yeni yıl kutlaması yönetmeliğe aykırı şekilde nasıl kutlanır? - Sayfa 3


             

Ä°letiÅŸim


 05xx xxx xx xx


vbnetron


[email protected]

×

yeni yıl kutlaması yönetmeliğe aykırı şekilde nasıl kutlanır?

Like Tree5Likes

Konu: yeni yıl kutlaması yönetmeliğe aykırı şekilde nasıl kutlanır?

  1. #21
    Emel Hoca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.Mart.2009
    Nereden
    Eskişehir
    Mesajlar
    13,302
    @Emel Hoca







    Sevgili Arkadaşlar;

    Konuya yazılan mesajları sırası ile tek okudum. Konu tartışmalara varmış. Oysa fahriyekoska öğretmenimizin konusu öylesine içten, öylesine yardım arayışı içindeydi ki!Sadece Müdürünün kendisine söylediği ''YÖNETMELİK'' kavramına takılmıştı.


    ''Böyle bir yönetmelik / genelge yayınlandı / çıktı'', ya da

    ''yok, öyle birşey'' gibi bizlerden bir beklentisi vardı.

    ''Neden yeni yılda sınıfımda MORAL GÜNÜ düzenlemeyeceğim?'' sorusunu kendisine sormuş, cevabını bulamayınca kafası karışmıştı.

    Peki, biz ona ne denli yardımcı olabildik? Bunu kendimize soralım.


    ''Noel baba kimdir, bize de hediye getirir mi?'', diye soran çocuğa Gülbin öğretmenimizin dediği gibi az, öz bir yanıt vermek en doğru olanıdır.


    Hangi yıl yayınlanmış olursa olsun (2012 dahil) Program Kitabımızı açtığımızda ''KUTLANACAK BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR'' arasında ''Yeni Yıl'' ında yer aldığını hepimiz biliyoruz.

    Yeni bir yılın başlangıcı. Dünyanın güneş etrafındaki dönüşünü tamamlayıp yeni bir dönüşe başlaması. bunun içindir ki yıllık planlarımızda yeni yıldan önce gece-gündüz, mevsimler gibi zaman kavramlarına, doğa olaylarına, gezegenlere yer veriyoruz.

    Bakınız:
    https://www.onceokuloncesi.com/dueny...ft-t21831.html


    Şimdi de 2006 PROGRAM KİTABIMIZDAKİ kazanımlarımıza bakalım:

    SDA Amaç 10. Toplumsal yaşamın nasıl sürdüğünü kavrayabilme
    Kazanımlar
    3. Kendi kültürünün belli başlı özelliklerini açıklar.
    4. Farklı kültürlerin belli başlı özelliklerini söyler.

    Bu da 2012 Program Kitabımızdaki göstergeler:
    Kazanım 9: Farklı kültürel özellikleri açıklar.
    Göstergeleri:
    Kendi ülkesinin kültürüne ait özellikleri söyler.
    Kendi ülkesinin kültürü ile diğer kültürlerin benzer ve farklı özelliklerini söyler.
    Farklı ülkelerin kendine özgü kültürel özellikleri olduğunu söyler.

    Dikkatinizi 2. göstergeye çekmek istiyorum. Nedir? KIYASLAMA. DEMEK Kİ ÇOCUK KIYASLAYACAK.

    Bu nedenle; yönetmeliğimizin, program kitabımızın benden istediği biçimde 2006 yılından itibaren senelerce hem ''Çocuklara okulda etkinlikler yolu ile neleri, ne şekilde kazandırdığım'' konusunda velilerimi bilgilendirmek, hem yeni bir yıla neşeli girmek ve aslı önemlisi ''başka ülkelerde kutlanan yeni yıl ile kendi ülkemizde yeni yıla nasıl girdiğimiz'' le ilgili ''AİLE KATILIMI'' içeren 'ÖZGÜN' planımı uyguladım.


    Bu planı yapmadan önce Noel baba hakkında DOĞRU bilgiye sahip oldum. Etkinliğim sırasında hem velilerimi, hem çocuklarımı basit bir dille aydınlattım.

    Bu bilgileri aşağıda sizinle de paylaşmak istiyorum.


    ''Bütün dünyada Noel Baba olarak tanınan Aziz Nicholaos, Türkiyenin Akdeniz kıyılarında önemli bir Lykia kenti olan Patara'da doğmuştur.

    PATARA: Antalya'nın Kaş ilçesinin Kalkan beldesi yakınlarındaki bir antik kenttir.

    M.S. 300'e doğru Patara refah içindeyken kentte yaşayan zengin buğday tüccarının bir oğlu olur ve ona Nicholaos adı verilir.

    Nicholaos babası öldüğünde büyük bir servetin tek mirasçısı olmuş ve servetini yoksullara yardım için harcamaya karar vermiştir. Bu sırada Patara'da önceleri çok zengin olan bir şahıs fakirleşmiş ve kızlarının çeyizini yapamayacak duruma gelmiştir. Çaresizlikten kızlarını satmayı bile düşündüğü bir anda, Nicholaos durumu görerek onlara yardım etmeye karar verir. Kendini belli etmemek ve aynı zamanda gururlarını kırmamak için kızların evine gece gider. Onlar uykuda iken büyük kızın açık olan penceresinden çeyizine yetecek olan bir kese altını içeri atar. Sabah parayı bulan büyük kız çok sevinir ve kötü durumdan kurtulur.

    Daha sonra ortanca ve küçük kızın çeyiz paralarını da karşılamak isteyen Nicholaos, pencereleri kapalı olduğu için bacadan atar. İşte Noel Baba'nın yılbaşında hediye bırakma öyküsü böylece doğar. İkonalarda ve resimlerde de Nicholaos'ın üç altın top ile gösterilmesi bu yüzdendir.

    Diğer bir öyküsü ise şöyledir:

    0 yıl Myra'da kıtlık çıkar. İskenderiye'den Byzantion'a mısır götüren bir filo Myra'nın limanı olan Andriake'ye uğrar. Nicholaos hemen limana koşar ve her gemi başına bir miktar mısır vermelerini ister. Gemiciler Byzantion'a vardıklarında istemeyerek verdikleri mısırların yerlerinde olduğunu hayretle görürler.

    Başka bir efsanete göre:

    Noel Baba, Kuzey Kutbu’nda eşi ile birlikte yaşar. Elfleri ile birlikte çocuklar için oyuncaklar yapar. Çocuklar kendisine mektupla Noel için hangi hediyeyi istediklerini bildirirler.

    Noel Baba da ren geyiklerinin çektiği uçan kızağını hediyelerle doldurur ve evlere bacalardan girerek herkesin hediyesini dağıtır. Bu arada çocuklar tarafından kendisi ve geyikleri için bırakılan süt, kurabiye, havuç gibi yiyecek ve içecekleri tüketirler.
    Noel Baba günümüzde kır saçlı, uzun kır sakallı, sevimli, koca göbekli, tonton birisi olarak resmedilir. Beyaz tüyleri olan kırmızı bir cüppe giymekte aynı görüntüde bir de kukuleta takmaktadır.

    Aziz Nicholaos'un 6 Aralık 343'te 65 yaşında iken öldüğü sanılmaktadır. Myralılar onun adına bir kilise yaparak içindeki lahitte onu sonsuz uykusuna bırakmışlardır.

    Haçlı Seferleri sırasında 20 Nisan 1087'de Bari'den gelen tüccarlar kemiklerini çalıp Bari'ye götürmüş ve yaptıkları bazilikaya gömmüşlerdir. onun olduğu sanılan geride kalmış bir kısım kemik ise bugün Antalya Müzesi'nde saklanmaktadır.

    O'nun yaşam öyküsü ve mucizeleri birçok kitapta yer almış, ancak en eskisi 750-800 yılları arasında Byzantion'da Stadion Manastırı Başkeşişlerinden Michael tarafından yazılmıştır.


    İşte anlamlı öykü.

    ''Yeni Yıl'' YERİNE ''BAŞKA ÜLKELERDE YENİ YIL NASIL KUTLANIYOR ACABA?'', ADINI VERDİĞİM ANCAK VELİNİN SINIF İÇİ ETKİNLİĞİNE KATILIMI AMAÇLI GÜNLÜK planımı konuya yararlı olması, TARTIŞMALARA ARTIK BİR SON VERİLMESİ ümidi ile ''telif haksız'' sizlerle paylaşıyorum.

    İSTEK HABER MEKTUBU
    Anneciğim Bugün saat 10:15’te sınıfımıza davetlisiniz. Öğretmenimin anlatacağı “Cincır” isimli öyküyü dinleyebilir, farklı ülkelerdeki yeni yıl kutlamalarının nasıl olduğunu birlikte öğrenebiliriz. Bu kutlamanın nasıl yapıldığını öğrenebilmem için, seninle evde farklı ülkelerde yeni yıl kutlamalarında kullanılan bir şapka ve bir maske yapalım. İkimizin şapkası da maskesi de aynı olsun. Çünkü sınıfta seninle eş olarak oyunlar oynayacağız. Bu oyunumuz için bir tane de pinpon topuna ihtiyaç olacak.
    Anneciğim bugünkü sınıf etkinliğime katılırsan okulda nasıl eğitim aldığımı ve farklı eğitim tekniklerini öğrenebilirsin.
    Sınıfta benimle oynayacağın için şimdiden çooook mutlu oldum.


