Hareketli oyunlar
1-EŞLİ KOVALAMACA
Sınırları belli bir oyun alanında, çocuklar arasından altı kişi seçilir. Bunlar ikişer ikişer eşlendirilir ve birbirlerinin ellerinden tutarlar: Oyuna başlama: Oyunu yöneten işaret verince, elele tutan eşler tek olanları kovalamaya başlar, eşlerden birisi bu arada hangi oyuncuya elini değdirmişse onunla yer değiştirir. Belli bir süre sonra hiç vurulmamış olanlar oyunda başarılı sayılır. (Eşlerden birisi oyuncuyu vurabilir, her ikisi vuramaz)
2-EL TUT KURTUL
Oyuncular arasından bir ebe seçilir, diğeri oyun alanına dağılırlar. Oyuna başlama işareti verilince, ebe tek olan arkadaşlarını kovalamaya başlar. Bu çocuklar vurulacağını anlayınca hemen bir çocuğun elinden tutar, vurulmaktan kurtulur. Ebe bu sefer başka birini kovalar. El tutmadan vurulan, ebe ile yer değişir.
3-KEDİ İLE FARE:
Çocukların serbestçe oynayabilmeleri için bu oyunu açıklık bir yerde oynamak daha iyidir
Bir tara ya bir iskemle, yad bir direk veya çocukların arkasına geçerek saklanabilecekleri herhangi bir şey konulur. Bazen de ağaçta bu vazifeyi görebilir. Bundan on onbeş metre uzakta bir çizgi çekilir. Çocukların içinden bir tanesi kedi olur. Ağacın veya iskemlenin arkasına saklanır, diğer çocuklar ise faredir.Onlar çizgini arkasında dururlar. Fareler diye işaret verilince fare olan çocuklar hepsi birden kedinin saklı olduğu yere doğru giderler ve iskemle veya ağaca fareyi takliden elleriyle dokunurlar. Kedi istediği zaman saklı olduğu yerden çıkar, fareleri ta çizgiye kadar kovalar, çizgiye gitmeden yakalanan fareler kedi yavrusu olurlar, büyük kedi ile beraber ağacın arkasına saklanırlar, sonra kedinin emriyle fareler yaklaştığı zaman onunla beraber fareleri kovalarlar, oyuna böylece bir fare kalıncaya kadar devam edilir. En sona kalan fare öteki oyun için kedi olur.
4-TAZI VE TAVŞAN
Çocuklar elele tutuşarak bir daire teşkil ederler. Çocuklardan biri tazı olup dairenin içinde durur, bir diğeri ise tavşan olup dairenin dışındadır. Tazı tavşanı kovalar ve dairenin öbür tarafına geçmeye çalıştıkça dairedekiler kollarını alçaltarak veya yükselterek mani olmaya çalışırlar. Arada sırada çocuklar tazıyı dairenin öbür tarafına geçmeye bırakırlarsa oyun daha heyecanlı olur. Tazı tavşanı tutunca daireye girilir ve yerlerine başkaları tazı ve tavşan olur.
5-Kurt-Kuzu (Kuyruk koparma) : çocuklar iki gruba ayrılır, herkes önündekinin beline sarılır. En öndekiler diğer grubun en sonundakini koparmaya çalışır. Kopanlar koparan grubun içine katılır. Kaç kişi koparılıp katılırsa o kadar puan alır.
6-Kol Koparma : çocuklar karşılıklı olarak iki sıra olur. Arada 20-25 m mesafe bulunur. Herkese numara verilir. çocuklar sıkı sıkıya elleriyle kenetlenir. Karşı taraftan birinin numarası söylenir. O koşarak gelip bu diziyi koparmaya çalışır. Koparırsa bir kişiyi esir alır, koparamazsa kendisi esir olur, o diziye katılır. En çok esir alan taraf oyunu kazanır.
7-Tavşan Yuvada : çocuklar halka olur, her çocuk bulunduğu yere bir çember çizer. Çember sayısı çocuklar dan 1-2 eksik olmalıdır. Bu çemberin dışına çıkılır. Çemberlerin çevresinde şarkı söyleyip el çırparak dönülür. Düdükle yada komutla herkesin bir çembere girmesi istenir. Açıkta kalan oyundan çıkarılır.
