Her Çocuk İnatçıdır
İnatçılık diye adını koyduğumuz şeyin gerçekte bir benlik inşası olduğunu, çocuğun kendi yapabileceklerinin sınırlarını keşfetmesine imkân sağladığını bilmediği için, ebeveynler meseleyi bir disiplin sorunu olarak görüp, Onların isteklerine ve tercihlerine saygı duymamaktadır.
Son günlerde haberlerde sıkça dinlediğimiz/izlediğimiz, birbirlerini hiç tanımayan insanların, sudan sebeplerle çıkardıkları münakaşaların ardından gelen kavga sonucunda yumruklaşmalar, en acısı ve en kötüsü, birdenbire gözünü kırpmadan işlenen cinayetler. İki kardeşin münakaşası sonucu, ablanın kardeşini öldürüp bir ay sandık da saklaması, rahatlıkla ortalıkta dolaşması, tv kanallarına çıkıp sözde! Ağlayarak kardeşim kayboldu diyerek sakin davranması. Normal bir insanın yapamayacağı olaylardır.
Bu ve bunun gibi olaylarda, adı geçenlerin psikolojik sorunları olduğu, psikolojik bozuklukların çocukluk yaşlarda başladığı psikiyatriler tarafından belirtilmektedir. Psikiyatriler, Psikolojisi bozulup depresyona giren insanların geçmişinde(genelde Çocukluk yılları) yaşadığı olaylardan yola çıkarak tedavi uygulamaktadırlar.
Her çocuk inatçıdır.
Bu yüzden çocuklar, anne babalarına en zor şartları yaşatırlar.
İnatçılık diye adını koyduğumuz şeyin gerçekte bir benlik inşası olduğunu, çocuğun kendi yapabileceklerinin sınırlarını keşfetmesine imkân sağladığını bilmediği için, ebeveynler meseleyi bir disiplin sorunu olarak görüp, Onların isteklerine ve tercihlerine saygı duymamaktadır.(Çocukların istekleri yanlış ve kabullenemez de olabilir).
Onların isteklerine karşı çıkan Ebeveyn, çocuğuyla ilişkisini güç mücadelesine dönüştürmeye çalışır. Dahası başka çocuklarla da kıyaslama yaparak, Çocuğun kendi standartları yerine, başkalarının standartlarında yaşamaya zorlamaya çalışırlar. Bu durumlar ise içinden çıkılmaz bir hal alır. Ebeveyn olarak bundan sakınmak gerekir. Çünkü çocuğun iç dünyasında derin çöküntülere sebep olur.
Çocuklar,bazen büyükleriyle tartışmaya girerler. Büyüklerin isteklerine ve kurallarına uymaya çoğu zaman etkin bir biçimde karşı gelirler. Çoğu zaman isteyerek başkalarını kızdıran hareketlerde bulunurlar. Kendi yaramazlıkları için çoğu zaman başkalarını suçlarlar. Çoğu zaman alıngandırlar. Çabuk darılırlar, başkalarınca kolay kızdırılırlar. Çoğu zaman içerlemiş kızgın ve güceniktirler. Kincidirler ve intikam almak isterler.
Ve.....Zaman çocuğun inat ettiği noktada durmuştur.
Kendi özgür iradesiyle hareket etmesine izin verilmediğini düşünen çocuklar engellendiğini hisseder. İleriki yıllarda, baskı altında yetişen çocuklarda şahsiyet gelişiminde sorunlar yaşanır.
İstekler konusuna, ebeveyn tarafından geniş bir perspektif içinde bakılabilirse, çocukların istekleri ile ilgili sorunlara daha sağlıklı ve dengeli çözümler üretme fırsatı oluşacaktır. Ebeveynler Soğukkanlı davranarak çocuğun ruh halini anlamaya çalışmalıdır. Çocuklara; saygısızca karşılık vermenin, ne anlama geldiğini açıkça sormak gerekir. Bu davranışının nedenini açıklamasını çocuktan istemek doğaldır.
Sakin, tutarlı ve işbirlikçi bir tutum sergileyen ebeveyn, çocuğunda giderek sakin ve işbirlikçi olacağını görecektir. Çocuklar yanlışı doğruyu öğreneceklerdir. Sorunlarını, ebeveynlere güvenerek rahatlıkla anlatacaktır.
Muharrem Hançerli
.ALINTIDIR.