    SERBEST ZAMAN ETKİNLİKLERİ

    • Okula gelip selamlaşan çocukların ilgi duydukları köşelerde oyun oynamalarına rehberlik edilir.
    Kitap Köşesi: “Hareketli Saat”, “Dört Mevsim”, “Tosbi Mevsimleri Öğreniyor” gibi kitaplar yerleştirilir.
    Masa Oyuncakları Köşesi: Mevsimler Domino, Noktalı ve Resimli Domino bırakılır.
    Fen ve Doğa Köşesi: Çeşitli takvimler köşeye yerleştirilir.


    SANAT
    PMA A2 K: 7
    SDA A13 K:3

    • Evde yeni yıl maskesi ya da şapkası yapmadan gelen çocuklar, oynanacak oyunda kullanmak için farklı bir maske hazırlayabilirler.
    • Çocuklar, dün aldıkları roller ile ilişkili getirdikleri sembolleri alarak (şemsiye, uçurtma, vs.) sembollerin özellikleri söylerler. Bu sembolleri yapmayı unutan varsa yapmalarına rehberlik edilir.
    • Mevsim rolü alanlara, o mevsimi sembolize eden rengin hangisi olabileceği sorularak, ellerine kendileriyle ilişkili renkteki kurdeleyi alabilecekleri söylenir.
    • Yanlış renk alanların doğruyu yine kendilerinin bulabilecekleri sorular sorularak düşünmeleri sağlanır. Dört mevsim oluşturmak üzere dört gruba ayrılır, özelliklerini söylerler. “On İki Ay” “Mevsimler” şiirlerini öğretmenden sonra tekrarlarlar.
    • Vivaldi’nin “Dört Mevsim” şarkısı teybe yerleştirilir. Sözel yönergeler verilerek dans ederler.
    • Kahvaltı hazırlıklarından sonra kahvaltıya geçilir. Kahvaltı sonrası gelecek veliler için sınıf düzenlenir.

    TÜRKÇE
    DA A5 K:1,2,3,4,5
    DA A6 K:1.
    DA A7 K: 3
    DA A8 K.1
    SDA A10 K:3-4
    SDA A11 K:7
    BA A2 K:1
    BA A11 K: 1

    ETKİNLİK ADI: BAŞKA ÜLKELERDE YENİ YIL NASIL KUTLANIYOR ACABA?

    FARKLI ÜLKELERDE YENİ YIL KUTLAMALARI İSİMLİ
    VELİ KATILIMI PROGRAMI ÖĞRENME SÜRECİ

    • Veliler, evde çocukları ve kendileri için yaptıkları aynı özellikteki şapkaları da alarak gelirler.
    • Velilere, bugün sınıfta her zaman olduğu gibi çeşitli etkinlikler yapılacağı, diğer günlerimizden farklı olarak, etkinlikleri beraber yapmak amacı ile sınıfa davet edildikleri, birlikte drama oynanacağı, Türkçe etkinliği yapılacağı, oyunlar oynanacağı kısaca belirtilerek velilerin çocuklarından bir gösteri beklememeleri açıklanır. Ayrıca, bir büyük olarak toplum içinde kendilerinden bireysel şarkı söylenmesi istense, çok az sayıda annenin bunu yapmak isteyeceği vurgulanır. Sınıfta bizimle kalacakları süre içinde çocukların davranışları ile ilgili olumlu mesajlar vermeleri, yüreklendirici sözlerle desteklenmeleri istendikten sonra etkinliklere geçilir.
    • Dün “ Aç Tırtıl ” draması ile öğrenilenleri hatırlamak için sorular sorularak velililerin de bu etkinlik ile ilgili bilgilenmeleri sağlanır. Hep birlikte drama oynanacağı, velilerin de etkinliğe katılacakları açıklanır. Çocuk Eğitiminde Drama kitabı, s. 101-102’den faydalanarak mevsim isimlerini, özelliklerini, ana renkleri pekiştirirlerken, veli de sınıf içinde çocuğunun davranışları ile ilgili fikir sahibi olur.
    • Çocuklar rollerini yapmak için hazırlanır; ilgili aksesuarlarını alır, giyer, takarlar. Rol sırasına uygun olarak yan yana sıralanırlar.
    • “Mevsimler”, “On iki Ay”, “Yeni Yıl” şiirlerini aldıkları role göre söylerlerken unutanlara öğretmen hatırlatır.

    SONBAHAR
    Baharların sonuncusudur.
    Havaları soğutur.
    Hazırlayın şemsiyelerinizi,
    Bu mevsim yağmur çok olur.

    Ülkü Duysak

    KIŞ
    Geldi kış baba.
    Kabanlar çıksın ortaya.
    Oh, ne güzel kar yağıyor;
    Haydi kartopu oynamaya…

    Ülkü Duysak

    İLKBAHAR
    İlkbahar gelince,
    Güneş gökyüzünde parlar.
    Doğaya canlılık gelir,
    Çiçekler açar.
    Kelebekler çiçeklere konar.
    Kuşlar ağaçlarda cıvıldaşır.
    Çocuklar kırlara koşar.
    İlkbahar her yere neşe saçar.

    Ülkü Duysak


    YAZ
    Yaz çok sıcak.
    Gölge ararız köşe bucak.
    Koşarız denizlere,
    İhtiyaç duyarız hepimiz,
    Yaz mevsiminde serinlemeye.

    Ülkü Duysak

    “Renkler Rontu” oynanır.

    AYLAR
    Yılın ilk ayı Ocak.
    Kar yağar, kucak kucak.

    İkinci ay Şubattır.
    Soğuğu pek berbattır.

    Mart kapıdan baktırır,
    Kazma, kürek yaktırır.

    Nisan ayı gelince,
    Kapılırız sevince.

    Mayısta kiraz yeriz,
    Kuzuları severiz.

    Haziranda yaz başlar,
    Dağılır arkadaşlar.

    Temmuz ateş püskürür,
    Herkes gölgede yürür.

    Ağustos ateş gibi,
    Kavurur hepimizi.

    Eylüle yoktur sözüm,
    Getirir incir, üzüm.

    Ekim ayı gelince,
    Kapılırız sevince.

    Kasımın yağmuru çok,
    Başka marifeti yok.

    Aralık ayın sonu,
    Soğuklar enikonu.

    Bu on iki arkadaş,
    Bizlere oluş yoldaş.

    Hepsi güzel sevimli.
    Çalışana verimli.

    Tembeller ay, gün seçer,
    Bir ömür bomboş geçer.
    Rakım ÇALAPALA

    HAFTANIN GÜNLERİ
    Bir haftada yedi gün var.
    Gel, sayalım, bak ne kolay:
    “Pazartesi’’ işbaşıdır.
    “Salı” kaldırım taşıdır.
    “Çarşamba” şerbet tasıdır.
    “Perşembe”nin sesi çıkmaz.
    “Cuma”ya bir şey sorulmaz.
    “Cumartesi” esner durur.
    “Pazar” gün boyu uyur.

    Ülkü DUYSAK

    YENİ YIL (Çocuklar hep birlikte söylerler. Çocuklardan biri saat rolü üstlenir. Eline üçgen zil verilir. Zile vurur.)
    Saat oldu yirmi dört.
    Vuruyor işte dan dan.
    Güzel günler bekleriz,
    Hepimiz yeni yıldan..

    ESKİ YIL
    Çok yoruldum koca bir yıl.
    İhtiyarlık çöküverdi.
    Günümüzü anlamadan,
    Yeni şafak söküverdi.
    Yeni yılın sesidir bu.
    Hoşça kalın evlatlarım.

    GÜLE GÜLE ESKİ YIL (Diğer çocuklar söyler.)
    GÜLE GÜLE ESKİ YIL

    YENİ YIL
    Yanınıza gelmek için,
    Bu saati iple çektim.
    Getirdiğim armağanlar,
    Dolsun şimdi köşe bucak.
    Sevgi, saygı, neşe, sağlık,
    Başarılar kucak kucak.

    Ya da aşağıdaki diyalog eski ve yeni yıl şiirleri yerine kullanılabilir.

    YENİ YIL ile ESKİ YIL
    (Dışarıdan ayak sesleri gelir.)
    Zafer- Seyircilere dönerek) Şiiiiişt, lütfen susun! Dışarıda ayak sesleri var. (O sırada kapı çalınır.) A, kapı çaldı. (Kapıya yaklaşır, gözetleme deliğinde bakar))Kim o?
    Yeni yıl- Benim ben.
    Zafer - Sen kimsin?
    Yeni yıl - Ben yeni yıl
    Zafer - Ama ben seni tanımıyorum ki…
    Yeni yıl - Kapıyı açarsan tanışırız.
    Zafer – Annem, “Tanımadığın kimselere kapıyı açma.”dedi bana.
    Yeni yıl - Senin gibi sevimli bir çocuğa hiç zararım dokunmaz? Hem, heybemde sana neler getirdim biliyor musun?
    Zafer - Şeker mi?
    Yeni yıl - Hayır
    Zafer - Oyuncak mı?
    Yeni yıl - Hayır
    Zafer - Peki ne getirdin?
    Yeni yıl - Kocaman bir 365 gün getirdim. Bu 365 gün boyunca bir yaş daha büyüyeceksin. Yeni arkadaşların olacak. Yeni bilgiler öğreneceksin.
    Eski yıl- (Elinde baston. Üstünde eski bir palto. Ayakları titreyerek) Yeni yıl biraz bekle lütfen! Henüz saat 24 olmadı. Gençler işte böyle aceleci oluyor. Geçen yılda ben senin gibi böyle acele etmiştim. Ah evladım! Bilsen ne kadar çok yoruldum. Birazdan 365 günlük sürem dolacak.Yeni yıl kapıdan içeri girerken, ben dışarı çıkacağım.
    Zafer - Eveeet! Sizi hatırladım. Geçen yıl gelmiştiniz. Peki, heybenizde neler var?
    Eski yıl- Bir yıl boyunca siz bana ne verdiyseniz heybemde onlar var. Hani sen en sevdiğin arkadaşınla kavga etmiştin ya. İşte ben o kavganızı da heybeme koydum. Yeni yılda arkadaşınla kavga etmeyeceğini biliyorum çünkü. Hadi bana müsaade. Yeni yılı daha fazla bekletmeyelim.
    Zafer -Evet, haklısın. Saatin akrep ve yelkovanı 24’ü gösteriyor. Seni çooook özleyeceğim. Ama yeni yılı da çoook seveceğim.