8-Ağacını seç : Aynı oyun ormanlık alanda çember yerine ağaçlar seçilerek oynatılır. Ancak bunda seçilen ağaç sınırlandırılmalıdır. Komutla her çocuk ağacı değiştirir. Açıkta kalan cezalandırılır.
9-Hırsız-Polis : çocuklar 15-20 m. Ara ile iki sıra yapılır. Bir grup hırsız, diğer grup polis olur. Tam ortaya bir çember çizilir. İçine eşya konur. Sıradaki her çocuga bir numara verilir. Numarası söylenen hırsız ve polis çember yakınına gelir. Hırsız eşyayı çalmaya, polis yakalamaya çalışır. Başaramayan diğerine esir olur.
9-Arkada Kalma : Lider sürekli yer değiştirir. Düdükle çocuklar liderin arkasında sıra olacaktır. En sona kalan yada hiç sıraya giremeyen oyunu kaybeder.
10-Halat çekme : Yere paralel iki çizgi çekilir. çocuklar iki eşit guruba ayrılır. Çizgiler arasında, halat üzerine bir fular bağlanır. Halatı çekerek fuları kendi tarafına geçiren grup kazanır.
11-Hazine : Bir bölgenin etrafı 1 m ya da 75 cm yükseklikte halatla çevrilir. Burası hazine dairesidir. Bir grup içeride muhafız olur. Fularları kemerlerine kolayca alınacak şekilde bağlanır. Diğer grup fular kapacaktır. Bir süre sonra yer değiştirirler. Aynı süre onlar fular kapar. Süre sonunda çok fular alan oyunu kazanır.
12-Kozalak oyunu : Bir kova kozalak düzensiz olarak sağa sola saçılır. grup sayarak geri toplarlar. En çok kozalak toplayan ve kovaya koyan grup kazanır.
13-Üç kozalak oyunu : Bir kova ve üçer kozalak (taş) verilen gruplar kova ile kovaya 5 m. uzakta çizilen bir daire içine kozalakları tek tek taşır, sonra kovaya geri getirir. Önce bitiren grup kazanır.
14-Elma-simit yedirme yarışı : Gözleri bağlı ikişer yarışmacı birbirlerine simit yada elma yedirmeye çalışır. Önce bitiren kazanır. Ya da elma veya simit ipe bağlanarak asılır. Herkes kendi yemeye çalışır. Önce bitiren kazanır.
15-Şapka içindeki hayvanı görme : Bir defalık şaka oyunlarındandır. Şapka içinde istediği hayvanın gösterileceği söylenir. Aslında şapka içinde ayna vardır. Bakan kendini görür.
16-Eşini bul oyunu : çocuklar dağınık şekilde dururlar. Lider düdükle birlikte parmaklarıyla bir sayı işaret eder. çocuklar gösterilen sayı kadar eşleşerek otururlar. Dışarıda kalanlar oyundan çıkar. İki çocuk kalana kadar oyun devam eder.
17-Kaç-kurtul oyunu : çocuklar karşılıklı durarak iki halka oluştururlar. Kaçan ve kovalayan iki ebe olur. Kaçan halka dışına çıkamaz. İki kişi arasına geldiğinde dinlenebilir. Eğer sıradaki çocuklardan birine arkasını dönerse kaçan odur. Kaçan vurulursa kaçanla kovalayan değişir.
18-Peşimden gel-karşımdan gel : çocuklar daire olur ve çömelir. Ebe ayakta kalır. Daire çevresinde dolaşırken bir çocugun sırtına dokunarak “Peşimden gel.” Yada “Karşımdan gel.” Der. “Peşimden gel.” Derse ebeyi kovalayıp dokunup geri dönerek yerine oturur. Vuramazsa ebe koşarak boşalan yere oturur. “Karşımdan gel.” Derse aksi istikamette koşarak boşalan yeri kapmaya çalışırlar. Ayakta kalan ebe olur.
19-Teyzem Paris’ten geldi. : Seçilen çocuklar sırası ile sakız çiğneme; makas, dikiş makinesi, bisiklet, çamaşır makinesinin çalışmalarını taklit edeceklerdir. Ancak her taklide başlamadan önce aralarında sıra ile şu konuşma geçer. “-Teyzem Paris’ten geldi.” “-Ne getirdi?” “Sakız....” Her yanıttan sonra taklit başlayacaktır.
20- KEDi VE FARE
Öğrenciler bir veya iki halka üzerinde sıralanır. Yüzleri içe dönüktür. Bir oyuncu kedi olarak seçilir. Bu dairenin dışında kalır. Diğeri ise fare olarak dairenin ortasındadır. Kedi ; "Ben kediyim" diye seslenir.
