Bu binayı bilirsiniz, Hisar’da Boğaz’a tepeden bakan, yakın zamanda restore edilmiş, muhteşem kirmizi kiremitten köşk. Restore edilmeden önce, hep biri şunu alsa da bi yapsa yahu dediğim, İstanbul’un en güzel binalarından…
Kendisi Perili Köşk olarak bilinmekle birlikte esasında ismini içerisindeki hayaletlerden değil, sahibesinin peri güzelliğinden aldığı söyleniyor. Zira rivayete göre Yusuf Ziya bir kıza aşık oluyor. Yalnız kız çok güzel olmakla birlikte biraz civelek bi şey. Daha sonra evleniyorlar mı neyse işte, Yusuf abi bu evi yaptırıyor, kızcağızı da Rapunzel misali o kuleye kapatıyor. Millet de kızın güzelliğinin methini duyduklarından, hep kızı görmeye çalışıyor ama tabii kızı kapamış bi kere Yusuf. Sonra da maddi sıkıntılar nedeniyle taşınıyorlar.
Bi perili durum yok aslında ama herhalde evin tipinden olsa gerek, öyle bir algı yerleşmiş. Hatta o kadar ki evin restorasyonunda çalışacak işçi bulunamamış bir süre hayalet korkusundan.
Baker Mansion, ABD
Baker ailesinin bu evi, bugun hayaletli bir ev statüsüyle ziyaretçilerini ağırlayan bir müze.
Hikayeye göre, Elias Baker isimli aile babası, kızı Anna Baker’in sevdigi adamla evlenmesine musaade etmiyor. Anna da ölene dek babasını affetmiyor. Kız ölünce sanırım aile evden taşınıyor ama hayaletleri evi bırakıp gidemiyor.evde Anna Baker’in gelinliği sergilenmekte ve söylentiye göre elbise, durduğu cam kasa içerisinde kendi kendine uçuşmakta, sallanmakta. Ayrıyeten evdeki bir yatağın sürekli bozulduğu da rivayetler arasında
George Stickney House, ABD
Woodstuck’a yakın bir yerde olan bu evimiz, içerisindeki hayaletlerden çok, sahibi George amcanın konuya olan manyakça ilgisinden ötürü hayaletli imajına kavuşmuş. Kendisinin ve karısının bu garip hayalet merakının, ölen çocuklarıyla iletişim kurmak amacıyla başladığı rivayet ediliyor. 12 çocukları olmuş ama bunlardan sadece 3′ü hayatta kalmış. Sapıtmasınlar da napsınlar…
Neyse efenim sevgili George’umuz demiş ki, hayaletlerin köşelere sıkışmaması lazım. Bu nedenle ne yapmış, evindeki hiçbir duvarı 90 derece’lik açıyla tasarlamamış, bütün köşeleri yuvarlatmış
Evle ilgili ilginç hikayelerden biri ise yine köşe mevzusu hakkında. Denen o ki, evin mimarı bir köşeyi 90 derece bırakmış kazayla. Ve George Stickney’nin kalp krizi nedeniyle ölü olarak bulunduğu yer de tam burası olmuş. Olaydan sonra, Stickney’nin karısı bir süre daha evde medyum olarak takılmış.
Evin çeşitli yerlerinde ruh çağırma seansları düzenleyen Stickney’ler evden taşındıktan sonra gelenler de evde paranormal olaylar olduğunu rapor etmişler. Bugün bir polis istasyonu olan evde hala ayak sesleri, sifon sesi, konuşmalar duyulduğu söyleniyor
Amityville Horror House, ABD
olay soyle gelisiyor. 1974 yılında bu evde yasayan DeFeo isimli aile buyuk bir trajedi yasiyor zira ailenin buyuk oglu Ronald De Feo, Jr annesi babası ve 4 kardesini olduruyor vemahkemede bunu yapmasini kafasında duydugu seslerin emrettigini soyluyor. Kendisi halen hapisanede.Olayın enteresan tarafi, DeFeo’larin ölümünden bir yıl kadar sonra Lutz ailesinin eve tasinmasiyla oluyor. Lutz ailesi 28 gün sonra evde paranormal seyler oldugunu, cesitli poltergeist aktiviteleri gorduklerini, sesler falan duyduklarini iddia ederek evden kaciyor.Olaydan sonra tabii gelsin kitaplar, gelsin filmler… Lutzgiller, isin kaymagini bayagi bi sure yiyor. George Lutz’un konuyla ilgili bir web sitesi bile mevcut. Sonradan her seyin kurmaca oldugu soylense de DeFeo cinayetlerinin gercek oldugu ortada… Ev de bir sekilde, Lutz’lar yalan bile soylemis olsa, perili sifatiyla hala bir turist atraksiyonu olarak Amityville’de duruyor, gerci icinde sakin sakin yasayan bir aile var ama yine de tabii insanlar gidip gidip fotograf falan cekiyorlar
Ballygally Castle, İrlanda
Şatomuzun tarihine azıcık bakınca hayaletli olması da tuhaf gelmiyor tabii. Zira 1625yılında James Shaw tarafından satın alınan şatoda, Shaw eşi Isobel Shaw’u bir odaya kapatıp, aç bırakmaktan hoşlanırmış. Leydimiz de bir gün buna dayanamayarak pencereden atlayıvermiş. Şimdi ise hayalet olarak şatoda kapı çarpmaktan, çalmaktan ve etrafta dolanmaktan hoşlanmaktaymış.