    Ülkü Duysak

    • Öğrenilen yeni yıl şarkısı grupça söylenir.
    • Çocukların yaptıkları bu hazırlıklar için, ailelerinin övgü dolu sözler söylemeleri sağlanır.
    • Sınıf içi sunusunu bitiren çocuklar, velilerinin de yardımları ile aksesuarlarını çıkartırlar.
    • Velilerin sandalyeye çember olacak şekilde oturmaları için sınıf yeniden düzenlenir. Çocuklar, minder alarak annelerinin önüne yere otururlar.
    • Misafirlerin de katılımı ile “Yeni Yıl Gelince” parmak oyunu hep birlikte oynanır.
    • “Yeni Yıl” şiirini söylerler. Öğretmen, zaman zaman sözcüklerin başlangıç seslerini sorar. Bir ses vererek aynı sesle başlayan sözcükler söylemelerini ister. Bu oyunları evde de oynamaları önerisinde bulunur.

    • Çocuklardan / Velilerden, sıra ile yeni yıl mesajları alınır.

    1. aşama: Yeni yıla girerken nerede olacaklarını, neler yapmayı tasarladıklarını anlatırlar. Öğretmen:
    —Yeni bir yıla girerken evde tombala oynayacağız, televizyon seyredeceğiz, der. Diğer ülkelerde yeni yıl nasıl kutlanıyor acaba? Noel baba kimdir? Bilen var mı? sorularını sorar. ( İŞTE BU AŞAMADA NOEL BABADAN BASİT BİR DİLLE BAHSEDİP, NOEL BABANIN YARDIMSEVERLİĞİNDEN BAHSETTİM. DOLAYISI İLE ''YARDIMSEVERLİK'' DE PLANIN BİR PARÇASI OLUP ÇIKIVERDİ.) Sorulara alınan yanıtlardan sonra, ‘Cincır’ isimli öyküye başlanmadan önce, bugün öyküyü dinlerlerken kendilerinin öykü ile ilgili resim yapacakları söylenir( Epsilon yayıncılık, Çocuk Eğitiminde Drama kit. s: 192).



    4CİNCIR
    Cincır, camın önünde oturmuş bembeyaz karın havada savruluşunu, karşıdaki çamın dallarını beyaza boyayışını seyrediyordu. Birden yüzünü buruşturdu, beyaz karlar gibi beyaz olmanın ne kadar mükemmel olacağını düşündü. Ne kadar da çirkindi: Simsiyah elleri, simsiyah bir burnu, simsiyah bir yüzü vardı. Hâlbuki beyaz elleri olsa, beyaz bir burnu olsa yüzüne ne kadar da yakışırdı. Başladı ağlamaya,
    ‘’Uaaa! Maaa! Uuuu! Abu! Baaa! ‘’ Sustu, gözlerini kırpıştırdı, bağırdı!
    ‘’NOEL BABAAAA…’’ Bu kez de mutluluk çığlıkları atmaya başladı.
    ‘’Harika! Buldum! NOEL BABAAAA!”
    Aklına süper bir fikir gelmişti. Bu yılbaşı, Noel Babadan kendisini bembeyaz boyamasını isteyecekti. Artık rahatlamıştı. Yatağına girdi, derin bir uykuya daldı.
    ‘’Hoh…hoh…hooo! Kimse yok mu? Ben geldim.’’
    ‘’Aaaa! Noel Baba!” diye fısıldadı. Kırmızı şapkası, bembeyaz sakalı, kırmızı pantolonu, sırtında torbasıyla Noel Baba karşısında duruyordu. Kulağına çan sesleri geldi.
    Noel Baba, “Sen hâlâ yatıyor musun Cincır? Beni çağırdığını duydum, geyiklerime atladım ve hemen geldim. Evet, bu yılbaşı için benden ne istiyorsun bakalım hoh…hoh…hooo?’’ dedi.
    Cıncır sevinçle ellerini çırptı.
    ‘’Evet, ben çağırdım. Şey… Bu kadar çabuk duyacağını bilmiyordum, Noel Baba.’’
    ‘’Gitmemi mi istiyorsun? Hoh..hoh…hooo, bir şey istemiyor musun Cincır?
    ‘’Hayır! Gitmeyin, tabii ki bir şey istiyorum, şey… Ben beyaz olmak istiyorum. Siyah burnum, siyah ellerimle çok çirkinim.’’
    Noel Baba gülümsedi ve ‘’Pekâlâ Cincır, ama iyi düşündün mü?’’ dedi.
    ‘’Evet, Noel Baba lütfen!’’
    ‘’Peki, şimdi hazır mısın?’’ Noel Baba çantasından bir kese çıkardı. ‘’Bunun içinde sihirli yıldızlar var, seni beyaz yapacak.’’ Kesesindeki yıldızları çıkardı, Cincır gözlerini kapattı, Noel baba kesesindeki yıldızları Cincır’ın üzerine serpti.
    ‘’Gözlerin açabilirsin Cincır, artık beyaz bir çocuksun.’’
    Cincır gözlerini açtı, sonra gözlerini kırpıştırdı, heyecanla aynanın önüne fırladı; gerçekten beyaz bir çocuk olmuştu. Arkasını döndü, tam Noel Babaya teşekkür edecekken bir de ne görsün! Noel Baba gitmiş. Hemen pencereye koştu, evlerinin karşısındaki çam ağacı süslenmişti; sokaktan çan sesleri geliyor, sokakta çocuklar yılbaşı şarkıları söylüyor, bir yandan da Noel baba hediyelerini dağıtmaya devam ediyordu. Cincır çok mutluydu. Aceleyle giyinip aşağıya indi, kahvaltı masasına oturdu.
    ‘’Günaydın çikolata anneciğim,’’ dedi. Annesi ‘’Günaydın’’ dedi. Cincır şaşırdı, halbuki annesi ona hep ‘’Çikolata yavrum,’’ derdi. Cincır böyle çağırılmayı çok severdi.
    ‘’Ben çikolata yavrun anneciğim,’’ dedi.
    Annesi, ‘’Hayır, artık beyazsın. Kar beyazı çikolata gördün mü hiç?’’ diye karşılık verdi. Cincır çok üzüldü. Kahvaltıdan sonra kartopu oynamaya arkadaşlarının yanına gitti. Paltosunun içinde bembeyaz bir Cincır… Kimse ona kartopu atmıyordu. Cincır merak etti.
    ‘’Neden bana hiç kartopu atmıyorsunuz?’’ diye sordu.
    ‘’O kadar beyazsın ki seni göremiyoruz.” dediler. Bugün Cincır ikinci kez çok üzülmüştü. Derken yolda Noel Baba ile karşılaştı.
    Noel Baba, ‘’Hoh…hoh…hooo Beyaz Cincır, nasılsın bakalım?’’ dedi.
    Cincır; ‘’Hiç mutlu değilim; bembeyaz Cincır olmak hiç de o kadar güzel değilmiş. Simsiyah olmak, kartopu oynamak için çok uygun, çikolata olmak için de… Ben yine eski siyah Cincır olmak istiyorum,’’ diye karşılık verdi.
    Noel Baba, ‘’Üzülme, şimdi gözlerini kapat.’’ dedi. Çantasından siyah sihir kesesini çıkardı, Cincır’ın üzerine bir tutam serpti ve…
    ‘’Gözlerimi açabilir miyim Noel Baba?’’
    ‘’Açabilirsin Cincır.’’
    Cincır gözlerini açtı, bir de ne görsün? Çikolata Cincır yatağında değil mi! Meğer bu bir rüya değil miymiş? O günden sonra Cincır karları, yılbaşını ve Noel Babayı daha çok sevdi ama asla bembeyaz olmak istemedi.





