O gün gülümseyerek kalktım hayata.İçimde nedensiz bir kıpırtı vardı.Hazırlanıp çıktım evden.Köşeyi dönünce her gün güvercinler toplanırdı,onlara yem verdim aç kalmasınlar diye.Ardından yoluma devam ettim.Her sabah gördüğüm tanıdık yüzlere “Günaydın” dedim gülümseyerek.Durağa gittiğimde otobüsümü beklemeye koyuldum.Otobüsüm geliyordu ama beni sanki bir çift göz izliyordu.Hissediyordum.
Biletimi vererek boş bir koltuğa oturdum.Bir şey vardı içimi hem rahatsız eden,hemde heyecanlandıran.Allah’ım bu nasıl duyguydu? Kafamı bir anlığına arkaya çevirdim.Nutkum tutuldu.Şiir gözlü ,buğday tenli bir yüz beni izliyordu.Gözümü kaçırmak istedim,zorlada olsa yaptım.Bir kız uzun uzun bakmazdı tanımadığına,annemin sözünü dinledim,çevirdim kafamı..Cama dayadım başımı seyre daldım yolları.Birde baktım karşımda buğday tenli,oda koydu başını cama,yasladı yolu izlermiş gibi..ama hissediyordum beni izliyordu.
Gözümle güzel gözlerini süzdüm.Yok hayır bunlar çok şefkatli bakıyordu.Korkusuzca ve aşkça.. Bir baktım ki ,işime gelmişim.Apar topar indim o an duraktan.Arkamdan şiir gözlümde indi.”Konuşmayacksın Derin”dedim kendi kendime…Adımlarımı hızlandırdım ve işimin kapısından içeri girdim.Çok şükür içerdeydim.Ya bana bir şey deseydi ne derdim şiir gözlüye?
O kadar çok iş vardıki öğlen nasıl geldi anlamadım,öğle yemeği için o gün tek başıma kalmıştım.Dışarı çıktım,bir lokantaya girdim ve oturdum.İnanmıyordum,sabahki çocuktu karşımda oturuyordu..Neydi bu ?Rastlantı mı?Kader mi? Bilerek mi? İçim çok garip oldu onda.Sadece bir kahve istedim.Kahvemin şekerini karıştırdım ve başımı kaldırdım,masama doğru geliyordu.Kalbim sanki boğazımda atıyordu.Aşık mı olmuştum?Hayır hayır.Yok öyle bir şey.
“Merhaba ? oturabilir miyim?” diyerek izin istedi.
Elimle işaret ederek “buyrun” dedim.
“Size hiçbir şey söylemeyeceğim,sadece elimdeki yazılı kağıdı okuyun ve yarın yine burada buluşalım.“dedi .
Bunu söylerken nasıl şiir okur gibi bakıyordu gözleri…O söyledikçe aktım gözlerinin içine.
“Peki “dedim sessizce.
Kağıdı aldım ve “Hoşça Kal” diyerek ayrıldı.
Kağıdı gittiği gibi açtım,şunlar yazıyordu
“Seni her sabahın seherinde gördüğümde,
İçimde garip bir şeyler olur,
Saçının dalgalınışını izlediğimde,
Boğazımda düğüm düğüm boğumlar olur.
Otobüsünü kaçırmıyım diye,
Sabah çok erken kalkardım,
Seni göreyim diye,
Kendime hiç bakamadım.
Sende beni gördün artık,
Güzel yüzlüm,tatlı sözüm ,
Sadece senin için yarattığım bir kalbim var.
Kapıma tıklatarak İçeri girmeni ,
Yarın baradan gözlerime bakarken söyle”
Gözlerim..Damlıyordu yaşları…Tutamadım…İnanmalı mıydım? Yoksa burada bu kağıdı burada bırakıp gitmelimiydim?O şiir gözler yalan söyleyemezdiki..
Saate baktım bir an,eyvah geç kalıyordum,garsonu çağardığımda hesabı istedim.
“Hesabınız demin giden beyefendi tarafından ödenmiştir hanımefendi” dedi.
Nasıl yani,neden ödedi? diye söylenerek masadan kalktım.İşe gittiğimde içimde nedensiz bir tatlı huzursuzluk vardı.Eve gittiğimde kağıdı tekrar okudum.
Okurken gözleri geldi aklıma,mahsun yüzü,şiir gözleri ve kağıdı uzatırken pamuk elleri…Ben aşık olmuştum sanırım.ilk görüşte dedikleri bu muydu acaba? Kendi kendime bütün gece sorular sordum ve cevapladım.Yarın sadece ödediği hesabı için bile olsam gitmek zorundaydım,bunu onda bırakmamalıydım.Cevapsız sorularımla uykuya dalmışım.
Sabah kalktım ve işe gitmek için yine otobüs bekledim,geldi ve bindim.Fakat bu sefer otobüste yoktu.Onu hiç mi göremiyecektim korkusu başladı içimde.Öğleni ip gibi çekiyordum.Tekrar dünkü yere gittim ve Aman Allah’ım beni bekliyordu.Üzerime, saçıma başıma kapıda daha çeki düzen verdim.İçeri girerken,karşından gözlerinle hoş geldi dedi sanki.Masasına oturdum,gözleri gözlerime öyle kilitlenmiştiki bu anı bozmak durumunda kaldım.
“Dünkü hesabı ödediği için teşekkür ederim” dedm.
Önemli değil dedi güzel dudaklarından çıkan cümleler..
şiirine karşılık ona bir şiir yazmıştım,küçük çantamdan çıkardım ve okumaya başladım:
Sen mi geldin yüreğime?
Buyur hoş geldin…
Yoruldun mu bana gelirken?
Otur, su vereyim…
Nefeslen..
Gözlerine baktım öylece,
Elini aldım kalbine koydum,
Benim için atıyor mu? sor dedim.
Sustu,öyle heyecanlıydıki..
Kimbilir bana nasıl gelmişti?
Gelirken aklından neler geçmişti?
Sustu,cevap veremedi.
Bu sefer elimi kalbine ben koydum.
Benimde ellerim titriyordu.
Elimin altında atan yüreği bir top gibiydi.
Çekinerek çektim elimi.
Gülümseyerek,
“Hoş geldin içime, yüreğime,gönlüme..”
Gözleri doldu karşımda o anda..Ben böyle bir an hayatımda yaşamamıştım.Teşekkür etti ve ellerimi tutarak ,
“Seni çok zamandır izliyorum,gözlüyorum,nereye gttiğini ne yaptığını hepsini biliyorum.Aylardır o otobüste beni görmeni bekliyordum.Korktum,belki aptalcaydı bu korkum ama sustum aşkından.Bize çizdiğim bu yolda benimle yürümeye var mısın Derin?” dedi.
Gözlerine baktım,öyle içten, öyle güzel bakıyorduki,bunlar yalan olamazdı. Ve evet dedim.
İşte böyleydi bizim aşkımızın başlayış hikayesi..
31.08.2010
Gülşah ALTAY