Tabii ki bugun otelde ghost room isimli oda, bu bahsettigimiz odanin ta kendisi olarak hizmet veriyor. Alla turizlerden razi olsun. Bir de 19. yuzyılda otelin müşterisi olan Madam Nixon’un da şatoda ipek elbisesiyle gezindiği söylenmekte. Üstelik sadece bu kadar da değil, otel o kadar hayaletli imiş ki bazen otelde kalan misafirden çok hayalet olduğu söyleniyor
The Rose Hall Great House, Jamaica
Bu evin hayaletlerinin sebebi tabii ki de yukarida bahsi gecen white witch, yani Annie Palmer. 1800′lerde yaşamış pek güzel bir bagyen olan Annie, pek cok koca eskitmis. Lakin bu kocalarin hepsi gizemli sekillerde ölmüş. Bir voodoo mistress’i olan Annie, ayrıca kölelerine yaptığı işkencelerle de bilirmiş. Mesela erkek köleleri önce yatağına alır, sonra da öldürürmüş. Kendisi bildiğimiz anlamda bir psikopatmış bana sorarsanız. Neyse efenim, karışık bir voodoo hikayesine göre, kendisi bir başka cadı ile bir kapışmada ölmüş. Ev de hem Annie’nin, hem kocaların, hem de kölelerin acı çeken hayaletlerinden kurtulamamış tabii
Lemp Mansion, ABD
Evdeki ölümler şöyle:
- Adam Lemp 1862′de eceliyle öldükten sonra oğlu William Sr. işi iyice büyütüyor. Hatta oğlu William Jr. (Billy) ile elele verip, birahaneyi meşhur ediyorlar.Lakin 1901′de William’ın büyük umutlar bağladığı oğlu Frederik, ailesinin bilmediği sağlık problemleri nedeniyle intihar ediyor.
- 1904′te ise William Sr. intihar ederek, ölüyor.
- 1920′de ise William Sr.’in bir başka çocuğu Elsa Lemp Wright kendini vuruyor.
- 1922′de William Jr. aile geleneğini takip ederek, kendini öldürüyor.
- 1929′da Lemp ailesinin üçüncü oğlu Charles Lemp de intihara koşuyor.
- Arada doğal yollarla ölen Lemp’ler de var tabii ki.1970′lerde sona kalan tek Lemp: Edwin Lemp. Kendisi neyse ki, şaşırtıcı bir şekilde 90 yaşında eceli ile ölüyor
************************************************** *******
KANLI MARY
Işıkları kapatıp bir mum yakın ve aynanın karşısına geçip üç kez onun adını söyleyin. Batılılar tarafından çılgın dul, matemli anne ya da sadece yaşlı ve deli bir cadı olarak yansıtılan Kanlı Mary, farklı şekillerde aynadaki yansımanızda belirip, vahşice sizi öldürebilir ya da gözlerinizi oyabilir. Efsanenin ilginç bir varyasyonu 1995'teki Candyman adlı filmde ele alınmıştır.
GÜNEY SHİELDS KASABASI GİZEMLİ PERİSİ
Yakın zamanlardaki hayalet hikaylerinin birinde, gizemli peri gerçek bir medya furyasına yol açtı. 1992 yazında, İngiltere'nin Tyne and Wear ilçesinde, Michael J. Hallowell ve Darren Ritson adlı iki uzman, esrarengiz birtakım olayları soruşturmak için tutulmuştur. Bir yıllık zaman dilimi içerisinde aile ve dedektifler, hayalet silüetleri ve kan akan çeşmeler gördüklerini, ayrıca cep telefonlarına da ölüm tehditleri geldiğini söylediler.