    2. aşama: Öyküyü dinlerken dört sayfası olan kitapçık şeklinde hazırlanmış kâğıtlara resim yaparlar.
    3. aşama: Çocuklar çizdikleri resimlerle öyküyü anlatırlar. Yaptıkları resimleri olay sıralamasına göre dizmeleri söylenir.
    4. aşama: Resimler sergilenir.
    5. aşama: -Cincır nerede oturmuştu?
    —Cincır kendini neden beğenmiyordu?
    —Noel babadan ne istemeyi düşündü?
    —Evlerinin karşısındaki çam ağacı nasıldı?
    —Noel Baba onu beyaz yapınca mutlu oldu mu? Neden mutlu olamadı?
    —Gerçekten Noel Baba sihir yaptı mı?
    —Cincır’ın bütün yaşadıkları gerçek miydi?
    —Cincır gördüğü rüya sayesinde ne öğrendi?
    —Sen bazı şeylerini değiştirmek ister misin?
    —Neyini değiştirmek istersin?
    6. aşama: Öykü, dramatize edilir.
    7. aşama: Çocuklar ve anneler 4+4’er kişilik gruplara ayrılır. Göğüslerine takılı resimleri incelerler. Resimlerle ilgili birer cümle belirlerler. Bu cümleleri kullanarak bir şiir / öykü oluşturmayı deneyeceğimiz belirtilir.
    Her gruptan seçecekleri bir yazman anne, grubunda oluşacak cümleleri not eder. Grup üyelerinden birinin oluşturulan özgün ürünün ismini söylemesi ile başlanır. Grup sözcüsü anne, ürünü okur. Çocuklar, sözcü okurken ilgili resmi öne çıkararak dinleyicilere gösterir.
    • Başka ülkelerdeki yeni yıl kutlamalarının canlandırılması için yaptıkları şapkaları anne/çocuk başlarına takarlar. Perdeler kapatılır, ışıklar söndürülür. Ondan geriye sayılır. Yeni yıla girdiğimiz saatin 24.00 olduğu söylenir. Alkışlanır. Yeni yıl pastası hayali üflenir. Öğretmen:
    — Ortada bir çam ağacımız var. Ağacın altında sizin için hediyeler var. Çok güzel kâğıtlara sarılmış. Bu hediyelerden birer tane alabilirsiniz. Paketlerinizi açabilirsiniz.
    — İçinden ne çıktı, bunu annenize söyleyebilirsiniz, der ( Çocuklar, sahip olmayı istediklerinin isimlerini söyleyeceklerdir).
    - Çocuklar için alınan gerçek hediyeler anneleri tarafından verilir ( Bu hediyelerin tamamı aynı olmalıdır. Örnek: Odaları için bir çalar saat / bir kol saati gibi).
    - “Yeni Yıl” şarkısı birlikte söylenir.
    - Aldığınız hediyeleri beğendiniz mi?


    OYUN VE HAREKET
    BA A2 K:1
    SDA A10 K:3,4
    SDA A11 K:7,4
    BA A5 K:3,6
    BA A3 K: 1,2,3

    - Pinpon topumuz ile henüz oyun oynamadık. Nasıl bir oyun oynayabiliriz? Çocuklar düşüncelerini söylerler. Fikir almanın önemi velilere açıklanır.
    - Şimdi yeni yıl şapka ya da maskelerinizi takabilirsiniz.
    • Öğretmen, yapılan şapkaların özelliklerini sırayla anneleri ile birlikte anlatmalarını ister.
    • Öğretmen çocuklardan yardım ister. Yere birlikte geometrik şekiller çizerler.
    • Gelen şapkaların özelliklerine göre öğretmen, bu geometrik şekillerin içine girmeleri için uygun yönergeler verir.
    • Örnek: “Koni biçiminde olan şapkalar üçgenin içine girsinler” gibi. Bu oyunda çocuğun annesini yönlendirmesi istenir. Anne oyunu bilmiyormuş, anlamamış gibi davranmalıdır.
    • Oyun müzik ile neşeli hâle getirilir. Uygun değişiklikler ve farklılıklarla ( aynı olanları sayarlar, aynı olanların içinden eksiltme yaparlar) neşeli hâle getirilir.
    • “Nesi Var?” Akılda tutma oyunu oynanır.
    • “Şapka Kimin?” dikkat oyunu oynanır.
    • “Vak Vak” şarkısı eşliğinde yapılacak animasyon oyununun birlikte oynanması ile gün bitirilir.

    DEĞERLENDİRME:

    Çocuk açısından:
    Etkinlik çocukların ilgisini çekti mi?
    Anneler ve çocuklar bir arada olmanın mutluluğunu yaşadılar mı?
    Anneler sınıfta eğitimin nasıl yapıldığını ve farklı eğitim tekniklerini öğrenebildiler mi?

    Öğretmen açısından:
    Hazırlıklar tamdı/yetersizdi.
    Zevkli geçti /sıkıcıydı.
    Seçilen materyaller kazanımlara ulaşmak için uygun muydu?

    Etkinlik açısından:
    Etkinlik çocukların ilgisini çekti mi?
    Etkinlikler arasındaki geçişler uygun muydu?
    Çocuklar eğlenebildiler mi?



    ŞİMDİ KONUYA MESAJ YAZANLARDAN YORUM BEKLİYORUM.
    Konu Emel Hoca tarafından (30.Aralık.2012 Saat 01:13 ) değiştirilmiştir.

  2. #22
    kamuş - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.Mayıs.2009
    Mesajlar
    161
    @kamuş







    evet aslında konunun özeti bu emel hocam, farklı kültürlere ait yaşantılaraı çocuklara anlatmak ve bunu yaparken aslında bize ait olmadıklarını vurgulamak. yani noel babanın da çam ağacının da bizim kültürürmüzün bir parçası olmadığını farkettirmek. ben 13 yıldır yeni yılı sadece sizin planınızda da yer aldığı şekilde ele alıp, yıl kavramı, yeni bir yılın ne demek olduğu vs. şeklinde ele aldım. ama asla çam figürlü ya da noel babalı kutlamalara yer vermedim. noel baba hakkında çocukların anlayacağı şekilde kısa bilgiler verip bizim kültürümüze ait olmadığını da özellikle vurguladım tabi bazı velilerim bu durumdan memnun olmasalarda...

  3. #23
    Emel Hoca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.Mart.2009
    Nereden
    Eskişehir
    Mesajlar
    13,302
    @Emel Hoca







    Alıntı kamuş Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    evet aslında konunun özeti bu emel hocam, farklı kültürlere ait yaşantılaraı çocuklara anlatmak ve bunu yaparken aslında bize ait olmadıklarını vurgulamak. yani noel babanın da çam ağacının da bizim kültürürmüzün bir parçası olmadığını farkettirmek. ben 13 yıldır yeni yılı sadece sizin planınızda da yer aldığı şekilde ele alıp, yıl kavramı, yeni bir yılın ne demek olduğu vs. şeklinde ele aldım. ama asla çam figürlü ya da noel babalı kutlamalara yer vermedim. noel baba hakkında çocukların anlayacağı şekilde kısa bilgiler verip bizim kültürümüze ait olmadığını da özellikle vurguladım tabi bazı velilerim bu durumdan memnun olmasalarda...
    Sevgili öğretmenim; amacımız toplumu da aydınlatmak değil midir? İşte toplum tarafından araştırmaya gidilmeden kulaktan dolma yorumlar yapmalarına meydan vermeden velilerimizi gizlice eğiterek doğruların anlatılması en uygun olan değil midir?

    Ben her temamı işlerken görsellere çok önem verdim. Mutlaka resimlerden oluşan panom olmuştur. Burada noel babaya da, noel babanın geyiklerine de, çam ağacına da, hediyelere de yer verdim.

    Ben yeni yıl kutlamaları amaçlı ÇAM AĞAÇLARININ alet edilmesine, yok edilmesine karşıyım. Aslında çam ağaçları kışın kar yağdığında doğayı ne denli güzelleştirirler... Onlara bakmak, altında gezmek, üstünüze dökülen bir yığın kar ne çok keyif verici, ne hoştur.

    Bazen belediyeler tarafından ağaçlara hazırlanan neonların aydınlattığı ağaçlar bize neşe vermez mi?

    Sanırım küçüklüğümüzde bize duygularımızı ifade edebilme öğretilmedi. Bütün tartışmaların kaynağının bu olduğunu düşünüyorum.

    Birbirimizle biraz empati kurabilsek, biraz daha fazla okuyup zamanında eksik aldığımız Türkçe eğitimini ilerletip duygularımızı anlatabilsek...

    Gençken çok hatalar yapılır, idareci ve veli eleştirileri alınır. Her hatadan önemli dersler alınır. Zaman öylesine hızla akıp gider ki bir de dönüp arkamıza baktığımızda eski hatalar film şeridi olup gülümsetir, yılların getirisi ve götürüsünü ancak o zaman görebiliriz.

    Ben onüç yıllık öğretmenken, birşey bilmiyormuşum.

    YENİ YILDA
    YÜZÜNÜZDEN GÜLÜMSEME,
    KALBİNİZDEN SEVGİ,
    YANINIZDA SEVDİKLERİNİZLE AİLENİZ
    HİÇ EKSİK OLMASIN.
    YENİ YILINIZ GÖNLÜNÜZCE OLSUN…

  4. #24
    Gülbin HİCRİ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.Mayıs.2009
    Nereden
    Şanlıurfa
    Mesajlar
    15,302
    @Gülbin HİCRİ







    Alıntı EMEL ÖZDEMİR Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Sevgili Arkadaşlar;

    Konuya yazılan mesajları sırası ile tek okudum. Konu tartışmalara varmış. Oysa fahriyekoska öğretmenimizin konusu öylesine içten, öylesine yardım arayışı içindeydi ki!Sadece Müdürünün kendisine söylediği ''YÖNETMELİK'' kavramına takılmıştı.


    ''Böyle bir yönetmelik / genelge yayınlandı / çıktı'', ya da

    ''yok, öyle birşey'' gibi bizlerden bir beklentisi vardı.

    ''Neden yeni yılda sınıfımda MORAL GÜNÜ düzenlemeyeceğim?'' sorusunu kendisine sormuş, cevabını bulamayınca kafası karışmıştı.

    Peki, biz ona ne denli yardımcı olabildik? Bunu kendimize soralım.


    ''Noel baba kimdir, bize de hediye getirir mi?'', diye soran çocuğa Gülbin öğretmenimizin dediği gibi az, öz bir yanıt vermek en doğru olanıdır.


