Her sene doğu- güneydoğu illerinden yüzlerce aile benim de memleketim olan Konya'nın Çumra ilçesine yazlık tarım işçisi olarak çalışmaya geliyor. Çoğu aile çadırlarda konaklıyor.
Bu sene yapılan çalışmayla ilçemize gelen çocuklara okul öncesi eğitim hizmeti sunuldu.. Bölgeden gelen çocukların çevreye uyum, okula hazırlık ve özellikle geleceğe bakışlarında farklılık yaratacağını umut ettiğim bu projeyi sizlerle de paylaşmak istedim.
Ayrıntılar için, buyrun..
Konya-Çumra Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından hazırlanan ve Vakfın kendi imkanları ile Ülkemizin Güney Doğu Anadolu Bölgesinden gelen tarım işçilerinin Okul öncesi 5-6 yaş grubu çocuklara �Okul Öncesi Eğitimi Destek Proje"si kapsamında 5-6 yaş grubundaki 27 kız ve 15 erkek olmak üzere toplam 42 çocuğa 01 Temmuz-01 Eylül 2009 tarihleri arasında yerleşim bölgeleri olan çadır yerleşim bölgelerinde Çadır Sınıfta anasınıfı eğitimi verilmeye başlanmıştır.
Başta SYD Vakfı olmak üzere, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün de katkıları ile 3294 Sayılı Yasa kapsamına giren bu yarı göçer tarım işçilerin çocukların aileleri ile görüşülerek ikamet ettikleri çadır bölgelerinde çadır ana okuluna kayıtları yaptırılan çocukların düzenli olarak anasınıfı eğitimi almaları için bütün masrafları Çumra SYD Vakfınca karşılanmıştır. Bu kapsamda Vakıf, Çadır anasınıfında 42 okul öncesi çağındaki çocuğun eğitim görmesini sağlarken, aynı zamanda öğrencilerin kırtasiyelerini, hikaye- masal kitaplarını, eğitici ve zeka artırıcı her türlü oyuncak ve materyallerini, öğlen yemeklerini,
kıyafetlerini ve sıcak su ortamında banyo ihtiyaçlarını sağlamış oldu.
Projenin oldukça başarılı bir şekilde yürütüldüğünü belirten Çumra Kaymakamı Sayın Adem YAZICI, okul öncesi dönemin, insan yaşamının temelinin atıldığı, çocuğun dış uyarılara ve tehlikelere en açık olduğu dönem olduğunu ifade ederek, bu dönemde verilen eğitimin çocuğun duygusal ve sosyal gelişimini destekleyerek, üretken ve verimli olmasını ve sahip olduğu yeteneklerini tam olarak kullanmasını sağladığını önemle vurguladı. YAZICI, bu dönemde yaşanan deneyimlerin, kendine güvenen, sorumluluk sahibi, bağımsız ve kendi başına karar alabilen dengeli bireylerin yetişmesinde gelecek dönemlere aktarabileceği olumlu kazançlar olarak yansıdığını söyleyerek, "Çocuklar yaşadığını öğrenir ve uygular," dedi.
Çumra Kaymakamı Adem YAZICI konuya ilişkin olarak şu açıklamalarda bulundu:
"Bilgi çağını yaşadığımız günümüzde insanların hayatta başarılı olabilmeleri için bilgiye dayalı eğitimlerini en iyi şekilde almalarının yanında, olumlu insan motifi de taşımaları gerekmektedir. Bunların en önemli ön sağlayıcısı da çocukların aldıkları eğitimdir. Tüm araştırmalar kanıtlamıştır ki okul öncesi eğitim almış olan bireyler hem akademik kariyerlerinde hem de sosyal hayatlarında daha başarılı bireyler olmaktadır. Toplumun ihtiyacı olan nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi, erken yaşta birey olarak mevcut yetenekleri ortaya çıkarak ve onları destekleyerek yapılacak bir eğitime bağlıdır. Okul öncesi dönemin, öğretmenler, aile, okul ve toplumun işbirliği ile en iyi şekilde değerlendirilmesi, sağlıklı bireylerin yetiştirilmesi açısından son derece önemlidir.
Günümüzde okul öncesi eğitimin bu kadar önemli olduğu bilinmekle birlikte bir türlü istenilen okullaşma oranına ulaşılamamaktadır. Bu hedeflere ulaşılamamasına sebep olarak birçok etken sayılabilmekle birlikte en önemlileri okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim haline getirilememesi ve öğrencilerin büyük bir bölümünün kırsal kesimde oturan ve maddi imkansızlıklar yüzünden yarı göçer tarım işçisi olarak çeşitli illerde çalışan bu ailelerin çocukları olmasıdır. Bu nedenlerden ötürü, Çumra SYD Vakfının söz konusu � Yarı Göçer Tarım İşçileri Okul Öncesi 5-6 Yaş Grubu Çocuklarının Ana Okulu Eğitim Projesi� bu alandaki eksikliği başarılı bir şekilde doldurmak açısından çok önemli bir projedir.
"Projenin görmeye değer en önemli sonucu öğrencilerin beklenenin üstünde göstermiş oldukları ilgi, başarı ve velilerin memnuniyetidir, diyen Çumra Kaymakam ı Adem YAZICI, "İlçemizin İç Anadolu Bölgesinde olması ve Tarım işçiliği imkanlarının bol olması bu yarı göçer aileleri yöremize teşvik etmektedir. Bu ailelerin en ağır yükünü taşıyan kadınlarımız ise tarım arazilerimizde ne iş bulurlarsa yapmaktalar ve çocuklarını da yanlarında taşımak zorunda kalmaktadırlar. Çadır Anasınıfımız kadınlarımız için çocuklarının eğitim alacakları bir yer olmasından başka çocuklarını teslim edecekleri güvenli bir ortam oluşturmuştur. Bu da onların zor olan çalışma şartlarını bir nebze olsun kolaylaştırmıştır," şeklinde konuştu.
YAZICI, projenin sonuçlarına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Bu çocuklar kendi yaşıtları olan çocuklarla normal bir ortamda ilk kez bir araya gelmişlerdir. Düzenli bir şekilde öğle yemeği yemişlerdir. Yemekten önce ve yemekten sonra gereken temizlik kurallarını öğrenmişler; ellerini yıkarken, dişlerini fırçalarken sıraya girmesini ve birbirlerine saygı duymaları gerektiğini öğrenmişlerdir. Ayrıca, yemek yedikleri masanın toplanmasına da yardım ederek sorumluluk almayı öğrenmişlerdir. Oyuncaklarını paylaşmışlar, gerektiğinde kendilerini savunmayı bilmişlerdir. Kesme, yapıştırma, boyama, yoğurma gibi faaliyetleri daha iyi yapar hale gelmişler; kukla oyunları sayesinde hayal güçleri, kendi işlerini kendileri yaptıkları için de özgüvenleri artmıştır. Okula ilk başladıkları zamanlardaki çekingen tavırların, ürkek bakışların yerine şimdi kendine güvenen yetişkin insanların tavırları yerleşmiştir. Anne babaları olmadan ne yapabileceklerini görmüşler ve bağımsız hareket etmeyi öğrenmektedirler. Sonuç olarak projenin en büyük meyvesi eğitimin Okul öncesi eğitim alan bu öğrenciler zihinsel, bedensel ve sosyal yönden gelişmiş, kendilerini toplumun bir parçası olarak görmeye başlamış, yetişkin bir bireyde olması gereken davranış ve tutumların temellerini alarak, ilköğretime hazır hale gelecekleri gözlenmektedir."