Fare : "Ben de fareyim" der.
Kedi : "Seni yakalayacağım."
Fare : "Yakalayamazsın."
Oyun bundan sonra başlar. Kedi diğer oyuncuların engellemelerine rağmen fareyi yakalamak ister. Fare yakalanmamak için kaçar. Dairedeki çocuklar farenin kaçmasını sağlamak için ona yol verirler. Fare yakalanınca oyuna yeniden başlanır.
21-OYUNCAK OYUNU
Bütün çocuklar bir halka üzerinde sıralanırlar. Birisi ortadadır. Bütün öğrencilere birden altıya kadar numaralar verilir. Sonra öğretmen numaralara isimler verir.
Örneğin ; 1. ler Bebekler,
2. ler Trenler,
3. ler Toplar,
4. ler Tahta askerler,
5. ler Uçaklar,
6. lar Taksiler.
Bundan sonra ortadaki oyuncu, "Trenler" diye bağırır. Tren olan ikiler, geriye doğru bir adım atarak halka etrafında koşarlar ve tekrar yerlerine gelirler. Yerine ilk gelen öğrenci elini yukarıya kaldırır ve ortadaki ile yer değiştirerek, ikinci oyunu o başlatır.
22-GÜNAYDIN ( BENİMLE GELME )
Öğrenciler bir halka üzerinde, yüzleri merkeze dönük olarak durur. Bir ebe halkanın dışındadır. Halkanın etrafında koşarken hafifçe bir arkadaşına dokunarak, "Benimle gelme." der. İki oyuncu ters istikamette koşarlar. Karşılaştıkları zaman birbirlerini eğilerek selamlarlar ve "Günaydın" derler ve boş kalan yeri kapmak için koşularına devam ederler. Boş yeri kapamayan öğrenci ebe olur ve oyunu tekrarlar.
23-OYUNCAK KORUYUCUSU
Öğrenciler yüzleri merkeze dönük olarak bir halka oluştururlar. Dairenin merkezine bir oyuncak veya bir eşya konur. Bir çocuk bunun muhafızıdır. Bu öğrenci, elindeki topu halkada bir arkadaşına atar. Halkadakiler topla oyuncağı devirmek isterler. Bunu kim devirirse o muhafız ile yerini değiştirir, böylece oyun devam eder.
24-BENiMLE GEL
Bütün öğrenciler bir halka üzerinde yüzleri içe dönük olarak dururlar. Bir kişi dairenin dışındadır. Dışarıdaki oyuncu halkanın etrafında koşmaya başlayınca oyun başlar. Koşan oyuncu bir arkadaşının sırtına hafifçe dokunarak " Benimle gel." der. Dairenin etrafında bir kere koşu, arkadaşının yerini almaya çalışır. Vurulan oyuncu, arkadaşı kendi yerine gelinceye kadar dokunmaya çalışır. Bunda başarısız olursa ebe olur ve başka birisini koşturur. Eğer arkadaşına yerine gelmeden önce dokunursa kendi yine yerine geçer. Arkadaşı ikinci defa ebe olur.
25-YUVARLANAN TOPTAN KAÇ
Oyuncular bir halka yaparlar. Ayrılan bir tanesi merkezde durur. Halkadaki çocuklar bir voleybol topunu ortadaki çocuğa doğru yuvarlayarak onu vurmaya çalışırlar. Vuran oyuncu ile vurulan oyuncu yer değiştirerek oyuna devam edilir.
26-TOP ATMA
Öğrenciler yüzleri ortaya dönük, bir halka üzerinde yer alırlar. Ortada, elinde voleybol topu ile bir çocuk bulunur. Oyun başlayınca ortada bulunan oyuncu halka üzerindekilere topu iki elle, tek elle veya voleyboldaki gibi vuruşlara yaparak atar. Yandaki oyuncular da aynı şekilde topu oradaki oyuncuya atmaya çalışırlar. Öğretmen bir süre sonra ortadaki oyuncuyu değiştirir.
27-BAHÇEDEKi midilli
Çocuklar el ele tutarak, bir halka yaparlar. Yüzler ortaya dönüktür. Midilli olan çocuk ortadadır.
Dairedeki çocuklar ; " Midilli, sen bahçemize nasıl girdin ?"