    Hangi yıl yayınlanmış olursa olsun (2012 dahil) Program Kitabımızı açtığımızda ''KUTLANACAK BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR'' arasında ''Yeni Yıl'' ında yer aldığını hepimiz biliyoruz.

    Yeni bir yılın başlangıcı. Dünyanın güneş etrafındaki dönüşünü tamamlayıp yeni bir dönüşe başlaması. bunun içindir ki yıllık planlarımızda yeni yıldan önce gece-gündüz, mevsimler gibi zaman kavramlarına, doğa olaylarına, gezegenlere yer veriyoruz.

    Bakınız:
    https://www.onceokuloncesi.com/dueny...ft-t21831.html


    Şimdi de 2006 PROGRAM KİTABIMIZDAKİ kazanımlarımıza bakalım:

    SDA Amaç 10. Toplumsal yaşamın nasıl sürdüğünü kavrayabilme
    Kazanımlar
    3. Kendi kültürünün belli başlı özelliklerini açıklar.
    4. Farklı kültürlerin belli başlı özelliklerini söyler.

    Bu da 2012 Program Kitabımızdaki göstergeler:
    Kazanım 9: Farklı kültürel özellikleri açıklar.
    Göstergeleri:
    Kendi ülkesinin kültürüne ait özellikleri söyler.
    Kendi ülkesinin kültürü ile diğer kültürlerin benzer ve farklı özelliklerini söyler.
    Farklı ülkelerin kendine özgü kültürel özellikleri olduğunu söyler.

    Dikkatinizi 2. göstergeye çekmek istiyorum. Nedir? KIYASLAMA. DEMEK Kİ ÇOCUK KIYASLAYACAK.

    Bu nedenle; yönetmeliğimizin, program kitabımızın benden istediği biçimde 2006 yılından itibaren senelerce hem ''Çocuklara okulda etkinlikler yolu ile neleri, ne şekilde kazandırdığım'' konusunda velilerimi bilgilendirmek, hem yeni bir yıla neşeli girmek ve aslı önemlisi ''başka ülkelerde kutlanan yeni yıl ile kendi ülkemizde yeni yıla nasıl girdiğimiz'' le ilgili ''AİLE KATILIMI'' içeren 'ÖZGÜN' planımı uyguladım.


    Bu planı yapmadan önce Noel baba hakkında DOĞRU bilgiye sahip oldum. Etkinliğim sırasında hem velilerimi, hem çocuklarımı basit bir dille aydınlattım.

    Bu bilgileri aşağıda sizinle de paylaşmak istiyorum.


    ''Bütün dünyada Noel Baba olarak tanınan Aziz Nicholaos, Türkiyenin Akdeniz kıyılarında önemli bir Lykia kenti olan Patara'da doğmuştur.

    PATARA: Antalya'nın Kaş ilçesinin Kalkan beldesi yakınlarındaki bir antik kenttir.

    M.S. 300'e doğru Patara refah içindeyken kentte yaşayan zengin buğday tüccarının bir oğlu olur ve ona Nicholaos adı verilir.

    Nicholaos babası öldüğünde büyük bir servetin tek mirasçısı olmuş ve servetini yoksullara yardım için harcamaya karar vermiştir. Bu sırada Patara'da önceleri çok zengin olan bir şahıs fakirleşmiş ve kızlarının çeyizini yapamayacak duruma gelmiştir. Çaresizlikten kızlarını satmayı bile düşündüğü bir anda, Nicholaos durumu görerek onlara yardım etmeye karar verir. Kendini belli etmemek ve aynı zamanda gururlarını kırmamak için kızların evine gece gider. Onlar uykuda iken büyük kızın açık olan penceresinden çeyizine yetecek olan bir kese altını içeri atar. Sabah parayı bulan büyük kız çok sevinir ve kötü durumdan kurtulur.

    Daha sonra ortanca ve küçük kızın çeyiz paralarını da karşılamak isteyen Nicholaos, pencereleri kapalı olduğu için bacadan atar. İşte Noel Baba'nın yılbaşında hediye bırakma öyküsü böylece doğar. İkonalarda ve resimlerde de Nicholaos'ın üç altın top ile gösterilmesi bu yüzdendir.

    Diğer bir öyküsü ise şöyledir:

    0 yıl Myra'da kıtlık çıkar. İskenderiye'den Byzantion'a mısır götüren bir filo Myra'nın limanı olan Andriake'ye uğrar. Nicholaos hemen limana koşar ve her gemi başına bir miktar mısır vermelerini ister. Gemiciler Byzantion'a vardıklarında istemeyerek verdikleri mısırların yerlerinde olduğunu hayretle görürler.

    Başka bir efsanete göre:

    Noel Baba, Kuzey Kutbu’nda eşi ile birlikte yaşar. Elfleri ile birlikte çocuklar için oyuncaklar yapar. Çocuklar kendisine mektupla Noel için hangi hediyeyi istediklerini bildirirler.

    Noel Baba da ren geyiklerinin çektiği uçan kızağını hediyelerle doldurur ve evlere bacalardan girerek herkesin hediyesini dağıtır. Bu arada çocuklar tarafından kendisi ve geyikleri için bırakılan süt, kurabiye, havuç gibi yiyecek ve içecekleri tüketirler.
    Noel Baba günümüzde kır saçlı, uzun kır sakallı, sevimli, koca göbekli, tonton birisi olarak resmedilir. Beyaz tüyleri olan kırmızı bir cüppe giymekte aynı görüntüde bir de kukuleta takmaktadır.

    Aziz Nicholaos'un 6 Aralık 343'te 65 yaşında iken öldüğü sanılmaktadır. Myralılar onun adına bir kilise yaparak içindeki lahitte onu sonsuz uykusuna bırakmışlardır.

    Haçlı Seferleri sırasında 20 Nisan 1087'de Bari'den gelen tüccarlar kemiklerini çalıp Bari'ye götürmüş ve yaptıkları bazilikaya gömmüşlerdir. onun olduğu sanılan geride kalmış bir kısım kemik ise bugün Antalya Müzesi'nde saklanmaktadır.

    O'nun yaşam öyküsü ve mucizeleri birçok kitapta yer almış, ancak en eskisi 750-800 yılları arasında Byzantion'da Stadion Manastırı Başkeşişlerinden Michael tarafından yazılmıştır.


    İşte anlamlı öykü.

    ''Yeni Yıl'' YERİNE ''BAŞKA ÜLKELERDE YENİ YIL NASIL KUTLANIYOR ACABA?'', ADINI VERDİĞİM ANCAK VELİNİN SINIF İÇİ ETKİNLİĞİNE KATILIMI AMAÇLI GÜNLÜK planımı konuya yararlı olması, TARTIŞMALARA ARTIK BİR SON VERİLMESİ ümidi ile ''telif haksız'' sizlerle paylaşıyorum.

    İSTEK HABER MEKTUBU
    Anneciğim Bugün saat 10:15’te sınıfımıza davetlisiniz. Öğretmenimin anlatacağı “Cincır” isimli öyküyü dinleyebilir, farklı ülkelerdeki yeni yıl kutlamalarının nasıl olduğunu birlikte öğrenebiliriz. Bu kutlamanın nasıl yapıldığını öğrenebilmem için, seninle evde farklı ülkelerde yeni yıl kutlamalarında kullanılan bir şapka ve bir maske yapalım. İkimizin şapkası da maskesi de aynı olsun. Çünkü sınıfta seninle eş olarak oyunlar oynayacağız. Bu oyunumuz için bir tane de pinpon topuna ihtiyaç olacak.
    Anneciğim bugünkü sınıf etkinliğime katılırsan okulda nasıl eğitim aldığımı ve farklı eğitim tekniklerini öğrenebilirsin.
    Sınıfta benimle oynayacağın için şimdiden çooook mutlu oldum.


    SERBEST ZAMAN ETKİNLİKLERİ

    • Okula gelip selamlaşan çocukların ilgi duydukları köşelerde oyun oynamalarına rehberlik edilir.
    Kitap Köşesi: “Hareketli Saat”, “Dört Mevsim”, “Tosbi Mevsimleri Öğreniyor” gibi kitaplar yerleştirilir.
    Masa Oyuncakları Köşesi: Mevsimler Domino, Noktalı ve Resimli Domino bırakılır.
    Fen ve Doğa Köşesi: Çeşitli takvimler köşeye yerleştirilir.


    SANAT
    PMA A2 K: 7
    SDA A13 K:3

    • Evde yeni yıl maskesi ya da şapkası yapmadan gelen çocuklar, oynanacak oyunda kullanmak için farklı bir maske hazırlayabilirler.
    • Çocuklar, dün aldıkları roller ile ilişkili getirdikleri sembolleri alarak (şemsiye, uçurtma, vs.) sembollerin özellikleri söylerler. Bu sembolleri yapmayı unutan varsa yapmalarına rehberlik edilir.
    • Mevsim rolü alanlara, o mevsimi sembolize eden rengin hangisi olabileceği sorularak, ellerine kendileriyle ilişkili renkteki kurdeleyi alabilecekleri söylenir.
    • Yanlış renk alanların doğruyu yine kendilerinin bulabilecekleri sorular sorularak düşünmeleri sağlanır. Dört mevsim oluşturmak üzere dört gruba ayrılır, özelliklerini söylerler. “On İki Ay” “Mevsimler” şiirlerini öğretmenden sonra tekrarlarlar.
    • Vivaldi’nin “Dört Mevsim” şarkısı teybe yerleştirilir. Sözel yönergeler verilerek dans ederler.
    • Kahvaltı hazırlıklarından sonra kahvaltıya geçilir. Kahvaltı sonrası gelecek veliler için sınıf düzenlenir.

