zenginleştirilir. Hafta içinde açık oturumlar düzenlenir. Uzmanların konferans vermeleri sağlanır. Okullarda Tabiat Varlıkları ve Müzeler köşesi hazırlanır, bu köşede müzecilikle ilgili basında çıkan yazılar sergilenir.
Öğrencilerin müzecilikle ilgili yazıları burada değerlendirilir. Çevrede bulunan eski eser niteliğindeki belge ve kalıntılar bu köşede sergilenir.
Müze; sanat, bilim, tarih, kültürle ilgili eserlerin halka gösterilmek için toplanıp sergilendiği yerlerdir.
Eski eser; belge, anıt ve kalıntılardır. Eski eserler, bize, geçmiş yıllarda insanların düşünüş, inanç, yaşayış ve yetenekleri hakkında bilgi verirler. Geçmişi öğrenerek bugünü anlamamıza yardımcı olurlar.
Eski eserlerin derlenip toplanması önce İngiltere’de başlamıştır. imparatorluğun değişik yerlerinden toplanan belgeler, kalıntılar, heykeller başkente getirilerek bugünkü müzenin ilk biçimi oluşturulmuştur. Daha sonra Avrupa'nın öteki ülkelerinde de benzer çabaların gösterildiğini görüyoruz.
Müzeler başlangıçta halka açık değildi. Müzelerden devlet yöneticileri ile bilginler yararlanıyordu. 1850 yılından sonra müzelerdeki eski eserler sergilenerek halkın ilgisine ve bilgisine sunuldu.
Yurdumuzda müze çalışmaları 1846 yılında Ahmet Fethi Paşa tarafından başlatıldı. İlk müze İstanbul’da Aya İrini Kilisesi'nde kuruldu. Daha sonra Osman Hamdi Bey zamanında yurdun çeşitli bölgelerinde özellikle Nemrut Dağı'nda eski Sayda kentinde yapılan arkeolojik kazılardan çıkan eserler İstanbul’a getirildi. Bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzesi kuruldu. Osman Hamdi Beyin ölümünden sonra bu göreve Halit Eldem atandı. Onun zamanında Türk İslam eserlerini içine alan «İslam Müzesi» kuruldu.
1924 yılında Topkapı Sarayı müze olarak hizmete açıldı. 1928 yılında Etnografya Müzesi tamamlanarak hizmete girdi. 1934 yılında Ayasofya müze olarak hizmete sunuldu. Bu arada Konya, Bursa, Manisa, İzmir, Kayseri, Afyon, Antalya, Edirne, Adana illerimizde müzeler açıldı. Açılan müzeler geliştirildi. Eski müzeler onarıldı.
Cumhuriyet döneminde bir yandan müzeler açılırken öte yandan da arkeolojik kazılar yapıldı. Roma Hamamı, Ahlatlıbel, Alacahöyük, Alişar, Boğazlıyan kazıları ilk milli arkeolojik kazılardır. Bu kazılardan çıkan eserler Ankara'da Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ndedir.
Ülkemiz toprakları üstünde birçok uygarlıklar yaşanmıştır. Bu uygarlıkların kalıntıları, anıtları belgeleri müzelerimizde sergileniyor. Yurdumuzda bugün yüz yirmi yedi müzemiz vardır, bu müzelerde toplam iki milyonu aşan eski eser sergilenmektedir.
Yurdumuza gelen turistlerin büyük bir çoğunluğu bu müzelerimizi gezmektedir. Müzelerimizi zenginleştirmek için bulduğumuz eski eserleri müze yöneticilerine teslim etmeliyiz. Çevremizde izinsiz kazı yapılıyorsa durumu ilgili makamlara bildirmek bir yurttaşlık görevidir.
Yurdumuzun tarihi değerlerine eski eserleri koruyarak sahip çıkmalıyız. Bu onurlu bir yurttaşlık görevidir.
MÜZELERDE UYULMASI GEREKEN KURALLAR
1-Girişlerde, eğer gerekiyorsa mutlaka kimlik ibraz etmek.
2-Grup halinde yapılan gezilerde, gezi onayını ilgililere, onların istemesini beklemeden göstermek.
3-Görevlilerin uyarılarına ve muhtelif yerlerde asılı olan ziyaret kurallarına uymak.
4-Eserlere zarar verecek şekilde dokunmamak.
5-Gezi sırasında başkalarını rahatsız edici davranışlardan kaçınmak.
6-Eserler hakkında bilgisine başvurduğumuz görevliye, şahıs veya grup adına teşekkür etmek.
MÜZE ÇEŞİTLERİ (ÖZET)
Müzelerden bazılarının ideal ve gerçekçi bir plâna göre yapıldığı tartışmalıdır. Bu açıdan bakıldığında, Anadolu’daki bazı müze binalarının çağdaş müzecilik anlayışına uygun olarak yapılmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Kaldı ki, ekonomik nedenlerle bazı müzeler boş bulunan cami, medrese veya tekkelerde açılmıştır. Müzeler arasında bu konuda herhangi bir sınıflandırma da yapılmamıştır.
Müzeleri çeşitli alanlarda gruplandırmak mümkündür; cinsine, statüsüne, bağlı olduğu kuruma göre vb. Ancak en ideal gruplandırma, müzelerin içerdiği koleksiyonlara göre yapılabilir. Dünyadaki müzeler genellikle şu başlıklar altında gruplandırılmaktadır;
1- Sanat Müzeleri
2- Tarih Müzeleri
3- Antropolojik Müzeler (Arkeoloji, Etnoloji, Folklor)
4- Doğa Tarihi Müzeleri
5- Bilim ve Endüstri Müzeleri
6- Çeşitli uzmanlık dallarıyla ilgili müzeler (cam, tütün, şarap, sağlık,vb. gibi)
Başka bir sınıflandırmaya göre Türkiye’deki müzeler ve anıtlar biraz farklı başlıklarla gruplandırılmıştır. Buna göre Türkiye'deki müzeler şu ana başlıklarda toplanabilir:
1- Tarih ve Sanat Müzeleri
2- Arkeoloji ve Etnografya Müzeleri
3- Arkeoloji Müzeleri
4- Etnografya Müzeleri
5- Anıt Müzeler
6- Müze Evler
7- Devrim Müzeleri
8- Askerî Müzeler (bunlara Kurtuluş Savaşımızla ilgili müzeleri de eklemek uygun olur)
9- Özel Müzeler
MÜZELER İLE İLGİLİ ŞİİR
HAZİNEDİR MÜZELER
Bir hazinedir müze,
Bilgiler verir bize.
Tarihi aydınlatır,
Gerçekleri anlatır.
Nice antik eserler,
Heykeller ve resimler.
Hepsi müzede yatar,
Geçmişe ışık tutar.
Çok şehirde müze var,
Tarihi eser arar.
Bulununca eserler
Onları incelerler
Kayıtları tutulur
Müzelere koyulur.
Tarihi belirtilir,
Orda teşhis edilir.
Ülkeler tarihiyle,
Eski eserleriyle.
Kazanır değer, kıymet,
İşte bu medeniyet..
GÜLE GÜLE KULLANIN.