Midilli ; " İçeriye atladım."
Dairedeki çocuklar ; "Nasıl çıkacaksın ?"
Midilli ; " İşte böyle."
Dedikten sonra Midilli, halkadakilerin kolları altından çeşitli denemeler yaparak halka dışına çıkamaya çalışır. Midilli dışarı çıkar çıkmaz, halka üzerindeki oyunculardan 3,4 tanesi koşucu olurlar ve Midilli'yi yakalamaya çalışırlar. Midilliyi ilk yakalayan bir sonraki oyun için Midilli olur.
28-MENDiL DÜŞÜRME
Bütün öğrenciler el ele tutuşur, yüzleri merkeze dönük olarak halka bir yaparlar. Elinde mendil olan bir oyuncu, halka etrafında koşmaya başlar. Mendili bir arkadaşının arkasına bırakır, koşusuna devam eder. Yakalanmadan arkadaşının yerini almaya çalışır. Arkasına mendil konulan öğrenci, mendilin farkına vardığı anda onu alır ve ebenin arkasından kovalar. Eğer kendi yerine kadar arkadaşına dokunamazsa ebe olur. Oyunu tekrarlarlar. Eğer arkadaşına dokunmaya muvaffak olursa kendi yerini alır, arkadaşı ikinci kez ebeliğe devam eder.
29-HENDEK ATLAMA
Birbirine paralel olmayan iki çizgi çizilir. Bir ucun açıklığı 50 cm, diğerinin ise 2 metre kadardır. Öğrenciler tek sıralı derin kolda dizilir. Çocuklar önce dar yerden atlamaya başlarlar. Atlayanlar sona kadar devam ederler. Atlayamayanlar yeniden kendilerini denerler.
30-İTFAİYECİ
Birbirlerinden 15 metre uzaklıkta paralel iki çizgi çizilir. Bütün öğrenciler çizginin biri üzerinde, yüzleri diğer çizgiye dönük olmak üzere yer alırlar. Karşı çizginin biraz gerisinde "İtfaiyeci" bulunur. Öğrencilerin hepsine 1'den 4'e kadar numara verilmiştir. Örneğin İtfaiyeci ; "Yangın ! Yangın ! 1 numaralı istasyon " diye bağırır. Bir numaralar karşı çizgiye kadar koşup geri dönerler. Diğer gruplar da bu şekilde çağırılır. Bazen itfaiyeci ; " 1 numaralı istasyon " diye bağırır. Bir numaralar karşı çizgiye kadar koşup geri dönerler. Diğer gruplar da bu şekilde çağırılır. Bazen itfaiyeci ; " Yangın ! Yangın ! Alarm var !" diye bağırır. O zaman bütün öğrenciler karşıya kadar koşup geriye dönerler.
31-E S İ R A L M A V E V E R M E
Oyuncular karşılıklı iki sıra olur. Aralarında 7-8 metre mesafe vardır. Her sıra sağdan numara sayar. A sıranın bir numarası karşıya gider. O sıranın önünden geçerken bir kişinin herhangi bir yerine dokunur ve yakalanmadan kendi sırasına doğru kaçar. Kendisine dokunulan oyuncu bunu öbür sıranın hizasına kadar kovalamaya başlar. Eğer oyuncuyu yakalarsa, yakalanan oyuncu B sırasına esir olarak gider, o sıranın en sonuna eklenir. Dokunulmadan kaçarsa B sırasındaki kovalayan oyuncu esir olur ve A sırasının en sonuna eklenir. Belli bir süre sonra hangi sıra daha fazla ise o taraf oyunu kazanır.
32-HAYVANAT BAHÇESİ
Bütün öğrenciler eşit olarak iki gruba ayrılırlar. Aralarında 4-5 metre mesafe olacak şekilde karşılıklı iki paralel çizginin üzerinde, yüzleri birbirlerine dönük olarak dizilirler. Bir grup kendilerine ( kendi aralarında seçerek ) bir hayvan ismi alır. Diğer gruba doğru yaklaşırlar. İki -üç adım kala ismini aldıkları hayvanın taklidini yapmaya başlarlar. Karşı taraftan herhangi bir oyuncu bunun hangi hayvan olduğunu tahmin ederse, hayvan ismi alan grup kendi çizgilerini geçinceye kadar kaçar, hayvanın ismini bilen grup kovalar. Yakalananlar, yakalayan gruba geçer. Oyun sıra ile devam ettirilir.