    TÜRKÇE
    DA A5 K:1,2,3,4,5
    DA A6 K:1.
    DA A7 K: 3
    DA A8 K.1
    SDA A10 K:3-4
    SDA A11 K:7
    BA A2 K:1
    BA A11 K: 1

    ETKİNLİK ADI: BAŞKA ÜLKELERDE YENİ YIL NASIL KUTLANIYOR ACABA?

    FARKLI ÜLKELERDE YENİ YIL KUTLAMALARI İSİMLİ
    VELİ KATILIMI PROGRAMI ÖĞRENME SÜRECİ

    • Veliler, evde çocukları ve kendileri için yaptıkları aynı özellikteki şapkaları da alarak gelirler.
    • Velilere, bugün sınıfta her zaman olduğu gibi çeşitli etkinlikler yapılacağı, diğer günlerimizden farklı olarak, etkinlikleri beraber yapmak amacı ile sınıfa davet edildikleri, birlikte drama oynanacağı, Türkçe etkinliği yapılacağı, oyunlar oynanacağı kısaca belirtilerek velilerin çocuklarından bir gösteri beklememeleri açıklanır. Ayrıca, bir büyük olarak toplum içinde kendilerinden bireysel şarkı söylenmesi istense, çok az sayıda annenin bunu yapmak isteyeceği vurgulanır. Sınıfta bizimle kalacakları süre içinde çocukların davranışları ile ilgili olumlu mesajlar vermeleri, yüreklendirici sözlerle desteklenmeleri istendikten sonra etkinliklere geçilir.
    • Dün “ Aç Tırtıl ” draması ile öğrenilenleri hatırlamak için sorular sorularak velililerin de bu etkinlik ile ilgili bilgilenmeleri sağlanır. Hep birlikte drama oynanacağı, velilerin de etkinliğe katılacakları açıklanır. Çocuk Eğitiminde Drama kitabı, s. 101-102’den faydalanarak mevsim isimlerini, özelliklerini, ana renkleri pekiştirirlerken, veli de sınıf içinde çocuğunun davranışları ile ilgili fikir sahibi olur.
    • Çocuklar rollerini yapmak için hazırlanır; ilgili aksesuarlarını alır, giyer, takarlar. Rol sırasına uygun olarak yan yana sıralanırlar.
    • “Mevsimler”, “On iki Ay”, “Yeni Yıl” şiirlerini aldıkları role göre söylerlerken unutanlara öğretmen hatırlatır.

    SONBAHAR
    Baharların sonuncusudur.
    Havaları soğutur.
    Hazırlayın şemsiyelerinizi,
    Bu mevsim yağmur çok olur.

    Ülkü Duysak

    KIŞ
    Geldi kış baba.
    Kabanlar çıksın ortaya.
    Oh, ne güzel kar yağıyor;
    Haydi kartopu oynamaya…

    Ülkü Duysak

    İLKBAHAR
    İlkbahar gelince,
    Güneş gökyüzünde parlar.
    Doğaya canlılık gelir,
    Çiçekler açar.
    Kelebekler çiçeklere konar.
    Kuşlar ağaçlarda cıvıldaşır.
    Çocuklar kırlara koşar.
    İlkbahar her yere neşe saçar.

    Ülkü Duysak


    YAZ
    Yaz çok sıcak.
    Gölge ararız köşe bucak.
    Koşarız denizlere,
    İhtiyaç duyarız hepimiz,
    Yaz mevsiminde serinlemeye.

    Ülkü Duysak

    “Renkler Rontu” oynanır.

    AYLAR
    Yılın ilk ayı Ocak.
    Kar yağar, kucak kucak.

    İkinci ay Şubattır.
    Soğuğu pek berbattır.

    Mart kapıdan baktırır,
    Kazma, kürek yaktırır.

    Nisan ayı gelince,
    Kapılırız sevince.

    Mayısta kiraz yeriz,
    Kuzuları severiz.

    Haziranda yaz başlar,
    Dağılır arkadaşlar.

    Temmuz ateş püskürür,
    Herkes gölgede yürür.

    Ağustos ateş gibi,
    Kavurur hepimizi.

    Eylüle yoktur sözüm,
    Getirir incir, üzüm.

    Ekim ayı gelince,
    Kapılırız sevince.

    Kasımın yağmuru çok,
    Başka marifeti yok.

    Aralık ayın sonu,
    Soğuklar enikonu.

    Bu on iki arkadaş,
    Bizlere oluş yoldaş.

    Hepsi güzel sevimli.
    Çalışana verimli.

    Tembeller ay, gün seçer,
    Bir ömür bomboş geçer.
    Rakım ÇALAPALA

    HAFTANIN GÜNLERİ
    Bir haftada yedi gün var.
    Gel, sayalım, bak ne kolay:
    “Pazartesi’’ işbaşıdır.
    “Salı” kaldırım taşıdır.
    “Çarşamba” şerbet tasıdır.
    “Perşembe”nin sesi çıkmaz.
    “Cuma”ya bir şey sorulmaz.
    “Cumartesi” esner durur.
    “Pazar” gün boyu uyur.

    Ülkü DUYSAK

    YENİ YIL (Çocuklar hep birlikte söylerler. Çocuklardan biri saat rolü üstlenir. Eline üçgen zil verilir. Zile vurur.)
    Saat oldu yirmi dört.
    Vuruyor işte dan dan.
    Güzel günler bekleriz,
    Hepimiz yeni yıldan..

    ESKİ YIL
    Çok yoruldum koca bir yıl.
    İhtiyarlık çöküverdi.
    Günümüzü anlamadan,
    Yeni şafak söküverdi.
    Yeni yılın sesidir bu.
    Hoşça kalın evlatlarım.

    GÜLE GÜLE ESKİ YIL (Diğer çocuklar söyler.)
    GÜLE GÜLE ESKİ YIL

    YENİ YIL
    Yanınıza gelmek için,
    Bu saati iple çektim.
    Getirdiğim armağanlar,
    Dolsun şimdi köşe bucak.
    Sevgi, saygı, neşe, sağlık,
    Başarılar kucak kucak.

    Ya da aşağıdaki diyalog eski ve yeni yıl şiirleri yerine kullanılabilir.

    YENİ YIL ile ESKİ YIL
    (Dışarıdan ayak sesleri gelir.)
    Zafer- Seyircilere dönerek) Şiiiiişt, lütfen susun! Dışarıda ayak sesleri var. (O sırada kapı çalınır.) A, kapı çaldı. (Kapıya yaklaşır, gözetleme deliğinde bakar))Kim o?
    Yeni yıl- Benim ben.
    Zafer - Sen kimsin?
    Yeni yıl - Ben yeni yıl
    Zafer - Ama ben seni tanımıyorum ki…
    Yeni yıl - Kapıyı açarsan tanışırız.
    Zafer – Annem, “Tanımadığın kimselere kapıyı açma.”dedi bana.
    Yeni yıl - Senin gibi sevimli bir çocuğa hiç zararım dokunmaz? Hem, heybemde sana neler getirdim biliyor musun?
    Zafer - Şeker mi?
    Yeni yıl - Hayır
    Zafer - Oyuncak mı?
    Yeni yıl - Hayır
    Zafer - Peki ne getirdin?
    Yeni yıl - Kocaman bir 365 gün getirdim. Bu 365 gün boyunca bir yaş daha büyüyeceksin. Yeni arkadaşların olacak. Yeni bilgiler öğreneceksin.
    Eski yıl- (Elinde baston. Üstünde eski bir palto. Ayakları titreyerek) Yeni yıl biraz bekle lütfen! Henüz saat 24 olmadı. Gençler işte böyle aceleci oluyor. Geçen yılda ben senin gibi böyle acele etmiştim. Ah evladım! Bilsen ne kadar çok yoruldum. Birazdan 365 günlük sürem dolacak.Yeni yıl kapıdan içeri girerken, ben dışarı çıkacağım.
    Zafer - Eveeet! Sizi hatırladım. Geçen yıl gelmiştiniz. Peki, heybenizde neler var?
    Eski yıl- Bir yıl boyunca siz bana ne verdiyseniz heybemde onlar var. Hani sen en sevdiğin arkadaşınla kavga etmiştin ya. İşte ben o kavganızı da heybeme koydum. Yeni yılda arkadaşınla kavga etmeyeceğini biliyorum çünkü. Hadi bana müsaade. Yeni yılı daha fazla bekletmeyelim.
    Zafer -Evet, haklısın. Saatin akrep ve yelkovanı 24’ü gösteriyor. Seni çooook özleyeceğim. Ama yeni yılı da çoook seveceğim.

    Ülkü Duysak

    • Öğrenilen yeni yıl şarkısı grupça söylenir.
    • Çocukların yaptıkları bu hazırlıklar için, ailelerinin övgü dolu sözler söylemeleri sağlanır.
    • Sınıf içi sunusunu bitiren çocuklar, velilerinin de yardımları ile aksesuarlarını çıkartırlar.
    • Velilerin sandalyeye çember olacak şekilde oturmaları için sınıf yeniden düzenlenir. Çocuklar, minder alarak annelerinin önüne yere otururlar.
    • Misafirlerin de katılımı ile “Yeni Yıl Gelince” parmak oyunu hep birlikte oynanır.
    • “Yeni Yıl” şiirini söylerler. Öğretmen, zaman zaman sözcüklerin başlangıç seslerini sorar. Bir ses vererek aynı sesle başlayan sözcükler söylemelerini ister. Bu oyunları evde de oynamaları önerisinde bulunur.

