Neye el atsak dönüp dolaşıp eğitime dayanıyoruz. Başarıların temelinde ve meselelerin temelinde eğitim var... Bu geçmişte de böyleydi günümüzde de... Ne zaman ki insanlar iyi eğitildi, cemiyet ilerledi, iyi oldu. Ne zaman ki yönetenler iyi eğitilenlerden seçildi, cemiyet ilerledi, iyi oldu.”
Yukarıdaki satırlar Batmanda doğup büyümüş yazarlarımızdan A.Vahap Akbaş’ a ait.
Eğitimin ne kadar önemli olduğunu ve toplum hayatında ki yerini vurguluyor.
Ne kadar da doğru...
Biz, bunun ne kadar doğru olduğunu; gün geçtikçe daha karmaşık bir hal alan, eğitim sisteminin toplum üzerindeki olumsuz yanlarından anlayabiliyor ve görebiliyoruz.
Bütçedeki eğitime ayrılan payın yetersizliği, öğretmen yetiştirmedeki ve atamalardaki tutarsızlıklar ve yetersizlikler, mevzuat ve program karmaşası bunu açıkça gösteriyor.
Kağıt üstünde kalan ilkeler...
Liyakatsiz yöneticiler...
Gündelik hesaplarla yapılan siyasi atamalar...
Bunlar hep biliniyor.
İyi de bilmek neyi hallediyor...?
Eğitimde, okul , aile çevre üçlüsünün önemi eskiden beri biliniyor.
Biliniyor da; alınan önlemler ne kadar yeterli ...?
Şöyle çevrenize bakın...
Bu üçlünün halini varın siz görün...
Okullar çete kaynıyor...
Aileler, ilgisiz...
Çevre, medyanın ve televizyonun etkisinde...
Dizi karakterlerindeki kahramanlarının birer aşığı...
Derler ki:
"Çocuğun eğitimi, annesinin doğumundan dokuz ay önce başlar."
Bizde bebekler doğuyor, büyüyor, anne olup yeni bebekler doğuyor, onlar büyüyor...
Ve kimse onlar için bir şey yapmıyor...
Eğer böyle devam edersek, hiç şüphesiz yarın bu günden daha kötü olacak; önümüze, eğitimsiz kötü bir nesil ordusu çıkacaktır.
Geçenlerde, Milli eğitimin tertiplediği bir şura vardı, eğitim üzerine...
Bir çok kesimden yetkili kişi katıldı.
Mühendis, belediye başkanı, sendikacı...
Eğitim üzerine tartışmak, görüş alışverişinde bulunmak için bir araya gelmişlerdi.
Tuhafıma giden şuydu:
Bu konuda, seçilecek ve görevlendirilecek başkanın gönüllü olarak ortaya çıkamaması.
Neyse ki, bir eğitimci bu konuda sorumluluk alıp başkanlık yapmayı üstlendi.
Tuhaf olan başka bir şey daha vardı; bu konuda görüş bildirecek ve fikir sunacak kişinin hemen hemen olmayışı...
Söz konusu olan eğitim sistemimiz...
İyi bir eğitim sisteminin gerekleri ve kendi çocuklarımız...
Ama biz iki kelime bir şey diyemiyoruz...
Kendi çocuklarımızın eğitimi için çalışacak, onların geleceğini, yarınlarını kurtaracak bir şurada sorumluluk almaktan korkuyoruz.
Daha iyi bir eğitim almalarını sağlayacak projeler üretmek konusunda iki laf söyleyecek bilgi ve Kapasitemiz yoksa...
Yetişecek çocuklarımızın eğitimini varın siz düşünün...
Kimi suçluyoruz ki...?
alıntıdır.