Kalem Tutan Eller Projesi
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Garanti Emekliliğin, Milli Eğitim Bakanlığı ve Boğaziçi Üniversitesi işbirliğiyle okuyan ancak sokakta çalışmaya devam eden çocukları tamamen okula döndürmeyi amaçlayan "Kalem Tutan Eller Projesi"nin tanıtımına katıldı.
Garanti Emekliliğin, Milli Eğitim Bakanlığı ve Boğaziçi Üniversitesi işbirliğiyle okuyan ancak sokakta çalışmaya devam eden çocukları tamamen okula döndürmeyi amaçlayan "Kalem Tutan Eller Projesi", Garanti Bankası Konferans Salonu'nda tanıtıldı.
Tanıtım toplantısında konuşan Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, sokaklarda ulaşılmayı bekleyen çocuklara yönelik olarak son yıllarda önemli adımlar atıldığını belirterek, bu sorunlu alan metropolleşmeye ve büyümeye devam ederken getirdiği problemlerin minimuma indirildiği bir dönemin de yaşandığını söyledi.
Bakan Çubukçu, siyasal hayatı öncesinde kanunla ihtilafa düşen çocuklara yönelik çalışmalar yaptığını anlatan Bakan Çubukçu, "O dönemde bırakın resmi makamları, sivil toplum ve basın desteği, neredeyse bu konuyu anlatacak insan bulamıyordum. Sokak çocukları, aslında bakmadan geçilen ve görmezden gelinen bir mesele" dedi. O günden bugüne sokakta yaşayan, sokakta çalışan, kanunla ihtilafa düşen çocuklara yönelik çok kapsamlı çalışmalar yapıldığını ifade eden Bakan Çubukçu, şöyle konuştu: "Bu konuda bütün kurumların birliği, diyalogu, katkısı, iletişimi önemli ama asıl önemli olan sosyal sorumluluk sahibi önemli kurumların da 'İşte bu bizim meselemiz' demeye başladığı andır. Asıl Türkiye'de sorunların çözümlenmeye başladığı önemli anlar da bu anlardır. Çünkü biz biliyoruz ki yoldan geçerken baktığımız, arabamızın camlarını hızla kapattığımız o çocuklar, sokaklarda güvende olmadığı sürece hiç birimiz evlerimizde güvende olmayacağız. Bilmeliyiz ki onların huzuru olmadığı sürece hiç birimiz huzurlu olmayacağız. Ülkenin her çocuğunu, kendi çocuğumuz gibi sevmediğimiz sürece Türkiyemiz, gelecekte de çok iyi noktada olmayacak. Sadece kendi çocuklarını seven insanlar topluma hiçbir şey kazandıramayan insanlardır. En az kendi çocuğumuz kadar diğer çocukların değerli ve her şeyden önce insan olduklarının kabulü gerekiyor."
Türkiye'nin bu konuda önemli bir deneyim geçirdiğini ve beceriler elde ettiğini belirten Bakan Çubukçu, değişen dünyada bir meseleyi çözerken bir başka meselenin ortaya çıktığını, aile bağları zayıfladıkça, aile içi iletişim azaldıkça çocukların her zamankinden çok daha büyük risk altında kaldığını, her gün çocuklarla ilgili yeni istismar çeşitleri ve hak ihlalleri ortaya çıktığını söyledi.
Sorunun ortadan kaldırılmasının, örgütlü mücadelenin yanı sıra hassasiyet ve samimi işbirliği gerektirdiğini vurgulayan Bakan Çubukçu, "Aslında hepimizin bu çocuklara karşı sorumluluğu bulunuyor" dedi. "Kalem Tutan Eller Projesi"nin önemli bir çalışma olduğunu dile getiren Bakan Çubukçu, çocukların hak ve özgürlükleri, bütün çocukların eşit ölçüde ve yaygın bir şekilde eğitim hakkından yararlanmaları için devlete, öğretmenlere, ailelerine ve basına önemli görev düştüğünü kaydetti.
Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, çocukların bütün sorumluluğunun ailelerine ait olduğunun düşünüldüğünü ifade ederek, şöyle konuştu: "Ancak önümüze şöyle bir tablo çıkıyor. Sosyal dayanışmanın en yoğun olduğu, yani kapının önüne bıraktığında çocuğunun güvende olduğu küçük bir yerleşim yerinde çıkıp, büyük bir metropolde, bütün riskleriyle çocuğunu kapının önüne bırakıp işe giden anne ve baba profili düşünün. Aslında bu aileler baştan çok dezavantajlı. Sadece yoksulluk değil, deneyimsiz ve eğitimsiz. Dolayısıyla biz bu ailelerin çocuklarına sahip çıkmasını bekleyip, hiçbir şekilde 'Sorun bizim dışımızda' diye davranamayız. Bakanlık olarak okul öncesi eğitimden kız çocuklarının okullaşmasına ve risk altındaki çocuklara kadar hemen hemen tamamında aileleri hedefliyoruz. Son derece başarılı sonuçlar elde ediyoruz."
Türkiye'nin hızla büyüdüğünü, genç nüfusunun çok, risk altındaki çocukların miktarının da azımsanmayacak ölçüde olduğunu kaydeden Bakan Çubukçu, şu görüşleri dile getirdi: "Bu konuda biraz daha adımlarımızı hızlı açmak ve koşmak lazım. O yüzden hepimiz için bir çocuğa ulaşmak insani bir sorumluluğun parçası olarak karşımızda duruyor. Çocukluğundan soyunup, çocuk olduğunu unutup, ekmek parası için sokaklara çıkan, okuma hakkından mahrum kalan, sokakta şiddete maruz kalan ve her türlü istismara açık olan çocukların, bir şekilde kanunla ihtilafa düşmesi ve madde bağımlılığına bulaşması gibi gerçekten hepimizi utandıran ve o çocukların örselenmişliğinden sorumlu olduğumuz bir durum olduğunu düşünüyoruz."
Bakan Çubukçu, çok yakın bir tarihte gazetelerde bir siyasi partinin grup başkanvekilini küçük bir çocuğa ayakkabısını boyatırken gördüğünü belirterek, "Gerçekten çok sarsıldım insan olarak. Her birimizin onlara yardım etmenin yöntemleri konusunda çözümü biraz daha geniş ölçekte düşünmemiz lazım" dedi.
Projenin, ailelere destek vermeyi, ebeveynleri çocukların risk altında oldukları konusunda bilgilendirmeyi, alternatif gelir kaynakları yaratmaya sevk etmeyi amaçladığını belirten Bakan Çubukçu, İstanbul'da pilot olarak başlayacak projenin, 2010-2011 yıllarında büyüyen ve göç alan Mersin, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Van gibi illerde de uygulanacağını bildirdi.
Bakan Çubukçu, proje kapsamında İstanbul'da yaklaşık 1000 öğrenci ve ailesine ulaşılmasının hedeflendiğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: "Bütün bu çalışmada çocuklara umut kapısı açmayı düşünüyoruz. Mutlu bir geleceğin sokaklarda olmadığını ve bu gerçeğin farkına varmamız gerektiğini belirtiyorum. Sokaklar çocuklarımızın çalıştırılacağı yerler değil. Sokakta çalışan, çalıştırılan çocuklarımızın yaşıtları gibi çocuk olmaya, eğitimlerini okullarında alıp, oyunlarını oynamaya hakları var. Bu projenin ilk aşamasında çocuklarımızın hayatlarında güzel başlangıçlara dönüşmesini diliyorum. İnanıyorum ki çocuklarımızı her türlü sömürüden koruyarak, onları insan onuruna yaraşır bir hayata hazırlama yolunda önemli bir kapı açılacaktır ve bu kapıların çoğalmasını diliyorum."
Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen de projenin, Türkiye'nin sosyal gelişiminde önemli bir rol oynayacağını belirterek, iyi yetişmiş bir neslin, toplumun ve dünyanın korunmasında önemli bir ihtiyaç olduğuna dikkati çekti. Eğitimin önemine işaret eden Özen, çeşitli projelerle yarının garantisi olan çocukların ellerinden tutmaya çalıştıklarını kaydetti.
İstanbul Valisi Muammer Güler de projenin, ülkenin kanayan bir yarasını kapatma adına önemli olduğunu belirterek, projeye valilik olarak her türlü desteği vereceklerini söyledi.
ALINTI