    • Çocuklardan / Velilerden, sıra ile yeni yıl mesajları alınır.

    1. aşama: Yeni yıla girerken nerede olacaklarını, neler yapmayı tasarladıklarını anlatırlar. Öğretmen:
    —Yeni bir yıla girerken evde tombala oynayacağız, televizyon seyredeceğiz, der. Diğer ülkelerde yeni yıl nasıl kutlanıyor acaba? Noel baba kimdir? Bilen var mı? sorularını sorar. ( İŞTE BU AŞAMADA NOEL BABADAN BASİT BİR DİLLE BAHSEDİP, NOEL BABANIN YARDIMSEVERLİĞİNDEN BAHSETTİM. DOLAYISI İLE ''YARDIMSEVERLİK'' DE PLANIN BİR PARÇASI OLUP ÇIKIVERDİ.) Sorulara alınan yanıtlardan sonra, ‘Cincır’ isimli öyküye başlanmadan önce, bugün öyküyü dinlerlerken kendilerinin öykü ile ilgili resim yapacakları söylenir( Epsilon yayıncılık, Çocuk Eğitiminde Drama kit. s: 192).



    4CİNCIR
    Cincır, camın önünde oturmuş bembeyaz karın havada savruluşunu, karşıdaki çamın dallarını beyaza boyayışını seyrediyordu. Birden yüzünü buruşturdu, beyaz karlar gibi beyaz olmanın ne kadar mükemmel olacağını düşündü. Ne kadar da çirkindi: Simsiyah elleri, simsiyah bir burnu, simsiyah bir yüzü vardı. Hâlbuki beyaz elleri olsa, beyaz bir burnu olsa yüzüne ne kadar da yakışırdı. Başladı ağlamaya,
    ‘’Uaaa! Maaa! Uuuu! Abu! Baaa! ‘’ Sustu, gözlerini kırpıştırdı, bağırdı!
    ‘’NOEL BABAAAA…’’ Bu kez de mutluluk çığlıkları atmaya başladı.
    ‘’Harika! Buldum! NOEL BABAAAA!”
    Aklına süper bir fikir gelmişti. Bu yılbaşı, Noel Babadan kendisini bembeyaz boyamasını isteyecekti. Artık rahatlamıştı. Yatağına girdi, derin bir uykuya daldı.
    ‘’Hoh…hoh…hooo! Kimse yok mu? Ben geldim.’’
    ‘’Aaaa! Noel Baba!” diye fısıldadı. Kırmızı şapkası, bembeyaz sakalı, kırmızı pantolonu, sırtında torbasıyla Noel Baba karşısında duruyordu. Kulağına çan sesleri geldi.
    Noel Baba, “Sen hâlâ yatıyor musun Cincır? Beni çağırdığını duydum, geyiklerime atladım ve hemen geldim. Evet, bu yılbaşı için benden ne istiyorsun bakalım hoh…hoh…hooo?’’ dedi.
    Cıncır sevinçle ellerini çırptı.
    ‘’Evet, ben çağırdım. Şey… Bu kadar çabuk duyacağını bilmiyordum, Noel Baba.’’
    ‘’Gitmemi mi istiyorsun? Hoh..hoh…hooo, bir şey istemiyor musun Cincır?
    ‘’Hayır! Gitmeyin, tabii ki bir şey istiyorum, şey… Ben beyaz olmak istiyorum. Siyah burnum, siyah ellerimle çok çirkinim.’’
    Noel Baba gülümsedi ve ‘’Pekâlâ Cincır, ama iyi düşündün mü?’’ dedi.
    ‘’Evet, Noel Baba lütfen!’’
    ‘’Peki, şimdi hazır mısın?’’ Noel Baba çantasından bir kese çıkardı. ‘’Bunun içinde sihirli yıldızlar var, seni beyaz yapacak.’’ Kesesindeki yıldızları çıkardı, Cincır gözlerini kapattı, Noel baba kesesindeki yıldızları Cincır’ın üzerine serpti.
    ‘’Gözlerin açabilirsin Cincır, artık beyaz bir çocuksun.’’
    Cincır gözlerini açtı, sonra gözlerini kırpıştırdı, heyecanla aynanın önüne fırladı; gerçekten beyaz bir çocuk olmuştu. Arkasını döndü, tam Noel Babaya teşekkür edecekken bir de ne görsün! Noel Baba gitmiş. Hemen pencereye koştu, evlerinin karşısındaki çam ağacı süslenmişti; sokaktan çan sesleri geliyor, sokakta çocuklar yılbaşı şarkıları söylüyor, bir yandan da Noel baba hediyelerini dağıtmaya devam ediyordu. Cincır çok mutluydu. Aceleyle giyinip aşağıya indi, kahvaltı masasına oturdu.
    ‘’Günaydın çikolata anneciğim,’’ dedi. Annesi ‘’Günaydın’’ dedi. Cincır şaşırdı, halbuki annesi ona hep ‘’Çikolata yavrum,’’ derdi. Cincır böyle çağırılmayı çok severdi.
    ‘’Ben çikolata yavrun anneciğim,’’ dedi.
    Annesi, ‘’Hayır, artık beyazsın. Kar beyazı çikolata gördün mü hiç?’’ diye karşılık verdi. Cincır çok üzüldü. Kahvaltıdan sonra kartopu oynamaya arkadaşlarının yanına gitti. Paltosunun içinde bembeyaz bir Cincır… Kimse ona kartopu atmıyordu. Cincır merak etti.
    ‘’Neden bana hiç kartopu atmıyorsunuz?’’ diye sordu.
    ‘’O kadar beyazsın ki seni göremiyoruz.” dediler. Bugün Cincır ikinci kez çok üzülmüştü. Derken yolda Noel Baba ile karşılaştı.
    Noel Baba, ‘’Hoh…hoh…hooo Beyaz Cincır, nasılsın bakalım?’’ dedi.
    Cincır; ‘’Hiç mutlu değilim; bembeyaz Cincır olmak hiç de o kadar güzel değilmiş. Simsiyah olmak, kartopu oynamak için çok uygun, çikolata olmak için de… Ben yine eski siyah Cincır olmak istiyorum,’’ diye karşılık verdi.
    Noel Baba, ‘’Üzülme, şimdi gözlerini kapat.’’ dedi. Çantasından siyah sihir kesesini çıkardı, Cincır’ın üzerine bir tutam serpti ve…
    ‘’Gözlerimi açabilir miyim Noel Baba?’’
    ‘’Açabilirsin Cincır.’’
    Cincır gözlerini açtı, bir de ne görsün? Çikolata Cincır yatağında değil mi! Meğer bu bir rüya değil miymiş? O günden sonra Cincır karları, yılbaşını ve Noel Babayı daha çok sevdi ama asla bembeyaz olmak istemedi.





    2. aşama: Öyküyü dinlerken dört sayfası olan kitapçık şeklinde hazırlanmış kâğıtlara resim yaparlar.
    3. aşama: Çocuklar çizdikleri resimlerle öyküyü anlatırlar. Yaptıkları resimleri olay sıralamasına göre dizmeleri söylenir.
    4. aşama: Resimler sergilenir.
    5. aşama: -Cincır nerede oturmuştu?
    —Cincır kendini neden beğenmiyordu?
    —Noel babadan ne istemeyi düşündü?
    —Evlerinin karşısındaki çam ağacı nasıldı?
    —Noel Baba onu beyaz yapınca mutlu oldu mu? Neden mutlu olamadı?
    —Gerçekten Noel Baba sihir yaptı mı?
    —Cincır’ın bütün yaşadıkları gerçek miydi?
    —Cincır gördüğü rüya sayesinde ne öğrendi?
    —Sen bazı şeylerini değiştirmek ister misin?
    —Neyini değiştirmek istersin?
    6. aşama: Öykü, dramatize edilir.
    7. aşama: Çocuklar ve anneler 4+4’er kişilik gruplara ayrılır. Göğüslerine takılı resimleri incelerler. Resimlerle ilgili birer cümle belirlerler. Bu cümleleri kullanarak bir şiir / öykü oluşturmayı deneyeceğimiz belirtilir.
    Her gruptan seçecekleri bir yazman anne, grubunda oluşacak cümleleri not eder. Grup üyelerinden birinin oluşturulan özgün ürünün ismini söylemesi ile başlanır. Grup sözcüsü anne, ürünü okur. Çocuklar, sözcü okurken ilgili resmi öne çıkararak dinleyicilere gösterir.
    • Başka ülkelerdeki yeni yıl kutlamalarının canlandırılması için yaptıkları şapkaları anne/çocuk başlarına takarlar. Perdeler kapatılır, ışıklar söndürülür. Ondan geriye sayılır. Yeni yıla girdiğimiz saatin 24.00 olduğu söylenir. Alkışlanır. Yeni yıl pastası hayali üflenir. Öğretmen:
    — Ortada bir çam ağacımız var. Ağacın altında sizin için hediyeler var. Çok güzel kâğıtlara sarılmış. Bu hediyelerden birer tane alabilirsiniz. Paketlerinizi açabilirsiniz.
    — İçinden ne çıktı, bunu annenize söyleyebilirsiniz, der ( Çocuklar, sahip olmayı istediklerinin isimlerini söyleyeceklerdir).
    - Çocuklar için alınan gerçek hediyeler anneleri tarafından verilir ( Bu hediyelerin tamamı aynı olmalıdır. Örnek: Odaları için bir çalar saat / bir kol saati gibi).
    - “Yeni Yıl” şarkısı birlikte söylenir.
    - Aldığınız hediyeleri beğendiniz mi?


