Okul Öncesi Eğitime Hazır Olma
Doğumundan itibaren, çoğu zaman yanınızdan ayıramadığınız, en değerli varlığınızın yuvaya başlama zaman gelip çattığında bu durumla baş etmek çoğu anne/baba için zorlayıcı bir dönem olarak geçmektedir. Öncelikle her çocuğun okula hazır olma durumunun ve olgunluğunun birbirinden farklı olduğunu unutmayınız. Çocuğunuzu yeterli olgunluğa erişmeden yuvaya göndermeniz hem sizin, hem de çocuğunuz için yıkıcı bir süreç olacaktır. Onu hazır olmadığı birşeye zorlayarak size olan güveninini sarsmış, hem de alışamadığı yuva ortamından dolayı özgüvenini zedelemiş olabilirsiniz.
Çocuğunuzun yuvaya hazır olup olmadığını nasıl anlayabilirsiniz. Öncelikle çocuğunuzu kendinize çok bağımlı /bağlı yetiştiriyorsanız ve ona bir şeyler yapması için fırsat tanımıyorsanız, bu işiniz çok zor olacağı anlamına geliyor. Herzaman kendisi için birşeyler yapılan çocuklarda bir öğrenme merakı veya başarma isteği çok yoğun olmamaktadır. Anne-baba onun için yemeğini yedirmiş, ayakkabılarını giydirmiş, oyuncaklarını toplamış, giysilerini giydirmiş (Gelişim dönemine uygun olmasına rağmen) vs ise, yuvaya başladığında herşeyi öğretmeninden bekleyecektir.
Bu beklentinin yuva ortamında karşılanması mümkün olamaz. Yuva çocuğunuzun sosyalleşeceği, toplum kurallarını öğreneceği az ve esnek de olsada kurallara uyması gerektiği bir ortamdır.Bu noktada çok fazla kurala ve sınırlara alışmamış olan çocuğunuz yuvada zorlanacak ve devam etmek istemeyecektir. Demek oluyor ki yuvaya başlamadan önce yapmanız gereken ilk işlerden biri de ona basit sorumluluklar verip birşeyler başarmasına izin vermektir. Yemeğini mükemmel yiyemeyecektir, üstüne döküp etrafı kirletecektir ama (ince motor) el ve parmak kasları kaşık çatal tutmayı öğrenecek ve kendi yemeğini yiyebilecek hale gelecektir. Siz peşinden tabakla koşturduğunuz zaman ya da sofrada dayanamayıp yedirdiğiniz sürece yemek yemeyi öğrenemeyecektir. Bunlar tabiki zaman ve sabır isteyen aşamalardır ama ondan daha değerli neyiniz var zamanınızı harcamak için!
Yuvaya hazırlık ile ilgili bilişsel olgunluğa gelirsek, çocuğunuz renkleri, 10’a kadar saymayı, eşya ve objeleri saymayı, sözel yönergelere uymayı, dikkati dağılmadan oturup bir aktiviteye başlayıp bitirmeyi başarabilmeli. Kısa hikayeleri dinleyip anlayabilmeli, aile bireylerinden uzakta vakit geçirebilmeyi, giysilerini bazen yardımla da olsa giyebilmeli, sözel iletişim kurup istek ve ihtiyaçlarını ifade edebilmelidir. Yukarıda saydığım özellikler çocuğun gelişim düzeyine göre değişiklik gösterebilir.
Yuvanızı seçtikten sonra (bu da ayrıca bir konu olarak ele alınmalıdır!) çocuğunuzla küçük bir ziyarette bulunup arkadaşları ve öğretmeniyle tanışın, hatta “bağlanma nesnesi” olarak sınıfından bir objeyi bir kerelik evine getirmesine izin verebilirsiniz ya da öğretmeni ona bir kağıt verip bir dahaki gelişinde getirmek üzere bir resim yapmasını isteyerek ona minik ve keyifli bir ödev verebilir. Yuvaya başladığı gün de bu güzel çalışması için ödüllendirilerek iyi bir başlangıç yapmış olur.
Çocuğunuzun yuvaya başlama ve alışma süreci burada yazdıklarımdan çok daha zor ya da kolay olabilir. Bu çocuğunuz ile okul öncesinde geçirdiğiniz zaman, ilgi ve eğitime bağlıdır. Ona mümkün olduğunca fırsat verin, ödüllendirin. Unutmayın ki ne kadar zor görünsede dikkatli ve özenli davrandığınız sürece çocuğunuz yuvaya alışıp, sabahları isteyerek gidip, almaya geldiğinizde de sizi gülerek karşılayacaktır.
Size bu yolculukta kolaylık ve başarılar dilerim.
Uzm.Psk. Ceyda Cecan Karakuş
.ALINTIDIR.