33-KÖPEKLER VE TOP
Bütün çocuklar gruplaşır, birer köpek ismi alırlar. Örneğin ; Finolar, Buldoklar, Çobanlar, Av köpekleri vb. hepsi bir çizgi üzerinde sıralanarak tek sıralı safta toplanırlar. Bir çocuk bir voleybol topu alır, bir grup köpeğin ismini çağırarak topu ileriye doğru yuvarlar. O ismi alan köpekler , topun arkasından tutmak için koşarlar. Kim önce topu yakalarsa, o atıcı olur ve oyun böylece devam eder.
34-BAHÇE YARIŞI
Başta bir lider olmak üzere bütün oyuncular bir çizgi üzerinde toplanırlar. Liderde bir top vardır. Diğer çocuklar gruba yaklaştırılıp 3-4 sebze ismi verilir. ( Biber, lahana, domates, havuç ) Lider topu sahaya doğru yuvarlarken ismi konmuş sebzelerden birini çağırır. Bu isimdeki sebzeler topu yakalamak üzere koşarlar. Kim önce topu yakalarsa liderle yer değiştirir. Diğerleri ilk yerlerine gelir, lider yeniden oyunu tekrarlatır.
35-TAVŞAN KOŞ
Çocuklar, tavşanlar ve tilkiler olmak üzere iki gruba ayrılırlar. Tavşan grubunun başına bir "Anne Tavşan" seçilir. Tilkilerin kenarda bir evi olur ve bu civarda tilkiler saklanır. Anne tavşan çocuklarını geziye çıkarır ve tilkilerin evine doğru ilerler. Anne tavşan tilkilerin evine iyice yaklaştığı ve onların farkına vardığı zaman ; "Koş Tavşan, Koş ! " diye bağırır. Tavşanlar da evlerine doğru koşmaya başlarlar. Yakalananlar tilki olur. Oyun bir kaç defa böyle devam eder.
36-TOP OYUNU
Çocuklar, sayısı kadar gruba ayrılırlar. Her gruba bir top verilir. ( şimdi bir grubun nasıl oynayacağını izleyelim ) Her grupta 7 kişi olduğunu kabul edelim. 6 kişi bir çizgi üzerine dizilir ve 7 numaralı öğrenci bunların 4-5 adım ilerisinde onlarla yüz yüze gelecek şekilde yerini alır. 7 numaralı oyuncuda top vardır. Bu topu sırasıyla 1,2,3,4 diye sayarak en baştaki oyuncuya atar. O da tekrar 7 numaralı oyuncuya atar. Bu atıp tutma sırasında topu oyuncu tutamazsa en arkaya geçer, sıradaki oyuncu onun yerine geçer.
Not : Bu mesafe yakın görülürse uzatılabilir.
37-SENİ TUTABİLİR MİYİM ?
Bir öğrenci lider olur ve çizginin üzerinde durur. Diğerleri sarı, kırmızı, siyah, beyaz renklerini alırlar. Renk ismi alanlar liderden 4-5 metre mesafede dağınık olarak dururlar. Çocuklar seslenir ; "Ali seni tutabilir miyiz ?" Lider ;"Eğer beyazsanız ?" der. Beyazlar Ali'yi ( Yani lideri ) tutmak için koşarlar. Hangisi önce Ali'ye dokunursa o lider olur ve oyuna böylece devam edilir.
38-HOPLA MİDİLLİ
Bütün çocuklar bir çizgi üzerinde sıralanır. İçlerinden birisi Midilli olur. Midilli iki ayağı ile hoplaya hoplaya bir kaç adım ileri giderken, diğerleri de onu taklit ederek takip ederler. Birden bire Midilli "Dur" der ve gerideki çizgiye kadar arkadaşlarını kovalayarak onları vurmaya çalışır. Yakalananlar, Midilli'nin yardımcısı olur ve bir dahaki seferde onlarda arkadaşlarını vurmaya çalışır. En son kalan oyuncu bir dahaki oyun için Midilli olur.
39-ÜÇ AYI
Oyunculardan biri çocuk ayı, diğeri anne ayı, öteki baba ayı olur. Bahçenin bir köşesine gider, sırtlarını arkadaşlarına dönerler. Diğerleri bahçenin başka bir ucundan başlayarak ayılara yaklaşırlar. İçlerinden bir sorar ;
- Evde kim var ?
