Karşıki dağın yamacında
El kadar ufacık tarlada
Bir karasaban, bir çift öküz
Hava sıcak, karnım aç
Bıktım artık demeden
Kök söktürür Ali’ye
Ay amanın yandım aman
Yok mu derde deva olan
Alim çiçektir dağda solan
Bir tarhana, bir kuru soğan
Doğru değil böyle olan
Köyden kente göç edenler
Köylerini unuttular
Köydekiler kent düşlerken
Biber, üzüm kuruttular
Ayağında kara lastik
Komşu köylerle hep küstük
Toprak yolun kenarında
Ahşap evde birer süstük
On bir keçi, yirmi koyun
Olsa keşke bu bir oyun
Feryat eden şu sesimi
Duyun artık, duyun, duyun.
Yazan: Serdar Yıldırım