Sabırsızdım...
Üzerine aşka dair sözler kazınmış,üstü kapalı,kimbilir nelere şahit,mavi bir bankta oturmuş,topuklarımla ritim tutuyorum parke kaplı yola vururken.Bekleyişlerimde titreyen dizlerimin bana ait olduğuna inanmak ne kadar zor.Saklamaya çalışmak nafile....Başında nöbet tutup,ütüsünü bir türlü beğenmediğim pantolonumdan eser kalmamış.Bir istanbul yağmurunda,paçaları çamur,üzerinde su damlalarından kalan lekeler,oturmaktan kırışan jilet çizgiler.Tanrım,sabahın ilk ışıklarıyla kapıda beliren yakışıklı delikanlı bana hiç benzemiyor...
Avuçlarımda bir önceki günden kalan,yüzlerce deneme sonucunda,derdimi anlatmaya yeteceğini umduğum,sağı solu buruşmuş,ucu dalgınlığımla sigaramın ateşine maruz kalmış bir kaç mısra.Tükenmez kalemle yazılmış.Silinmesin diye ellerim açık,köşe başı dilencileri gibi her yöne bakıp gelmeni bekliyorum.Biliyor musun?Çöp kutusundaki kağıtlarla sana bir ömür yetecek hayatı yazabilirdim.İçinde sen olan,sen kokan,sana dair herşey..Sen ile başlayıp sensiz biten herşey..
Yağmur iyice hırçınlığını arttırırken,siyah şemsiyeler iyice aşağılara inmiş,simalar gözükmemekte.Seçemiyorum kim bu koşuşturanlar.Endişeleniyor,başımı eğip bakmaya çalışıyorum geçenlere.Ya tanıyamazsam,rezil olurum...Daha yarım saat var gelmene biliyorum.Olsun,kendi kendime oyunlar oynuyorum,hadi atmıştan geri sayalım bir dakika daha geçsin...
Boynumu bükmüş yerdeki parkeleri sayarken bir çift ayak beliriyor önümde.Çekilmesini istermişçesine başımı yana yatırıp saymaya devam ederken,merhaban çınlıyor kulaklarımda.Gözlerim seni aşağıdan yukarı tanımlamaya çalışırken rüzgarla yağmur damlaları dökülüyor içersine.Canımın yanmasına mı,yüzünü görememe mi,sen olduğunu anlayıp,uzattığım yanlış elime mi isyan edeyim,bilemiyorum.Gülüşünle baharı getirirken şehrime,ben heyecanında terleyen,ellerin içersindeki avuçlarımda ne yazdığını unutmamaya çalışıyorum...
"Babam gelecek birazdan istersen seni de götürelim,çok yağmur var "diyorsun...Dünyam kararıyor..."Hadi gel,cafe de yer ayırttım beraber kahvaltı yapalım,sana söyleyeceklerim var"...Diyemiyorum.Bu savaşta mağlup düştüm bir kez daha.Başka yere gideceğimi(göçmek istediğimi) söyleyip çok teşekkür ediyorum.Sen arabaya biniyorsun,bense veda busende,ıslanan bedenimle yoluma devam ediyorum.Fazla söze gerek yok...
Gidişine vakit tutmak imkansız.Bir sonbahar rüzgarı misali geldin ve geçtin.Dün gibi...Düşlerim vardı,umutlarım,sen vardın gitmelerinde,bir de farkına varamadığım bir adet mesaj telefonumda.Gidişini yazmışsın özür dileyerek.Altına da not düşmüşsün.
Elini tuttuğum andan kalan bir hatıran var avuçlarımda.."Artık herşey bize dair birtanem..."
DarkMagic/Denemeler 26.09.2010