- Çocuk ayı.
Başka biri sorar ;
- Evde kim var ?
- Anne ayı.
Ve başka biri sorar ;
- Başka kimse yok mu ?
- Baba ayı var.
Bunun üzerine üç ayı arkadaşlarını kovalamaya, diğerleri de kaçmaya başlar. Yakalanan öğrenci olduğu yere oturur. Son üç kişi kalana kadar oyuna devam edilir. Sonraki oyunun ayıları bunlar olurlar.
40-AĞAÇLARDAKİ SİNCAPLAR
Bütün çocuklar 7-8 kişilik gruplara ayrılırlar. Her grup el ele tutarak bir daire yapar. Bir kişi ortada bulunur. Birisi de ebe olarak dışarıdadır. Daireyi oluşturan çocuklar bir ağacı temsil eder. Dairenin ortasındaki öğrenciler sincaplardır. Ebe olan öğrenci de sincaptır. Öğretmenin düdüğü ile sincaplar, kendi dairesinden çıkar ve başka daireye giderler. Bu sırada ebe olan sincap da kendisine bir ağaç bulur. Dışarıda kalan ebe sincap olur. ( Öğretmen bütün çocuklara sincap olma olanağı vermelidir.)
41-SIKI SIKI SARILALIM
Bütün öğrenciler dağınık olarak bahçede dolaşmaya başlarlar. Bir yandan da öğretmenin vereceği komutu izlerler. Öğretmen düdüğü çalar ve aynı anda kollarından birini havaya kaldırarak parmaklarıyla herhangi bir sayı gösterir. ( 1,2,3,4 veya 5 ) Düdük sesini duyan öğrenciler öğretmenin hangi sayıyı gösterdiğine bakarak bu sayıyı tamamlamak üzere arkadaşlarına sıkı sıkı sarılır. Bir süre sonra öğretmen oluşan grupları kontrol eder, sayıyı tamamlayamayan veya tek kalan öğrencileri eler ve oyuna devam edilir. (1 sayısı işaret edildiğinde öğrenciler tek başlarına hazır olda beklerler.)
42-KOYUNLAR VE KÖPEKLER
Öğretmen bütün kahverengi ayakkabılılar koyundur der. Diğerleri de köpek olurlar. Bundan sonra öğretmen ; "Kaçın koyunlar" der ve koyunlar kaçmaya başlar. Bir kaç saniye sonra köpeklere " Yakalayın koyunları " denilir. Köpekler koyunların arkasından gider ve onları yakalayıp geri gelirler.
43-L İ D E R İ İ Z L E
Bütün çocuklar eşit sayılarda 7-8 gruba ayrılır. Bir grup 7 kişiden fazla olmamalıdır. Her grup derin kolda toplanır. 1 numaradakiler grubun lideridir. Öğretmenin işaretiyle oyun başlar. Lider çeşitli yürüyüş ve hareketler yapar, diğerleri onu takip ederler. 3-5 hareketten sonra öğretmen yine düdük çalar ve lider değişsin der. Bu komutla 1 numaradaki lider en arkaya geçer ve 7 numaralı oyuncu olur. 1.numaradakiler liderdir. ( Yani önde olan lider olur.) Öğretmen her çocuğa bir lider olma şansını tanımalıdır.
44-Ç Ö M E L İ K E L S E N D E
Öğrenciler bahçeye dağılırlar. Bir kişi ebe olur. Öğretmen düdük çalınca ebe hariç diğer çocuklar leylek gibi tek ayakları üzerinde dururlar. Ebe dokunmak üzere leyleklere yaklaşır. Leylekler bir ayakla sekerek kaçarlar. Kime dokunursa o çömelir. En son kalan leylek, ebe olur.
45-İ H T İ Y A R S İ H İ R B A Z
Bir çocuk "İhtiyar Sihirbaz" olarak seçilir. Diğerleri bir kaç adım mesafeden onu izlerler. Çocuklar sihirbazla alay ederler ; "İhtiyar sihirbaz, sihrini kaybetti !" , "sözde zengindi ama yerden 5 kuruşu bile alıyor !" derler. Sihirbaz kızar ve döner ; "Sizler kimin çocuklarısınız ?" diye sorar Çocuklar ; "Bakkalın Çocuklarıyız" , "kimsenin çocukları değiliz" , " Bekçinin çocuklarıyız " gibi değişik şeyler söylerler.
