bu sene kızım içim için sebze fideleri aldım.. hatta iki gün önce..
onları yetiştireceğim
büyük uzun saksılarda oluyor..
bu sene kızım içim için sebze fideleri aldım.. hatta iki gün önce..
onları yetiştireceğim
büyük uzun saksılarda oluyor..
kendi tohumumuzu kullanmaz kıtlık varmış gibi israilden hibrit tohum alırsak bide hormonu basarsak işte sonuç afiyetle yiyoruz.(biliyorsunuz hibrit tohumdan olan meyve sebzenin tohumu olmuyor.hibrit tohumun genleriyle oynandığı için)
şuan haberini izliyorum..İzmir'de birinn eviden daha yaşanmış..
Türkiye nin yiyecek durumu hiç iyiye gitmiyor..
6. yaşımız kutlu olsun!!!
Ögretmen, insan davranislarini ve yeteneklerini gelistiren bir davranis mühendisidir.
10.Yıl
Önce Okul Öncesi
#DİRENKPSS2015
Sadece domates değil , genetiği ile oynanmayan hiçbir yiyecek kalmadı sanırım. Ben bu hafta içerisinde evimizin bahçesine bütün sebzelerden ( dometes , biber, soğan, fasulye, nohut,salatalık, patlıcan , patates ,bamya ) ekcem .Bahçeyi ona göre düzenledim ,en azından bu yaz sağlıklı beslenicem yaza sizi de beklerim
içinde soğan büyümüş gibi duruyor çok ilginç üzerine yazılan şiirde ayrı güzel..ilginç dikkatli olmak lazım bende son iki yıldır çileklere kafayı taktım hani şu domatesten büyük olan çilekler!!!!!!
<center>önce okul öncesi 4 yaşında
</center>
çok ilginç...
<CENTER>
</CENTER>
çok teşekkürler...çok ilginç gerçekten
bu korkunç bilgi için teşekkürler
geçen gün karpuz alırken annem karpuzcu ile konuşuyordu, hiç tadı olmadığını ve kestikten çok kısa bir süre sonra buruşmaya başladığını söyledi. oda "abla o karpuz değil, kabak. artık kabakları ilaçla, hormonla karpuz yapıyorlar. tadı hiç olmuyor. kesildikten sonra da hemen buruşup rengi de değişip soluyor" dedi. gerçi tarım dünyası bunu onaylayıp destekliyor. ama ben yine de bitkilerin genetiği ile oynandığını düşünüyorum. internette araştırdım, şöyle diyor;
Teknolojinin üreticiye sunduğu imkânların inanılmaz boyutlara ulaşması tarım sektörünün de yüzünü güldürüyor. Ürün aşılama yöntemi teknolojinin son duraklarından biri.
Kaliteyi ve verimi artırmak, daha az ilaç kullanarak yapılan aşılamaların en ilginci olan “kabak üzerine karpuz aşısı” geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilmişti. Yani çiftçi balkabağı olarak diktiği bitkiden karpuz hasat ediyor.
Artık karpuz üretiminde kabak fidesinin büyük önemi bulunuyor. Özellikle Denizli, Dalaman ve Adana’da kabaktan karpuz üretimine büyük önem veriliyor. Çoğunluğu Antalya’daki seralardan alınan kabak fidelerinin üzerine karpuz aşılanıyor.
Çukurova Üniversitesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nden Prof. Dr. Nebahat Sarı’ya ‘Niçin aşılı karpuz?’ diye sorduğumuzda “yüksek ve kaliteli verim, hastalıklara karşı dayanıklılık, düşük sıcaklıklara tolerans, daha az ilaçlama ve daha az su ihtiyacı” diye cevap veriyor. Karpuz ekimi ile 5 yıllık ekim nöbetinin de sona erdiğine değinen Sarı “Geleneksel yöntemle karpuz üreticisi ekim sonrası tarlasına 5 yıl süreyle karpuz ekemiyordu. Ancak aşılı karpuzla bu tarih oldu. Artık üretici tarlasını nöbete bırakmıyor.” açıklamasını yapıyor.
Üreticinin arsız olarak nitelendirdiği kabaktan karpuzun tek kusuru, maliyetinin yüksek olması. Normal bir karpuz fidesi 15-25 kuruş arasında değişirken, kabaktan aşılı karpuz fidesi 75-90 kuruş arasında. Çoğunlukla verim üç kata bile çıkabiliyor; ancak üreticilere bu durum yine de pahalı geliyor. Üstelik normal bir karpuz 10-12 kilogram iken, kabaktan karpuzun büyüklüğü 28-30 kilograma çıkabiliyor. Görünümü ve tadında herhangi bir fark bulunmuyor; fakat kabaktan elde edilen karpuzun fazla beklemeden tüketilmesi gerekiyor. Aksi halde gerçekten kabak tadı verebiliyor.
***
Ayvaya armut, patlıcana domates aşısı
Bundan önce de birçok meyve aşılama ile dönüştürüldü; ama hiçbirinde kabaktan karpuz kadar verim ve gelir sağlanamadı. Mesela bizim en çok bildiğimiz vişne anacına kiraz aşısı. Kiraz çabuk gelişiyor,vişne ise yavaş ve bir aşı uyuşmazlığı söz konusu oluyor. Üreticiler bunun yerine kiraz aşısını genelde kuş kirazı ve yabani kiraz üzerine yapmayı yeğliyor. Ayrıca Anadoludaki dağlarda yetişen mahlepe de kiraz aşısı uygulanabiliyor. Yine bizim sık karşılaştığımız kayısı, erik ya da bademin üzerine nektarin aşısı, ayva ve ahlatın üzerine armut aşısı. Patlıcan ve patates üzerine domates aşılanabiliyor. Ama çok verim sağlanamıyor. Menengiç üzerine Antep fıstığı aşılanabiliyor. Salatalık ve biberde de aynı sistem uygulanabiliyor; ancak çok ekonomik olmadığı için üreticiler tercih etmiyor. Çekirdeği birbirine yakın olan bütün sebze ve meyveler üzerinde aşılama yapılabiliyor. Ancak bunların birçoğu teorikte mümkün, ama pratikte çok tercih edilmiyor.
Daha önce görmemiştim böylesini ama açıkçası şaşırmadım da..Kimbilir zavallı midemiz nelere maruz kalıyor..