size gönderilmiş samimi bir mektup.bu kitap ne kadar çok kişinin elinde olursa olsun kendimi çok özel hissettim.benim için bir kitap değil,size gönderilmiş güzel bi mesajı her mutlu olmak istediğinizde açıp okumanız gibi bir şey......
Sevgili Dost;
Bildiği şehirlerden bilmediği şehirlere, bildiği yüzlerden bilmediği yüzlere sığınmayı aklından geçirmemiş kaç insan vardır? Garların, terminallerin ve limanların dev mıknatıslara dönüştüğü saatlerde bedenlerini kaptırmayanlaar, ruhlarının bir otobüs koltuğuna, bir gemi çapasına, bir lokomatif tekerleğine yapışmasını önleyebilmişler midir?
"Başımı alıp gitmek istiyorum" cümlesi kimbilir hayatımızın kaç kilidini kurcalamış, açayım derken kaç yeni kapı örtmüştür üstümüze. Arkaya bakmamayı başarabilenler, acaba gittikleri yere başlarını götürmeyi başarabilmişler midir?
"Tebdil-i mekanda ferahlık vardır" diyenler, aslında "tebdil-i kan"ı mı kasdetmişlerdir?
Sevgili Dost;
"Kalbimi alıp uzaklara gitmek istiyorum" Çünkü aklım hep kurcalanacak.
"Kalbimi alıp"; çünkü kalbim değişen kanı karşılayacak. "Uzaklara"; çünkü gazeteler mürekkep, radyolar ses, televizyonlar renk yapmak istiyorlar onu. "Gitmek istiyorum"; çünkü gitmek kalmaktan daha pullu : bir gece kıyafeti gibi ışıl ışıl parlıyor tenimiz. Bir gece, kıyafeti gibi soyuyor gurbetini.
Sevgili Dost;
"Garip, Şam'daki Yemendeki garip değil, garip mezardaki ve kefendeki gariptir" demiş Araplar. Ne garip!
"Garibin yüzü soğuk olur " demiş türkler. Ne garip!
Eskimolar güneşin gurbetçi olduğu düşünmüşler. Çinliler küçük beyaz bir taşın bir çuvak pirinç içinde kaybolduğunu... Ne garip!
Sevigli Dost;
Hafız : "Hiçbir yol yoktur ki sonu olmasın" demiş ama ne çıkar! Bizim otobüslerimizin aynalarında hala, "ömür biter yol bitmez" yazıyor. "Düz yolda da sürçer insan " deyince Çehoc,
Aşık Dertli cevap veriyor :
"Doğru gitsem yollar komaz/Bükük yollar boynum gibi"
Sevgili Dost;
Uçak sürüleri havalanıyor yerden. trenler, sihirbazların ipleri gibi oynuyor. denizi yakıyor ütülerden tekneler. perdeler sarkıyor otobüslerden.
Sevgili Dost;
İnsan tekerleği bulduğu zaman başına neler geleceğini bilseydi, bakmadan arkasına yuvarlardı onu ıssız bir yere. insanın elinden gelseydi, düğümlerdi yolları ıssız bir yerde
Sevgili Dost;
Kalbimi alıp, uzaklara gitmek istiyorum...
Posta Kutusundaki Mızıka - Ali Ural