En sonunda birisi ; " Senin " der.
Sihirbaz kızar ve onları kovalamaya başlar. Kime elini değdirirse o çocuk sihirbaz olur, diğerlerini tutmak için o da sihirbaza yardım eder.
46- Mektup Var
Yarışmacılar yanyana dizilirler.Bir çocuk ebe olur.Hepsine bir kent adı verilir.Biraz ileriye bir kale çizilir.Ebe yarişmacılarla kale arasında durur ve ‘’ Size bir mektup var’’ diye bağırır.Çocuklar hep birden ‘’ Nereden? ‘’ diye sorarlar.Ebe ise bir kent söyler.Adı söylenen çocuk fırlayıp ebeyi tutmaya çalışır.Ebeyi kaleye varmadan yakalayabilen çocuk ebe olur.
47- Mısır Patlatma
Oyuncular küçük bir halka yapar ve çömelik duruma geçerler.oyunu yöneten:
- ‘’Şimdi hep birlikte mısır patlatacağız.Ocağımızı yakalım,mısırları tavaya koyalım,içine biraz yağ koyalım,lezzetli olması içinde içine biraz tuz atalımve mısırlarımızın ısınmasını bekleyelim.Mısırlarımız yavaş yavaş ısınmaya başladı.En alttaki mısır ısınmaya başladı ve patladı’’,der.Oyuncular ‘’Pat’’ sesi çıkararak zıplarlar.Oyunun yönetmeni :
- ‘’İki mısır daha ısındı ve patladı’’ der.Oyuncular iki defa pat sesi çıkarıp,zıplarlar.Oyunu yöneten,istediği biçimde mısırları patlatarak oyunu uzatır.’’Mısırların hepsi ısındı’’ der ve çocuklar ‘’Pat’’sesi çıkararak zıplamaya başlarlar.
48- Kapalı Gözle Nişan Alma Oyunu
MATERYAL : Yazı Tahtası,Tebeşir
OYUNUN OYNANMASI:
Öğretmen yazı tahtasına,çocukların boyunu aşmayacak bir yükseklikte iç içe üç daire çizer.Yazı tahtasının 4-5 adım karşısına bir oyuncu yerleştirilir.Öğretmen oyuncuya:
- ‘’Gözlerin bağlı olarak bu dairelerin en küçüğüne parmağını değdirebilirsen oyunu kazanacaksın ve Günün nişancısı olarak ilan edileceksin’’ der.Bundan sonra her oyuncu birer kez şansını dener.En küçük daireye nişan alanlar alkışlanır ve Günün nişancısı olurlar.
49- Yağmur,Kar,Fırtına
OYUNUN OYNANMASI:
Oyuna başlamadan önce Yağmur,Kar,Fırtına sözcüklerinin karşılığında yapılacak hareketler çocuklara öğretilir.Yönetici,yağmur dediği zaman oyuncular parmaklarını yere doğru çevirerek kollarını aşağı yukarı indirip kaldırmaya başlar.Kar denildiğinde eller göğüse vurulur.Fırtına denildiğinde bütün oyuncular ‘’vuuuuuuu’’ seslerini çıkarır ve el çırpmaya başlarlar.Önce oyunun bir denemesi yapılır,daha sonra oyuna geçilir.Oyunda değişiklik olarak ‘’Benim söylediğimi yapın.Sizi şaşırtmak için bazen yanlış hareketler gösterebilirim’’der.Oyunda yanılanlar seyirci olarak kalır,hareketlere katılmazlar.
50- Kedi Fareyi Bul
OYUNUN OYNANMASI:
Çocuklar arasından bir kedi seçilir.Bunun yüzü duvara döndürülür.Diğer oyunculardan biri fare olur.Bunu kedi bilmemelidir.Öğretmen kediyi yanına çağırir ve:
-‘’Arkadaşların arasında bir fare saklanmış.Sen bunu yakalarsan bütün arkadaşların kedi gibi miyavlayacaklar,ama uzağında olursan hiçbirinin sesi çıkmayacak ‘’ der. Bundan sonra kedi yavaş yavaş arkadaşları arasında dolaşmaya başlar.Ne zaman kedi miyavlamaları fazlalaşırsa fareye yaklaştığını anlar ve onlar arasından asıl fareyi bulmaya çalışır.Oyunu kazanırsa o da arkadaşları arasından bir kedi seçme hakkını kazanır.