    OYUN VE HAREKET
    BA A2 K:1
    SDA A10 K:3,4
    SDA A11 K:7,4
    BA A5 K:3,6
    BA A3 K: 1,2,3

    - Pinpon topumuz ile henüz oyun oynamadık. Nasıl bir oyun oynayabiliriz? Çocuklar düşüncelerini söylerler. Fikir almanın önemi velilere açıklanır.
    - Şimdi yeni yıl şapka ya da maskelerinizi takabilirsiniz.
    • Öğretmen, yapılan şapkaların özelliklerini sırayla anneleri ile birlikte anlatmalarını ister.
    • Öğretmen çocuklardan yardım ister. Yere birlikte geometrik şekiller çizerler.
    • Gelen şapkaların özelliklerine göre öğretmen, bu geometrik şekillerin içine girmeleri için uygun yönergeler verir.
    • Örnek: “Koni biçiminde olan şapkalar üçgenin içine girsinler” gibi. Bu oyunda çocuğun annesini yönlendirmesi istenir. Anne oyunu bilmiyormuş, anlamamış gibi davranmalıdır.
    • Oyun müzik ile neşeli hâle getirilir. Uygun değişiklikler ve farklılıklarla ( aynı olanları sayarlar, aynı olanların içinden eksiltme yaparlar) neşeli hâle getirilir.
    • “Nesi Var?” Akılda tutma oyunu oynanır.
    • “Şapka Kimin?” dikkat oyunu oynanır.
    • “Vak Vak” şarkısı eşliğinde yapılacak animasyon oyununun birlikte oynanması ile gün bitirilir.

    DEĞERLENDİRME:

    Çocuk açısından:
    Etkinlik çocukların ilgisini çekti mi?
    Anneler ve çocuklar bir arada olmanın mutluluğunu yaşadılar mı?
    Anneler sınıfta eğitimin nasıl yapıldığını ve farklı eğitim tekniklerini öğrenebildiler mi?

    Öğretmen açısından:
    Hazırlıklar tamdı/yetersizdi.
    Zevkli geçti /sıkıcıydı.
    Seçilen materyaller kazanımlara ulaşmak için uygun muydu?

    Etkinlik açısından:
    Etkinlik çocukların ilgisini çekti mi?
    Etkinlikler arasındaki geçişler uygun muydu?
    Çocuklar eğlenebildiler mi?



    ŞİMDİ KONUYA MESAJ YAZANLARDAN YORUM BEKLİYORUM.
    Bilgilerinizi ve planlarınızı bizimle paylaştığınız için teşekkürler öğretmenim,Anlatmak istediklerimi bilimsel bir dille çok güzel bir şekilde ele almışsınız.
    <CENTER><MARQUEE behavior=alternate>ÖNCE OKUL ÖNCESİ 6 YAŞINDA!</MARQUEE>
    <A< font>
    </CENTER>


    İnstagram hesabım : @madamteacherr

  5. #25
    kamuş - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.Mayıs.2009
    Mesajlar
    161
    @kamuş







    Alıntı EMEL ÖZDEMİR Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Sevgili öğretmenim; amacımız toplumu da aydınlatmak değil midir? İşte toplum tarafından araştırmaya gidilmeden kulaktan dolma yorumlar yapmalarına meydan vermeden velilerimizi gizlice eğiterek doğruların anlatılması en uygun olan değil midir?

    Ben her temamı işlerken görsellere çok önem verdim. Mutlaka resimlerden oluşan panom olmuştur. Burada noel babaya da, noel babanın geyiklerine de, çam ağacına da, hediyelere de yer verdim.

    Ben yeni yıl kutlamaları amaçlı ÇAM AĞAÇLARININ alet edilmesine, yok edilmesine karşıyım. Aslında çam ağaçları kışın kar yağdığında doğayı ne denli güzelleştirirler... Onlara bakmak, altında gezmek, üstünüze dökülen bir yığın kar ne çok keyif verici, ne hoştur.

    Bazen belediyeler tarafından ağaçlara hazırlanan neonların aydınlattığı ağaçlar bize neşe vermez mi?

    Sanırım küçüklüğümüzde bize duygularımızı ifade edebilme öğretilmedi. Bütün tartışmaların kaynağının bu olduğunu düşünüyorum.

    Birbirimizle biraz empati kurabilsek, biraz daha fazla okuyup zamanında eksik aldığımız Türkçe eğitimini ilerletip duygularımızı anlatabilsek...

    Gençken çok hatalar yapılır, idareci ve veli eleştirileri alınır. Her hatadan önemli dersler alınır. Zaman öylesine hızla akıp gider ki bir de dönüp arkamıza baktığımızda eski hatalar film şeridi olup gülümsetir, yılların getirisi ve götürüsünü ancak o zaman görebiliriz.

    Ben onüç yıllık öğretmenken, birşey bilmiyormuşum.

    YENİ YILDA
    YÜZÜNÜZDEN GÜLÜMSEME,
    KALBİNİZDEN SEVGİ,
    YANINIZDA SEVDİKLERİNİZLE AİLENİZ
    HİÇ EKSİK OLMASIN.
    YENİ YILINIZ GÖNLÜNÜZCE OLSUN…


    sizin de yeni yılınız kutlu olsun. 20 yıllık öğretmen olup hiçbir şey bilmeyen de var .

  6. #26
    fahriyekoska - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.Şubat.2012
    Mesajlar
    98
    @fahriyekoska







    sevgılı emel öğretmenım ..sızın yazılarınızı tavsıyelerınızı okudukça içim ferahlıyor..umarım gunun bırınde bende sız degerlı öğretmenlerım kadar basarılı olurum..bızlerle paylaştıklarınız ıcın cok tesekkurler..

  7. #27
    Emel Hoca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.Mart.2009
    Nereden
    Eskişehir
    Mesajlar
    13,302
    @Emel Hoca







    Alıntı kamuş Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    sizin de yeni yılınız kutlu olsun. 20 yıllık öğretmen olup hiçbir şey bilmeyen de var .

    Doğru söze ne denir? Çok acı maalesef.



    Alıntı fahriyekoska Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    sevgılı emel öğretmenım ..sızın yazılarınızı tavsıyelerınızı okudukça içim ferahlıyor..umarım gunun bırınde bende sız degerlı öğretmenlerım kadar basarılı olurum..bızlerle paylaştıklarınız ıcın cok tesekkurler..
    Rica ederim öğretmenim.

  8. #28
    hwns - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.Aralık.2009
    Mesajlar
    24
    @hwns







    niye bu kadar abartılmış bu konu anlayamadım.. çocukların kartondan noel baba yapmalarından, renkli şapka takıp dans etmelerinden yada o günde hediyeleşmelerinden rahatsızlık duyan arkadaşların eğitimci olmaları beni çok üzdü. merak etmeyin arkadaşlar çocukların anne ve babaları evde ağaç süsleyip,şapka takıp, alkol alarak hindi partisi yapmıyorlarsa çocuk zaten yılbaşı kutlamanın kendi kültüründe olmadığını hisseder. tersi bir durum varsa siz sınıfta bu konuyu hiç işlemesenizde çocuk zaten öğrenir. yeri gelir yılbaşı ağacı süslenir sınıfta yeri gelir Mevlana hazretleriyle ilgili etkinlik yapılır. Farklı kültürleri tanıtmanın hiçbir zararı yoktur. çocuğu hayatı boyunca cam bir fanusa koyup saklamazsınız. küçük yaşta uygun bir şekilde öğretelimki ilerde oda doğru seçimler yapsın.

  9. #29
    pitü - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    15.Şubat.2010
    Mesajlar
    16
    @pitü







    Noel baba kavramını çocuklara nasıl anlatıyorsunuz

  10. #30
    pitü - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    15.Şubat.2010
    Mesajlar
    16
    @pitü







    Noel baba kavramını çocuklara nasıl anlatıyorsunuz gülbin hicri ve neden bu kadar hassasiyetiniz var.olmazsa olmazmı?çok mühim olupta işlenemeyen o kadar çok şey var ki !!!

YORUM BIRAKMAK İÇİN ÜYE OLMALISINIZ !

ÜYE OLMAK İÇİN TIKLA

Benzer Konular

  1. Dinçer: Etüt ve beslenme ülke şartlarına aykırı
    Konu Sahibi Zerrin KORKMAZ Forum GÜNCEL EĞİTİM HABERLERİ
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 20.Ağustos.2012, 22:41
  2. Şükrü Erbaş - Aykırı Yaşamak
    Konu Sahibi Cihan ÇAĞLAYAN Forum ŞİİRLER-YAZILAR
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 14.Ocak.2012, 18:37
  3. 4/B'li sözleşmeli personel istihdamı Anayasaya aykırı değil
    Konu Sahibi Zerrin KORKMAZ Forum SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN SORUNLARI
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 13.Mart.2011, 02:20
  4. Kandilde Sevgililer Günü kutlanır mı?
    Konu Sahibi Zerrin KORKMAZ Forum GÜNCEL HABERLER
    Cevap: 3
    Son Mesaj : 07.Şubat.2011, 19:25
  5. MEB’de yine hukuka aykırı uygulamalar
    Konu Sahibi HALE GAMZE Forum GÜNCEL EĞİTİM HABERLERİ
    Cevap: 5
    Son Mesaj : 20.Ağustos.2010, 01:47

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Facebook ile Baglan Giriş