Zaman zaman başkaları tarafından iyi anlaşılamadığımızdan kendimizi iyi ifade edemediğimizden yada başkalarını anlayamadığımızdan şikayet eder dururuz. Bu durum ile hepimiz hayatımızın belirli dönemlerinde karşılaşmışızdır. Hatta belki felsefesini yaparak derinlemesine konuyu incelemiş yada umursamadan yalnızca şikayetimizi dile getirmişizdir.
Bir olayı ifade etmenin bir düşünceyi söylemenin bin bir çeşit yolu vardır. Sesinizin tonu seçtiğiniz kelimeler konuşmaya başladığınız zaman söylediğiniz ilk kelime sizin aslında istemediğiniz bir biçimde algılanmanıza neden olabilir. Fakat ağzınızdan çıkan bir sözün yada yazdığınız bir kelimenin artık dönüşü yoktur.
Hep insanları anlamayı isteriz. Fakat öncelikle kendimizi anlayabilsek; neden yapıldığımızı gerçekten ne olduğumuzu neden böyle davrandığımızı güçlü yanlarımızı ve onları nasıl kuvvetlendirebileceğimizi zayıflıklarımızı anlayabilsek onların üstesinden de gelmeyi bilebilirdik.
Hep insanları değiştirmeyi isteriz. Diğer insanları anlamaya çalışırken bizden değişik oldukları için yanlış olmadıklarının farkına varabiliyor muyuz? Bir insanı seviyorsunuzama onun beğenmediğiniz yönleri var onu değiştirmek istiyorsunuz. Peki hiç düşündünüz mü? O insan değişince sizin sevdiğiniz insan mı olacak yoksa başka bir insan mı? İnsanları olduğu gibi kabul etmeli herşeyi ile bütünüyle. İnsanlar değişime karşı değildir. Onlar değiştirilmeye karşıdırlar..