İYİ BİR CV 'HINZIR' OLMALI!


Yıllar önceydi… Hesap kitaptan anlayan, iyi İngilizcesi olan birini arıyorduk. Pek çok CV geldi. Ama biri çok faklıydı. Tam ayrıntısı hatırlamıyorum ama orta öğrenimini bir Anadolu lisesinde yapmış, ODTÜ ya da Boğaziçi mezunu, ABD’de ya da İngiltere’de yüksek lisans yapmış, iki adet baba audit firmasında çalışmış 30’lu yaşlarda genç bir kızdı.

Ama bir şey dikkatimizi çekti: Çalıştığı şirket ve bulunduğu pozisyon, olması gerekenden çok farklıydı.
Ne bileyim, Arthur Andersen’den ayrılmış da Merter’de orta boy bir tekstilcinin yanına girmiş gibiydi.

Neyse, referans verdiği audit şirketlerinden iki kişiyle konuştuk. İkisi de kefil olduklarını söylediler. Kızımızı mülakata çağırdık.
Tutuktu. Depresifti. Sorunlu biri olduğu belliydi.

Buna rağmen CV’sinden o kadar etkilenmiştik ki, birkaç gün sonra işe başlamak üzere anlaştık. O gün geldi. Akşam eve giderken, rahatsızlandığını, bu yüzden ertesi gün gelemeyeceğini söyledi.

Sonra bize haber yolladı. Bu işteki matematik ona fazla gelmişti.

CV’lere çok güvenilmemesi gerektiğini o gün anladım.
Etkili bir CV’nin ne kadar işe yaradığını da…

O kızı önce CV’sine bakıp elemeliydik. Anglo Saksonların çok sevdiğim bir lafı var “gerçek olmak için fazla iyi- too good to be true” diye. Tam bu durumdu işte. Amerikan kökenli audit şirketlerinde yöneticilik yapmış biri değil ki bizim ihtiyaç duyduğumuz. Çok daha sıradan birini arıyorduk.

Fransa’da yayınlanan bir ekonomi dergisi CV yazmanın inceliklerini anlatan, hatta işi ne zaman nerede nasıl yalan söylenebileceğine kadar vardıran, zaman zaman mizahi, çok eğlenceli bir dosya yayınlamış bu sayısında. Sadece CV değil, mülakat teknikleri konusunda da önemli tüyolar veriliyor yazıda.

Örneğin, CV yazarken, daha önceki konumunuza ilişkin olarak birkaç değişik unvan kullanmayı öneriyor. Bir yerde “satış sorumlusu” mu diye yazdınız, diğer yerde “satış şefi”, bir başka yerde “sektör şefi” demek daha etkileyici oluyormuş.

Bir başka öneri: Her şirketin bir jargonu vardır. Eleman arama ilanında hangi kelimeleri tercih etmiş, internette yer alan tanıtıcı yazılarda nasıl bir dil kullanmış, siz de mümkün olduğunca aynı jargonu, aynı kelimeleri kullanmaya çalışın.”

Öneriler şöyle devam ediyor:

Peki hiç Brezilya’da, Çin’de ya da Hindistan’da bulundunuz mu? Alçakgönüllü olmaya hiç gerek yok. Aklınızda birkaç cümle kaldıysa, CV’nize yazın gitsin “Portekizce ya da Sanskritçe biliyorum” diye.

Karlılık şüphesiz bir şirketin yaşamındaki en önemli faktör. Daha önceki şirkette sorumlu olduğunuz bölümü kara geçirdiniz mi? Peki geçen yıla göre ortalama ne kadarlık bir kar yakaladınız? Bunu mutlaka oran ya da rakam olarak belirtin.

Bir diğer öneri yöneticilik konusunda. Hiç ekip yönettiniz mi? Rakamları fazla abartmadan sorumlu olduğunuz ekibin kişi sayısını ya da doğrudan artırabilirsiniz. Kim aksini iddia edebilir ki?

Diyelim beş yıldır iş hayatındasınız ama hiç ekip yönetmediniz. Çıkıp bununla iftihar edecek değilsiniz herhalde. Bu tür durumlarda “ekip çalışmalarında yer aldığınızı” söyleyip vaziyeti kurtarmak mümkün.

2005 yılında çalışmaya başladınız 2009’da işsiz kaldınız. Bu durumu da fazla dramatik hale getirmeden çözmek lazım. “İş hayatına 2005 yılında başladım” yerine “2005 yılından beri çalışıyorum” deyin. “İşten çıkartıldım” yerine 2009 yılında yeni iş kuran bir arkadaşınıza destek sağlamak ya da dil öğrenmek veya formasyon eğitimi almak için bir süre çalışma yaşamından uzak kaldığınız söyleyin.

Her ne kadar benim gibi ulusal dile yabancı sözcük karıştırılmasına karşı çıksanız da şunu unutmayın: Business’in dili İngilizce. Bir defalığına ulusalcılığınızı evde bırakıp CV’ye İngilizce isimler, kavramlar koymakta tereddüt etmeyin. Lojistikte çalışıyorsanız “supply chain” diyebilir, otomotiv gibi sanayi dalları için “lean production”dan bahsedebilirsiniz.

Son olarak geçmiş kariyerinizle ilgili yalan söyleyecekseniz, ortaya çıkmayacak olmasına çok dikkat edin. Örneğin, Arthur Andersen’de 1998-2001 yılları arasında çalıştığınızı söyleyin. Şirket 2002 yılında faaliyetine son verdiği için gerçek olup olmadığının soruşturulması güç olacaktır.

Kısacası, iyi bir CV yazmak için biraz şeytana uymak gekiyor.

Yazan : Aydın Demirer