ELBİSELİ HAYALET/ BROWN LADY
Kötü bir şöhreti olan bu hayalet, 1936'daki doğa üstü olayların fotoğraflanmış kanıtı olarak kabul edilir. Efsaneye göre, İngiltere'deki Raynham Salonu'nda görünen bu hayali kadın, Lady Townshend'in ruhu. Kulaktan kulağa geçen hikayeye göre köşkün hanımı Townshend'in, köşkten dışarı çıkması kocası Lord Charles Townshend tarafından yasaklanmıştı. Bu yüzden öldükten sonra da evde hayaletinin dolaştığı söylenir.
WATERTOWN HAYALETLERİ
Denizde hayalet olur mu? Elbette olur! ABD'lilerin sık sık karşılaştığı bu ünlü fotoğraf, deniz hayaletlerinin de var olabileceğini kanıtlıyor. Resimde gördüğünüz iki hayaletin, 1924 yılının Aralık ayında Panama Kanalı'ndan New York'a giderken, gemide gaz dumanından ölen iki arkadaşın hayaleti olduğu söyleniyor. Denizde öldükten sonra, mürettebat suda bahtsız gemi arkadaşlarının yüzlerini gördüklerini söylemişler, bunun üzerine de kaptan hemen olayı kameraya almıştır.
ABRAHAM LİNCOLN'ÜN HAYALETİ
Abraham Lincoln doğa üstü olaylara inancı ile tüm dünyada nam saldı. Bu yüzden O'nun akıl almaz iddialarını kanıtlamak için ruhunun Beyaz Saray'da birçok defa görülmesi herhalde çok şaşırtıcı olmasa gerek. Beyaz Saray sakinleri ve hatta misafirleri, zaman zaman saray içindeki kapılara vuran ya da koridorda ağır ağır yürüyen bir hayalet olduğunu sık sık söylerler. Önce Abigail Adams ve Dolley Madison, daha sonra Andrew Jackson, David Burns ve küçük Willie Lincoln Amerika'nın en ünlü Beyaz Sarayı'nda bu hayaleti gördüklerini söylediler. Bu da Lincoln hayaleti tezinin doğruluğunu belki de kanıtlıyor.
ARİZONA HAYALETİ
Arizona'daki Tombstone şehri diğer taraftan gelen birçok ziyaretçisi nedeniyle ‘Ölmek için fazla çetin şehir' olarak isimlendirilmiştir. Bu eski maden kasabasında bulunan hayaletlerin içinde geçmişte şehrin en meşhur tiyatro salonu ‘Kuş Kafesi Tiyatrosu' önünde asılarak mahkum olanlar, kavga kurbanları ve hastalıklardan ölen insanların bulunduğu iddia ediliyor.
AMİTYVİLLE HAYALETLERİ
Kasım 1974'te Ronald DeFeo, Amityville'de bulunan evinde ailesinin altı üyesini vurmuştur. Bir sonraki yılın kasım ayında ise Lutz ailesi eve taşınmış, ancak taşındıktan 28 gün sonra tüm aile üyeleri evden korkunç sesler geldiğini, kapıdan yeşil çamurlar aktığını ve pencereden gizlice bakan gözler olduğunu iddia etmişti. Ailenin deneyimleri ise ‘Amityville Dehşeti' adlı kitaba ve daha sonra iki filme ilham kaynağı olmuştur.
CASPER MCFADDEN
Herkesin sevdiği dost canlısı hayalet, bir öykü kitabı karakteri olarak 1930'ların sonlarında yaratılmıştır. Hikaye daha sonra animasyon şekline uyarlanmıştır. Casper, 1930'ların sonlarında New York'ta yaşayan Seymour Reit ve Joe Oriolo tarafından yaratılmıştır. Reit karakter fikrini tasarlarken, Oriolo ise çizimleri yapmıştır. New York'lu sevimli hayalet, sinir bozucu amcalarının verdiği sıkıntı ile insanları korkutmaktan bıkmış, ve arkadaş edinme konusunda ümitsizliğe kapılmıştır. Film uyarlaması ise 1995'te yapılmıştır.
alıntıdır...